Siirt Halk Buluşması
Merhaba Siirt!
Alimlerin, evliyaların diyarı, merhaba!
Demokrasinin, birlikteliğin, eşitliğin şehri merhaba!
Türkün, Kürdün, Arabın ortak evi merhaba!
Bu ne güzel coşku!
Bu ne güzel heyecan!
Bahara 5 gün kala burada, Siirt’te olmaktan, evimizde olmaktan çook çok mutluyuz.
Hepinizi saygıyla, sevgiyle, muhabbetle selamlıyorum.
Evet hak için buradayız hukuk için buradayız adalet için buradayız.
Hep birlikteyiz.
Gençler siz yürüyorsunuz biz arkanızdan geliyoruz.
Gençler ülkemizin yarını değil gençler ülkemizin bugünü.
Sizler için çalışıyoruz.
*****
Değerli arkadaşlar,
Biz DEVA Partisini kurduğumuzda ne dedik?
Bu ülkede herkes, her bir fert, bu ülkenin eşit ve onurlu vatandaşıdır dedik.
Tillo’daki, Bağlar’daki kardeşlerimle; Çankaya’daki, Üsküdar’daki, Kadıköy’deki kardeşlerim eşittir dedik.
Tam demokrasi dedik tam!
Öyle eksik gedik değil yarım yamalak değil tam demokrasi dedik.
İşte arkadaşlar tam demokrasi yolunda büyük bir yol ayrımının eşiğindeyiz.
Önümüzdeki seçim, partilerin yarıştığı sıradan bir seçim değil.
Önümüzdeki seçim, bir sistem seçimidir.
Bu ucube tek kişilik yönetimle, ayrıcalıklı zümrelerin ülkesinde yaşamaya devam mı edeceğiz… Yoksa tam demokrasi ile milletimizin egemenliğini mi sağlayacağız?
İşte 14 Mayıs bunun seçimidir.
Kendinden olmayan herkese terörist diyen nobran bir dil mi; yoksa herkesi kucaklayan kapsayıcı bir yönetim anlayışı mı?
Bu ikisi arasında tercihimizi kullanacağız.
Oylarınızı yok sayan kayyumlar mı; oylarınızla göreve gelen seçilmişler mi?
Tercih bu.
Siirt bunu çok iyi biliyor.
Birleştik ve kazanacağız inşallah.
Çok yakın.
Siirt; hakkı, hukuku, adaleti çok iyi bilir.
Aslında arkadaşlar bu önümüzdeki seçim sadece iki tercihli bir referandum.
Bakmayın 1. Oy pusulasında 4 tane isim var aday olarak.
2. oy pusulası 1 metre uzunluğunda.
Ama işin özünde bu seçim sadece 2 tercihli bir referandum.
Böyle anlayıp böyle anlattığımız zaman da i kolaylaşıyor.
Ve inşallah Siirt seçim günü 14 Mayıs’ta doğru tercihi doğru kararı verecek.
İktidarın bütün baskılarına rağmen, iktidarın bütün yıldırtma çabalarına rağmen Siirt seçim günü sandıkta vicdanıyla baş başa kaldığında pusulada gönlünden kalbinden geçen tercihe evet mühürlü basacak işi bitirecek inşallah.
Biz Siirt’e gurur duyuyoruz Siirt’in güzel insanları ile gurur duyuyoruz.
Bugün Siirt İl başkanlığımızı ziyaret için buradayız. Bu vesile ile şöyle sizler de buluştuk.
Ama daha önce Siirt’i ben ziyaret ettiğimde de sormuştum.
Bu enişte nerede demiştim gören var mı demiştim. 'yok, göremiyoruz artık' demişlerdi.
Biz Parvaz ile de, Siirt'in bütün ilçeleri ile gurur duyuyoruz.
Kurtalan ile de gurur duyuyoruz. Akşam Kurtalan’a da buradan bir sürpriz ziyaret yapacağız inşallah.
Şu anda sesini duymadığımız diğer ilçelerimizle de gurur duyuyoruz.
Hep beraber olacağız. Hep beraber oldukça kazanacağız inşallah hiç endişeniz olmasın.
