Görüşlerinize Değer Veriyoruz
Demokrasi ve Atılım Partisi olarak ülkemizi daha güzel günlere kavuşturmak için yola çıktık. Dilerseniz siz de “Serbest Kürsü”ye görüşlerinizi yazabilirsiniz..
Selamün aleyküm .efendim ben bir gonuldasinizim .bı an önce şu ülkeye hukuk, adalet gelmeli... söylenecek çok şey var.gebzeye geldim geçen yazın ama Ankara ya gelemedim.calisiyordum.lutfen şu masayı yıkmayın, kürsüye çıkmak için merdiveni geçmen lazım.arif olan anlar.?ev alamıyorum,güya TOKİ kura çektiler hep verdiler yandaşları na,emekli, gençler, engelliler .bide bizi diğer diye ayırmış lar.emekli,engelli, gençler çekildi bitti.bu daha diğer kısmının yani bizim kuramuza soktular adamları.yani binde 1 şansım varsa düştü binde birin altına 0 Lara yani hiç alamamak demek nitekim öyle oldu.hastaneye milli saraylara giremedim .çok şey var ama şu seçimi almamız lazım.secim ertesinde hemen milli saraylara sağlık bakanlığı na dava açacam insallh.simdi etsem.kimi kime şikayet edeyim.hakliysam haksız olacam.bir an önce hukuk adalet gelmelidir.insallh.allah yardımcımız olsun.
22.01.2023 00:39

Merhabalar.Aslında bu mesajı yazma sebebim sadece teşekkür etmek.19 yaşındayım.Açıkçası 'Doğrudan'DEVA Partisi seçmeni değilim ama Sayın Ali Babacan'a (kendisinin de bu mesajı okumasını çok isterim açıkçası:) ),Davos'taki Dünya Ekonomi Forumunda Türkiye'yi ve Türk vatandaşlarını güzel şekilde temsil ettiği için kendisine teşekkürü borç bilirim. Uzun zamandır Türkiyeden isimleri bu tarz organizasyonlarda göremiyorduk. Kendisine;güncel ve uzun vadeli,dünya ve türkiye dinamikleri ile ilgili belirtmiş olduğu güzel ve bilgilendirici mesajları için de ayrıca teşekkür ederim.Bütün DEVA Partisi üye,teşkilat ve çalışanlarına iyi çalışmalar dilerim.
21.01.2023 23:48

Kamu Çalışanlarında, %2 Sendikal Barajı hakkındaki görüşleriniz nedir? Doğru buluyor musunuz? Bu konudaki görüşleriniz nedir?
21.01.2023 23:41

teknolejik çağda meydan mitingleri neden yapılr anlaşılır değil bir yandan yaşamın kutsallığını savunur gözükürken meydanları insan trafiğine hata ambulans itfaiye gibi hayat kurtarma araçlarına bile geçmesine musade edilmemesi tamda orta çağ zihniyetidir . başka kötü alışkanlıklardan en önemlisi ve bırakılması gerekenler park ve bahçe açılışları devlet erklerinin toplu açılışlar . halkın vergileri ile yapılan hizmetleri nesiyasi partilerin lutfudur nede belediyelerin halka hediyesidir .seçilirken hizmet vaadi ile gelmiş yöneticilerimiz halkın parasıyla yapılmış hizmetleri kendi başarıları olarak halka sunmaları halkın aklıyla dalga geçmek değilmidir . öbür taraftan yapılan sosyal yardımları ile övünen siyasi erk sosyal devleti en önemli ilkesi olan milli geliri eşit paylaşımını hiç akıllarına getirmiyorlar iktidarın değişmesi ile sosyal devletin tekrar asli görevi olan mili geliri hizmet ve ihtiyaç sahiplerinin insan onurunu kırmıyacak şekil dağıtılmasını kesinlikle sağlamsı gerekir
21.01.2023 22:26

Ben fizikçiyim. Tam 51 yıldır mesleğimde, halen de olmak üzere, aktifim. 76 yaşındayım. Politika ve Ekonomi ağırlıklı konularınızı basından izliyorum. Edindiğim izlenim, güncel ve kısa vadeli olarak ileriye dönük konuların ele alındığıdır. Ancak, uzun vadeli olarak ileriye dönük konuların, yani iki ve üç nesil sonrasını ilgilendiren konuların, ele alındığını pek göremedim. Parti programınızda da göremiyorum. Osmanlı'da ve Türkiye'de, münferit durumların dışında, teknoloji üretilmedi. Mevcut teknolojiler lisans satın alma veya taklit yöntemleriyle kullanıldı, geliştirildi, katma değerler getirildi. Bunların yapılması da gerekiyordu. Kanımca, dünyada üretilmiş teknolojileri takip etmenin ve bunları piyasaya uygulamanın gereği açıktır. Ancak, kendimiz teknoloji üretemediğiniz için gelişmiş ülkeler düzeyinde bir teknoloji alışverişine giremiyoruz. Sadece basakların pazarı olabiliyoruz. Teknoloji üretebilmenin temeli, temel bilgi üretebilme yeteneğine dayanır. Temel bilgi üretebilme temel bilimler araştırmalarından geçer. Doğanın anlaşılmasına yönelik yapılan temel araştırma çalışmaların sonuçları bir zaman sonra teknolojilere dönüşebilir. Teknoloji üretimi budur. Temel bilimlerin temeli fiziktir. Bu temel oluşturulduğunda her türlü teknoloji üretebilme şansı yakalanır… Gelişmiş ülkeler düzeyinde bir teknoloji alışverişine girilebilir. Türkiye'de bugün için olmayan bu temel bugün atılırsa iki üç nesil sonra bu düzeye gelinir. Parti programınızda 'bilim' veya 'bilimsel' kelimesi 8 kere geçiyor. Ama hiçbir yerde bilimin kendisinin ne şekilde ele alınacağına ve ne şekilde ileriye götüreceğine dair hiçbir bilgi verilmiyor. Parti programı genel olarak da bilimin ne olduğu bilinmediği izlenimini uyandırıyor. Güncel konuların ve kısa vadede ileriye dönük konuların gündemde tutulmalarına paralel olarak bilimselliğin önemini her koşul altında her gün gündemde tutmaktır. Atatürk'ten sonra bu olmadı. 'Hayatta en hakiki mürşit ilimdir' sözünden kasıt budur.
21.01.2023 15:58

Sayın babacan yeni seçim döneminin hayırlı olmasını diliyorum inşallah bu duruş ve bilgileriniz ile bizleri en iyi şekilde yöneteceğinize inanıyorum Diyarbakır'da hiç bı çalışmaniz yok varsa bile bilgimiz yok zor bir seçim bolgesi Allah yardımcınız olsun Diyarbakır'a gelirseniz esiniz ile birlikte mutlaka sizi evimizde bir kahve içmeye bekleriz kalbimiz sizinle yolunuz acik olsun saygilarimla
21.01.2023 05:49

halkın pek ilgilenmediği ancak yanlışlarla dolu siyasi partilerin kuruluş tüzüğüdür siyasi partiler tüzüğü CHP. İLK KURULUŞ TÜZÜĞÜ İLE AYNIDIR. değişik madeler seçmene şirin görünmek için konulan... başkanlık 2 dönemdir .. vekilik 2 dönemdir .. kadın konteyjanı .. genç konteyjanı . gibi madeler seçimlerde belirli bir oy alınınca hatırlanmaz bile. kendi tüzüklerinin hiç bir bağlayıcılığı yaptırımı yoktur .kuruluşunda bile halkı yanıltan siyasi parti iktidara gelince aynı alışkanlıklar devam eder . bir büyümüzün dediğigibi anayasa birkere delinmeyle bir şey olmaz. zihniyet o kadar benimsendiki ana yasa mahkemesi karar ları bile ne erk nede mahkemeler saymıyorlar .burada yapılması gereken tüzük olsun yasa olsun saygı duyulması gerektiğini devlet olarak sağlanması ve çiğneyenlerin caydırıcı cezaların uygulanması gerekir özelikle devletin üst düzey yöneticileri yasalar sayesinde makama gelip aynı yasalara uymuyorsa ülkemizde uyulmuyor caydırıcı cezaların mutlaka uygulanması gerekir .mutlaka ve mutlaka seçile başa gelmişler olsada 2 dönemle sınırlamak gerekir . buna sendika başkanlıkları belediye başkanlıkları koparatif başkanlıkları . tarım üretim koparatifleri hata muhtarlıklar dahi bu sınrlama tavizsiz olarak uyguluyacak yasaların enhizlı şekilde ülkeye kazandırılması gerekir . saygıyla
20.01.2023 15:28

özeleştirme devletin işletmesinde olan fakat devlete yük olan işletmelerin özele devredilerek işler hale getirmek için yapılır ülkemizdeki yönetim kadrosu bu işi yapamadı eş dost yakın kimseler ihya edildi devletin elinde olması elzem olan haberleşme PTT. TÜRK PETROLLERİ . ÇOK ÖNEMLİ VE MUTLAKA MİLLİ OLMASI GEREKEN KURUMLAR MALESEF YETERKİ DÖVİZ GELSİN DİYE YAPANCI KURUMLARA SATILDI . satılacak kurum kalmayınca vatandaşlık satılmaya başlandı .yönetime gelen hükümetlerin acilen önemli kurun kuruluşları ve satılan arazileri derhal devlet güvencesine alması gerekir bilinen tarihte anadolu topraklarında yaşayan hiçbir toplumu aç bırakmamışken şu anda yiyecek konusunda dışarıya bağımlı olduk anadolunu verimli toprakları satılırken devleti yönetenler afrikadan toprak kiralamayı marifet sanıyorlar .insanlar evsiz yaşayabilir giyimde tasaruf edebilir ancak beslenme konusu dışarıya bağlanmak milli felakettir . unutulmamalıki senin üretmediğin her şey pahalıdır .. yerli otomobil diye lanse edilen araç sadece montajını yapıyoruz fırtına öbüsleri diye tantılan topların namlusu samsung denen firmanın izniyle yapılıyor . iha siha yapıyoruz diye haykıranlar motoru kanadadan aldığımızı unututyorlar. seçimde işbaşına gelecek hükümet halkA YERLİ VE MİLLİ NEDİR . alatılıp anlamasını sağlaması boynunun borcudur .. saygıyla
19.01.2023 17:52

Bizler; Milli Eğitim Bakanlığı – Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü’nün gerçekleştirdiği ve Türkiye ile Avrupa Birliği’nin ortak yürüttükleri “TÜRK EĞİTİM SİSTEMİNDE ÇOCUKLAR İÇİN KAPSAYICI EĞİTİMİN DESTEKLENMESİ PROJESİ (PIKTES) Kasım-2016’da; Sınıf, Türkçe ,Türk Dili ve Edebiyatı ,Arapça Öğretmenliği Rehber Öğretmenlik mezunlarından KPSS puanı, mülakat sınavı puanı ve Güvenlik soruşturmasını geçirerek Aralık 2016'da görevimize başladık. Maksimum iki yıl süreceği belirtilerek göreve başlatılan; aldığımız hizmet içi eğitimle yabancılara Türkçe öğretimi hususunda yetiştirilmiş, sayısı 3200’ü bulan geçici“Türkçe Öğreticileri”yiz. Büyük bir çoğunluğumuz Suriyelilerin çoğunlukta olduğu Suriye sınırındaki illerde görev yapmakla birlikte ülke içerisine dağılmış Suriyeliler için farklı illerde görev yapmakta olan arkadaşlarımız da azımsanmayacak derecededir. Bizler; 2016 KPSS puanı ve mülakat sınavı ile hak ederek atandığımız bu mesleğimizde iki yıl sonra görevinin ve işinin sona ereceğini bilen “geçici öğretmenler” olarak değil “sözleşmeli öğretmenler” gibi kalıcı olarak istihdam edilmek istiyoruz. Devletimizin, görevlerimiz bittiğinde bizleri işsiz bırakmayacağının umuduyla değil, güveniyle ve taahhüdüyle yaşamak istiyoruz. Keza bahsi geçen branşlara bakanlığımız her yıl ortalama buradaki sayılarının iki katından fazla sayıda öğretmen atamaktadır. Alım şartlarımızın aynı olduğu sözleşmeli öğretmenler gibi, proje bitiminde branşlarımıza uygun yahut devletimizin uygun gördüğü kadrolara kalıcı şekilde yerleştirilmek istiyoruz. Kamudaki sözleşmeli ve geçici personeller kadroya geçirilecek. Kpss+mülakat+güvenlik soruşturması ile görevlerine başlayıp 7 yıldır çalışan biz Piktes Öğretmenleri de kadrolu olmak istiyoruz. Geçici Süreli İşçi Öğretmen olarak değil kadrolu öğretmen olarak çalışmak istiyoruz. Sizlerden; içimizi ferahlatacak müjdeli bir haber alabilmek için, kalıcı olarak istihdam edilebilmemiz için yardımlarınızı ve desteklerinizi bekliyor ve umut ediyoruz.
19.01.2023 13:22

Bizler; Milli Eğim Bakanlığı – Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü’nün gerçekleştirdiği ve Türkiye ile Avrupa Birliği’nin ortak yürüttükleri “TÜRK EĞİTİM SİSTEMİNDE ÇOCUKLAR İÇİN KAPSAYICI EĞİTİMİN DESTEKLENMESİ PROJESİ (PICTES) Kasım-2016’da; Sınıf, Türkçe ,Türk Dili ve Edebiyatı ,Arapça Öğretmenliği Rehber Öğretmenlik mezunlarından KPSS puanı, mülakat sınavı puanı ve Güvenlik soruşturmasını geçirerek Aralık 2016'da görevimize başladık. Maksimum iki yıl süreceği belirtilerek göreve başlatılan; aldığımız hizmet içi eğitimle yabancılara Türkçe öğretimi hususunda yetiştirilmiş, sayısı 3200’ü bulan geçici“Türkçe Öğreticileri”yiz. Büyük bir çoğunluğumuz Suriyelilerin çoğunlukta olduğu Suriye sınırındaki illerde görev yapmakla birlikte ülke içerisine dağılmış Suriyeliler için farklı illerde görev yapmakta olan arkadaşlarımız da azımsanmayacak derecededir. Bizler; 2016 KPSS puanı ve mülakat sınavı ile hak ederek atandığımız bu mesleğimizde iki yıl sonra görevinin ve işinin sona ereceğini bilen “geçici öğretmenler” olarak değil “sözleşmeli öğretmenler” gibi kalıcı olarak istihdam edilmek istiyoruz. Devletimizin, görevlerimiz bittiğinde bizleri işsiz bırakmayacağının umuduyla değil, güveniyle ve taahhüdüyle yaşamak istiyoruz. Keza bahsi geçen branşlara bakanlığımız her yıl ortalama buradaki sayılarının iki katından fazla sayıda öğretmen atamaktadır. Alım şartlarımızın aynı olduğu sözleşmeli öğretmenler gibi, proje bitiminde branşlarımıza uygun yahut devletimizin uygun gördüğü kadrolara kalıcı şekilde yerleştirilmek istiyoruz. Kamudaki sözleşmeli ve geçici personeller kadroya geçirilecek. Kpss+mülakat+güvenlik soruşturması ile görevlerine başlayıp 7 yıldır çalışan biz Piktes Öğretmenleri de kadrolu olmak istiyoruz. Geçici Süreli İşçi Öğretmen olarak değil kadrolu öğretmen olarak çalışmak istiyoruz. Sizlerden; içimizi ferahlatacak müjdeli bir haber alabilmek için, kalıcı olarak istihdam edilebilmemiz için yardımlarınızı ve desteklerinizi bekliyor ve umut ediyoruz.
19.01.2023 09:16

Tarafınızdan çok rica ediyorum. 2 dönemden fazla millet vekili istemiyoruz. 60 yaş ve üzeri millet vekili istemiyoruz. Kurumlarda adam kayırma istemiyoruz. Akrabalarla dolu kurumlar istemiyoruz. Seçim vaatlerinin tutulmasını istiyoruz. sizler bizi dikkate almadığınız sürece bu ülkede değişim ASLA olmaz
19.01.2023 00:11

