DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan: “Ali Babacan menfaat şebekesinin korkulu rüyasıdır”

11-11-2025
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan: “Ali Babacan menfaat şebekesinin korkulu rüyasıdır”

“CHP yönetimiyle kapattığımız defteri açmak isteyenler utanmazlık yapıyorlar. Her şey defterde yazılı.”

“Erdoğan, tatlı bir dönüşümün önünü açarsa ülke için de kendisi için de iyi olur”

“Topyekûn revizyon gerekiyor, ülke yönetmenin tümüne talibiz”

“Sayın Erdoğan'la da, Sayın Özgür Özel'le de Türkiye'deki her politik alanda, her sorun alanında konuşmaya hazırım”

“Komisyonun demokratikleşme ile ilgili bir rapor hazırlaması lazım, yoksa eksik kalır; bir ayağı topal kalır”

“Cezada adalet ve infazda eşitliği sağlayacak bir yaklaşım kesinlikle gerekli”

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Karar TV “Gündem Özel” programında gazeteciler Taha Akyol ve Elif Çakır’ın sorularını cevaplandırdı. Ali Babacan, kamuoyunda merakla beklenen ekonomi yönetimine dönüp dönmeyeceği, Yeni Anayasa tartışmaları, ekonomideki gelişmeler, komisyonun olası İmralı ziyareti, İnfaz Yasası gibi gündemin öne çıkan başlıklarına ilişkin açıklamalar yaptı. Babacan, 2023 yılında ortak liste ile girilen seçimleri, o dönemde yaşananları çarpıtan trollere ise sert sözlerle yüklendi.

“Mustafa Kemal Atatürk’ü saygıyla ve rahmetle anıyorum”

10 Kasım nedeniyle sözlerine Mustafa Kemal Atatürk’ü anarak başlayan Babacan, “Türkiye'nin gerçekten büyük bir imparatorluk döneminden sonra, yoğun savaşların ve milyonlarca insanın şehit düşmesinden, gazi olmasından sonra, mevcut vatanımızın tekrar sağlama alınması, cumhuriyetimizin bu vatan üzerinde kurulması ve Osmanlı coğrafyasına baktığımızda, özellikle Türkiye'nin doğusuna ve güneyine baktığımızda, Türkiye'nin doğusundaki ve güneyindeki bütün ülkelerden belki de çok daha istikrarlı olması, çok daha sağlam bir sisteminin olmasını aslında biz hep beraber Atatürk'ün zamanında kurmuş olduğu cumhuriyete borçluyuz. Hem Türkiye'yi o günün, çağının üstüne taşımak için gösterdiği ve toplumumuzu her alanda ilerletmek için gösterdiği gayret de her türlü takdirin üstünde. Ben de saygıyla ve rahmetle anıyorum kendisini” ifadelerini kullandı.

“Ülke yönetimi bir bütündür, biz tamamına talibiz”

Ali Babacan AK Parti'ye dönüp dönmeyeceğine ilişkin soruya, “Bakın biz ülkeyi yönetmenin tümüne talibiz. Kısmi bir şey talibinde değiliz. Niye talibiz? Çünkü en hazırlıklı biziz. Ya hazırlıklı değilizdir, o da anlaşılır, ama bunu nasıl yapacaksın?  Yani biz orada ekonomiyi düzeltirken, eğitimde saçma sapan işler yapılacak, değil mi? E düzelir mi bu ekonomi? Düzelmez. Biz orada ekonomiyi düzeltmeye çalışırken, hukukta, yönetimde her türlü yanlış yapılacak. Bu ekonomi düzelir mi? Düzelmez. Onun için hep diyoruz: Ülke yönetimi bir bütündür. Biz de bu bütünün tamamına talibiz” karşılığını verdi.

Trollere tepki: “CHP, hayır kuruluşu değil”

DEVA Partisi lideri Ali Babacan, CHP oylarıyla 15 milletvekili kazandıklarına söyleyen partisinin 2024 yerel seçimlerinde aldığı oyu 2023 yılında ortak liste ile girilen seçimlere örnek gösteren trollere tepki gösterdi: “Ben daha önce de söyledim. Cumhuriyet Halk Partisi bir hayır kuruluşu değil, Sebil Çeşmesi değil. Herkese bedavadan milletvekili dağıtacak bir kurum mu? Değil mi? Cumhuriyet Halk Partisi ana muhalefet partisi. O gün kendi işlerine gelmese, kendi çıkarları olmasa niye böyle bir teklifle gelsinler bize? Biz gidip istememişiz ki onlar teklif etmiş. Onlar ısrar etmiş. Bunların hepsini unutuyorlar. Tutuyorlar, bambaşka bir seçimin sonuçlarıyla bambaşka bir seçimin milletvekili sayısını karşılaştırıyorlar. Ve bunu da yapanlar kendine akademisyen diyen adamlar. Bakıyorsun bilmem ne akademisyen, bilmem ne araştırma, bilmem ne stratejist, hepsi trol, hepsi trol. Başka bir şey değil.”