Değerli arkadaşlar,
Bakın şu anda merkezi hükümetin bürokrasi kadrosu bakanlıklar maalesef iktidar partisi ile beraber çalışıyor artık.
Normalde olması gereken nedir?
Merkezi hükümetin birimlerinin devletin temsilcisi olması lazım.
Her partiye eşit yakınlıkta olmaları lazım.
Maalesef böyle değil.
Türkiye'nin çoğu yerinde görüyoruz böyle değil.
Bu adalet değil arkadaşlar adalet değil.
Adalet devlet birimlerinin her Parti ile eşit yakınlıkta olmasında.
Siirt'te bunu görmüyoruz şu anda. Ama inşallah bakın buradan söz iktidara geldiğimizde ülkeyi yönetmeye başladığımızda bizim iktidarımız her partiye eşit yakınlıkta olacaktır.
Bize destek verseler de vermeseler de eşit yakınlıkta olacağız.
Şu anda bizi engellemeye çalışanlara da yakın olacağız. Biz onun taahhütünü veriyoruz buradan.
Hakkı düştüğü yerden tutup kaldıracağız, hukukun üstünlüğü neyse onu aynen yerine getireceğiz.
Ve en önemlisi adaletle hareket edeceğiz adaletle.
Çünkü arkadaşlar bir yanlış bir başka yanlışla düzeltilmez.
Şu anda ülkeyi yönetenler bize yanlış yapıyor olabilirler.
Şu anda ülkeyi yönetenler bizim adaylarımıza yanlış yapıyor olabilirler.
Şu anda ülkeyi yönetenler Siirt halkına yanlış yapıyor olabilirler ama biz iktidar olduğumuzda hiç kimseye yanlış yapmayacağız.
Çünkü bir yanlış başka yanlışla düzeltilmez.
Onlar ne kadar hukuksuzluk yapsa da biz hukuk içerisinde bu mücadeleyi vereceğiz ve herkese adil davranacağız.
Onun için biz kazandığımızda 86 milyon kazanacak diyoruz, tüm Türkiye kazanacak diyoruz.
E bir kilo soğan 30 lira olunca artık o hükümete güle güle deme zamanı geliyor. Müsait bir yerde indireceğiz.
Değerli arkadaşlar bakın söyledim bu seçim aslında bir referandum.
Sadece 2 tercihi olan bir referandumdan bahsediyoruz bakın.
Diğer her şey teferruat.
Önümüze oy pusulasını aldığımızda vicdanımızla baş başa kaldığımızda şu anda sizin üzerinize baskı kurmaya çalışan kim var kim yoksa zaten orada yok.
Oy kabininde yok. Orada sadece vicdanınızla baş başasınız.
Pusulaları açınca önünüzde iki tane tercih göreceksiniz. Temelde iki tane tercih.
Ve o iki tercih arasından birisini seçeceksiniz.
Ben şimdi o seçeneklerini ne olacağını size söyleyeceğim ve tercihinizin de ne olacağını söyleyeceğim.
2 tane tercih önünüzde.
Otoriterlik mi; demokrasi mi? (…)
Keyfilik mi; hukuk mu? (…)
Baskı mı; özgürlük mü? (…)
Siirt cevabı biliyor.
Tek akıl mı; ortak akıl mı? (…)
Korku mu; umut mu? (…)
Bizim Umut tabi ama Umut Dayanan bu umut Türkiye için umut.
Öfke mi; sevgi mi? (…)
Siirt kararını kolay veriyor böyle sorunca.
Kavga mı; barış mı? (…)
Kriz mi; huzur mu? (…)
Yoksulluk mu; zenginlik mi? (…)
Arkadaşlar:
Kara kış mı; bahar mı? (…)
Kara kış mı; bahar mı? (…)
Kara kış mı; bahar mı? (…)
Cevap net. Cevap net.
Siirt cevabı biliyor.
Daha da güzel olacak daha da inşallah. Hayal ettiğimiz hedef ettiğimiz her şeyden daha da güzel olacak.
Biz demokrasi diyoruz. Zenginlik diyoruz. Huzur diyoruz. Özgürlük diyoruz.
Çok açık.
