Serbest Kürsü

Görüşlerinize Değer Veriyoruz

Demokrasi ve Atılım Partisi olarak ülkemizi daha güzel günlere kavuşturmak için yola çıktık. Dilerseniz siz de “Serbest Kürsü”ye görüşlerinizi yazabilirsiniz..

Teşkilatlanma sürecinde her bir ilde liyakat sahibi insanlar bulup bunlarla çalışmazsanız, bulundukları illerde isimleri ön plana çıkmış varlıklı ailelerden veya aşiretlerden isimler ile yol alırsanız yolda kalır bir süre sonra mevcut hükümetin yaptığı gibi durumu kurtarmak üzere ÖMERLER aramak durumunda kalırsınız. Sizlere umut bağlamış insanları hayal kırıklığına uğratmamak adına bu hususu kılı kırk yararak çalışmanızı tavsiyede bulunmak istedim. Yolunuz açık olsun.

30.05.2020 / 18:45

23
Kadir Sevdi Batman , Kamu Çalışanı

öncelikle partiniz ve gelecek programlamalarınızı tebrik ediyorum,hayırlara vesile olsun. rabbim çıktıgınız bu yolda sizi emin ve muzaffer eylesin oluşumunuzu inceleyip fikir sahibi olmak adına araştırmalar yapıyorum.ben sizden haberdar olur iken sizde genç nesilin sizlere ilgi duyabilecegini düşünün diye bu mesajı atıyorum iyi çalışmalar. :)

30.05.2020 / 16:48

1
Ertuğrul Yakar Adana , İş İnsanı

Yaptığım araştırmalar, okuduğum kitaplar, yazılar, dergiler, izlediğim videolar, programlar beni sizlerin aydınlık geleceğimiz için bir umut ışığı olduğuna inandırıyor. Biz gençlerin geleceğinin teminatı olduğunuzu düşünüyorum. Umarım çizginizi bozmadan attığınız adımlar ülkemizin geleceğine ışık tutar. Güneş tepeden vuruyorsa gölge ayağımızın altıdır. Başarılarınızın devamını dilerim.

30.05.2020 / 16:04

3
Ahmet Yılmaz İstanbul , Mühendis

Selamlar ben musa özcan orta öğretim diplomalı Ankara’da bir çiftçi ailenin ferdiyim Ve sisteme sinirli ve küsmüş bir bireyim yerel yönetimler olmakla birlikte bir partiyi desteklemek bir suça ortak bir vebale kul hakkının çalınmasına ortak olunacağının görüşündeyim ve ülkemin yıllardır sömürüldüğünü ve bunun muhalefetle danışıklı dövüşüklü yapıldığını düşünüyorum ve sayın Ali babacanı bakan olduğu dönemlerde bile ülkenin lideri olarak hayal ederdim ve ak partiden ayrıldıktan sonra bir parti kurması İçin hep dua ettim 2 çocuk babası olarak çocuklarımın geleceğinden artık umutluyum bu ülke için duyguları benimle aynı olduğu gözlerinden konuşmasından yüzündeki şeffaflıktan belli oluyor fakat köylü vatandaşlar üreticiler için daha kapsamlı açıklamalar beklerdim köylü vatandaşların öncelikle diziler magazin soytarıları ve buna benzer basın organları tarafından yıkılan itibarı hakkında yapılması gerekenler var şehirde yaşayan veya köyde bile yaşayan genç kız kardeşlerimiz köylü kardeşlerimizle evlenme ihtimali %2 bile değil ve bunun sonucunda köylerimizde 45 yaş altı çiftçi yok denilecek kadar az 500 dönümlük arazisini işlemeyip asgari ücretle köle gibi çalışan insanlar tanıyorum ve köylüyü desteklemek şehirde yaşayan bireyleri desteklemek ve (SAĞLIKLI,DOĞAL BESLENMESİ)demektir maddi destek olarak köyde olan bir birey şehirde olan kardeşine çocuklarına şunları teğmin ediyor ve ekonomik destek oluyor Ankara köyünden şehirdeki bireye TEREYAĞ:1 kg 60 TL süt :5 kg 30 TL şeker : 5 kg 50 TL yumurta 1 koli 30 TL koyun sütü : 5 kg 100tl kurutulmuş ürünler 100 tl turşu marmelat salça vb : 150 TL 10 adet bazlama : 20 TL nohut fasülye vb 5 kg 100 tl kira desteği 400 TL yani 1040 TL aylık köyden şehirdeki bireye destek gidiyor ve bu farklı bölgelerde farklı doğal ürün fakat rakamları 3.kalite olarak yazdım bir köylü olarak görüşlerim bunlar keşke sayın Ali babacanla 20 dk konuşa bilsem ama biliyorumki çok meşguldua larımız,desteğimiz sizinle Allah yardımcınız olsun