Mevcut CHP yönetimi ile bu defteri çoktan kapamış olmalarına rağmen trollerin tartışmayı sürdürdüklerine işaret eden Ali Babacan şunları söyledi: “Biz CHP yönetimi ile defteri kapatıyoruz birileri ısrarla inatla ısrarla o defteri kapatmak istemiyor. Onlar da o defteri açık tuttuğu sürece biz de her şeyi söyleriz konuşuruz onlar da o lafları işitmeye hazır olsunlar. Çünkü bu mesele sadece benim değil koskoca DEVA teşkilatının meselesi.  Bu bizim kendi hakkıyla, alın teriyle milletvekili seçilmiş milletvekillerimizin hakkı. Ne teşkilatımızın ne milletvekillerimizin hakkını bunlara yedirmem öyle bir şey yok. Onlar gitsinler bir önceki yönetimle hesaplaşsınlar bir önceki yönetimle ne işleri varsa görsünler, bizim üzerimizden kendi iç kavgalarını yürütmesinler.

“Defterde yazanlar çok açık. Bize hangi teklifle geldikleri kayıtlarda var, şahitler var”

“Tekrar ediyorum: Bugünkü CHP yönetimiyle bu konu bu defter bizim için çoktan kapanmıştı. Bir gün açarlarsa biz de açarız. Defterde yazanlar çok açık: Bize ne tekliflerle geldikleri, hangi simülasyonları sundukları hala kayıtlarımızda var. Onların şahitleri var her iki partide de. Daha fazla uzatma söz konusu olursa o zaman siciller, defterler açılır. Kim ne söylemiş, kim neyi teklif etmiş, DEVA Partisi’nin hakkı neymiş…”

“Utanmazlık yapıyorlar, dürüst olsanıza, 2023 seçimlerine ortak listeyle girdik desenize”

“Bir de bakın şöyle bir utanmazlık yapıyorlar. Bizim 2024 seçimlerindeki oylarımızı 2023 sayısında çıkardığımız milletvekili sayısına bağlıyorlar. Bu ahlaksızlık değil mi ya? Diyorlar ki yüzde şu kadar oy almış parti? Bir dakika arkadaş! 2024 yerel seçiminden bahsediyorsun. Bambaşka bir dinamik, bambaşka bir ortam. Utanmadan, ahlaksızca yerel seçimdeki oy oranını getiriyorlar bu oyla bu kadar milletvekili seçildi…. Ya arkadaş dürüst olsana, doğruyu söylesene ya.  2023 seçimlerinde ortak listeyle girdik desene.”

“Erdoğan ve Özel ile her sorunu konuşmaya hazırım”

1 Ekim resepsiyonundaki fotoğraf ve sonrasında yaşananlarla ilgili değerlendirmelerde bulunan Babacan, “Biz Türkiye'nin bu ülkenin yönetiminin tümüne talibiz. Devlet politikası bir bütün. Ekonomi yönetimini ayırıp ayrı bir hatta yürütmek diye bir şey yok. Eğitim politikası diğer politikalardan bağımsız değil. Hukuk ve adalet politikaları diğer pek çok konuyla iç içe. Dolayısıyla biz şu anda Türkiye'yi yönetmeye en hazır siyasi partiyiz. Bunu sözlerimin başında ifade etmek istiyorum. Hatta hodri meydan demiştim biliyorsunuz, bir grup konuşmamda. Biz her sorunun çözümünü detaylı bir şekilde ortaya koyduk. Binlerce sayfalık çözümümüz hazır. Bizim gibi hazır olan bir başka siyasi parti varsa ama aynı detayda, getirsinler, koysunlar masaya ve konuşalım. Ben bugün Sayın Erdoğan'la da, Sayın Özgür Özel'le de Türkiye'deki her politik alanda, her sorun alanında konuşmaya hazırım” ifadelerini kullandı.

“Ali Babacan menfaat şebekesinin korkulu rüyasıdır”