Ülkemizde ve dünyada eğitim sisteminin temelde yanlış olduğunu düşünüyorum. Günde 8 saat ders, üstüne bir yığın ödev, yetmedi kurslar vs. Bu kadar formal bir program içinde sınırına gelen bir zihinden yaratıcılık umulmaz. Nitekim tarihte büyük bilimsel devrimlere imza atmış bilim insanlarının çok çalışmakla birlikte formal eğitimde çok iyi olmadıklarını biliyoruz. Oysa ki günde 4 saatte çok rahat müfredat rafine şekilde verilebilir. Kalan 4 saatte de öğrenci tamamen gönüllü olarak, resim, müzik, tiyatro, fizik, programlama, basketbol vs istediği kulüplere katılabilir. Ya da sadece evine gider. Zaten ihtiyacımız olan deha oranı 1% nin bile altında. Öğrenci kendi yaratıcılığını keşfetmek için özgür kalmalıdır. Kalan 99% markette çalışmak, mühendis, doktor olmak için fazlasıyla yeterli bence. Öğretmenler de günde 8 saat derse girerek 1.5 maaş alırlar. Okul binalarını ikili eğitimde kullanarak derslik sorununu da çözeriz. Sınıflar 24 kişilik olur. Ayrıca uzun tatillerin de öğrencinin hayatı tanıması için çok gerekli olduğunu düşünüyorum. Serbest kıyafet uygulamasının velilere sorulmasını da çok yanlış buluyorum. Özgürlüğün oylaması olmaz. Zaten insan hakkıdır. Okul dışındaki her noktada bireyler arasında gelir farkı varken sadece okulda çocukları sanki herkes eşit yaşıyormuş gibi cahil bırakmak çok saçma. Çocuk ailesinin desteğiyle bununla başa çıkmasını öğrenmeli. Sadece kıyafet de değil, aile izin verdiği müddetçe makyaj, saç, sakal, takılar vs okul yönetiminin hiçbir söz hakkı olmamalı. Aklı özgür bireyler yetiştirmeliyiz.
18.01.2023 21:35

büyükşehir belediye düzenlenmesi esnasında vahim hatalardan en büyüğü köylerin büyükşehir belediyelere mahale olarak bağlanmasıdır hizmet götürülmesi savunulan bu hata basın ve medyaya yansıyan haberlerle kanıtlanmıştır belediyelerin köy meralarının satışı ve organize bölgeleri adı altında yağma edilmesine yol açmıştır . köylere hizmet diye götürülen kilit taşlarıyla köy içinde kaldırımlı traktör yolu yapılması ve kanalızasyon yapılmasının zorunlu olması ( bu iki yatırımında rantı kilit taşı yapımcılarına yaradığı gerçeğidir ) onun yanında külübe yapmak bile belediyelerden izin almak bir nevi harç yolunu açmış . belediyeler zaten bulundukları şehirllere hizmet götürmekte sorunları olması ve bunun yanında köylere hizmet yapılacağına binanılmasıdır . yerel yönetimleri mevzuatı hiçbir hukukçunun içinden çikamıyacağı şekilde dzayın edilmiştir yerel yönetimlerin aslı görevine dönmeleri sadece yerel yönetimleri denetliyecek gözetecek sadece yerel yönetimler bakanlığının kurulması zanedildiğinden daha önemlidir .
18.01.2023 20:04

İran Seferi, Hazreti Ömer’in hilâfeti zamanında yapılmış ve bol miktarda ganimet elde edilmişti. Ganimetler arasında kıymetli kumaşlar da vardı. Harpten dönüldükten sonra ganimetler ashap arasında dağıtılmış ve herkes hissesine düşeni almıştı. Hazreti Ömer, kendisininki ile oğlu Abdullah’ın kumaş hissesini birleştirerek üzerine bir hırka diktirdi. Bir Cuma günü üzerindeki yeni hırkasıyla hutbe irad etmeye çıkıp: _ “Ey mü’minler beni dinleyin ve bana itaat edin” diye seslendiği zaman, ashaptan biri ayağa kalktı ve: _ “Üzerindeki elbisenin hesabını vermedikçe seni dinlemiyor ve sana itaat da etmiyoruz. Çünkü ganimetten bize düşenle bir elbise yapmak imkânsızdı. Sen nasıl oluyor da elbise olabilecek kumaş alabiliyorsun” dedi. Hazreti Ömer o ashabın konuşmasını dinledikten sonra, oğlu Abdullah’a: _ “Ey Ömer’in oğlu kalk cevap ver” dedi. Abdullah bin Ömer, ayağa kalktı: _ “Allah’a yemin ederim ki, babamın üzerindeki kumaşın yarısı benim hisseme düşen kumaştır. Babam ikimizinkini birleştirdikten sonra elbise yaptı” diyerek meseleyi izah etti. Hazreti Ömer’in oğlunu dinleyen sahabe tekrar ayağa kalkarak: _ “Ya Ömer, şimdi konuş. Hem seni dinliyor ve hem de itaat ediyoruz” dedi. Hazreti Ömer de ancak ondan sonra hutbesini okumaya devam etti. Allah’ın lütfuna mazhar olup dünyada cennetle müjdelenen, Hz. Peygamber’in duasına nail olan, hükümlerinde hak ile batılı ayırdığı için Hz. Peygamber tarafından “Faruk” unvanı verilen Hz. Ömer’den hesap sorulabilen bir dinin mensubu olmak çok önemli bir “ayrıcalık”tır. KİMSE HZ ÖMERDEN ÜSTÜN DEĞİL . HESAP VERECEKSİN.
18.01.2023 18:04

Merhabalar, Altılı Masanın adayına halk karar vermeli. Şöyle ki, ilk turda muhtemel bütün adaylar ama bütün adaylar seçime girmeli. İkinci tura kalan yani en çok oyu alan aday Altılı Masanın adayı olmalı.
18.01.2023 13:13

Savunma sanayi şirketlerine eleştiri yerine ki bu firmalar sayesinde ordumuz daha güçlü, ekonomi üzerine ve adaylık üzerine somut bir şeyleri ortaya koyabilirseniz daha farklı bakabiliriz sizlere
17.01.2023 22:03

bugün aydın 2.nci sanayide üç delikanlı ile sohbet ettim yaşları 75 ve 80 gençler dedim emekli maaşınıza zam gelmiş mutlumusunuz, mutlu değiliz dediler, Bu amcalardan biri emekli maliye memuru diğeri tarım il müdürlüğü emeklisi diğeri özel sektör, dedim niye reis s,ize % 30 zam yaptı maliye emeklisi abi dediki maaş 2000 lirayken istediğimiz alabiliyoruz ama şimdi bu çay ocağında akşama kadar durup 2-3 çay içiyoruz istediğimiz hiçbir şeyi yapamıyoruz et yemek, kıyafet almak aynı ayakkabıyı giymekten bıktım çocum, dayı dedim Ali Babacan gelirse oy verirmisiniz, bana dedi bu hatiç kim gelirse veririm, Sayın Babacan aday olursa kazanır abi. Mansur dedewim o da olur dedi, Kılıçdaroğlu dedim neden se bilmiyorum, çok zorda olursak veririz dedi, Ben Kılıçdaroğlunu severim konuştukları anlattıkları bu masayı toplaması çok güzel ama Kılıçdaroğlunun Beackrondu kendinin söylediğinin tam tersi davranıyor o yüzden % 25'i aşamıyor taban önemli Bence Deva Tabanı ve Üst yönetimi çelişkili değil profesyonel, sorun şu bunu nasıl anlatırız geniş kitlelere, Saygılar
17.01.2023 20:05

son 10 yılımızda özelikle hukuk kurumunun tamamıyla çöktüğü için acilen tekrar düzenlenmesi gerekiyor . örnek olarak ülkemizde savcılık makamı yetkileri tekrar düzenlenmesi gerekiyor savcılık makamı yoldan geçen vatandaşın bakışını beğenmediği zaman tutuklama yetkisi . mahkeme hakimine istediği hükmü uygulatacak kadar yetkilendirmenin bir sınırı olmalıdır .savcılık makamı devletin kadrolu avukatı görüntüsünden kurtarılıp idaa makamı doğrultusunda yetkilendirilmesi görevinin başındayken elbette dokunulmamazalık olmalı ancak sokakta diğer insanlara hükmetmeye veya ayrıcalıklı olması demokrasiye aykırıdır .hakim ve savcı atamalarının iktidar tarafından değil liyakat ve işinde gösterdiği performans ölçüsünde kendi aralarında seçilen kidemli hakim ve savcılar tarafından yapılmalıdır mutlaka ve mutlaka kurumların sadece verilen yetki ölçüsünde yetkili olmalı bağımsız kurumlarca denetim yolu açılmalı görev süreleri 1 dönemle kıstlamalı adaleti çıkarına veya bir gurubun veya siyasi parti çıkarına karar verenleri direk meslekten men edilmelidir . çünkü adaletin olmadığı veya satın alınabıldığı bir ülkede demokrasiden bahsedilemez .
17.01.2023 16:14

BU ÜLKEDE TERÖR BİTMEZ. GELİR DAĞILIMI ÖLÇÜLÜ VE EŞİT OLMADIKÇA, TERÖR BİTMEZ. NİTELİKLİ EĞİTİM VE ADALET OLMADIKÇA, TERÖR BİTMEZ. AYRICALIKLAR, ADAM KAYIRMA VE TORPİL KALKMADIĞI SÜRECE, TERÖR BİTMEZ. DERİN TOPLUMSAL SINIFLARIN OLUŞMASINA, NEDEN OLACAK DAVRANIŞLAR, SERGİLENDİĞİ SÜRECE, TERÖR BİTMEZ. EKONOMİ DÜZELTİLMEDİĞİ SÜRECE, TERÖR BİTMEZ. ORGANİZE SUÇ ÖRGÜTLERİ VE ÇETELERİN CİRİT ATTIĞI BİR YERDE, TERÖR BİTMEZ. YOLSUZLUK, RÜŞVET, HIRSIZLIK, SAHTEKARLIK VE YALANIN ÇOK OLDUĞU BİR YERDE TERÖR BİTMEZ. HİÇ BOŞUNA MİLLETİ KANDIRMAYIN.TOPLA TÜFEK İLE TERÖR BİTMEZ.
17.01.2023 11:13

özelikle tek adam yünetiminde ülkenin tüm kurumlarının çöktüğünü yeniden revize edilmesi ve görev tanımlarının tekrar yazılması gerekiyor . asıl önemlisi osmanlıdan bize miras kalan atanmışların seçilmişlerin önünde olması demokrasilerde asl olan halktır . seçilmiş belediye başkanı protokolda valinin arkasında bu bir örnek .vali ilin mülki amiridir deniyor . peki belediye başkanı nedir ??? bu tarif edilmemiş. egemenlik kayıtsız şartsız miletindir. yazısını her yerde yazmak yetmiyor halkın iradesi ile seçilen belediye başkanı atanmış valinin önünde olmalıdır. belediye başkanlık seçimleri revize edilerek tarafsız olması sağlanmalıdır belediye gelirleri siyasi partilerin gelir kapısı olmaktan çıkarılıp o yerin ihtiyaçları karşılanmalıdır .belediyelerin görövleri tekrar gözden geçirilerek meslek edinme kursları gibi milli eğitimin yapması gereken görevleri değil bölge halkının insan onuruna yakışır şekilde hizmet götürmesi sağlanmalıdır . örnek toplu konut yapımı uygun kira ile halkın evsahibi baskısından kurtarılması . ufak esnafların bir bölgeye yığılarak rekabet adı altın bir birilerin gelirine göz dikmesi önlenmeli ufak esnafların ihtiyaş olna bölgelere dağıtılarak eşit şartlarda hizmet vermeleri sağlanması gibi .. saygılarımla
17.01.2023 09:32

Kar amaci gutmeyen dernek, vakif vasifli kurumlarin maddi imkanlariyla karnini doyuranlarin bunu hak edip etmedigi, bu parayla karnini doyuranlarin neler yapamayacagini acik net aciklamaniz gerekmez mi? Zekat parasiyla karnini doyuranlarin, ticaret alaninda 1 harf etme hakki var midir? Zekat parasiyla karnini doyuranlarin partiler hakkinda arkadasiyla sahsi muhabbeti haric dernek vakif isinde yada baska herhangi bi yerde olay yapmasi 1 harf etme hakki olabilir mi? Fakirin hakki olan zekatla calismak icib vaktim yok diyip karnini yardim zekat kurban gibi fakirlerin yeme hakki olan parayla doyuranlarin yaptiklari her harfin hesabini vermeleri mecbur mudur keyif midir? Dersane sahibinden zekat alip karnini doyurup karsisinda dersane acmasini rekabet etmesini hangi ilah emreder? Tc mv maasiyla karnini doyurup 1 kere adalet nasil demeyip fakirin durumu nasil demeyip, trt de fakirin parasiyla karnini faul mu degil mi demesi icin bitmis mac hakkinda hicbisey degismeyecek hakkinda konussun diye fakirden milyonlari zorla alip milyonlari olanlara vermek millete dusmanlik degilse, ne dusmanlik? Dernek vakif altinda karinlarini doyuranlarin, dolandirici olup olmadiklarini gostermeleri mecbur degil midir? Parti mitinglerine gitmeye vakti olan ama calismaya vakti olmayan orgutlerin dernek vakif ismiyle vergi vermeden parayi cebe indirmesi, hangi kar amaci gutmeyen zihniyet?
16.01.2023 23:42

Bu Ülkenin acil ve tek ihtiyacı Adalettir. Adalet sağlandığında bütün alanlarda sorunlar kendiliğinden çözülecektir. Peki Adalet var mı? veya var mıydı? veya olacak mı? derseniz; bu Ülkede Adalet ölü doğmuştur. Adaletle ilgi en son örnek ise, Alkollü sürücünün çarptığı, bisiklet sürcüsünün ölümüne neden olan, alkollü sürücünün aldığı ceza, Adaletin ne durumda olduğunun bir kanıtıdır. Ölü doğan bir Adaletle yapılacak pek bir şey görünmüyor. Ülkemizi yönetmeye talip olanların Allah yardımcısı olsun.
16.01.2023 21:23

Eylem planlarınızda geçen maddelerin nasıl uygulanacağını da belirtmeniz çok faydalı olur. Belirtilen maddeleri tüm siyasi partiler vaat olarak yazabilirler. Önemli olan bu maddelerin ne şekilde ve hangi zaman diliminde uygulanacağının da açık bir şekilde yazılması. Eğer maddelerin altı şu ana kadar doldurulmadı ise, sonrasında kısa sürede belirlenip uygulanması da zor olacaktır.
16.01.2023 21:02

Merhabalar, ülkenin kadim kronik sorunlarından birisi doğu despot yapılanmasından kaynaklanan ittihat terakki zihniyeti ve dolayısıyla kürt sorunu.Yani ki, kemalizmin ve siyasal islamcılığın iflas ettiği bu durumda kala kala eski ittihatçı zihniyet tekrar depresmeye başladı.Son dönemlerde milliyetçiliğin din gibi muamele görmeye başladığı bu durumda mevcut iktidarın devletle paslaşarak beka maskesiyle ittihatçı zihniyeti uygulamaya koyuldular. İşte bu duruma karşı ülkenin geleceği ve demokrasi adına birileri risk alarak tavır koyması gerekiyordu.Vatandaşın üzerindeki korkuyu kaldırıp topluma nefes aldırarak umut ve moral verilmesi gerekiyordu. işte bu görevi Deva partisi olarak Genel Merkez öncülüğünde bizlere nasip oldu.Sayın Genel Başkanımızın ve genel merkezin hdp nin kapatılması durumunda Deva nın listelerinden seçime girebileceklerini belirtmeleri hem Partimize hemi de millet ittifakına siyasi bi alan açarak elini güçlendirdi.Toplumun rahat bi nefes almasını sağladı .Bilindiği gibi siyaset yerinde risk alma sanatıdır.Bu riski Deva partisi alarak,ülkenin devlet zihniyetinin yeniden şekillenmesi ve demokrasisi için çok önemli bi adım atıldı. Başta Genel Başkanımız Sayın Ali Babacan olmak üzere genel merkez de emeği geçen herkese çok çok teşekkür eder sevgi ve saygılarımı sunarım.C.başkanlığı hususunda da gönlüm tabii ki Genel başkandan yana ama,bu konuda gönülden değilde daha derli toplu düşünürsem Abdullah Gül daha isabetli olur. Yani Genel başkana teklif edilirse demek istedim.Gül ün c.başkanlığında Genel Başkanın genel başkanın ve Devanın geleceği harika olur derim.tşk ederim Herkese selam. not.Partinin ilk kuruluş sırasında epeyce düşüncelerimizi aktarmıştık.Sonra işlerimin yoğunluğundan ara vermiştim. Halen Niğde il yönetiminde kültür işleri başkanlığında görevliyim
16.01.2023 19:22