Cevap belli: Biz bahar diyoruz, bahar!
Siirt bahar diyor.
*****
Değerli arkadaşlarım,
Bizim için asıl mesele; hukukun üstünlüğüdür.
Bizim için asıl mesele; Türkiye’yi bu güzel ülkemizi özgürleştirmektir.
İnşallah 15 Mayıs sabahı bahar gelecek Umut Bey de Deniz Bey de Zakir Bey de hepsini de inşallah Ankara’da TBBM’de görmeyi arzu ediyoruz.
Hedefimiz budur.
Değerli arkadaşlarım,
Bakın asıl mesele; devleti çetelerden, mafya kalıntılarından temizlemektir.
Yeter artık. Şu işe bakın. Arka arkaya videolar çıkıyor.
Youtube yayınlarının biri bitiyor biri başlıyor.
Çete mafya sarmış her yeri.
Asıl mesele; kamu kaynaklarının yandaşlara peşkeş çekilmesini önlemektir.
Asıl mesele; milletin kaynaklarını yine bu millet için harcamaktır.
Vatandaşımızın soğanı da, patatesi de, yumurtayı da, kıymayı da, gönül rahatlığıyla kolayca almasını sağlamaktır.
Torpili, kayırmacılığı, yolsuzluğu yok etmektir.
Asıl mesele; bu memleketin sorunlarını çözmektir.
Asıl mesele; 783 bin kilometrekarelik vatan topraklarında özgürlüğün, zenginliğin ve adaletin türküsünü hep bir ağızdan söyleyebilmektir.
İşte biz bunun mücadelesini veriyoruz.
Biz, bu yola, özgür ve zengin bir Türkiye için çıktık.
Biz, bu yola, her bir vatandaşımızın, o elin Avrupalısının yaşadığı hayat standardı var ya işte her bir vatandaşımızın o hayat standardına ulaşabilmesi için bu yola çıktık.
Bizim hedefimiz budur.
İnşallah 5 gün sonra Siirt, bütün bu soruların cevabını açık ve net bir şekilde sandık başında verecektir.
Siirt, nasıl ki 20 sene evvel vesayetçilerin isteğini kursaklarında bırakıp, demokrasinin önünü açtıysa, bu Pazar günü de Siirt, yine demokrasinin önünü açacaktır.
Ben buna güveniyorum.
Çünkü Siirt her zaman vicdanının sesini dinlemiştir.
Çünkü Siirt her zaman adaletten yana olmuştur.
Çünkü Siirt her zaman hakkı düştüğü yerden alıp kaldırmıştır.
Nasıl o 2002’den sonra Sayın Erdoğan’ın o yasaklı döneminden sonra Siirt nasıl demokrasiden yana durduysa bugünde Siirt yine demokrasiden yana duracaktır.
Çünkü bugün maalesef Erdoğan demokrasinin yanında değil.
20 yıl sonra artık farklı bir yerde duruyor. Şu anda demokrasinin yanında duran bizleriz. Özgürlüklerin temel hakların yanında duran bizleriz.
İşte biz Siirt’in aklıselimine güveniyoruz sağduyusuna güveniyoruz.
O gün nasıl doğru yerde durduysa Siirt bugün de doğru yerde duracaktır. Biz buna güveniyoruz inşallah.
*****
Değerli arkadaşlar,
Biliyorsunuz sayın Erdoğan il il dolaşıyor.
Bu ara yeni bir türkü tutturdu.
Hayal ürünü hikayeler anlatıyor.
İl il dolaşıyor buraya gelmiyor farkındayım.
Siirt’in etrafında dönüyor dolaşıyor ama buraya gelmiyor ne hikmetse farkındayım.
Fakat gittiği yerlerde hemen hemen her gün ne anlatıyor?
Benden bahsediyor. Ne zamanki başarılardan bahsedecek olsa eski defterleri karıştırmak zorunda kalıyor.
Çünkü enflasyonun düştüğü paradan 6 sıfırın atıldığı dönem Türkiye'nin ekonomisinin daha iyi yönetildiği dönem bizim ekonominin başında olduğumuz dönem. Ekibimizle beraber.
