27 Nisan 2023 DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın Tekirdağ Millet Buluşması Konuşması

27 Nisan 2023

Tekirdağ Mitingi Konuşması
 
 
Üç Kemaller Diyarı Tekirdağ MERHABA!
 
Tarihi, denizi, doğası, turizmi, sanayisi ile Trakya’nın incisi Tekirdağ, MERHABA!
 
*****
 
Bu ne güzel coşku böyle!
 
Bu ne güzel heyecan!
 
*****
 
Değerli dostlarım, Tekirdağ’dayız bir serhat ilimizdeyiz. 
 
Şurada Avrupa Birliği ile aramızda 200 kilometre var.
 
Onların yüzü gülüyor ama Tekirdağlı hemşerilerim eziyet çekiyor.
 
Biliyor musunuz biz ülkemizi çook seviyoruz.
 
Vatanımızı, çok seviyoruz.  
 
Toprağımızı, insanımızı çook seviyoruz.
 
Ama bu hak mıdır, reva mıdır bu eziyet bu sıkıntı?
 
Nedir bu güzel insanlarımızın çektiği?
 
Bir kilo soğana 30 lira, bir kilo kıymaya 300 lira, 400 lira hak mıdır ya?
 
Bakıyorsun 300-400 dedim ama tutamıyorsun yükseliyor işte. 
 
Yarın dönüp baksak belki daha yüksek. 
 
Ha bunu söyleyince de ne diyorlar? “Bakmayın soğana” diyorlar. 
 
Ama vatandaşımızın derdi bu. 
 
Kusura bakmasınlar biz bakmak zorundayız.
 
Biz vatandaşımızın sofrasına gözümüz gibi bakmak zorundayız.
 
Türkiye son 5 yıldır yani bu partili taraflı Cumhurbaşkanlığı sistemi başladıktan sonra son 5 yıldır sürekli olarak fakirleşiyor. 
 
Kim Türk lirası cinsinden gelirle yaşıyorsa ister adı memur olsun işçi olsun emekli olsun, esnaf olsun, çiftçi olsun herkes kaybetti. 
 
Bir avuç insan kazandı bütün Türkiye kaybetti.  
 
Enflasyon yoluyla kaybettirdiler.
 
Herkesin cebindeki paranın değerini düşürdüler. 
 
Gerçekten çok üzülüyoruz. 
 
Bakın size bir şey göstereceğim. 
 
Şu nedir? 200 lira yakındakiler gördü. 
 
Bir de uzaktakilere gösterelim. 
 
200 lira değil mi?
 
Bu 200 lira teadüle ilk 2009 yılında çıktı. 
 
2009 yılında bu 200 lira teadüle çıktığında tam 134 dolar ediyordu 134 dolar. 
 
Bugün ne ediyor biliyor musunuz?
 
10 dolar bile etmiyor. Çünkü kapalı çarşıda ayrı kur var bankada ayrı kur var döviz bürosunda ayrı kur var. 
 
Memleketi taa Özal öncesine döndürdüler. 
 
Bankaya sorarsan kur farklı, döviz bürosu farklı kapalı çarşı farklı. 
 
10 lira bile etmiyor.
 
Ben şimdi soruyorum;  bu para 134 dolar ederken şu anda 10 lira bile etmiyor. 
 
Aradaki fark ne kadar? 124 dolar değil mi? 
 
Herkesin cebindeki bu paradan 124 doları kim çaldı?
 
Kim aldı bunu?
 
Enflasyon yoluyla hepimizi fakirleştirdiler hepimizi. 
 
Bir zamanlar, vatandaşımızın sofrası, buzdolabı, hayatı zenginleşmişti.  Yaşadık biz o yılları.
 
Gençler rahatlıkla bir cep telefonu alıyordu.
 
Yeni işe giren bir mühendis arkadaşımız aylık maaşıyla taksitle bir araba alabiliyordu. 
 
Şu anda vatandaşlarımızın kahir ekseriyeti için bir araba almak hayal. Bir ev almak imkânsız. 
 
Evlenemiyorlar. Bir düğün yapsak kaç para? Yapamıyoruz kaçıyorlar değil mi? 
 
Maalesef ülkenin düştüğü durum bu. 
 
Ve o iyi dönemlerde kimse “çıkar telefonunu göster” falan da demiyordu.
 
Öyle laflar yoktu. 
 
Emekliler, torunlarına gönlünce hediye alabiliyordu. Hatta emekliler hatırlarsınız maaşlarından artırdıklarıyla şöyle Avrupa’da söyle otobüsle de olsa bir tur yapıp gelebiliyorlardı. Hatırlıyorsunuz.
 
Şimdi imkânsız.
 
