DEVA Partili Esen Manisa’da sokak ortasında dövülen Sudenaz olayı için iktidara seslendi: “Şiddetin normalleşmesine karşı devletin sorumluluğu var”

DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Elif Esen, Manisa’nın Akhisar ilçesinde sokak ortasında demir sopayla dövülen Sudenaz A. olayına ilişkin yaptığı açıklamada, iktidarın şiddet olaylarının önüne geçmede yetersiz kaldığına dair eleştirilerde bulundu. "Şiddetin toplum nezdinde normalleşmesinin önüne geçmek devletin ve iktidarın sorumluluğudur” diyen Esen, devlet mekanizmalarını şiddet olaylarını engellemek için harekete geçmeye çağırdı.

Yasal işlemler ve sorumluluklar sorgulanıyor

Şiddetin toplumda normalleşmesine karşı sert tepki gösteren Esen, 14 yaşından beri birlikte yaşadığı Yılmaz Akman tarafından sokak ortasında vahşice darp edilen 19 yaşındaki Sudenaz A.'nın yaşadıklarıyla ilgili olarak, sorular yöneltti.

Esen, “Sudenaz A.'nın 14 yaşından itibaren Yılmaz Akman ile birlikte yaşaması, bir çocuğun alıkonulması ve istismarı anlamına geliyor. Bu durumun tespiti üzerine herhangi bir yasal işlem yapılmış mıdır?” ifadesini kullandı. Esen, bu ve benzeri olayların bir daha yaşanmaması için iktidarın ne tür önlemler alacağını takip ettiklerini belirtti.

Koruma prosedürlerinde eksiklik mi var?

Esen, “Sudenaz A.'nın korunma süreci hangi prosedürler çerçevesinde yürütüldü? Daha önce alınan tedbir kararlarının etkili uygulanıp uygulanmadığı konusunda bir inceleme yapılmış mıdır?” sorusunu yöneltirken, koruma süreçlerinin yeterliliğini sorguladı. Esen, bu tür vakalarda ihmallerin olmaması gerektiğini vurguladı.

Suç kaydı bulunan bireylerin denetimi yeterli mi?

“Yılmaz Akman gibi 18 ayrı suç kaydı bulunan bir bireyin hala dışarıda serbestçe dolaşabilmesi, adalet sisteminin zafiyetini ortaya koymaktadır.” değerlendirmesini yapan Esen, bu durumun nasıl mümkün olduğunu, ilgili mercilerin bir inceleme başlatıp başlatmadığını sordu.

Toplumun duyarlılığı nasıl artırılabilir?

Toplumun bu tür şiddet olaylarına karşı duyarsızlaşma eğilimine girdiğine işaret eden Esen, son yıllarda yaşanan kötü örneklerin (örneğin Kadir Şeker davası) bu durumda etkili olduğunu dile getirdi. Esen, iktidarın bu konuda bir çalışma yapıp yapmadığını, toplumun duyarlılığını artırmak için ne gibi adımlar atılacağını sorguladı.

Sosyal medyada şiddetin yayılmasına karşı önlemler alınacak mı?

“Bu tür olayların sosyal medyada hızla yayılmasını önlemek amacıyla, özellikle çocukların üstün yararını gözeten düzenlemeler yapılacak mı?” sorusunu soran Esen, iktidarın bu ne tür adımlar atacağını merakla beklediklerini belirtti.

Toplumsal farkındalık ve eğitim şart

“Toplumun bu tür durumlarda daha duyarlı hale gelmesi için bilinçlendirme ve eğitim programları planlanmakta mıdır?” diyen Esen, eğitim ve farkındalık çalışmalarının önemine dikkat çekti.

Esen, "Şiddetin toplum nezdinde normalleşmesinin önüne geçmek, devletin ve iktidarın sorumluluğudur. Bu vahşeti izleyen her mekanizma suçludur.” dedi.