Merhaba, Pazar günü çok gelmek istedim sağlık sorunu çıktı ucakla geleyim dedim, çok pahalı olmuş, ama Sizleri İzledim, Fox'tv'de, Aydın'da esnafım kuruluşunuzdan beri sizleri takip ediyorum Ama, Ali Babacan Başkanı Ak parti'deykende dikkate alır samimi bulurdum ama oturmayan taşlar vardı o yüzden hiç ou vermedim, Şimdi Deva partisi Dürüstlüğün ve akılcığın küllerinden doğdu, İlk Aydın'daki yönetimi pasif hatta bu hareket gerçekten var mı olacak yoksa bir projemi diye kafamda yer almadı ama sizi dikkatle izledim, Vatandaş olarak sizlerin vizyon ve görüşleriniz beni bu Türkiye'deki diğer partilerden çok daha somut ve gerçekçi adımlar attığınız kanısına vardırdı, Çok üzgün olarak neredeyse 25 yıldır gururla izmet ettiğim partiden istifa ettim artık kendimi sizlerin anında iyi hissediyorum, Aydın'da daha iyi insanlar ynetime girmiş esnaf olarak ben, bu seçimde sizi cumhur adayı olarak görmek istiyorum çocuklarımız ve ülkemizin geleceği konusunda size güveniyorm, Allah işlerimizi ras getirsin. Sevgiler saygılar
16.01.2023 19:20

Yimpas,Kombassan,ittifak,jetpa vs. Konularina en hakim partinin siz oldugunuzu düsünüyorum. Mustafa Yeneroglu Beyi buralarda katildigi Talkshow lardan taniyor ve takdir ediyoruz. Buralarda yasayan insanlarin emegini calan bu tip yapilarla alakali bir politikaniz olacak mi. Bu magduriyetleri size en iyi sn.Yeneroglu anlatabilir. Buradaki potansiyeli degerlendirmenizi ümit ederim. Ben Almanyadan yaziyorum Ankara/Keciören mecburen kodladim mesj göndermek icin. Kendimiz yazabilse idik Mainz olacak ti. Almanyadan selamlar...
16.01.2023 12:54

15 ocak ankara aktivitesine katıldım. yeni bir parti olarak gayet başarılı tebrik ediyorum . yalınız böyle etkinliklerde hangi şehirde yapılırsa oranın il yönetimi evsahibi konumundadır bu anadolu geleneğidir misafire saygı . ben ortalıkta ankara il yönetimini göremedim. sayın babacan konuşması gayet iyi eşitlik ilkesi konusu en başarılı bölümdü . girişte yapılan TAJ MAHAL benzetmesi 10 üzerinden 10 puanlıktı . burada anlatmak istediğin yeni eski siyasi partilerde bütün temsil başkana bırakılıyor başkan başarılıysa parti başarılı oluyor . siyasi partilerde malesef danışmanlar ne işe yaradığı anlışılamadı . en azından başkana yardımcı olabilecek önerilerin sunulması örganizelerde il ilçe yönetimleri gençlik kolarının aktif kulanılması örnek olarak amerika siyasi parti yapılanması görülebilir .kısaca sayın babacan elinden gelenin en iyisini yapıyor . fakat bahse konu olan istişare ve görev tanımı konusu tekrar gözden geçirilmesi çok önemlidir saygılarımla
16.01.2023 11:59

Milletvekillerinin ve emekli milletvekillerinin aldığı maaşlar ve ustelik ozluk haklarini da düşündüğümüzde ülkenin asilleri milletimizin gerçekleriyle örtüşmediğini görüyoruz. Devasa luks harcamalar, birkaç yerden maaş alan üstduzey burokratlar ve lüks makam araçları konusunda bir çalışmaniz var mı merak ediyorum.
16.01.2023 10:42

Engelli Çalışanlar azım sayılmayacak kadar fazla, önerim engelli çalışanların %10 sabit vergi kesilmesi oy oranlarını artıracaktır… İkinci önerim ise öğrencilerin yarı yıl tatili ve yaz tatillerinde engelli çalışanlarında tatil den sayılması bunun da etkisinin çok fazla olacağını düşünüyorum… engellileri de es geçmiş olmazsınız ve değer verilmiş olur… bunlar benim önerilerim.. saygı ve sevgilerimle alla ha emanet..
15.01.2023 22:47

Sayın Deva yetkilileri, Şehircilikle ilgili dokümanlarınızda yatay mimari denen büyük yanlışla ilgili bir ibare bulamadım. Büyükşehir merkezlerinde, yoğunluk azaltılmadan hayata geçirilen yükseklik sınırlaması kentin ölüm fermanıdır. Betonlaşmanın nedeni yüksek bina değil yüksek yoğunluktur. Zaten mevcut düzenlemede yükseklik sınırı getirilirken yan ve arka bahçe mesafeleri azaltılarak mevcut yoğunluğun korunması hedefleniyor. Bir arsada 30 katlı binanın kaplayacağı alan 3 katına çıkartılarak aynı yoğunlukta 10 katlı bina yaparak sözüm ona yatay mimarili bina yapmış oluyorsunuz. Ortada ne bir yeşil alan kalıyor, nede gökyüzünü görebiliyorsunuz. Bu uygulamadan derhal vazgeçilerek h serbest uygulamasına geri dönülmeli ve hatta bonus inşaat hakkıyla yükseklik desteklenmeli. İstanbul, Ankara, İzmir gibi süper metropollerde 3 emsallik şehir merkezi yoğunlukları da çok yetersiz. Zaten uyan numune bina bulamazsınız. Bir şekilde etrafından dolaşılarak gerçekte 5-7 emsal bina örnekleriyle doludur İstanbul. Merkezlerde özel bölgeler oluşturularak 10++ emsal inşaat alanı verilmeli. Bu sayede altyapı ve ulaşım maliyetlerinde ciddi tasarruflar sağlanacaktır. Ayrıca bu imar artışından kazanılan rant arsalardan kamuya bedelsiz terk olarak alınırsa şehir merkezlerindeki park vs donatılar da arttırılmış olur. Aksi taktirde gerçek yatay mimari insanların 1, 2 katlı müstakil evlerde yaşadığı mimaridir. Bunun tek yolu etkin bir nüfus planlamasından geçer. 3, 5 yerine tek çocuk uygulaması dünyamız için acilen hayata geçirmemiz gereken tedbirdir. 8 milyarlık dünya nüfusunun bir üst sınırı bulunmuyor ve insanlar kitlesel yokoluş yaşayıncaya dek nüfus artmaya devam edecek. Yenilenebilir enerji kaynakları, elektrikli otomobiller, akıllı şehirler, vejeteryan beslenme sadece kaçınılmaz sonu bir miktar öteleyecektir. Nüfus planlaması konusunda da etkin bir politika bekliyorum. Nüfusun azalmasıyla birlikte marjinal üretime ihtiyaç kalmaz. Sadece verimli tarlalar ekilir. Az gübre kullanılır.
15.01.2023 21:41

sayın yetkililer 4.5 sefer paylaşılır diye yazdım ancak yazılarımı hiç göremedim öbür sıyasi partilerin yaptığı gibi sadece öven yazıları yayınlıyorsunuz her halde bence bu yanlışa düşmeyin. kendini eleştiremiyen başkasını eleştiremez. benim siyasi görüşüm sosyalist görüştür . mükemel zanedilen her yolun her görüşün mutlaka daha mükemeli vardır . bunu bulmanın yoluda akılcı bir görüşle eleştirleri sentezlemektir . örnek sayın babacanın tepki çektiği söylenen 66 made hakındaki düşünceyi haklı görüyorum .üst kimlik alt kimlik konusu bu asırda tartışmak bile zaman ve enerji kaybıdır . islami yonden bakılırsa hepimiz kardeşiz . insani yönden bakarsanız eşit hak eşit yaşam . o zaman üst kimlik alt kimlik ne ola ..
14.01.2023 10:31

2000 sonrası çalışanlara kademeli emeklilik istiyor Eyt ile başlayan Adaletsizligin giderilmesini talep ediyoruz siz siyasiler bizlerin esamesini okumuuosunuz sesimize kulak verin insanlar tepkili ADALET İSTİYORUZ
14.01.2023 09:22

SAYIN BABACAN DEVA GÖNÜLLÜSÜ OLARAK PARTİNİZE KÜÇÜKTE OLSA BİR FİKİR KATKISI VERMEK İSTİYORUM. BENCE ÇIKIŞ NOKTASI ŞU OLMALI: ' DÜNYA NIN ŞU ANKİ DURUMU DA ELE ALINDIĞINDA, TÜRKİYE NİN SAVAŞÇI BİR LİDERE DEĞİL, EKONOMİYİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLERİ İYİ BİLEN BİR LİDERE İHTİYAÇ VAR' . GEÇMİŞ ŞARTLARDA DÜNYA YA BAKTIĞIMIZDA BİR MİLLİYETÇİ LİDER AKIMI VARDI. ANCAK BU DÖNEM ÖYLE BİR DÖNEM DEĞİL. DÜNYANIN VE TÜRKİYENİN DAHA ÖNEMLİ OLAN EKONOMİ, HUKUK VE ÜLKELER ARASI İLİŞKİLERDE LİYAKAT SAHİBİ, VE İŞİNİN EHLİ LİDER E BİR İHTİYAÇ OLDUĞUNU VUGULAMAK GEREKİR...
13.01.2023 15:20

2023 yılında Doğalgaz ücretsiz olacak diye tam 4 ay havuz medyasından birileri yaygara kopardı. Videolar kayıtlı, dezanformasyon yasası siyasi iktidarın havuz medyası için geçerli değil.
13.01.2023 08:46

YSK. HSK .nÜfus müdürlükleri .secmen listelerinin hazırlanması.ilve ilçe seçim kurulu baskanlari. Jandarma ve emniyet kuvvetleri basın tv a.a .ajanslar tamamen RTE nin kontrolünde. Bu durumda 6 lı masa olarak seçim güvenliği 1 nolu sorun iken 6li masa bileşenleri tek vücut olmalı. EGO öne geçmemeli halkın %65 ini sürükleyecek kisi C.baskani adayı olmali.... 6 lı masa tek partiymis gibi Halka güven vermeli....aksi halde RTE yi durduramazsınız.
12.01.2023 18:15

Memur alımı,yatırım değildir. Memur alımı,devlet için gider kaleminin artması özel sektör için vergilerin artması demektir. Herkesin memur olduğu,ülkede insanlar her şeyi devletten bekler.Bu da özel sektörün daha yüksek vergi vermesine daha az istihdam sağlamasına sebep olur. Asgari ücret artışını özel sektör sattığı ürün ve hizmete zam yaparak çıkarmak zorundadır. Çünkü, özel sektördeki bu işi bu babasının hayrına yapmıyor. Asgari ücrete bir anda 3000 liralık artış sadece bir göz boyamadır. Real anlamda satılan ürün ve hizmetlere nasıl zam geldiğini göreceğiz. Yüksek vergiler yerine kaynakları iyi kullanabilen yatırımları iyi yapan bir akıl ile ülkemizin idare edilmesi mecburidir. Uzun Vadeli yükümlülükleri artırıp,kısa vade'de günü kurtarma çabası bu ülkenin geleceğini koltuk makam para kaygısıyla satmaktır. Bunun,ne dindarlıkla ne milliyetçilikle ne etikle alakası yoktur. Alakasının olduğun bilselerdi zaten öz eleştiri yapıp o koltuklarda oturmaya devam etmezlerdi.
12.01.2023 16:04

Konuya uzatmadan girmek istiyorum .2000 sonrası sigorta girisliler için bir çalışmanız varmıdır.Emekcileri belirlen malum sigorta tarihinde ise girişi yok diye 17 yıl çalışmaya mahkum edecek yasa önünüze geldiğinde nasıl bir tepki vereceksiniz bir iki değil milyonlarız ve adil olmayan emeklilik istemiyoruz .bizden küçükler emekli olacakken ben 4 ay için 58 yaşa mahkum ediliyorum. Hakkımızı savunmanız dileğiyle çalışmalarınızda kolaylıklar dilerim Saygılarımla
12.01.2023 15:33

Vatandaşlık ve Milliyet:Vatandaşlık,Kişileri devlete bağlayan hukuki bir bağdır.Milliyet,Bir Irk’dır.Hiç kimse kendi milliyetini değiştiremez.Türk doğmuş ise Türktür.Keza Alman’da Arap’da,Kürt’de Kendi Irkını değiştiremez.Hangi Irk’dan doğmuş ise o ırk’dandır.Fakat Vayandaşlık değiştirilebilir.Almanyada yaşayan Türklerin bir çoğu Alman Batandaşlığına geçtiler.Şimdi bunlar Alman’mı oldular?Hayır asla sadece Vatandaşlığını değiştirdiler.Suriyeden Türkiye’ye gelen Arap ‘ları Türk VatandaşluğınA aldık Şimdi bunlar Türk’mü oldular? Elbette hayır.Hangi ırk’a mensup olarak dünyaya gelmiş isen O ırkdansın.Türküm diyerek Türk olunmaz.Türk olarak doğman lazım.Keza diğer Irklarda aynı şekildedir.Anayasanın 66.’ncı maddesinde açıklanan Türk devletinde vatandaş olan herkes Türk’tür açıklaması Saçmalıkdan başka bir şey değildir.Lütfen Devlet Bahçeliye bir Sorun bu yazdıklarımı ve Kamuya deklare edin.Saygılarımla.
12.01.2023 04:10

Coğrafya İnsanın Kaderidir. İnsanoğlu doğduğu bölgeyi seçemez.İnsanoğlu Annesini,Babasını,Kardeşlerini,Irkını,Dilini,RenginiSeçemez.Bunlar kişinin Kaderidir.Kendi isteği ile olmamıştır.Kişi Annesinden doğduğu andan itibaren tabii olarak Annesinin konuştuğu dili öğrenir ve konuşur.Başka alternatifi varmı ?Tabii olan’da budur.Kişinin Anadilini yasaklamak ,En zalimce bir davranıştır,Resmen psikolojik bir işkencedir.Aklı Selim her İnsan Anadiline Saygı gösterir.Lütfen bu yazdıklarımı Kamuyla paylaşalım ve Irkçılara Cevap verelim.Saygılarımla.
12.01.2023 03:40

El vahhab kelime anlamı olarak karşılıksız hibeler veren rahmeti ihsanı bütün kulları kuşatan demek,vahhabi ailesi Türkiye'ye 5 milyar dolar yatırımlar da kullanması için para verdi.Niye verdiklerini biliyorum orası ayrı konu. Ayrıca, yine Arap kökenli bir Devlet Başkanı alan el veren eli görmeyecek deyip Erdoğan'a yüklü miktarda afrikaya para vermesi için para verdiği bilgisi envaterimde var. Ülkemizde,araplar hakkında çok kötü yazılar yazılıyor, bunun biraz kıskançlıktan olduğunu düşünmeye başladım. Suud Ailesinin vision 2030 projesi gerçekten çok güzel, bu projeyi İslama fobi'yi bitirmek için düşünüyorlar. Değişen dünya'ya ayak uydurmaya çalışan, İslama fobinin bitirilmesi için uğraşan Arap devletleri gerçeğinin farkında olmalıyız.
11.01.2023 22:44