30.05.2020 / 16:01

1
Musa Özcan Ankara , Çiftçi

Ülkemizin demokrasi tutkunu gençleri olduğu sürece birlikten her şey olur. Zihinler dönüşmedikçe, kanunlar uygulanmadıkça, devlet yükümlülüğünü yerine getirmedikçe hiçbir şeyin önüne geçilmez. Demokrasi için her şeye varım.

30.05.2020 / 15:20

90
Abdulbaki Güney Ankara , Öğrenci

Merhaba, öncelikle girdiğiniz bu yolda Allah yardımcınız olsun ve yolunuzu açık etsin. Şunu belirtmek isterim ki daha önce hayatımda hiçbir siyasi partiye üye olmamış ve hiçbir siyasi partinin faaliyetinde bulunmadım. Ancak bu kötü, adaletsiz, hukuksuz, demokrasi kavramının hiçe sayıldığı, insanların insanca yaşamasının kısıtlanarak her geçen gün hak ve özgürlüklerinin elinden alındığı, korkunun egemen olduğu, demokrasi adının unutturulmaya çalışıldığı, anayasayı millet için değil kendileri için bir yasa haline getirenlere ve tamamıyla içi dolu bir hukuk devleti olma adına bu düzene dur demenin vaktinin çoktan geldiği. Bu nedenle ilerde vicdanımın rahat olması adına, çocuklarımın ve tüm çocukların iyi bir geleceği olması adına bu girdiğiniz davada ben de bir hukukçu ve avukat olarak yükü omuzlamak isterim. Saygılarım ve sevgilerimle.

30.05.2020 / 14:34

1
Selçuk Aslan Gaziantep , Avukat

Babacan kavgacı değildir. Demokrasinin çekim merkezidir. Barış severdir. Bilim ve özgürlükler taraftarıdır.

30.05.2020 / 12:57

24
İsa Erol Diyarbakır , İşçi

Deva Partisinin tüm kıymetli gönül verenleri; Ayrım gözetmeksizin her insan, müreffeh bir hayat sürme hakkı ve umuduyla dünyaya gelir. Bu noktadan hareketle siyaset kavramı da bir bakıma insanların refahını sağlama sanatıdır. Sizlerin bu çizgide olduğunuzu hissetmek, ülkemin geleceği için beslediğim umudun yersiz olmadığını gösteriyor.