Emekli maaşı temel gıda ihtiyacına yetmiyor. Emekli maaşıyla şöyle bir sofra kurmak buzdolabını doldurmak mümkün değil.
 
Ne oldu o günlere ne oldu.
 
Nasıl geldik bugünlere diye sormamız lazım değil mi?
 
Maalesef bu enflasyon var ya enflasyon hırsızlığın en modern yöntemi. 
 
Yıllarca düşük seyreden enflasyon şu son 5 yılda katlaya katlaya arttı. 
 
Cumhuriyet tarihinin en yüksek enflasyonu şu geçtiğimiz yılda gerçekleşti. 
 
TÜİK enflasyon rakamları tutmaya başladığı günden bugüne kadar Türkiye hiçbir zaman bu kadar yüksek enflasyon görmemişti. 
 
Bu dönemde gördü maalesef.
 
Hani çok sevdiği bir soru vardı ya arkadaşlar “Neredeeeen nereye” derdi biliyor musunuz hatırlayalım. 
 
Hep beraber ülkemize DEVA olacağız hep beraber Tekirdağ’a DEVA olacağız Millet İttifakı olarak bu ülkenin DEVA’sı olacağız inşallah. Hep beraber. 
 
Arkadaşlar yıl 2013. Kişi başına düşen milli gelir 12 bin 500 dolar. 
 
Biz hedef koyduk dedik ki 2023’te bu ülke 25 bin dolara ulaşır dedik değil mi?
 
Şu anda ne kadar? 10 bin 500 dolar. 
 
2013’ten 12 bin 500 dolardan aldılar şu anda 10 bin 500’e düşmüş durumda. 
 
9 yıldır 10 yıldır geriye sayıyor bu ülke. 
 
Yazık günah. 
 
Gençlerimizin umudu kararıyor. Gençlerimiz yarınlarını başka ülkelerde aramaya başlıyorlar. 
 
Ekonomide dünya sıralamasında: 16’ncılıktan düştük 21’inciliğe….
 
Hukukun üstünlüğünde dünya da 59’unculuğa yükselmiştik düştük 117’nciliğe…
 
Zaten ikisi biliyorsunuz at kulağa gider. 
 
Ne kadar hukuk o kadar ekonomi. 
 
Ne kadar adalet o kadar ekonomi. 
 
Hukukla adaleti ayaklar altına alıp bir ülkenin ekonomisini düzeltemezsiniz. 
 
Mümkün değil. 
 
İşkenceye sıfır toleranstan, Sinan Ateşlerin vurulduğu ülke haline geldik. 
 
Çetenin mafyanın cirit attığı bir ülke haline geldik. 
 
Gerçekten çok üzülüyoruz. Bu ülke bunu hak etmiyor. 
 
Görüyorsunuz değil mi, neredeen nereye…
 
Devlet yönetiminde: Ortak akıldan; tek akıla keyfiliğe. 
 
Yöneten kadrolarda: Liyakatten; kayırmacılığa…
 
Dış politikada: Avrupa Birliği rotasından; Şangay beşlisine…
 
Evet, nereden nereye? 
 
Arabulucu, güçlü, itibarlı Türkiye’den; kapı kapı ondan 2 milyar ondan 3 milyar para istemek zorunda kalan bir ülke. 
 
TÜMM dünyanın cazibe merkezi olan Türkiye’deeen, gençlerin kaçmak istediği Türkiye’ye…
 
Nereden nereye... 
 
*****
 
Ama arkadaşlar,
 
Endişeye mahal yok. Endişeye mahal yok.
 
Bu ekonomik kriz var ya bu dar boğaz inşallah düzgün kadrolar iş başına geldiğinde dürüst ve ehil kadrolar iş başına geldiğinde inşallah çok hızlı bir şekilde düzelecektir. 
 
6 ayda bu ülke bu kriz ikliminden çıkar. 
 
Hep diyoruz en fazla 2 yılda da enflasyon tek haneye iner. 
 
Türkiye bunu başardı yine başaracak. 
 
İnanın bu düştüğümüz durum asla kaderimiz değil. 
 
Türkiye’nin yarınları elimize hepimizin elinde.  
 
Hep beraber bu ülkeyi yeniden ayağa kaldıracağız. 
 
Koşmaya başlayacağız ve ülke kanatlanıp uçacak. 
 
Söylediğim gibi enflasyonu en geç iki senede, tekrar ediyorum ENN GEÇ iki senede tek haneye indireceğiz.
 
Bunu Türkiye daha önce başardı. Defalarca yaptı yine yapacak inşallah. 
 
Bu ne demek? 
 
Her birinizin sofrasının bereketlenmesi demek.
 