Ekonominin düzelmesi için mutlaka tasarruf yapılması ve Kamu İhale Yasası’nın çıkarılması gerektiği görüşünü yineleyen Ali Babacan, “Neden düzeltemiyorlar Ali Bey?” sorusuna cevap verirken, şunları söyledi: “Menfaat şebekesi bunu yaptırmıyor. Çünkü onların menfaati kesilecek. Devletin tasarruf etmesi demek, daha az para harcaması demek. Devletin tasarruf etmesi demek, devletin bütün alımlarının daha şeffaf yarışmayla yapılması demek. O zaman kimsenin menfaati kalmayacak ki. Devlet neyi alacaksa şunu alacaksa, devlet kim en ucuza veriyorsa ondan gidip alacak. E şimdi deprem konutları yaptılar değil mi? Deprem konutlarına bir bakın. Bir liraya mal olacak konutu en az 2-3 liraya mal ettiler yani. Biz aynı parayla inanın en az iki katı konut imalatı yapardık. Aynı parayla şu anda 650 bin konut ihtiyacının tamamını biz bitirmiştik. Eğer o kamu ihale yasası devreye girseydi, Avrupa Birliği'nin kamu ihale yasasına göre bu deprem konutları yaptırılsaydı, yapmadılar. Peki aradaki farkı kim kazanıyor? O menfaat şebekesi kazanıyor. Çok büyük paralar bunlar. Dolayısıyla Ali Babacan o menfaat şebekesinin korkulu rüyasıdır.”

“Biz ona buna boyun eğecek parti miyiz?”

1 Ekim resepsiyonunda Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte yansıyan fotoğraf sonrası devam eden tartışmalara da değinen Ali Babacan, davete katılmalarının Anayasa değişikliği ile ilişkilendirilmesine tepki gösterdi: “O fotoğrafta tık diye bir deklanşöre bastılar, bir kare çektiler ya. Dediler bunlar ‘Anayasa da tamam’. ‘Bunlar anayasayı geçirecek’, hemen şey hesabı yapıyorlar. Aha diyorlar 400’ü geçti. Eyvah ya, biz Allah aşkına ona buna boyun eğecek bir parti miyiz ya? Hamdolsun, biz kimsenin karşısında boyun eğmeyiz. Doğru neyse onu yaparız. Ya anayasa, anayasa diyoruz da. Mevcut anayasaya uymayan bir iktidarın anayasayı değiştirme ya da yeni bir anayasa konusundaki çalışmalarını nasıl ciddiye alabiliriz ki? Evet. Uymuyorsun ki. İleride de zaten uymayabilirsin. O zaman bunu değiştirmekle niye uğraşıyorsun yani? Evet. Yani senin için bu anayasa bağlayıcı bir hukuk normu değil. O zaman niye uğraşıyorsun değiştirmekle?  Ben bunu defalarca söyledim.” dedi.

Babacan’dan Erdoğan’a: “Tatlı bir dönüşümün önünü aç, tarihe geç”

Türkiye’nin yeni bir yol ve hedeflere yönelecek tercihler yapmasını arzu ettiğini söyleyen Ali Babacan, 26 yıl gibi en uzun süre yönetimde olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a , “tatlı bir dönüşümün önünü açma” çağrısı yaptı.  “ Bugün itibariyle bize soracak olursanız AK Parti tüzüğü gereği  genel başkanlığını artık bırakması gerekiyor. Anayasa gereği dönem sonu doldu. Tayyip Bey’in sağlığı sıhhati hala yerindeyken kendisinden sonrasınıyla ilgili tatlı bir dönüşümün bugünden hazırlığını yapması lazım. Yani ülke sağ salim , düzensiz birkaos olmadan, insanların vicdanında kabul görecek bir şekilde demokrasiden, sandığın namusundan, hukukundan emin olacağı bir şekilde tatlı dönüşümün zamanı geldi bize göre. “ diyen Ali Babacan,   “Tayyip Bey’den bunu bekliyor musunuz?” sorusuna şu cevabı verdi:

“Bunu yapsa tarihe nasıl geçer? günahıyla, sevabıyla bir döneme imzasını atmış tarihe geçmiş bir devlet başkanı olarak güzel bir dönüşümün hazırlayıcısı olarak önümüzdeki dönemi yönetse, ben ülkemiz için de kendisi için de çok iyi olacağını düşünüyorum açıkçası” cevabını verdi.

“Demirtaş, Kavala, Can Atalay; bu insanların hapiste olmaması gerekiyor. Bu nasıl hukuk devleti?”

Ali Babacan, AİHM ve AYM kararlarını hatırlatarak  cezavinde bulunan Selahattin Demirtaş, Osman Kavala ve Can Atalay’ın durumlarına da dikkat çekti. Babacan, “AİHM kararları, AYM kararları, özellikle tutuklanan ya da hükümlü olanlar var; mesela Demirtaş meselesi var. Kavala meselesi var. Can Atalay meselesi var değil mi?  Biz bunların hepsinin dosyalarını inceledik. Ya yani Anayasa Mahkemesi baktı, AİHM baktı. Ya bu insanların hapiste olmaması gerekiyor dedi. Hâlâ hapisler. E bu nasıl iş? Yani bu nasıl hukuk devleti?” diye sordu.