SEÇİMDEN ÖNCE ÖNCE ADALETLE EŞİTLİK SAĞLANSIN SONRA ADLİ MAHKÛMA AYRIMSIZ AF HAKTIR 7242 sayılı Kanun ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un geçici 6. maddesinde yapılan değişiklik neticesinde; yasanın yürürlüğe girdiği 15 Nisan 2020 tarihinden 31.Temmuz 2023 tarihine kadar geçen sürede 640.000 her suçtan izinli adli mahkûm ceza indiriminden yararlanmış oluyor. Fakat kapalı cezaevlerinde kalan aynı suçlardan olan mahkûmlara herhangi bir indirim yapılmamış olması adaletsizliktir eşitsizliktir. Hem cezaları arttırmak hem infaz düzenlemesinde ayrım yapmak hem de izinlerde kapalı açık ayrımı yapmak eşitliğe adalete asla sığmamaktadır. Mahkûm mahkûmdur açığı kapalısı yoktur. Cezaların yatar oranları vardır, izinli olanlardan yatarlar düşmüş olurken geride kalan mahkûmlardan bu süre düşmemektedir. Şöyle ki Cinayet maddesi 8 yıl (7+1), Uyuşturucu 6 yıl (5+1), Cinsel madde 4 (3+1),… yıl izinli çıkan mahkûmlardan bu süreleri kalanlar izne çıktı ailesine kavuştu işini yuvasını kurdu suça da karışmadı gerideki mahkûmlarında afla çıktığında sorun yaşanmayacağına referans oldular. Bu çıkanların cezalarının 3,5 yılı izinde bitmiş olacak. Fakat genel olarak baktığımızda aynı maddelerden olan kapalıda kalan insanlardan cezalar düşmemiş olacak, adaletsizlik eşitsizlik yaşanmış olacaktır. Ne yapabiliriz diye düşünürsek bu süreler eşitlenmeli hem izindekileri tekrar almamak yuvalarını dağıtmamak için 8 (7+1) yılın ve denetim süresi 3 yılın kapalı ve izinli mahkûm diye ayırmadan eşit olarak aynı maddelerden olanlara uygulanması özellikle kapalıdakilerin annelerinin ak sütü gibi helaldir. Böylece ÖNCE ADALETLE EŞİTLİK SAĞLANMIŞ OLUR, SONRA ADLİ MAHKÛMA AYRIMSIZ AF İLE YÜZÜNCÜ YILIMIZ TAÇLANDIRILIR KUCAKLAŞMA BÜTÜNLEŞME SAĞLANIR. Unutulan kararsız milyonların (etkilediği 54 milyon) sesine ses olursunuz. Saygılarımızla. Milyonlarca Mahkûm Yakını
11.01.2023 13:05

3600 ek gösterge denilen yasa eksikleriyle çıktığına inanıyorum. Emniyet ve Askerlik kısımlarını söylemiyorum. Onlar Vatanımız için canlarını ortaya koyuyorlar, Ancak Sağlık sisteminde ki ve Diyanet çalışanlarının iki yıllıkları 3600 ek göstergesinden yararlanırken, Belediyeler ve Diğer kurumlarda çalışan Teknik Hizmetler Sınıfında çalışan iki yıllık Teknikerlerin bu haktan yararlandırılmaması haksızlık diye düşünüyorum. Bu hususlarda mağduriyetimizin giderilmesi için gereğini, kamuoyunda ve genel kurullarda gündeme alınması, dile getirilmesi hususlarını saygılarımla arz ederim.
11.01.2023 09:37

Halk,olarak ideolojiler hususunda bazı şeyleri aşmamız gerektiğine inanıyorum.Kendisini,muhafazakar olarak tanıtan kendisini milliyetçi olarak tanıtan veya kendisini Atatürkçü olarak tanıtan siyasi partilerin yöneticilerinin kendi içerisinde nasıl tutarsız* söylem eylem ve davranışlarının olduğunu görüyoruz. Çünkü,bu tür ideolojileri konuşturup halk nezdinde itibar kazanma çabası içerisinde olan kişilerinde dertleri dava filan değil, daha fazla para daha fazla makam. Dünya'nın küreselleştiği gerçeğini çok iyi anlamamız gerekiyor. Küreselleşmenin,boyutunu anlamadan söylenecek her siyasi argümanın içi boştur. Önemli olan,cebinizdeki para ve onun alım gücüdür. Yoksa argümanlar belli.Muhafazakarlar;Necip Fazıl,Mehmet Akif Ersoy,Sezai Karakoç şiirlerinden alıntılar yapar. Milliyetçiler, Hüseyin Nihal Atsız,Atatürkçüler;Nutuk buralardan alıntı yapan kişileri zihninizdeki şemalar ile gerçekten o ideolojileden zannedersiniz halbuki alakaları yoktur.
11.01.2023 06:20

Uzun vadeli borç yükünü,5 katına çıkardılar. Halk, geçici morfinin etkisinde. Eytlilere güzel haberler. Memura, zam. İşin ucunda 5 yıl daha çok büyük bir gücü elinde tutmak var.
10.01.2023 23:15

sayın parti yönetimi sayın babacanın kulandığı bir kelimenin ANAYASA 66 made . cevap verenlere neden akparti vekillerin türklük hakındaki sözleriyle cevap verilmiyor . 1. türk diye bir milet yoktur diyen 2. türklüğü ayaklar altına aldık diyen . 3. andımızı kaldıranın kim olduğu. 4. ne mutlu türküm sözünü her yerden silenin kim olduğu . 5. özelikle resmi tabelelardan TC. ibaresini kaldıranların kim olduğunu araştırın cevap olarak bu yeter . siyasi liderlerin konuşması kendini bağlar . lafı mabadından anlıyanlara gerewği gibi cevaplamak gerekir .
10.01.2023 19:24

677 sayılı KHK ile ihraç edilmiş polis memuruydum. Mahkemeden beraat ettim ama görevime döndürülmüyorum. Ben ve benim gibi takipsizlik almış beraat almış ama görevine döndürülmeyen en az 40 - 45 bin civarında insan var. Sn genel başkanın KHK ile ilgili açıklamalarını yakından takip ediyor ve teşekkürlerimi sunuyorum ama 6lı masada ki tüm siyasi partilerinde söyleminde olan "takipsizlik -beraat almış kişilere hakları iade edilecek" söyleminin 30 ocakta açıklanacak bildiriye konulmasını rica ediyorum tekrar teşekkürlerimi sunuyorum.
10.01.2023 15:41

ORTAK HÜKÜMET PROGRAMI KAPSAMINDA HALKIN GENEL TALEPLERİ-2 1-Halkın sağlığını tehlikeye atan gıdalarda taklit, tağşiş yapan ve gıdalarda bulunmaması gereken maddeleri kullanan, izin verilen maddeleri ölçüsünden fazla kullanan firmalara ağır cezalar verilmesi 2-Tehlikeli köpek ırklarını besleyenlere caydırıcı ağır cezalar getirilmeli ve cezalar para cezası değil hapis cezası olmalı maalesef birçok çocuğumuz bu tehlikeli ırklar tarafından ağır şekilde yaralandı. 3-Sokak köpekleri sorununa insancıl çözümler bulunması. 4- Rektörlerin seçimle belirlenmesi seçimlerde öğrenci konseyi genel kurulu üyelerinin de oy kullanmasının sağlanma. 5-Engelli istihdamının Kamuda %6’ya çıkarılması 6-Okullarda öğrencilere bir öğün ücretsiz yemek verilmesi. 7- Hâkimler ve Savcılar Kurulunun yapısının değiştirilmesi; kurul başkanının Adalet Bakanının olmamasının sağlanması, Hâkim ve Savcılara yer ve yetki güvencesi getirilmesi. 8- Adalet Bakanlığına bağlı Adli Kolluk Teşkilatının kurulmasının değerlendirilmesi. 9- Vatandaşa yoğun olarak hizmet veren nüfus müdürlükleri, sosyal güvenlik müdürleri ve işkur müdürlüklerindeki personel açığının giderilmesi. 10-Orman yangınları ile mücadele kapsamında gece görüş özelliği olan uçak ve helikopter filosu kurulması. 11-Sel felaketlerinde kayıpların azaltılması için dere yataklarına ve kenarlarına yapılaşmanın engellenmesi ve mevcut olanlarında risksiz yerlere taşınması. 12-Diş tedavilerinde implant uygulamalarının sgk kapsamına alınması. 13- Arıtma tesisi olması gerektiği halde, arıtma tesisi olmayan fabrikaların açılmasına ve ruhsat verilmesine izin verilmemesi, çevreye zarar veren fabrikalara ağır cezalar verilmesi. 14- Meningokok ( menenjit) ve Rotavirüs çocukluk çağı aşılarının devlet tarafından karşılanması. 15-Borç batağındaki vatandaşın kredi ve kredi kartı borcunun yapılandırılarak uzun vadeye yayılması. 16-Şoför esnafına Zorunlu Trafik Sigortaları, Fenni Araç Muayenelerinde ve mazotta indirim yapılması.
10.01.2023 09:15

ORTAK HÜKÜMET PROGRAMI KAPSAMINDA HALKIN GENEL TALEPLERİ 1 1- En düşük emekli aylığının asgari ücrete eşitlenmesi, diğer emekli aylıklarının kademeli olarak artırılması ve bayram ikramiyelerinin asgari ücret düzeyine çıkarılması. En düşük emekli aylığının asgari ücretin altında olamayacağının anayasa değişliği ile güvence altına alınması. 2-İntibak yasası çıkarılarak eski ve yeni emekliler arasındaki maaş eşitsizliğinin giderilmesi. 3-Emekli maaşlarından yapılan muayene, ilaç vs tüm kesintilere son verilmesi. 4-TÜİK'in yeniden yapılandırılması ve güvenilir bir kuruma dönüştürülmesi. 5-Üniversite öğrencilerinin burs ve kredi miktarlarının 2 katına çıkarılması. 6- Atanamayan öğretmen sorununun çözülmesi, ücretli öğretmenlerin kadroya alınması. 7-Memuriyete atamalarda istisnai kurumlar ve unvanlar dışında mülakatın kaldırılması 8-Özel sektör çalışanlarının maaş promosyonu alabilmeleri için yasal düzenleme yapılması. 9-Sendikalarla da görüşülerek Öğretmenlik Meslek Kanunun yeniden düzenlenmesi. 10-Kadına karşı şiddetin önlenmesi için cezaların caydırıcı şekilde artırılması, kadın cinayetlerinin önüne geçilmesi için saklı ikametle kanının ikametinin değiştirilerek devlet korumasına alınması mümkünse başka ile yerleştirilmesi. 11-Kamu işçilerine becayiş, nakil ve tayin hakkı verilmesi. Üniversite mezunu işçilerin talepleri halinde sınavla memur kadrolarına atanmalarının sağlanması. 12-Asgari ücretten vergi alınamayacağının anayasa değişikliği ile güvence altına alınması. 13-Üniversite öğrencilerin yurt sorunun çözülmesi, tüm taleplerin karşılanması için yeni öğrenci yurtlarının yapılması, 14-Kamuda akraba kayırmacılığının engellenmesi ve kamuda, emekli maaşı hariç toplamda 2’den fazla maaş alınmasının engellenmesi. 15-Dar gelirli üniversiteye hazırlanan ailelerin çocuklarına ücretsiz destekleme, takviye kursları verilmesi.
10.01.2023 08:49

🇹🇷 Merhabalar ilk önce DEVA PARTİSİNE BAŞARILAR DİLERİM SONRASI TÜRKLÜK KARŞITI YAZILAR OKUYORUM BUNU MEDYADA NET BİR ŞEKİLDE AÇIKLAYINIZ BEN TÜRK'ÜM EĞERKİ BÖYLE BİR ZİHNİYET VARSA DEVA PARTİSİNE OY VERMEM ATATÜRK KARŞITI PARTİLERE OY VERMEYECEĞİM SAYGILARIMLA 🇹🇷
07.01.2023 10:34

Bugün 6 Ocak 2023 En düşük personel giderine bir anda 3000 lira zam yapmanın bedelini şubat ayında satılan ürün ve hizmetlere gelen büyük zamlar ile göreceğiz. 1 aylık,sabit tutuldu.
06.01.2023 16:38

Trafik cezalarına zam.Kasko ücretlerine zam. Mtv'ye zam. Trafik sigortasına zam.Akaryakıta zam. Çadır Kurmak için vergi. Karavan vergisi. Özel iletişim vergisine zam.Elektriğe zam,suya zam,doğalgaza zam. Ancak işveren sattığı ürün ve hizmete zam yapınca SUÇLU İŞVEREN... böyle bir dünya yok! ya muzill ya kahhar serial hisab bunları nasıl zelil ve perişan edecek göreceğiz!
06.01.2023 14:27

DEVA PARTİLİ Yeneroğlu, Halk TV'de, spiker ile yaptığı; Tarikat ve Cemaatlerle ilgili sohbetlerini izledim. Ülkemizde; biz Müslümanların dinine hizmet eden; Bağımsız Diyanet İşleri Başkanlığımız var. Ve bünyesinde faaliyet gösteren: camilerimiz ve hocaları ile İlahiyat Fakülteleri ve İmam Hatip Okullarımız var. Başka oluşumlara da gerek yoktur! Kurtuluş Savaşı komutanlarından ve bu ülkenin kurucusu Mustafa Kemal'in de silah arkadaşı olan Mareşal Fevzi Çakmak şöyle der; “Tarikatlar ve cemaatler, Haçlıların Anadolu’da kurdukları ileri karakollardır.” der. Finansörleri de, başta; Ingiliz, ABD ve İsrail'dir. Bu hükümet döneminde; Tarikat ve Cemaatlerce, yüce dinimiz kullanılararak, cahil ve masum insanlarımız ve çocuklarımız, adeta ticari meta olarak kullanılmakta ve sömürülmektedir! Dünyaları da karartılmaktadır! Sermayeleri ise; küçücük çocuklarımız ve cahil vatandaşlarımızdır. Maalesef; Bu ülkenin kurucusundan adeta intikam alırcasına; 48 Adt.fabrikaları,uçaklar ve hava alanları kapatıldı. Ve azımsanamıyacak çalışanları da işsiz kaldı, yani işsizlik çoğaldı. İşsiz kalan vatandaşlarımız da, mecburiyetten olacak; bu tür oluşumları işletmeye ve buralarda çalışmaya başlamış olabilirler. Verimli topraklarımız olduğu halde, boş bırakıldı ve başka ülkelerde üretim yapılır oldu. İthalata dayalı bir ekonomi politikası izlendi Yukarıda saydığım ülkeler ve diğer ülkelerin de, bu oluşumlarla ilişkileri mutlaka vardır! Çünkü,Atatürk döneminde ilişkileri tesbit edilmiş idi. Çünkü,Ülkemizin ileri ülkeler arasında yer almasını istemezler! Allah mahfaza; 1.Dünya ve devamı Kurtuluş Savaşı'nda olduğu gibi, ülkemiz topraklarını adeta parsel parsel paylaşarak tarihten silme girişiminde bulunabilirler. Dileriz; Altılı Masa birleşenleri seçimi kazanır ve bu kötü yönetimden kurtuluruz Saygılar,
06.01.2023 13:09