Şimdi eski defterleri karıştırdığında da bir bakıyor karşısına ben çıkıyorum eski defterde. Onun için ne diyeceğini şaşırıyor.
Geçmişteki bu IMF ilişkilerini ve Bebecen diyerek bana geçmiş hikayeleri anlatıyor.
Yahu; IMF borcunun son taksitini ödeyen şu arkadaşınıza, şu kardeşinize iftiralar atıyor ya.
Bu milletin tek bir kuruşunu dahi ziyan etmeden, boğazından tek lokma haram geçmemiş şu arkadaşınıza iftiralar atıyor.
Değerli arkadaşlarım,
Kendisi kusura bakmasın; ben 14 Mayıs 2013’de IMF’ye olan en son borç taksitini ödeyen ekonomi ekibinin başındaydım.
Merkez Bankası’nın ödeme terminallerinde o enter tuşu olur ya bilgisayarın enter tuşu o enter tuşuna basıp IMF’nin son taksitini ben ödedim.
Tarih ne? 14 Mayıs 2013.
Enflasyonu tek haneye indiren ekibin başındaydım.
Paramızdan altı sıfırı atan ekibin başındaydım.
Bu milleti sağa sola avuç açmadan zenginleştiren ekibin başındaydım.
Ben şimdi kendisine soruyorum:
Siz şu son 5 yılda ne yaptınız?
Tek imzayla tek yetkili olarak aklınıza gelen her şeyi yaptığınız bir dönemde son 5 yılda ne yaptınız?
Tam 5 senedir tek imzayla tek yetkili sizsiniz. Siz ne yaptınız?
Enflasyonu üç haneye çıkardınız.
Paramıza ennn az bir sıfır eklediniz.
Dolar, Euro tüm baskılama çabalarınıza rağmen 20’leri geçti.
Ülke ülke gezip elalemden borç dilenen sizsiniz siz.
Katil dediğiniz veliaht prensten, 15 temmuzu finanse ettiğini söylediğiniz Emir’den 3 milyar, 5 milyar borç isteyen sizsiniz.
Ama bitiyor artık.
Son 5 gün arkadaşlar.
Nasıl 14 Mayıs 2013’te IMF’e olan borcu sıfırladıysak, tam 10 yıl sonra aynı gün 14 Mayıs 2023’de, bu krizi çözmek için kollarımızı sıvayıp çalışmaya başlayacağız.
Enflasyon 3 haneye çıkmadı mı?
%100'ü geçen enflasyonları görmedik mi?
Paramıza en az bir 0 ekledi. Dolar Euro tüm baskılara rağmen 20 lirayı geçti.
Ülke ülke gezip elalemden borç dilenen kendisi değil mi?
Katil dediği veliaht prensten gidip borç istemedi mi?
15 Temmuz’u finanse ettiğini söyledikleri Emir’den gidip borç para istemedi mi?
3 milyar oradan 5 milyar oradan aynı benzini bitmiş araba gibi deposunda benzin kalmamış araba gibi Türkiye ekonomisini yalvar yakar 3 milyar oradan bulduğu borçlarla borç aldığı benzinle yürütmeye çalışıyor.
‘Elden gelen öğün olmaz o da vaktinde bulunmaz.’
Böyle yürümez.
Ne demişler?
‘Dökme suyla değirmen yürümez’ demişler. Atalar bunu yüzlerce yıl önce söylemiş. Şu anda elden gelirle öğün yapmaya çalışıyor.
Dökme suyuyla değirmeni döndürmeye çalışıyor. Onun için olmuyor.
Ama bitiyor artık arkadaşlar bitiyor. Son 5 gün. 5 gün kaldı 5 gün.
5 gün sonra inşallah Sayın Kılıçdaroğlu'nu Türkiye Cumhuriyeti'nin 13. cumhurbaşkanı olarak göreceğiz.
Değerli arkadaşlar bakın nasıl biz 14 Mayıs 2013'te IMF'ye olan borcu sıfırladıysak tam 10 yıl sonra yine 14 Mayıs 2023'te bu krizi çözmek için kollarımızı sıvayıp çalışmaya başlayacağız inşallah.