30.05.2020 / 12:23

48
Erhan Giraz Ankara , Eğitmen

Daha önce belirtmiştik ya.Bu toplumun derin sorunlarından birisi de ahlak kurallarıdır.Teknolojik değişimler, üretim biçimi ve yaşam tarzlarının değişimlerine aşkın (dini)ahlak kuralları uyum yapamaz.Bu durum da ahlaktan çok ahlaksızlığı getiriyor.Toplum da karşılaştığımız ikiyüzlülüğü yozlaşmayı getiriyor.İnanç, akla bilime değil de duygu, sezgi ve telkinlere dayandığı için eleştiriye kapalıdır.insanlar da günlük yaşam koşulları ve inançları arasında seçim yapmak zorunda kalınca bocalıyorlar.Yalan söylüyorlar birbirlerine.inanç temelli hareket ediyormuş gibi yapıyor.ama günlük yaşama bu davranışı uymuyor. inancını araç olarak kullanarak, yeminli yalanla işini halletmeye çalışıyor. Bu durumda yalanları ortaya çıkınca da insanlar birbirinden nefret etmeye başlıyorlar. Neticede insanların iç denetimleri(sorumluluk alma, ortak hareket etme, yardımlaşma,yurttaşlık bilinci ) zayıfladı.Dış denetimleri de berbat .Hukuk yok.adalet yok. fikir özgürlüğü yok, Türkiye de tuz koktu.Tuz gölü bile temizleyemez bu durumu. "her ahlak kuralı çelişkilerle ortaya çıkar.tekraren çelişkiye düşmeden genelleştirilebilir olmalıdır.çelişki ve çatışkı olmayan yerde zaten ahlak kurallarına yer yoktur.Ahlak kuralları şu şartlara dayanmalıdır. 1-insana ve yaşama dair olmalı 2- çelişkiye düşmeden genellenebilir olmalı 3- aşkın önermeleri dışlamalıdır.insanları yönlendiren şey akıldır. ahlak kuralları insanın aklıyla bulduğu davranış kalıplarıdır." Not ( Türker alkan ın -siyasal yozlaşma kitabından alıntıdır) Benim ki Kesin bi yargı değil ama, bu ahlaki dejenerasyon eğerumudu ekmek arası yaparsak , insanların bireyselleşmesini tetikleyip getirebilir.Yani ki insanların birbirleriyle didişmeleri neticesi bireysellemeyi sağlayabilir.Batı da insanlar devletle didişerek bireyselliği elde etmişler ama doğu devlet yapılanmaları buna müsade etmiyor. işte bütün bu dertleri DEVA olmak bize düştü.YUMURTA İÇTEN KIRILDI. DIŞTAN DEĞİL.İÇTEN KIRILINCA YEP YENİ Bİ C A N ÇIKTI .TŞK

30.05.2020 / 12:19

1
Dursun Tunçbilek Niğde , Müşavir

Göçmen ve Sığınmacı Politikası Türkiye “Göçmen ve Sığınmacı” politikasında son 18 yılda yol geçen hanına dönmüştür. Resmî kayıtlara göre 5,5 milyon kişi, kayıtsız&kaçak olanlar ile birlikte 7,5 milyon kişiyi barındırıyoruz... Suriye, Afganistan, İran, Irak, Fas, Nijerya, Gana, Senegal, Somali, Ruanda, Eritre, Etiyopya, Türkmenistan, Azerbeycan vatandaşları parasız, işsiz, aşsız, çaresiz bir şekilde ülkemiz topraklarında barındırılıyor. Her konuda olduğu gibi AKAPE bu konuyuda reklam malzemesi haline getirmiştir..! Kendi halkına Aş, iş, barınma imkanı sunamayan AKAPE rezaleti “Göçmen ve Sığınmacı” insanları “kalbura dönmüş” sınırlarımızdan ne olursan ol gel anlayışı ile ülkemize almaktadırlar. Ülke insanının sosyolojisini, psikolojisini, milli gelir kaybını umursamadan, milli kaynaklarımızı şuursuzca bu insanlara pay ediyorlar... Bu eylemlerini sanki “Emine Erdoğan’ın altınlarını bozdurup da kendi şahsi birikimleri ile yapıyormuş gibi piyasaya reklam malzemesi olarak kullanmaktanda utanmıyorlar. Durumun bir diğer boyutu daha büyük tehlike arz ediyor. Ortadoğu’da ajan ve terörist faaliyetleri yürüten dış güçler, sınırlarımızdan “göçmen veya sığınmacı” kılığında özgürce hareket ediyor. SONUÇ; -Bu ülkede vatandaş olmayan herkes elini kolunu sallıyor, ortalıkta geziyor... -Bu ülkede terör örgütü hücrelenme faaliyeti özgürce yürütülüyor... -Bu ülkede tüm Dünya ülkelerinin ajanları at koşturuyor... -Bu ülkenin vatandaşları, göçmen veya mülteciler tarafından soyuluyor, öldürülüyor, tecavüze uğruyor... -Bu ülkenin insanları için harcanması gereken kaynaklar, bu ülke insanının cebinden alınıyor ve ne olduğu belirsiz kendi ülkesine hayrı olmayan katil, tecavüzcü, hırsız, şuursuzca çoğalan göçmen ve mültecilere peşkeş çekiliyor... ÇÖZÜM; -Tüm kayıtlı veya kayıtsız 7,5 Milyon “Göçmen ve Sığınmacı” insanların kendi ülkelerine derhal gönderilmesi -Tüm sınırlarımızın teknolojik sistemler ile donatılması ve tüm kaçak geçişlerin önlenmesi

30.05.2020 / 12:15

6
Mustafa Koç Van , Yönetici