ORTAK HÜKÜMET PROGRAMI İVEDİ ! MEMURLARIN HAKLI BEKLENTİLERİ 1-Tek taraflı kalan kılık kıyafet serbestliğinin erkek memurlar için de uygulanması. 2- Yıllık izinlerin iş günü olarak hesaplanması. 3- Tüm memurlara kamu işçilerinde olduğu gibi yemek yardımının nakdi olarak ödenmesi, (Bazı kurumlarda memurlara nakdi Tayın Bedeli adı altında yemek yardımı) ödenmektedir. 4- Memurlara da kamu işçilerinde olduğu gibi ulaşım yardımı (yol yardımı) ödenmesi. 4- Memurlara da kamu işçilerinde olduğu gibi yılda 4 maaş ikramiye ödenmesi. 5- Tüm memur unvanlarının görev tanımlarının yapılması. 6- Kurumlar arası unvan bazında maaş farklarının giderilmesi. 7- Doğum sonrası ücretli iznin 6 aya çıkarılması. 8- Tüm Bakanlıklarda ve kurumlarda mazerete ve isteğe bağlı kurum içi atama, yer değiştirme ve nakil taleplerinin hizmet puanı sistemiyle (torpilsiz) düzenli olarak yılda 2 defa merkezi olarak elektronik ortamda alınması ve sonuçlandırılması. 9- Memur maaşlarının hiyerarşik olarak yeniden düzenlenmesi. 10- Görevde yükselmelerde ve ilk atamalarda istisnai kurumlar ve unvanlar dışında mülakatın kaldırılması. 11- 4 yıllık üniversite mezunu 1.dereceye düşen tüm memurlara 3600 ek gösterge verilmesi. 12-Kurumların merkez ve il teşkilatlarında mobbingle mücadele kurullarının oluşturulması. (Birçok üniversitede oluşturulmuştur) 13-Kamu işçilerinin emeklilikte aldıkları kıdem tazminatı ile memurların emeklilikte ikramiye ve emekli maaşları farkı adaletsizliğin giderilmesi. 14-Memurlara grev hakkı verilmesi. 15-Banka promosyonlarının kurumların merkez ve taşra teşkilatlarını kapsayacak şekilde merkezi olarak yapılması. 16-Disiplin affı çıkarılması. Memurların ve ailelerinin gönlünü kazanacak iyileştirmeler seçim sonuçlarını çok etkileyecektir. Altılı masa olarak hazırlanacak olan ortak hükümet programı kapsamında ivedilikle değerlendirilmesini takdirlerinize saygılarımla arz ederim.
06.01.2023 10:31

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partinin başına geldiği 2010 yılından beri 2 halk oylaması, 3 genel seçim, 2 yerel seçim ve bir cumhurbaşkanlığı seçimi kaybetti. Yıllarca kukla ana muhalefet** olup tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyenlerle masaya oturulmasını da doğru bulmadığımı ifade etmek istiyorum. 6'lı masa içerisinde Chp ve diğerleri içerisinde diğerlerinden biri olmanın Deva Partisine hiç bir faydası yoktur!
06.01.2023 09:49

MEMURLARIN BEKLENTİLERİ !!! 1-Tek taraflı kalan kılık kıyafet serbestliğinin erkek memurlar için de uygulanması. 2- Yıllık izinlerin iş günü olarak hesaplanması. 3- Tüm memurlara işçilerde olduğu gibi yemek yardımının nakdi olarak ödenmesi, bazı kurumlarda memurlara nakdi Tayın Bedeli adı altında (Yemek yardımı) ödenmektedir. 4- Memurlara da işçilerde olduğu gibi ulaşım yardımı (yol yardımı) ödenmesi. 4- Memurlara da işçilerde olduğu gibi ikramiye ödenmesi. 5- Tüm memur unvanlarının görev tanımlarının yapılması. 6- Kurumlar arası unvan bazında maaş farklarının giderilmesi. 7- Doğum sonrası ücretli iznin 6 aya çıkarılması. 8- Tüm Bakanlıklarda ve kurumlarda mazerete ve isteğe bağlı kurum içi atama, yer değiştirme ve nakil taleplerinin hizmet puanı sistemiyle (torpilsiz) düzenli olarak yılda 2 defa merkezi olarak elektronik ortamda alınması ve sonuçlandırılması. 9- Memur maaşlarının hiyerarşik olarak yeniden düzenlenmesi. 10- Görevde yükselmelerde ve ilk atamalarda istisnai kurumlar ve unvanlar dışında mülakatın kaldırılması. 11- 4 yıllık üniversite mezunu 1.dereceye düşen tüm memurlara 3600 ek gösterge verilmesi. Seçim Beyannamenizde Yer Almasını Saygılarımla Arz Ederim.
05.01.2023 14:07

Merhaba, Oncelikle sizi dikkatli takip ettigimi , ciddi onemsedigimi ve cok buyuk oranda destekledigimi belirtmek isterim. %80 uzerinde. Mevcut oy verdigim partiye ciddi alternatif potansiyeli goruyorum. En begendigim nokta olaylara yaklasim ve bakis acisi , Usul En cok endise ettigim konu : Politikalarin dindar bakis acisi golgesinde kalma istimali ve etkisinden kalma tehlikesi. Politikalarin uygulama surecinde denetleme mekanizmalarini vurgulamanizi istiyorum. Devletin Denetleme gucunun guclendirilmesi konusunun halka anlatilmasi ve altinin cizilmesini istiyorum. Bunlari nasil yapacaginizi anlatmanizi istiyorum. Son olarak Ali Beyin gecmis AKP donemi nedeniyle bir endisemi iletmek istiyorum ; Burada Erdoganin muhalefeti design edecegiz sozunun hatirlayarak, AKP sonrasi donemde ozellikle son 10 yilda bu ulkede yasanan olaylarin nesnel degerlendirmesi konusunda size guvenmek istiyorum. Suclular Tepit edilmeli Bunlarin halka anlatilmasini istiyorum. Not : Altili Masa kulturunun devam etmesi ve gelistirilmesi konusu onemli Artik Siyasi partilerin uzerinde bir ust platform kulturu olusmali ve devam etmeli , sizler bu platformda farkli dusuncelere sahip gruplar olarak kalmalisiniz ve ortak ve birlikte calisma kulturu gelistirmelisiniz. Bu tum dunyaya ornek olabilecek bir uygulama olabilir. Partilerde onlenemeyen Lider sultasi ancak bu yolla cozulebilir. Tesekkurler,
05.01.2023 09:49

Taşerondan kadroya geçen ilkokul mezunu temizlik işçilerinin yıllık gelirleri ikramiye, tediye yol, yemek yardımı, denge tazminatı ile birlikte ortalama memur gelirinin hatta teknisyen ve şefin yıllık gelirini geçmiş bulunmaktadır. Memurlar kendilerini üvey evlat olarak hissetmektedir. Memurlara da kamu işçilerinde olduğu gibi yemek yardımının nakdi olarak verilmesi, yol yardımı ve ikramiye verilmesi taleplerinin hakkaniyet gereğince seçim beyannamenizde yer almasını saygılarımla arz ederim.
05.01.2023 00:20

Altılı masa kavramı Erdoğan'ın benimsettiği küçültücü basitleştirici bir kavramdır. Oysa Millet ittifakı Erdoğan'ı korkutuyor. Millet ittifakı çoğul, büyük, halk, ulus topluluk kavramıdır. Lütfen altılı masa kavramını Millet ittifakı olarak milletvekilleriniz ve sizler sürekli dile getiriniz altılı masadan vazgeçiniz. sizler altı kişiyi temsil etmiyorsunuz milyonlarca insan sizin arkanızdayız.. Başarılar dilerim
04.01.2023 22:43

ben denizlide siyaset bilimi ve kamu yönetimi öğrencisiyim bu mesaji yazarkende ali beyi youtubeden dinliyorum bütün siyasileri yoğun düzeyde takip ediyorum ancak siyasi partiler kanunuyla ilgili bir düzenleme götmüyorum ali bey bu denli 3 dönem parti içi demokrasi derken 10 yıl kuralı koyduk derken neden parti içi bir denge fren içeren anayasal bir kanundan bahsetmiyor siyasi partiler kanunu acil bir şekilde hem deva hemde 6lı masa gündemine gelmeli Türkiyenin şuanki duruma düşüren unsurlardan biri bu çağ dışı siyasi partiler kanunudur derhal değişmeli
04.01.2023 13:50

Asgari ücret açıklandı,dışarıda küçük işletmeler gerçekten bu asgari ücreti verebiliyor mu? Dışarıda milyonlarca günlük yevmiye ile çalışan insanlar açıklanan asgari ücreti dahi alamıyor. Asgari ücretin artması işveren için personel giderinin artmasıdır. İşveren,bunu nasıl çıkartacak? Sattığı ürün ve hizmete zam yaparak,veya işletmede küçülmeye giderek. Ne anladık bu asgari ücrete zamdan? Dolar kuru,olmuş 18 TL bütün emtiaların fiyatı artmış,en düşük personel gideri diğer maliyetler ile 11.000 tl olmuş Özel sektör suçlanıyor.İşveren için gider maliyetlerinin artmasının sebebi; işveren değil bizzat ekonomi yönetiminin yaptığı yanlış politikalardır. İlaç fiyatları,5-6 kat daha zamlandı. İnsanlar eskisi gibi ilaç alamıyor. İnsanlar,ölüyor ölüyor! bunun ötesi yok! Savaş sadece cephede değil. Modern dünya'da artık savaşlar ekonomik! Ve sivil insanlarımız ekonomik sebeplere bağlı olarak ilaç bulamadığı ve yeterli sağlık hizmeti alamadığından dolayı ölüyor! Bakın,sivil* insanlarımız diyorum! Ülke olarak savaşı sadece cephede zanneden yöneticilerimiz olduğundan kaybettik! Her şey ekonomiye bağlı!
04.01.2023 12:03

Merhaba, Yüksek öğretim eylem planınızı okudum. Böyle planlar paylaştığınız için teşekkür ederim. Yıllardır hem Türkiye'de hem de İngiltere, Almanya, ve Hong-Kong'da akademisyen olarak görev aldım/alıyorum. Üniversiteler için sunduğunuz plan çok iyi niyetli ama çok genel başlıklar içeriyor. Bunun yerine hangi ülkelerin yüksek öğretim sistemlerini incelediğinizi/inceleyeceğinizi ve bunları bizim coğrafyamız ve kültürümüze nasıl adapte edeceğinizi öğrenmek istiyorum. Mesela İngiltere'de bölümler mezun sayıları, mezunlarının memnuniyeti ve mezunlarının iş bulma oranlarına göre hayatta kalabiliyor. Yani öğretim üyelerinin işleri mezun ettikleri öğrencilerine ve öğrencilerin iş bulmasına bağlı. Bizim ülkemizde istihdama bağlı olarak üniversiteler yeniden düzenlenecek mi? Atîl bölümler/üniversiteler kapatılıp, ülke ekonomisine ve gençlerin hayatına katkı sağlayan bölümler daha fazla desteklenecek mi? Son 10 senede mantar gibi açılıp ülkeye kambur olan üniversiteler hakkındaki planınız nedir? Üniversiteler "External Examiner" olarak adlandırılan sistemle iç ve dış denetime tabi tutulacak mı? İntihal (plagiarism) ve başka sorunlar nedeniyle itibarsızlaşan üniversitelerimizin yeniden dünya üniversiteleriyle yarışır hale gelmesi için araştırma/yayın kalitesini arttırmak için görüşünüz nedir? Mesela her akademisyene halihazırda sağlanan Itenticate programının raporlarını makale/yayın gönderilmeden önce zorunlu hale getirerek uluslararası dergilere ve kurumlara rezil olmadan plagiarismi engelleyebilir ve son yıllarda tamamen yok olan itibarımızı yeniden kazanabiliriz. Planlarınızın daha net sonuç odaklı başlıklarını görmek dileğiyle. Saygılarınla, Dr. Begüm Ulusoy
03.01.2023 22:56

İktidar değişirse eğer;Medyanın nasıl algı ile idare edildiğini gerçeklerin nasıl saklandığını göreceğiz. Türkiye'de şuan gazetecilik yapılmıyor. İktidar değişince,şuanda tahakküm ve baskı altında olduklarından dolayı konuşmayan insanlar da konuşacak. İşte o zaman,gerçekleri görme fırsatı bulacağız. Seçim Öncesi İsrail,Birleşik Arap Emirlikleri,Rusya,Suudi Arabistan,ABD,RUSYA Erdoğan'a destek veren açıklamalar yapıyor neden acaba sadece düşünmenizi istiyorum? Çünkü;Ülkesini onlar için ucuz amele gücü yapmış Erdoğan işlerine geliyor adamların. Kendi ülkesinde çalışanına 1 ayda 4000 dolar verenler Türkiye'de 450-500 dolar'a insan çalıştırıyorlar. Erdoğan'ı niye sevdikleri belli. Milli Savunma deniliyor, Küresel sermaye Ekonomik olarak * KÖLE* ülkesi olmuş durumdayız! Play Station 5 kaç tane türk gencinde var %'de olarak? Oyun Konsolunu daha alamıyoruz.
03.01.2023 18:27

Öncelikle merhabalar Sayın genel başkana ekonomi konusunda daha önceki icraatlarından dolayı güvenimiz sonsuz ancak altılı masa içerisinde ki kişiler sanki bizim genel başkana güvendiğimiz kadar güvenmiyorki sayın kılıçlaroğlu alman danışmanlar ile görüşüyor bu ne kadar doğru bilemeyiz ancak çok mantıklı bir hareket gibi gelmiyor sayın genel başkan Ali Babacan dururken . asıl sorun mevzu öğrenciler bursa girmiyorum zaten burslar gerçekten ihtiyacı olan kişilere çıkmıyor tamamiyle rastgele olduğunu düşünüyorum hadi burs vermediler kredi alalım diyoruz verdikleri para gerçekten komik bir öğrenci bu zamanda o parayla kesinlikle geçinemez barınamaz o kadar zor şartlarda kıt kanaat geçinmeye çalışıyoruz ki devletimiz sağ olsun biz gençlere öğrencilere çok destek veriyor rezil durumdayız bi yandan okuyup bir diğer yandan çalışmak zorunda kalıyoruz Sayın genel başkanın gençlere olan sevgisi saygısını biliyoruz ancak genel olarak altılı masa dahil öğrençilerin mağduriyeti sorunları çok konuşulmuyor konuşuluyorsada gündeme pek gelmiyor sanırım. bu konu biraz daha gündeme gelmesinin talep ediyoruz sizlere olan inancımız güvenimiz tam bu ekonomiyide sizden bir liderin de çözüceğine inanmıyoruz yaptıklarınız ortada sonuç olarak saygılar sevgiler
03.01.2023 00:28

merhabalar ben AKP li iken bile en beğendiğim bakan sayın ALİ BABACAN ve sayın MUSTAFA YENEROĞLU idi şimdi bağımsız bir parti kurduğunuz için çok memnunum ve cani gönülden destekliyorum.İnşallah başarılı bir şekilde milletimize DEVA olursunuz ve ALLAH ın rızasını kazanırsınız.Benim DEVA partisi eylem planı ile ilgili bir ricam olacak.Benim kızım Yalova üniversitesi hukukta okuyan kızım var fakat ailevi sebeplerden dolayı okuluna ara vermişti sonra psikoloji tedavisi ile okuluna devam etti fakat bu seferde 7 yıl süresine takıldı.Şimdi şubat ve eylülde iki sınav şansı var fakat 20-30 dersten sınav olacağından pek ümitli değil.Başarılı olmazsa bütün emekleri boşa giden bir genç kız olacak.İnşallah iktidara gelirseniz bu 7 yıl süre hakkındaki fikrinizi öğrenmek istiyorum saygılarımla sağlık ve başarılar dilerim.
01.01.2023 22:24

KONU: Mahalleye dönüştürülen köylere eski statüsünün geri verilmesi Merhaba, Mevcut iktidar, yanlış bilmiyorsam, büyükşehir belediyelerinin olduğu yerlerde, o ilin mülki sınırları içindeki tüm köyleri mahalle haline getirdi. Bunu neden yaptığı ayrı bir tartışma konusu. Fakat gerçek olan şu, fiilen köy olan yerler kâğıt üstünde mahalleye dönüştürüldü. 600 yıllık köyüm mahalle oldu. Nüfusuna kayıtlı olduğum Balıkesir ilinin Bandırma ilçesinin Çakıl Köyünden ve daha bunun gibi nicesinden bahsediyorum. Köyüm Bandırma’ya 25 km. mesafede. Bunun neresi mahalle Allah aşkına! 600 yıllık köyüme mahalle demek zoruma gidiyor. Köyümü geri istiyorum. Mevcut iktidar hangi saiklerle bu değişikliği yaptı ise, lütfen iktidara gelmeniz durumunda düzeltiniz. Teşekkür ederim.
01.01.2023 14:42