“Komisyonun demokratikleşme ile ilgili bir rapor hazırlaması lazım, yoksa eksik kalır; bir ayağı topal kalır”

“Komisyondan umutlu musunuz? Türkiye umutlanmalı mı? Çünkü o kadar çok komisyon kuruldu ki” sorusunu Ali Babacan, “PKK ile ilgili meselelerden sonra da bana göre o komisyonun oturup demokratikleşme ile ilgili bir rapor hazırlaması lazım. Yoksa eksik kalır bu iş yani. Bir ayağı topal kalır. Ama PKK mensuplarının ne olacağıyla ilgili komisyona somut bir önerinin gelmesi ki bunu MİT getirecek. Başka kim getirecek, bunu kim çalıştırdı? Zaten muhtemelen bu çoktan konuşuldu edildi ki bu iş buraya kadar geldi. Yani MİT'in elinde muhtemelen bir taslak da var. Onu bir noktada getirecekler komisyona. Ama mesele sadece PKK'dan ibaret değil ki. Mesele Suriye'de ne olacak? Yani açıkçası Suriye kaynaklı Türkiye'ye ileride gelebilecek her türlü riske karşı sağlam tedbir almak gerekiyor” şeklinde yanıtladı.

“Cezada adalet ve infazda eşitliği sağlayacak bir yaklaşım kesinlikle gerekli”

“Ülkenin bütün katmanlarını saran adalet mağduriyetlerini giderecek infaz yasasıyla alakalı bir gelişme olur mu?” sorusuna Ali babacan şu yanıtı verdi: “Cezada adalet ve infazda eşitliği sağlayacak bir yaklaşım kesinlikle gerekli. Zaten bizim burada 8 No’lu eylem planımız KHK mağduriyetlerinden bahseder ama sadece KHK mağduriyeti değil, aynı zamanda haksız yere hükmü olan insanların nasıl adalete ulaşacakları ile ilgili de bir sürü çalışma var burada. Biliyorsunuz, Türkiye'de 2 milyonun üzerindeki insan terör örgütü üyeliğiyle hakkında savcılık süreci başlatılmış durumda. Bir ülkede 2 milyon terörist, terör üyesi olur mu ya? Terör örgütlerin nispeten sayısı belli olur. Bir ideolojisi olur, hedefi olur, davası olur, elinde silah. Ortalığı birbirine katar yani ama sayıca belirli bir sayısı vardır. Yani şimdi iki milyon üyeli bir terör örgütü olmaz yani.”

“Şu an yaşadığımız bir krizden öte içten içe bir çürüme, bir yavaş çöküş, geniş bir yoksullaşma, fakirleşme”

“Şu anda yaşadığımız artık ne biliyor musunuz? Bir krizden öte içten içe bir çürüme, bir yavaş çöküş, geniş bir yoksullaşma, fakirleşme. Yani aslında bu krizin, şu anda yaşadığımız krizin sosyal yönü çok daha ağır basıyor. Yani finansal yönünden çok, sosyal yönü çok ağır basıyor. KOBİ’lerin alın teriyle, akıl teriyle kazanmaya çalışan herkesin mağdur olması, rekabette çalışan herkesin büyük sorunlar çekmesi. Öyle farklı bir kriz yaşıyoruz şu anda Türkiye'de.”

“Öcalan'ın görüşlerini, düşünceleri komisyonun bilmesi lazım”

“Öcalan'ı dinlemesine DEVA Partisi nasıl bakıyor?” sorusuna Ali Babacan şu yanıtı verdi: “İşin özü, Öcalan, PKK'yı ilk kuran kişi mi? Bu örgütün başında olmuş mu yıllarca? Hâlâ örgüt bunun söylediklerini dikkate alıyor mu? 27 Şubat'ta o çağrıyı yapması, örgütün lağvetme kararı ve silah bırakma kararını getirdi mi? Getirdi. Dolayısıyla mesele PKK ise Öcalan'ın görüşleri, söyledikleri, söylemedikleri önemli. Süreci etkiliyor çünkü. Öcalan'ın görüşlerinin bir şekilde komisyona aktarılmasını ben kıymetli bulurum bir şekilde. Ama bunun şekli şemaili nasıl olur? Onun için de komisyon çalışsın. Zaten Numan Bey'in asli görevi bu oldu şimdi. Meclis Başkanımız taraflarla konuşup bir çözüm üretecekler. Nasıl bir çözümse yani Öcalan'ın görüşleri, düşünceleri komisyonun bilmesi lazım.”

SONRAKİ HABER

İstanbul Milletvekilimiz Elif Esen: “Dilovası’ndaki patlama ve ölümler, ‘sorumsuz sorumluların’ neden olduğu kamu denetim eksikliğinin sonucudur”

Sık Sorulan Sorulara Cevaplar


                        

BASIN BÜLTENİNİ
İNDİRİN

Haber ekinde bir basın açıklaması mevcut ise aşağıdaki indirme ikonu ile indirebilirsiniz.

11-11-2025