Faturaları dert etmeyeceğiniz, ödemelerimizi rahat yapacağız, buzdolaplarını huzurla doldurabileceğiz demek. 
 
Hani Külliye de TOGG yerli otomobil dolaşıyor ya o yerli otomobilin herkes tarafından rahatlıkla satın alabileceği bir Türkiye hedefliyoruz biz. 
 
Araba var da para yok para. Para olmayınca millet nasıl alacak o arabayı?
 
Biz yerli marka diyoruz yerli otomobil demiyoruz yerli marka diyoruz. 
 
İkisinin farkı var. Ben hep bunu anlatıyorum ama marka yerli. Ama yerli otomobil demek başka bir şey. 
 
Hayal değil bunlar inanın arkadaşlar, hayal değil. 
 
Evet galiba bu patates soğan seçimleri değiştirecek belli. 
 
Tencere kaynamayınca olmuyor.  Tencerede et yerine dert kaynayınca artık hükûmetin değişme zamanı geldi demek. 
 
Müsait bir yerde indireceğiz inşallah hep beraber. 
 
Bu ülke arkadaşlar samanında çok büyük başarılar elde etti çok büyük. 
 
Gençler KYK burslarından biriktirdikleriyle rahatlıkla tatil yapabiliyorlardı. 
 
Şimdi gençler bayramda ailelerini görmeye gidemiyorlar. 
 
Otobüs parasını biriktiremiyor çoğu gencimiz ailesini bayramda görmek için.
 
İşe yeni başlayanlar, krediyle de olsa, araba alıyordu ev alıyordu.
 
Son model arabaları almak kolaylaşmıştı. 
 
Emekliler maaşlarıyla rahat geçinip, bir kenara birikim de yapabiliyorlardı. Bir şeyler de yapabiliyorlardı. 
 
Ama inanın çok daha iyisi olacak. Çok daha güzel günlere ulaşacağız. 
 
Formül basit. Güveni oluşturun güveni gerisi çok kolay. 
 
Evladının beslenme çantasını dolduramayan gözü yaşlı annelere sesleniyorum!
 
Sabahtan akşama çalıştığı halde, evine rahatça meyve-sebze alamayan babalara sesleniyorum!
 
Diplomaları evde dururken, motorsiklet üstünde alnının teriyle canını tehlikeye atarak çalışan kurye arkadaşlarıma sesleniyorum!
 
Orta gelirliyken, birden açlık sınırının altında yaşamaya başlayan milyonlara sesleniyorum!
 
Nasıl ki 2001-2002 krizinden sonra refahı yaşadıysak,
 
Nasıl ki 2009 krizinden sonra Türkiye tekrar güçlenip ayağa kalktıysa bu krizden de inşallah hep beraber çıkacağız.
 
Ve inşallah çok daha iyisini yapacağız.
 
Adaletle yapacağız. Hukukla yapacağız. Ortak akılla yapacağız.
 
BERABERCE yapacağız.
 
Hep beraber yapacağız inşallah. 
 
Hakkı düştüğü yerden tutup kaldıracağız hiç endişeniz olmasın. Adaleti hâkim kılacağız. 
 
Güven olmayınca olmaz arkadaşlar. Güven güven güven. 
 
Ben güven deyince bazen gençler bana soruyor ‘başkanım güven deyip duruyorsun da bu güven nasıl oluşur’ diye soruyorlar. 
 
Ben de diyorum ki gençler bakın 1 dakika da 8 madde de size özetleyeyim güven nasıl oluşur.
 
Güveni nasıl kazanırsınız?
 
1- Konuşunca doğruyu söyleyeceksin. 
2- Söz verince tutacaksın. 
3- Emanete hıyanet etmeyeceksin. 
4- Devlet yönetiyorsan adaletten asla sapmayacaksın. 
5- Ehliyetli liyakatli kadrolarla çalışacaksın. 
6- İstişareyle yöneteceksin. 
7- Şeffaf olacaksın çalmayacaksın. 
8- Her zaman hesap vermeye hazır olacaksın. Hesap vermekten kaçmayacaksın. 
9-
Bu 8 maddeyi yapın korkmayın güveni oluşturursunuz. 
 
Bu kadar basit. 
 
*****
 
Değerli arkadaşlarım,
 
Önümüzde sayılı günler var. 18 gün. Sayılı gün çabuk geçer. 
 
14 Mayıs’ta ben akşam olmadığı için bugünü de sayıyorum. Seçim günü akşamı 17:00’a kadar oy kullanıldığı için o günü de sayıyorum. Onun için 18 diyorum.
 
Aslında önümüzde değerli arkadaşlar aslında bir referandum var.
 