Merhaba, Öncelikle Genel Başkan'a bu parti kurulmasından dolayı tebrik ve teşekkür ediyorum. Sayın Babacan'ı çok başarılı, rasyoneli zeki ve dürüst biri olarak görüyorum. Mevcut görevde olan partinin alternatifi olma yolunda iyi bir yol izleniyor. Yeni kadrolar, liberal ve özgürlükçü bir vizyon vb.. Ancak son bir kaç aydır 6'lı masa ile verilmek istenen mesaj tam olarak beni tatmin etmiyor. Çok farklı görüşlerdeki partilerin bir araya gelip ortak bir yol izlemesi Türkiye gibi bir ülkede yanlış anlaşılıyor. Saadet, CHP ve DEVA bir çok noktada farklılıkları olan ve farklı görüşlere sahip olan akımlardır. Bu nedenle mevcut partinin alternatifi ararken seçmen kayboluyor çünkü net mesaj çıkmıyor ve eski politikacılar (saadet başkanı mevcut CHP başkanı..) beğenilmedikleri için bu altılı masadan umutlarını yitirebiliyorlar. Seçim yaklaşıyor ve asıl amaç ülkeyi toparlayacak bir partinin başa geçmesidir. Oy kazanmak da bu çerçevede önemlidir. Bu doğrultuda altılı masa konseptinin yanlış olduğunu düşünüyorum. İvedilikle bağımsız bir şekilde ve kapsayıcı bir şekilde yola devam edilmesini tercih etmesini sayın Babacan'ın gerektiğini düşünmekteyim. Mesaj net olmalı ve farklı görüşlerle birleşerek gidilmemeli. Sayın Davutoğlu tam araştırma yapmış olmasam da benzer bir parti olduğunu düşünüyorum. Oyların bölünmemesi son derece önemlidir. Bu çerçevede birleşimler olması daha hayırlı olacağını düşünüyorum. Ancak yazdığım gibi, farklı görüşlerle yola çıkılmaması seçmenin aklının karışmaması için daha doğru olacağını düşünüyorum. Saygılarımla.
01.01.2023 13:29

Seçim öncesi,Suudi Arabistan'dan 5 milyar dolar borç para alındı. Rusya,20 milyar dolarlık doğal gaz ödememizi 1 sene erteledi. Seçimden sonra? Yerel seçimler için swap ile 128 milyar doları açığa satan,genel seçimler için neler yapar? Yerel seçim öncesi 5 liralara baskılanan dolar 18 lira oldu. Seçim için,devletin kaynaklarının har vurup harman savrulması seçim yasakları kapsamında neden değil? bide böyle sorun var. Borç alan,emir alır. Biz bu borçları,hangi tavizler sayesinde aldık? Polis,Jandarma varken Bekçi neden alınıyor? Memur sayısı,neden fazla? Devlet için Memur yatırım mıdır? Personel gideri midir?
01.01.2023 05:50

Eyt 1999 tamamı kapsasin 22 günden kaybedip bizlere yazık değil mi sayın babacan sık sık dile getirsin evimde 5 oy var babacana seve seve veririm oyumu
31.12.2022 16:19

* İÇİNDE OLDUĞUMUZ VE BİLDİĞİMİZ EKONOMİNİN ÖZETİ; 1-RUSYA'YA 20 MİLYON DOLAR, DOĞAL GAZ BORCU (TGRT HABER) , 2-DİĞER ENERJİ BORÇLARI, 3-EYT LİLERİN TAZMİNAT VE MAAŞLARI, 4-KAMU ÇALIŞANLARINA VERİLEN MAAŞ, 5-YAP İŞLET DEVRET YÖNTEMİ İLE YAPILAN İŞLER İÇİN GARANTÖR OLMA, 6-RESMİ OLMAYAN, FİNANS KURULUŞLARDAN ALINAN BORÇ, 7-CARİ AÇIK, 8-YÜKSEK ENFLASYON, 9-PARASINI PEŞİN ALDIĞI ARSA VE ARAZİLER ÜZERİNDE YAPILACAK PROJELER, 10-TOKİ TAAHHÜTLERİ, 11-ATAMA BEKLEYEN ÜNİVERSİTE MEZUNLARI, 12-BANKADA MEVDUAT HESAPLARINA VERİLEN GARANTİ, 13-KAMU HARCAMALARI, 14-SINIR ÖTESİ YAPILAN OPERASYONLAR, 15-SEÇİM KAMPANYALARI YUKARDA SAYDIĞIM KALEMLER BİLDİKLERİMİZ BİR DİĞER BORÇLARDA BİLMEDİĞİMİZ KALEMLER NE YAZIK Kİ ÜRETİMİN ADI YOK. TEK SOMUT GELİR VERGİ, RESİM VE HARÇLAR. ŞAH DI MAT OLDULAR.
30.12.2022 12:03

Değerli Parti yöneticileri 1999’da gölcük depreminde meydana gelen büyük felaket sonucu yakın illerde de bu depremden etkilenen kişiler için sigorta girişi 8 Eylül 1999 sonrasında kalan kişilerin EYT kapsamına alınması için bir çalışmanız bir programınız iktidara karşı bir yönlendirmeniz var mı Desteklerinizi her zaman bekliyoruz
30.12.2022 10:12

madem hüküet eyt seçim yatırımı degil hak olarak gördügünü söylüyor oy istiyor mecliste eyt görüşmelerinde sizde ssk emekli intibak yasasısında 2000 sonrası emekliler içinde çıkarılmasını önerin oda hak onuda çıkarsınlar maaşlarımızada gerçek enflasyon oranında zam yapsınlar
30.12.2022 08:05

Öncelikle Gelişmeleri izleyerek düşünüyorum ki, Sayın Genel Başkanımız Ali Babacan'a Cumhurbaşkanı Adaylık teklifinde bulunulması Uzak bir ihtimal değildir. Fırtınalı süreçten geçiyoruz. Öyle bir hesaplar yapılıyor ki, odak noktası "birileri" etrafında estiriliyor! Doğanın ruhu güçlüdür. Doğruluğun kutsal gücü vardır ve en son hâlde, ruhu güzel insanlara gelir "görev" sorumluluğu yüklenebilir. Altılı Masanın bütününden güven duyuyorum. Umarım "olağanüstü" bir süreç körüklenmez de hak yerini bulur; doğruluğun kutsal gücü ile...Her şeye hazırlıklı olmak gerekir! Sayın Babacan, ülke yönetimi adına her görevin üstesinden gelebilir yetenekte; çok çok fazlası ile...Her şeyin hayırlısı ile Milletim adına da hayırlısı neyse, o olsun... Saygılarımla
29.12.2022 17:21

Merhaba, Öncelikle konuyla ilgili zahmetiniz için çok teşekkür eder, iyi çalışmalar dilerim. Aşağıda bahsedeceğim konuyla ilgili mağduriyetin çözülemiyor olması, beni ve dolayısı ile benimle aynı durumda olan tüm zorunlu meslek stajyerlerini mağdur etmektedir. 3308 sayılı “Mesleki Eğitim Kanunu” kapsamındaki işletmelerde staj yapan, mesleki ve teknik eğitim okul ve kurumlarında örgün eğitim gören öğrenciler, staj döneminde sigorta girişi yapılmakla birlikte, bunlar hakkında, staj devresi sayılan süre için, sadece, iş kazaları ile meslek hastalıkları ve hastalık sigortaları primleri ödendiği, analık sigortası ile uzun vadeli sigorta kolları olan malullük, yaşlılık ve ölüm sigorta kolları primleri ödenmediği için bu sigorta tarihleri emeklilik hesabında sigorta başlangıcı ve gün sayısı olarak dikkate alınmamaktadır. Buna karşılık avukatların, doktorların staj süresi, kadınların doğum sonrası 2 yıllık süresi, erkeklerin askerlik süresi geriye dönük borçlanılıp, SGK’ya ödenmek suretiyle emeklilik hesabında sigorta başlangıcı ve gün sayısı olarak dikkate alınmaktadır. Bu anayasanın eşitlik ilkesine aykırıdır. Benim gibi 3308 sayılı yasa kapsamında staj yapmış tüm kişilerin staj sigortalarının, aynı avukat ve doktorlarda olduğu gibi ya doğrudan sigorta başlangıcı sayılmasını, yada staj zamanı yatırılmayan uzun vadeli sigorta primlerinin staj yapanlarca borçlanarak ödenmesi yoluyla sigorta başlangıcı sayılması konusunda talebimiz ile ilgili bizler adına Mecliste kanal olmanızı rica ediyorum, Saygılarımla, Gülay ADAK
29.12.2022 14:08

'ALTILI MASAYA başarılar ve oylamaların sağlığı için 7'li olmasını dilerim. Ecevit'ten bugüne uygarca yönetim Koalisyon Çözümü'nü beklemekteydim. Cumhurbaşkanı üzerinde neden bu Madem ki parlamenter düzene dönülecek bu kadar duruluyor? Şerefli ve tarafsız Sn. Necdet Sezer de göreve davet edilebilir. Gerekiyor ise halk oylaması yapılsın. Benim adaylarım; Abdüllatif Şener ve Necdet Sezer. +70'im. Çok üzülerek:Ecevit'ten başka oy verilecek lider görmedim. Atatürk yolunda başarılar diliyorum.
29.12.2022 10:08

1996 yılında esnaf odası üyeliğim var. 1997-2000 yılında ise vergi mükellefiyim. Her yıl ödememi yaptım ancak bağkur kaydım yoktu. 4 EKİM 2000 YILINA KAYDEDİLDİ BAĞKUR GİRİŞİM. EYT mağduriyetimiz devam ediyor halen. Bununla ilgili oda başkanı röportaj Verdi esnafı da kapsasın diye. Şuan 7903 günüm var yet den yararlanamıyorum. Odanın bir girişimi olmalı. Bizi mağdur etmemeliler. Tesk başkanının bu röportajındaki durum çözülmedi bizi mağdur etti. Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken’den Bağkurluya EYT çağrısı geldi. Emeklilik yaşı gelip prim gününü doldurmayan esnaf için de müjdeli haberler gelmesini bekleyen Palandöken, “Emeklilik yaşı gelen fakat oda ve vergi kaydı olup Bağ-Kur kaydı olmayan esnafımız da unutulmamalı.
29.12.2022 09:59

Merhaba öncelikle size ve partimize başarılar dilerim. Ben bır HDP li olarak sistem ve düzen partiler içinde en cesur ve gerçekçi olarak devayi gördüm deva hariç diğer tüm partileri asla benimsemem oyda vermem deva olarak sizin altını masada olmanızı bi şans olarak görüyorum eksikler yokmu tabiki vardır mesala tüm muhalefeti bi çatı altinda görmek isterdim .yada enazindan HDP yi görmemiz mümkün olabilirdi .umarım ve dilerim başta ip ve Kılıçdaroğlu . Bu korkak ürkek tutumu ülkenin içinde olduğu bu kötü koşullarını sahada ileri daha uzun yıllara mal olmaz hatta şunu diyebilirim CHP'nin tutumunu kastediyorum özelikle belirtmek istiyorum ki Kılıçdaroğlu ve ip. İn tutumu diyorum bu ikilinin olduğu bi olusuma partiye iltifaka ben asla oy vermem kesinlikle size başarılar sizden beklentim HDP ve altılı masayı bir araya getirecek uğraş ve çaba içinde olmanız teşekkür ederim başarılar saygılarımla Fikret yaman
29.12.2022 09:15

Sevgili ve çok değerli DEVA parti yönetimi İhlas Finans Mağdurları olarak sizden ricamız 22 Yıllık mağduriyetimizin giderilmesi adına sorunumuzu tekrar gündeme taşırsanız çok mutlu olacağız.Kolay Gelsin Allah'a emanet olun ♥️
29.12.2022 00:25

Merhaba ben üniversite sınavına hazırlanıyorum. Benim sizlerden ricam suriyeli, afganistanlı mültecileri daha fazla konuşmanız. Bu kişilerin çoğalma oranı biz türkülerden fazla. Lütfen bu konuları ciddi bir biçimde ele alınız
28.12.2022 02:25

Altılı masa etrafındaki her parti liderinin saygınlığı tartışılmaz ancak Cumhurbaşkalığını kazanacak olan adayın Ali Babacan olacağına yürekten inanıyorum. Babacan hem sağdan hem soldan ve özelliklede kararsız seçmenden oy alır. Sebebine gelince kavgacı aslup hiç kullanmıyor. Milleti bölmek yerine birleştirici dil kullanıyor. Proje adamı olduğu her halinden belli oluyor. Millet kavgacı siyasilerden çok çekmiştir. Kavgacı liderlerin hepsinde koltuk hırsı vardır. Bunların samimiyetine sade vatandaş hiç güvenmiyor. Ben partizan vatandasların rejimi değiştireceğine inananlardan değilim. Büyük partinin lideri mutlaka başkan olur diye düşünmek yerine tarafsız kararsız vatandaşların oyunu alacak ılımlı bir aday gösterildiğinde Türkiye kazanacaktır. Bu zor dönemde vatandaşın birincil tercihi ekonomidir. Mutfakta yangın varken Vatan millet sakarya nutuklarını atanlar tuzu kuru olanlardır. Sade vatandaşlar bunları dikkate almıyor. Hem ülkenin hemde milletin kazanmasını bekliyor. Bu önerimi hafife almayın ben deva partiye üye biride değilim. Ancak tarafsız gözle bakan sade bir vatandaşım. Göreceksiniz umutların bittiği yerden çıkan Tayyip başkan da böyle bir ortamda seçimi kazanmıştır. Ben siyasi kişilik değilim ancak aklımı kullanarak hissiyatimi dile getiriyorum. Milli piyango biletini herkes alır ama bir kişi kazanır. Kendisini siyasi deha görenlerin çok yanıldıklarını çok gördüm. Bu düşüncelerimi.hafife almayın.Bu düşüncelerimi her platformda paylaşın yanlışa düşmeyin. Denizde bir damla olursam ne mutlu bana. Benim acizane görüşüm Anlı şanlı.aday göstermek yerine halkın teveccüh gösterdiği siyaset üstü kişilik sahibi ekonomiyi ayağa kaldıracak aday gösterilsin bu iş burda bitsin. Eğer gerçekten Türkiyenin kazanmasını istiyorsak tabi. Ali Babacan beyefendiye başkanlığı ben çok yakıştırıyorum. Kazanacağına yüzde yüz eminim. Tayyip başkanda öyle kazanmıştı bunu kimse unutmasın. Altılı.ganyanı kazanan çok bilen değil şansı yaver gidendir.
25.12.2022 20:10

Annem 82 yaşında Kılıçdaroğlu adaylığı konusunda listesinde bulunduğu seçmen olduğu sandığı bulamayan adam memleketi nasıl idare edecek diyor halkı nasıl ikna edeceksiniz
23.12.2022 22:48

30 yıllık devlet memuruyum. Yıllardır herkes zam konuşur hiçbir siyasiden şunu duymadım eşit işe eşit ücret. Devletin kurumlarında aynı kadroda aynı derecede aynı işi yapan insanlar farklı ücretler alıyor. Örneğin ben hacettepe üniversitesinde çalışıyorum teknikerim bir başkası mecliste çalışıyor teknisyen. Teknisyen olan tekniker olandan birkaç bin lira fazla alıyor bir tuhaflık yokmu. Düşünün kimi kurumların kızılayda sıhhıyede olmasına rağmen servisleri var kimi kurumlar yemeği ücretsiz veriyor sanki bir kısım kurumlar başka ülkenin kurumu gibi. Benim sizden ricam en azından bunları dile getirmeniz zam istemiyorum eşitlik olsun yeter. Birde 3600 gösterge konusu var imamın hemşirenin ve diğerlerinin aldığı 3600 göstergeyi biz yüksek okul mezunu birinci derecede olan teknikerler neden alamıyor sizce doğrumu. Dediğim gibi tek talebimiz eşitlik en azından gündeme getirilmesi. Kolay gelsin başarılar dilerim.
23.12.2022 12:33

merhaba, 6lı masada en sağduyulu ve gerçekçi duruşu gösteren parti olarak Deva partisini gören ve sizlere inanan bir vatandaş olarak bir önerimi size iletmej istedim. Acilen, 6 lı masaya bir sözcülük birimi oluşturulmalı ve o birim ani gelişen hadiselere karşı hızla koordinasyonu sağlayarak, masanın tamamını bağlayacak şekilde açıklama yapmalıdır. Artık toplum masa adına verilecek cevapları, her bir liderden duymamalı bir sesten duymalıdır. Sözcü olarak belirlenecek kişi, yüksek profilli ve koordinasyonu sağayacak bir kişi olmalıdır. Bu inanın artık bir ihtiyaç. Bununla birlikte, 6lı masadaki partilerin, her mevkideki yetkililerinin artık gelişi güzel açıklamalar yapması engellenmelidir. Bazı partilerde, bazı siyasetçiler sosyal medya trolü gibi hiç susmuyorlar ve bunun sürece hiçbir katkısı kalmadı. Alttan gelen yüksek değişim talebinin önünde hiç kimse duramayacak ve inşallah güzel günler yakın zamanda gelecektir. Teşekkür ederim.
22.12.2022 23:17

