Elif Esen’den İklim Kanunu Teklifi üzerine sert eleştiri: “Bu yasa, yeşil bir vitrin olmaktan öteye geçememektedir”

DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Elif Esen, TBMM Genel Kurulunda görüşülen 198 sayılı İklim Kanunu Teklifi üzerine Yeni Yol grubu adına yaptığı konuşmada, yasa teklifini sert sözlerle eleştirdi. Esen, teklifin iklim değişikliğiyle bütüncül mücadele anlayışından uzak olduğunu belirterek, “Bu haliyle bir yasa değil, olsa olsa bir niyet beyanıdır” dedi.

Esen, teklifin esasen emisyon ticaretine odaklandığını ancak Türkiye’nin karbon piyasasının henüz oluşmamış olması nedeniyle ciddi muğlaklıklar taşıdığını ifade etti. Kanun teklifinin uzman görüşlerinden, odaların ve sivil toplum kuruluşlarının katkılarından yoksun hazırlandığını belirten Esen, “İktidarın 2022’de gerçekleştirdiği İklim Şurası’ndan çıkan değerli sonuçlar neden yok sayıldı?” diye sordu.

“İklim adaleti sözde kalıyor”

Yasa teklifinde “iklim adaleti”, “döngüsel ekonomi” ve “adil geçiş” gibi önemli kavramların yer aldığını ancak bu kavramların somut karşılıklarının bulunmadığını dile getiren Esen, kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve engelliler gibi kırılgan gruplara yönelik herhangi bir destek planının olmadığını vurguladı.

“Paris Anlaşması’na uygun değil”

Konuşmasında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin iklim krizini bir insan hakları sorunu olarak tanıdığına da dikkat çeken Esen, “Net sıfır emisyon hedefi yalnızca dile getiriliyor; ne tarih, ne ara hedef, ne de mekanizma var. Bu yasa, Paris Anlaşması’nın temel hukuksal kriterlerinin hiçbirini yerine getirmiyor” dedi.

“Karbon ticaretinden öteye gidemiyor”

Kanun teklifinin özünde çevreyi korumaktan çok, karbonu ticari bir metaya dönüştüren bir piyasa düzenlemesi olduğunu belirten Esen, DEVA Partisi’nin savunduğu şeffaflık ilkesinin de yok sayıldığını ifade etti. Esen, teşviklerin hangi şirketlere, hangi kriterlere göre verileceğinin belirsizliğini koruduğunu söyledi.

DEVA Partisi’nden somut öneriler

Esen, konuşmasında DEVA Partisi’nin İklim Eylem Planı’ndaki temel önerilere de yer verdi. Bu öneriler arasında İklim Değişikliği, Su Kaynakları ve Çevre Bakanlığı’nın kurulması, şeffaf ve denetlenebilir bir karbon piyasasının oluşturulması, karbon vergilerinin yeşil üretime yönlendirilmesi ve sanayide yeşil dönüşüm için teşviklerin sağlanması gibi adımlar bulunuyor.

“Bu yasa, üreticiyi sistem dışına itmektedir”

Tarım ve hayvancılığın yasa teklifinde yok sayıldığını vurgulayan Esen, “Bu yasa halkın kulağına sadece şunu fısıldıyor: Üretme, dışarıdan al, ses çıkarma!” dedi. Üreticilerin, çiftçilerin ve besicilerin sistem dışına itildiğini belirten Esen, “Bu anlayış, halkı açlığa mahkûm etme riski taşımaktadır” diye konuştu.

“Geri Çekilmeli, Gerçek Bir İklim Kanunu Hazırlanmalı”

Konuşmasının sonunda yasa teklifinin geri çekilmesi çağrısında bulunan Esen, “Bu teklif, iklim krizini çözmek için değil, bir ‘yeşil vitrin’ yaratmak için hazırlanmıştır. Üreticinin ve doğanın sesini duyan gerçek bir iklim kanunu hazırlanmalıdır. Aksi takdirde bu teklif, bir yasadan çok bir yok oluş belgesi olarak tarihe geçecektir” ifadelerini kullandı.