İşte o yüzden önümüzde bir bayram daha var.
14 Mayıs; bir demokrasi bayramı olacak. 14 Mayıs doğudan batıya kuzeyden güneye tüm sokaklarda Kürtçe Türkçe, Arapça Lazca Boşnakca türkülerle kutlanacak inşallah.
Bütün Türkiye’de kutlayacağız 15 Mayıs’ı.
Ama bunun için hep beraber durmadan, rehavete kapılmadan çalışmamız gerekiyor arkadaşlar.
Sokak sokak, ev ev, kapı kapı gezip vatandaşlarımıza ulaşmamız gerekiyor.
Hep beraber 14 Mayıs’ta açık ara kazanmamız gerekiyor arkadaşlar açık ara. Öyle uç uca falan değil.
Ve inşallah ilk turda bu işi bitireceğiz ilk turda.
Birleşerek kazanacağız birleşerek.
*****
Değerli arkadaşlarım,
Umut Bey, bizim biliyorsunuz DEVA Partimizin kurucu il başkanı Siirt’in evladı, kurucu il başkanımız.
Umut Beyi ve diğer tüm adaylarımızı hem Deniz Bey’i hem Zakir Bey’i hep beraber arkadaşlarımızı TBMM’nin çatısı altında Siirt’i temsil etmek üzere görmek istiyoruz.
Ama bu ancak sizlerin desteği ile mümkün.
Kendilerini meclisin altına taşıyacağız ki, Siirt’in derdini de huzurunu da diğer vekillerimizle beraber, kendilerinden soracağız inşallah.
Ne yapacağız?
Pusulada, seçime ortak listelerle girdiğimiz ki biliyorsunuz Saadet Partisi, Gelecek Partisi, DEVA Partisi ve Demokrat Parti ve CHP tabi ki. Tek listeyle ortak listeyle seçime giriyoruz.
5 partinin adayları tek bir listede.
Çünkü ne dedik? Tek bir listeyle girersek tek bir oy dahi zayi olmayacak dedik.
Çünkü partiler ayrı ayrı listelerle seçime girdiğinde küsuratlar eğer tamamlanmıyorsa hiçbir parti milletvekili çıkaramıyor.
Ama ortak liste ile seçime girdiğimizde onlar birleşiyor 1 ise 2 çıkarıyoruz. 2 ise 3 çıkarıyoruz. Bazı yerlerde 3 ise 5 .
Onun için ne yapacağız?
Hep beraber CHP’nin logosunun altına “evet” mührünü basacağız ki arkadaşlarımızı inşallah meclisin çatısı altında görelim.
Tamam mı? (…)
Tamam mı arkadaşlar anlaştık mı?
Yani o milletvekili seçimi oy pusulasında ne yapıyoruz? DEVA için, Saadet için, Gelecek için, Demokrat için ve tabi ki CHP için CHP logosunun altına evet mührünü basıyoruz.
Tamam mı?
SÖZ MÜ? (…)
Geldik 2. Oy pusulasına. 2. Oy pusulasında ne yapıyoruz? Cumhurbaşkanı için oy kullanıyoruz.
Cumhurbaşkanı oy pusulasında o 4 tane adayın ama aslında 2 seçeneğin ne yapıyoruz?
Ortak Cumhurbaşkanı adayımız, Millet İttifakının ortak Cumhurbaşkanı adayı Sayı Kılıçdaroğlu’nun isminin altına “evet” mührünü vuruyoruz.
Tamam mı?
Tamam mı?
Biz kendisine güveniyoruz ama görüyorum ki Siirt’te güveniyor.
Değerli arkadaşlar diğer pusulada Cumhurbaşkanlığı seçim pusulasında Sayın Kılıçdaroğlu’nun isminin altına evet mührünü basıyor muyuz?
Tamam mı?
SÖZ MÜ? (…)
Siz pusulaya evet mührünü vuracaksınız,
Biz de Türkiye’nin yarınlarına damgamızı vuracağız inşallah.
Tüm ülkemize hayırlı olsun.
Hepinizi saygıyla, sevgiyle, muhabbetle selamlıyorum.
Sağ olun, var olun.