Merhaba, Cumhurbaşkanlığı seçiminde oyumu altılı masanın adayına vereceğim. Sizlere bir öneri sunmak isterim. Altılı masada alınan kararların veya altılı masa liderlerine bir eleştiriyi bütün liderler ayrı ayrı cevaplandırmaktansa altılı masanın ortak kararlarını Altılı Masa SÖZCÜSÜ Komuoyunu bilgilendirebilir. Örneğin Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş altılı masaya katılmak istedi. Meral Akşener Komuoyuna olumlu yanıt verdi. Fakat altı lider biraraya gelince olumsuz karar çıktı. Bunun gibi durumlarda altı lider ortak görüşünü Altılı masa sözcüsü Komuoyuyla paylaşabilir. Saygılarımla
22.12.2022 23:05

Merhaba ben ostimde bir esnafım ve binlerce esnaf arkadaşım var ve halkın içinde olan bir vatandaşım sizden ricam eski bir akpartili olarak konuşuyorum kesinlikle cumhurbaşkanı adayı Kılıçtaroğlu olmasın eğer olursa kesin kaybeder bunu ben söylemiyorum birebir görüştüğüm vatandaş söylüyor çünkü kendisinin HDP sevdalısı olması ve vekillerinin eğer hükümeti alırsak HDP ye bakanlık verebiliriz gibi konuşmaları halkı çok sinirlendiriyor imamoğluda kazanamaz çünkü oda HDP sevdalısı o kadar işin gücün ortasında HDP li vekiller ile ağaç dikme yarışına girmiş bir zat dır size seçimi kesin kazanacak bir isim veriyorum o da Mansur Yavaş dır nedeni HDP ile bir bağı yoktur ve türkiyede sağ ve sola hitap etmesidir halk mansur yavaş diyor ama Kılıçtaroğlu gelirse büyük bir hezimet yaşarsınız çünkü kendisine CHP liler de başka oy verecek insan yok ben dahil halkın isteği şudur Mansur Yavaş cumhur başkanı Meral hanım başbakan siz ekonomi bakanı Davuroğlu dış işleri bakanı eğer herkes egolarını bir kenara bırakıp elini taşın altına koyarsa bu iş olur umarım yazdıklarımı dikkate alırsınız iyi çalışmalar
21.12.2022 22:41

ÖZET: Üzerinde yaşadığı, tarım ve hayvancılık yaptığı topraklarının mülkiyeti, Orman İdaresince yok edilen ve şehre göç etmek zorunda bırakılan halka iade edilmesi yoluyla; • Tarım ve hayvancılıkta faydalanılan arazilerin ülke çapında arttırılması ve, • Kendi topraklarında tarım ve hayvancılık yapabilecek olan halkın köylerine dönmesiyle ülkedeki istihdamın rahatlatılması Sayın ALTILI MASA Ülkemiz halklarından olup Orman Köylüsü olarak adlandırılan milyonlarca kişinin mülkiyet hakları, Orman Bakanlığınca yanıltılan ve yönlendirilen Yargı tarafından ellerinden alınmıştır. Ve, bu milyonlarca kişi şehirlere sürülmüştür. 1. Şimdi bu halk şehir nüfusuna istemeksizin ve çaresiz katılmış durumdadır. Çoğunlukla işsizdir. Mutsuzdur. 2. Şimdi bu halka murislerinden kalan veya bu halkın çalışarak kendileri için var ettiği, ekip biçtiği, üretim yaptığı ve geçimini sağladığı araziler, atıl olarak Orman İdaresinin işgali altındadır. Bu araziler üzerlerinde hak sahibi olanların yaşamlarını diledikleri gibi sürdürme ve üretim yapma hakları gasp edilmiştir. Siz bu durumu bilerek; 1. Bu mağdur halka, istediği gibi ve istediği yerde, yaşama, üretme ve geçinme hakkını vermeyi, 2. Bu atıl arazileri bağ, bahçe, Vb., olarak ülkemize yeniden kazandırmayı Vizyonunuzun bir parçası olarak beyan ve vaat eder misiniz? Eğer siz iktidara gelir ve 1. Bu mağdur halka, istediği gibi ve istediği yerde, yaşama, üretme ve geçinme hakkını sağlarsanız, 2. Bu atıl arazileri bağ, bahçe,Vb., olarak ülkemize yeniden kazandırırsanız, 3. Bu halk tarafından üretilecek tarım ürünleri ile ülkemizin bolluk ve refahına katkı sağlarsanız tüm Türkiye sizi kutlayacaktır. Sizden memnun olacaktır. Eğer siz bu kanayan yaraya son verirseniz, helalleşme olacak ve Orman Köylüsü, Orman İdaresini affedecektir. Saygılarımla,
20.12.2022 21:08

Merhaba, yaşana son hadiselerden sonra, yakalanan ivme ve enerjinin ziyan edilmemesi için, 6 lı masa liderlerinin hep birlikte, her hafya bir büyükşehirde olacak şekilde ortak miting düzenlenmesinin çok faydalı olacağına inanıyorum. Böylece hem 6 lı masadaki birliktelik gözle daha çok görülür hale gelecek hemde seçmen birlikte mücadele etmeyi öğrenecek. Bu yakalanan havayı ve ivmeyi ziyan etmeyin, teşekkürler.
16.12.2022 10:56

Değerli Gn.Bsk. Ali Babacan ne kadar temiz süt emmiş ki yüzüne yansımış. Saygimiz ve sevgimiz giderek büyüyor. Millet iradesine sahip çıkma konuşması muhteşemdi. Yolunuz açık olsun
15.12.2022 21:21

Merhabalar, adım ozan. gazi üniversitesi eczacılık fakültesi eczacılık bölümü 5. Sınıf öğrencisiyim. Eczacılık okurken aynı zamanda 2 yıllık paramedik okudum onun için eğitimi önlisans girdim. Sağlık alanındaki eylem planınızı inceledim ve başarılı buldum, bu çalışma için teşekkür ederim öncelikle. Eczacılık ile ilgili sorun olarak gördüğüm bir kaç nokta var bunları sizinle paylaşmak istiyorum. 1. Konu eczacılıkta kamu kurumlarına ve hastanelerine atama. Kamuya alımlarda tıp diş ve eczacılık mezunları beraber kura ile atanıyor. Kura da torpil dönüyor mu dönmüyor mu bilmiyorum ama içim rahat değil ve ben torpilin döndüğünü düşünüyorum. Bu Haziranda mezun olacağım ve kamuda çalışmak istiyorum fakat kura ile atanabileceğimi düşünmüyorum. Mezun olan, isteyen tüm doktorlar atanıyor, diş hekimlerinin de &80-90 ı atanıyor fakat eczacıların &10 u anca atanıyor kuraya başvuranlar arasından. Bu oldukça düşük bir oran, kamuya bu kadar az eczacı alınmasının bir sebebi ise eczane hizmetleri diye 2 yıllık bir bölümün olması. Bu şekilde tekniker alınıyor hastanelere. Türkiye'de bölüm üretmek bir alışkanlık haline gelmiş sanırsam her saçma sapan gereksiz konunun 2 yıllık bir bölümü var. Bu bölümden mezun olanlara iş bulmak için eczacıları harcıyorlar. Bu olayın bir yönü. 2. Olarak ise kuradan bahsetmek istiyorum. Siz göreve geldiğinizde mülakat uygulamasına son vereceğinizi söylüyorsunuz bu beni çok mutlu ediyor. Hemşirelerin ataması için kpss sınavı dışında bir alan bilgisi sınavı olacağını söylüyorsunuz buda çok güzel bir hareket. Biz eczacılar içinde böyle bir sınav gelse nasıl olur sizce? Bunu sormak istiyorum ben çünkü sadece &10 kamuya alınıyor ve bu çok düşük bir oran. Bu durumun torpille ya da şans ile gerçekleşmesi sizce de saçma değil mi? Ben Kura ile atama yapılmasının da sonlanması gerektiğini savunuyorum, tüm atamaların kpss ya da başka bir sınav ile yapılması gerektiğini düşünüyorum. Bunu sizinle paylaşmak istedim. Teşekkür ediyorum, iyi çalışmalar diliyorum.
12.12.2022 20:40

Efendim Sizin dikkatinizi bir noktaya çekmek isterim eyt olayında 8 Eylül 1999 dan önceki sigortalılar için geçerli deniliyor bu durumda 9 Eylül 1999 de sigortalı olanlar için büyük bir kayıp ve haksızlık olduğunu düşünüyorum.1 gün ile 15 yıl kaybı hiçbir adalete sığmaz.Kademeli geçiş formülü olursa daha adil olur bir ay veya bir kaç ay ile dahil olmayanların hakkı yenmesin diye düşünüyorum.Mesela Ben Şubat 2000 girişliyim ve 7500 gün sigortam var.Bir haksızlığı giderelim derken başka haksızlığa sebep olunmasın.1999 dan önce çalışmalarımın sigortası yatırılmadığından da mağdurum.Bu konuda çalışma olursa daha hakça ve adil olur kanaatindeyim teşekkürler efendim kolay gelsin iyi çalışmalar dilerim.Anayasanın eşitlik ilkesi gereği iki kişi arasında 1 gün ile 15 yıl fark olması hakça ve adil değildir bu hususların da dikkate alınmasını arz ederim.Saygılarımla
11.12.2022 22:26

Tarım eylem planınızı şöyle bir gözden geçirdim. Tarıma nefes aldıracak başlıklar var . Ama tarımın en temel problemi Anayasamızın 44. maddesinin uygulanmaması yeter toprağı olamayan köylüye toprak tasisi ile ilgili tedbirlen alınmalı. 1-Hazineye ait tarım arazileri tarıma elverişli hale getirenlere tapulama yapılmalı Tapulama harici yer kalmadığı için hazine adına tescil edilen yerlerde zilliyetlik ile mülkiyet kazanımı şartları oluşamadığından ekonomiye kazandırılacak yeni tarım arazilerin açılmasına imkan sağlanmamaktadır. Mevcut tarım arazilerine yapılaşma izni verildiği için tarım arazileri ülkenin ihtiyacını karşılayamamaktadır. 8. Cumhurbaşkanın Turgut ÖZAL ile çıkarılan kadastro kanununda ve toprak kanununda ve imar kanununda yeniden düzenleme yapılmalıdır. 2- Genç çiftçiye imar ihya etme şartı ile hazine arazisi tahsis edilmeli 3-Yerelde aile işletmeleri teşvik edilmeli, 4-Hala tapulama yapılmayan gece kondu statüsünde bulunan evlerde yaşayan insanlarımız vardır. bu insanların yapılarının bulunduğu arsalar hazine mülküyetinde ise 400 m2 lik kısmı ifraz edilip tapulama yapılmalıdır. 5- Önceki dönemlerde mülkiyet ile ilgili kanuna karşı hile ile yapılan yolsuz tesciller tespit edilmeli gerekirse yolsuz tescilin düzeltilmesi için idare tarafından mahkemeye başvurulmalıdır. Köylü ve toprak sahipleri bu konuda bilgilendirilmelidir. 6-Hazine arazileri kullanıcıları ve malikleri dışında 3. kişilere kesinlikle tasaruf hakkı verilmemelidir. 7- Pafta, ada , parsel planlaması doğrultusunda yeter toprağı olmayan köylüye adil hakkaniyetli toprak dağılımı yapılmalıdır.
11.12.2022 21:07

Siyasilerden bağımsız olarak halkın da işler iyi gitmediğinde seçim isteyebilmesini sağlayacak bir seçim sistemi lazım. Ayrıca senede bir kez halk tarafından yapılacak sene sonu karnesi düzenlensin iktidarlara. Bu karne notlarının ortalamasına göre koltuğa yapışma olayı tamamen tarihe gömülsün. Düşünsenize seçime şu an 6 ay kalmamış olsa napardık. Seçim iktidarların tekelinde olmamalı ama zort pırt seçim de yapılmamalı. Buna meclis değil yine iktidarı seçen halk karar vermeli. Yani bi nevi seni seçtim ama bekleneni veremedin dryip seçim isteyebilmeli halk. Ancak o zaman bütün suistimaller ortadan kalkar. Ancak o zaman iktidarlar sadece ve sadece halkının çıkarları için çalışır.
11.12.2022 18:45

Tüm DEVA Partisi yöneticileri ve serbest kürsü okuyucularını sevgiyle selamlıyorum. Bu yazımı en çok konuşulan cumhur başkanı adayı belirleme yöntemi üzerine yazmak istiyorum. Her gün en çok konuşulan birinci konu ekonomi, ikinci gündem millet ittifakı cumhur başkanı adayı kim olmalı? bu sorular üzerine yapılan anketlerde cumhur başkanı adayı genellikle üç kişi etrafında dönüp duruyor, Mansur Yavaş, Ekrem İmamoğlu ve Kemal Kılıçdaroğlu neden hep bunlar konuşuluyor? Çünkü bunlar kamuoyu tarafından tanınmış isimler olduğu için seçmen tarafından akla gelen ilk isimlerdir. Onun için bunların anketlerde ismi geçiyor. Bırakalım bunlar kendi işini yapsınlar. Başka isimler olmadığı için anketler bu isimlerle sınırlı kalıyor. Adı geçen isimlerden herhangi birisi belirlenirse, altılı masadaki partilerin seçmeni aynı düşünce birliği içinde hareket etmeyebilir, dolayısıyla bölünmeler ve ayrışma olabilir. Halbuki bu adı geçen isimlerin dışında cumhur başkanı adayı belirlenirse, tüm altılı masa seçmenleri ve diğer siyasi parti seçmeni de ortak adayı benimseyebilir. Şimdi yöntem nasıl olmalı diyorum. Yöntem şu: Altılı siyasi parti liderlerinin her biri aklından geçen bir veya iki aday belirlemeli, bu adaylar hem kendi içinde hem de kamuoyu tarafından anketlerle izlenmeli, buradan çıkan sonuçlar hakkında altılı masa siyasi liderleri cumhur başkanı adayı konusunda karar verebilir. Bu yaklaşım ve anlayış altılı masa seçmen birliğini koruyabilir ve kucaklayabilir. Sonuç olarak en doğru ve en sağlıklı kararı altılı masa parti liderleri verecektir. Hayırlı olsun. Ülkemizin ve milletimizin geleceği için tüm emeği geçenlere başarılar dilerim.
11.12.2022 16:59