Sadece 2 tercihli bir referandumdan bahsediyoruz.
 
Birinci sandıkta Sayın Erdoğan mı? Sayın Kılıçdaroğlu mu?
 
İkinci sandıkta da Cumhur İttifakı mı; Millet İttifakı mı?
 
2 tercihli referandum. 
 
Ama aslında bu 2 tercih ne biliyor musunuz? Size daha basitleştirerek anlatacağım. 
 
Bu referandumda bu seçimde önümüzdeki 2 tercih ne? 
 
Belirleyici olan 2 tane seçenek var. 
 
Gerisi teferruat…
 
Belirleyici olan iki seçenek var.
 
Bu seçimde; 
 
Otoriterlik mi; demokrasi mi?
 
Bu seçimde öfke mi nefret mi; sevgi mi?
 
Bu seçimde Kriz mi; huzur mu? 
 
Bu seçimde şu an istişaresiz karar veren bir yapı mı? Tek akıl mı ortak akıl mı? 
 
Tekirdağ bunun cevabını biliyor. 
 
2 seçenekten birisini seçecek Tekirdağ. 
 
Bir başka bakışla bu bir referandum olacak arkadaşlar ama özetin de özeti karşımızda 2 tane seçenek olacak. 
 
Kara kış mı; bahar mı?
 
Cevap basit. Tekirdağ bu işi bitirmiş. Tekirdağ kararını vermiş. 
 
Değerli arkadaşlar şimdi buradan sizlere soruyorum ve bir söz almak istiyorum. 
 
Bu seçimi 1. Turda tamamlayacak mıyız? 
 
Söz mü? 
 
Birinci pusulada hep beraber ortak adayımız Sayın Kılıçdaroğlu’nun altına evet mührünü basacak mıyız?
 
Söz mü? 
 
İkinci pusulada Millet İttifakı’nın çerçevesi içerisinde CHP’nin logosunun altında DEVA için, Gelecek için, Saadet için, Demokrat için evet mührünü basacak mıyız?
 
Söz mü? 
 
Söz mü? 
 
Tekirdağ bu işi bitirmiş. 
 
*****
 
Tekirdağlı hemşerilerim,
 
Siz 14 Mayıs’ta oyunuzu vereceksiniz. Sonra sırtınızı yaslayacaksınız inanın koltuğunuza, huzurla gerisini izleyeceksiniz. 
 
Çünkü gerisi bizde.
 
Bu iş bizde. Her şeyle hazırız. 
 
2 bin 300 maddelik ortak eylem planımızla hazırız. 
 
Kadrolarımızla hazırız. 84 maddelik anayasa değişiklik paketimizle hazırız. 
 
Hiç merak etmeyin hiç. Endişeye mahal yok.
 
Ve biz bu hazırlıkları çok önceden yaptık. 
 
‘Trafoya kedi girmesin’ diyor ablamız, haklı. 
 
Bunun için ne yapacağız oylarımıza sahip çıkacağız.
 
Tüm Türkiye’de 50 bin binada 200 bin sandıkta oylarımıza sahip çıkacağız. 
 
6 parti bunun bütün alt yapısını oluşturduk oluşturuyoruz.
 
Hiçbir binayı hiçbir sandığı boş bulundurmayacak şekilde bir ağı kurduk kuruyoruz şu anda.  
 
Tek bir parti bunu yapmakta zorlanıyor ama 6 parti el ele verdiği zaman güç birliği yaptığı zaman bu işi çözüyoruz.
 
İnşallah buna dikkat edeceğiz hep beraber. 
 
Çözüm bizde!
 
Adaleti getireceğiz adaleti.
 
Hakkı düştüğü yerden kaldıracağız.
 
Türkiye’yi mutlu insanların ülkesi yapacağız hep beraber. 
 
Türkiye’yi huzurun, güvenin, adaletin,  özgürlüğün, zenginliğin ülkesi yapacağız!
 
Türkiye’yi dünyanın yıldızı yapacağız.
 
Hep beraber başaracağız inşallah. 
 
Yunanistan da Bulgaristan da buraya gıptayla bakacak. Gıptayla bakacaklar. 
 
İlham kaynağı olacağız bütün bu coğrafya için. Demokrasisiyle, özgürlüğüyle, adaletiyle, zenginliğiyle.
 
Ve hep beraber başaracağız.
 
Hava yağışlı biraz. İnşallah bu yağış memleketimiz için bereket olsun. 
 
Baharın bereketi 14 Mayıs’ta sandıklardan inşallah çıksın ve 15 Mayıs sabahı 
Hep beraber o özlediğimiz mutlu müreffeh Türkiye’ye uyanalım diyorum.
 
Hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum. Sağ olun, var olun diyorum.