Merhaba ben Umutcan Donat. Kısaca kendimi tanıtıp meramımı sizinle paylaşacağım. 1996 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İnşaat Mühendisliği mezunuyum. Polonya’da yükseklisans eğitimim için bulunuyorum. Ülkedeki mevcut siyasi, ekonomik gelecek kaygılarıyla kendimi yurtdışında buldum. Ülkedeki dertleri kendime dert edinen sade bir vatandaşım. Burada benimle aynı düşünceyle gelmiş binlerce Türkiyeli genç var. Çeşitli üniversitelerden mezun olmuş. Kendi geleceğini garanti altına almak için yurtdışında eğitim görüp çeşitli zorluklarla çalışan. Nice üniversite mezunu arkadaşlarım burada sadece hayatta kalmak için hava şartlarının çok zor olduğu bu yerde kuryelik yapıp, restoranlarda bulaşık yıkayarak geçimini sağlamaya çalışıyorlar. Bu insanların ortak özelliği doğduğu büyüdü toprakları seven ve aslında ülkesine dönmek isteyen gençler. Son günlerde gördüğüm bir problemi sizinle paylaşmak istedim. Önümüzde bir seçim var ve bu seçim belki de ülkenin kaderini belirleyecek bir seçim. Burda hayatta kalmaya çalışan insanların çoğu seçimin ne zaman olacağını ve bu seçimde oy kullanabilmek için bilet parası biriktirenler var. Burdaki sayı belki Avrupa’nın diğer şehirlerine göre azdır ancak yatsınamayacak binlerce muhalif seçmenden bahsediyorum. Bu insanlar buraya ailesinin dişinden tırnağından ayırdığı birikimlerle bir hayat kurmaya geldi. Ancak ülkemizin geçtiği kritik dönemin de farkındalar. Söylemek istediğim şey şu, iktidarın muhalif partilere vermediği ödeneği biliyorum. Ancak iş insalarıyla bir organizasyon sağlayıp birkaç otobüs kiralanıp Avrupanın belli merkezlerinden otobüs kaldırarak oy kullanmalarını sağlayabileceğinizi düşünüyorum. Evet, belki çok zor ve maliyetli belki yasal olarak da mümkün değildir, bilmiyorum. Ancak böyle bir organizasyonla buradaki gençleri cuzi miktar paralara karayoluyla Edirne Otogarına kadar bile olsa getirebilirseniz. Binlerce muhalif oy olarak ülkenin belki de kaderini değiştirmemize yardımcı olursunuz. Çalışmalarınızda başar
11.12.2022 15:47

NE DİYEBİLİRİZ Kİ..!..? DÜŞMAN İLAN ETTİĞİNİZ HER DEVLET VE HER KİŞİ İLE EL SIKIŞTINIZ. NE DİYEBİLİRİZ Kİ? YOKSULLAŞTIRDIĞINIZ, YOKSUN BIRAKTIĞINIZ BU AZİZ MİLLET İÇİN, HANGİ İKTİDAR DÖNEMİNDE BU KADAR ÇOK YARDIM YAPILDI, DİYEREK ÖVÜNDÜNÜZ. NE DİYEBİLİRİZ Kİ? SAMANI DAHİ İTHAL EDEREK, TARİHE GEÇMİŞKEN, MİLLETE YERLİ VE MİLLİ OLDUK, YALANLARINI SÖYLEDİNİZ. NE DİYEBİLİRİZ Kİ? ÇARESİZLİKLERİNİZİ HEP DIŞ GÜÇLERE BAĞLADINIZ. NE DİYEBİLİRİZ Kİ? ET YİYEMİYORLARSA BALIK YESİNLER, LOKMALARI KÜÇÜLTELİM, ATLET İLE DOLAŞMAYIN, TANE İLE ALIN, ÇOCUKLAR İLE MARKETE GİTMEYİN, KURU EKMEK DE KARIN DOYURUR, 15 YIL ÖNCE FIRIN MI VARDI? VSSS. SAYISIZ LAFLARIN TARİHE GEÇTİĞİ BİR DÖNEMDEN GEÇİYORUZ NE DİYEBİLİRİZ Kİ? İRİ OLALIM, DİRİ OLALIM, BİR OLALIM TAVSİYELERİNE SABIR VE ŞÜKRÜ DE EKLEYEREK ACI REÇETE YAZAN, FAKAT LALE DEVRİNDEKİ GİBİ, SALTANAT İLE YAŞAYAN, BİR YÖNETİM VAR. NE DİYEBİLİRİZ Kİ? DİNİ VE MİLLİ, DEĞERLERİN ARKASINA SAKLANIP DA, DİNİ VE MİLLİ DEĞERLERİMİZİ EN ÇOK İSTİSMAR EDEN, BÖYLE BİR YÖNETİME NE DİYEBİLİRİZ Kİ? BAŞARISIZLIKLARININ TABLOSU, SAYISAL VE GÖRSEL VERİLER İLE ORTADAYKEN, BÜYÜDÜK VE GELİŞTİK DİYEBİLEN BİR YÖNETİME, NE DİYEBİLİRİZ Kİ? UYUŞTURUCU, RÜŞVET, KUMAR VE YOLSUZLUKLARIN CİRİT ATTIĞI, BİR ÜLKE HALİNE GETİRİLDİK. MÜSLÜMANLIĞIN, SADECE ADI KALDI. BU ORTAM İÇİN, NE DİYEBİLİRİZ Kİ? MAFYA VE TERÖR ÖRGÜTLERİ İLE İNFORMAL İLİŞKİLERİN, EN ÜST SEVİYELERİNİ GÖRDÜK. SAHTEKARLIĞIN VE DOLANDIRICILIĞIN ENVAİ ÇEŞİTLERİNE TANIK OLDUK. YAZIK DEMEKTEN BAŞKA, NE DİYEBİLİRİZ Kİ? PEKİ YA BUNLARA ALKIŞ TUTAN SAKALLI, ÇARŞAFLI MUHAFAZAKAR KESİM, DEDİĞİMİZ İNSANLARIN VAR OLMASINA NE DİYECEĞİZ?
08.12.2022 12:10

İsraf,israf,İsraf. İsraf İslam Dinin’de haramdır.Ak Parti hükümeti’de müslüman olduğunu söylüyor,Peki bu İsraf’da neyin nesi be Kardeş.İl ve İlçeler’de tüm Cami müftülerine ve milli eğitim müdürlerine Özel araba ve Şöför tahsis etmek neyin nesi be Kardeş.Bu memur beyler işlerine kendi arabaları ile beya yürüyerek gidemezlermi?Toplu taşıma araçlarını kullanamazlarmı?El insaf be Kardeş.Peygamberimiz diyiyor’ ya müslümanlar Kardeştirler diye.Ben’de bir Kardeş olarak uyarayım dedim.Saygılarımla.
07.12.2022 21:27

Zam Yağmuru ? Kısır Döngü. Hükümet yine sözde asgari ücrete Zam yapacak.Devlet olarak matbaada karşılıksız para basacaklar,Kamu’da çalışan işçi ve memura zam verecekler.Ya Serbest işletmeler ne yapacak!Onların para basma matbaaları yok.Onlar’da fabrikada çalışan işçiye zam vermek için ürettiği mal’a Zam yapacak.Sonuç Kısır Döngü.Zam üstün’e Zam.Enflasyon böyle’mi düşürülecek.Hepimiz biliyoruz’ki hayır.Ülke’de yapılan Üretimin tüketimi karşılaması lazım.İhracatımız,İthalatımız’ın çok üstünde olması lazım.Aksi takdirde enflasyon düşmeyecektir.Hükümet şu an taşıma Su ile değirmen’i döndermeye çalışıyor.Yurt dışın’da aldığ’ı Krediler’inde bir sonu vardır.İşçi ve memur’a Zam yerine üreticiler desteklenmeli üretim ve İsdihdam sağlanmalıdır. Saygılarımla.
07.12.2022 21:09

Altılı masanın ortağı bir parti olmanız sebebiyle ve partinizin sempatizani olarak masanın diğer ortağı olan CHP genel başkanı sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun son dönemde Jeremy Rifkini ekonominin Ronaldosu Messi'si olarak tanıtımını yapmasını son derece yadırgıyor ve endişe duyuyorum çünkü partinizin genel başkanı sayın Ali Babacan futbol penceresinden bakarsak bu işin Haalland'ı, Mbappesi dir yani hem Ronaldo hemde Messi futbolun sonbaharıni yaşamaktadır. Biz ekonomistimizi kendi içimizden çıkarırız ve çıkarttıkta kişi başına milli gelir seviyesini 12.500 dolara çıkarmayı başarmış bir genel başkanımız var ve çıkardığında da bundan sonra hukuk ve eğitimde ciddi reform yapmazsak orta gelir tuzagina düşerizi öngörmüş dürüst, kibar, seviyeli en önemlisi memleketimizin evladı sayın Ali Babacanimiz ve arkasında genç ve dinamik kadrosu var 42 yaşındayım çocukluğumdan bu yana Turgut Özal dahil birçok siyasetçi politikacı gözlemledim ben bugüne kadar Ali Babacan dışında gerçek anlamda samimi ve başarılı olmuş doğrudan vazgeçmemiş başka siyasetçi görmedim. Kurban olduğum Mevlam sizi inşallah seçimlerde başarılı çıkarır ilk seçimde en az yüzde 38 oy alırsınız, Çin modeli nedir Allah aşkına arabeskli yıllar yeniden mi başlasın hip hop ya da rnb diye birşey var Z kuşağı hızlı geliyor ayak uydurmak lazım 1 tane değil en az 5 Tane Togg umuz olsun ve özgür olalım batılı yani muhasir medeniyetler gibi ulu Önderimiz gerçekten ileri görüşlüymüş. Genç dürüst dinamik kadro her derde Deva neden olmasın 1453 ruhuyla Ali Babacan diyorum.
07.12.2022 03:03

Merhabalar. Benim o kadar tâkatim kalmadı ki artık siyasetçi olmak için, can atıyorum cidden. Herhangi bir sebepten dolayı da değil, yalnızca siyasetçi olmak istediğim için. Şu an sizin bulunduğunuz konumlarda, hatta o konumların da üstünde yer almayı o kadar çok isterdim ki. Vallahi içimdeki cevheri kim ne zaman görecek bilmiyorum, tahsilim henüz çok az, üniversitemin başındayım, Galatasaray’da ekonomi bölümündeyim, Fransızca hazırlıktayım biliyorum ancak; bir şey daha biliyorsam o da şu ki : Maksat yalnızca hükümeti baştan indirmekse bunu DEVA Partisi zaten masadaki diğer muhalefet partileriyle yapabilir. Lâkin maksat yeni bir fikir; aklı, fikri hür; dinini, milletini, gelenek ve göreneklerini seven; ve bütün bunlara sahip çıkan bir millet yetiştirmekse partinize benim gibi -doğru yoldan çıkılmadığı müddetçe- sadık, kararlı, pes etmeyen ve kitleleri etkisine alabilecek konuşmalar yapabilecek çocuklar lazım. Çok büyükmüşüm gibi konuştum farkındayım lâkin vallahi bir gün yüksek yerlere geleceğime inanıyorum. İnanmak başarmanın yarısıdır, inşallah kader benim de yüzüme güler de şu genç yaşta ben de sizler sayesinde birçok şey öğrenip başarılı bir siyasetçi olabilirim. Çok uzun uzun yazdım kusura bakmayın, bu yazdıklarımı keşke genel başkan da görse. Sizin partinizden Türkiye Cumhuriyeti’nin en genç milletvekili olarak meclise girebilmek çok onur verici olurdu. Çok uzun yazdım, çok rahatsız ettim. Kusura bakmayın, umarım bu arzumu yerine getirebilmem için elimden tutarak bana yardımcı olursunuz. Teşekkürler. - Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı; milletini, vatanını, dinini çok seven bir Türk genci. 6 Aralık 2022
06.12.2022 16:37

Sayın Başkan, Sayın Milletvekilleri, Sayın Parti Kurulları İdare ve yargı çözüm üretemiyor bu konuya. Yasama yaratmış, çözüm TBMM'de. TBK 339-356 arası ve 25% kira artış sınırı, aileme maddi manevi huzursuzluk veriyor. Gün geçtikçe şiddeti artıyor. Mülkümü kiraya vermek, kıymetini belirlemek, kiracıyla pazarlık ve sözleşme şartlarını belirleme özgürlüğüm yasaklanmış. 25% ile 300-500-1000% enflasyon farkından kaynaklı ailem fakirleşmekte.Kira geliri geçim kaynağımız, çocuklarımın rızkı nafakasıdır, enflasyona karşı meşru müdafa hakkımdır. Yasayı düzeltiniz. Ev sahibi olduk derken evimizden olduk. Oğlumuz yetişti O evde otursun, iş bulsun, hayatını kazansın derken, lojmanlı işyerleri arar olduk, kiralık ev arar olduk. 2150 TL nerdee 8000-10000 TL nerde. TBMM; yasa ve yasaklar yazmış: Kiracı çıkmıyor, çıkartmak yasak. Kira 2150 de kaldı, artırmak yasak; max. 25%. Enflasyon kaç 300-500-1000%. Kiracıyı mülķüm üzerinde bedava oturtan yasa ve yasak var. BENİ KİM KORUYACAK BU YASA VE YASAKLARDAN VE KİRACIDAN ve ENFLASYONDAN ? Meşruu Müdafa Hukukum yok mu? 3-5 sene noterle, davayla, masraf ve huzursuzluğu ile mi ömür tüketeceğiz. Hem enflasyona eziliyoruz, yetmiyormuş hem de kira gelirimizi 25% de bıraktınız. 25 yıl.... Yıllarca biz de kirada yaşadık. Oradan kes buradan kıs, tasarruf et, battaniye ile otur, elektrikten kıs... Ömür tükettik ev alalım diye. Benim kira gelirimi artırmak hakkımdır. Herkes herşeye zam yaparak kendisini ve ailesini ve işini aşını işletmesini koruyor ve mecbur. Kendimi ailemi evime yaptığım yatırımı korumaya, fakirleşmeye karşı tedbir almaya, enflasyona karşı kira bedelini artırmaya benim hakkım yok mu ? Hakkım olan kira gelirimi kesip kiracıya vermeye ne hakkı var TBMM'nin? Ortada bir kuyu var. Kiracıyı benim omuzlarıma bindirerek kuyudan çıkaran yasa ve yasaklar var yürürlükte. Merdiven koyacaksıniz ki herkes çıksın bu kuyudan. Can simidi kiracıya var bize yok. Hem de bizim can simidimizi de kiracıya atıyor
06.12.2022 15:39

Bilindiği üzere OTTOWA sözleşmesi sivil insan ölümlerinin önüne geçmek üzere kara mayınlarının üretimini, kullanımını, ticaretini ve depolanmasını ortadan kaldırmak suretiyle yapılmış bir sözleşmedir. 110 Milyon civarında mayına ev sahipliği yapan ülkelerin en çok rağbet gösterdiği savunma silahı olarak tarihe geçmiştir.1997 yılında imzaya sunularak 1999 yılında yürürlüğe girmiştir. OTTOWA sözleşmesinin yürürlüğe girmesinde hükümet dışı kuruluşlar ve sivil toplum örgütleri önemli rol oynamıştır.1992’de Avrupa ve Amerika’da birkaç sivil toplum örgütünün başlattığı kampanyalar 1997’de OTTOWA sözleşmesinin yürürlüğe girmesi ile sonuçlanmıştır. Sözleşme, taraf devletlere stoklarındaki mayınları 4 yıl, döşenmiş mayınların ise en geç 10 yıl içinde toplanarak imha edilmesi yükümlülüğünü getirmektedir. Sizce asıl sorun gerçekten de sivil insan ölümleri miydi? 1983-2005 yılları arasında o kadar katliam, iç savaş ve soykırımlar devam ederken neden tek tehdit olarak mayınlar görüldü? Savaşların getirmiş olduğu yıkımlar karşısında yüz binlerce insan ölürken bunlara göz yuman sivil toplum örgütleri ve Avrupa ülkeleri neden mayından dolayı oluşan sivil insan ölümlerinin peşine düştü? Tüm bu konular ele alınacak olursa Ottowa sözleşmesinin gündeme geldiği dönemlerde dünya gündeminde yaşanan olaylarda 4 milyona yakın nüfus yok edildi. SUDAN iç savaşında 2 milyon, Bosna Hersekte 250 bin, Hocalıda 613, Ruanda'da 1.174.000 kişi, Darfur'da 300 bin kişi Filistin de Irak da ve bir çok yerde daha niceleri katledilirken dünya kamuoyu mayınlar ortadan kalkmalı yanıtını verdi. Mayınların kalkması ülke sınır güvenliğini ortadan kaldırmakla beraber savaşlara ve sınır ihlallerine, işgallere ve mülteci akımlarına teşvik edici bir yaklaşım olup Orta doğunun sınırlarını tekrar kaleme almak demekti. Bu gün bir pepsi fiminde Türkiye toprakları ermenistana katılıyorsa filistin toprak kaybedip israil genişliyorsa, ülemize mültecilerle birlikte terör de sızabiliyorsa bunun sebebi OTTOWA sözleşmesi.
05.12.2022 18:28

Okumaya Devam Edin
Sayfaları aşağıdan numara seçerek geçebilirsiniz.