Serbest Kürsü

Sosyal demokrat görüşlüyüm.Chp'den biraz uzaklaştım.Deva partisinin gelecekte barajı geçeceğine inanıyorum.İYİ Parti içinde ilk çalışanlardanım.Oy vermişliğimde oldu.Deva partisine ilgi duymam hesap kitap adamı bir Lider'i olmasından.Eski ekonomi bakanı Fehim Adak,içişleri bakanı A.Aksu gibi sayısız siyasetçi yakınımız vardı.Chp'nin projesi yok,ön projelerimizlede ilgilenen yok.Deva partisine ön proje taslaklarımızı iletebilirmiyim diye merak ettim.Projelerim parti projesi olursa iktidarı kesin görüyorum.Enerji-KÜME konut üretim,toprak reformu,su kullanımı,vb gibi konularda yazmak istiyorum.Her şeye rağmen başarılı olacağınıza inanıyorum.Ayrılmadan önce dediğiniz cümle unutulmaz.Stop ettik.İlerlemek için artık,daha fazla demokrasi,yolsuzlukların araştırılması,daha iyi eğitim gerekli demiş ve gitmiştiniz.Tebrikler sn Babacan.Yolsuzluklardan uzak durduğunuz için....

23.04.2022 / 21:34

5

Deva partisinin mülteci ve sığınmacılarla ilgili eylem plan programı ne zaman açıklanacak. Sevgili ümit ozdag ın bu konudaki tavrı biz gençleri çok etkilemekle beraber siyasi görüşümüzü ona doğru yoneltmektedir. Deva partisi üyesi olarak çok keskin ve net biçimde bu politika açıklamasını sizlerden bekliyoruz. Teşekkürler.

29.04.2022 / 23:03

5

merhabalar , kanal istanbul projesinde el değiştiren arazileri isim isim açıklayıp parti ilişkilerini ortaya döker misiniz. arazilerin %80 i el değiştirdi.

21.11.2020 / 10:35

5

merhaba bu ülke bu kadar siyaseti ekonomisi emniyet hukuk dış politika yaşama dair ne kadar ilke varsa tehlikeye girmişken sayın BABACAN sizden ve ekibinizden beklentilerimiz çoktu lakin bu kadar vasat bir teşkilatlanma (gelecekte beklenti ve rant bekleyenlerin) yapısıyla bu ülkede siz bile inanmassınız milyonlar in umudunu yok etmektesiniz inançlı bir insan olarak bunu üzerinize bir vebal görüyorum

22.11.2020 / 16:49

5

Selamlar tüm öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutlar saygılarımı sunarım serbest kürsü adı ile halkın fikirlerini ve görüşlerini açıklamalarına fırsat veren başta deva partimiz genel başkanı sayın ali babacan olmak üzere tüm parti yönetimine teşekkür saygı ve selamlarımı ileterek başlamak istiyorum demokrasi tamda buradan başlıyor eğer ülkemizde demokrasi istiyorsak herkesin fikrini görüşlerini açıkça söylemesine fırsat verilmelidir hakaret olmadığı sürece bir diğer konu ise ülkemizde yaşayan tüm halkımız bu bilince vardıkça vede görüşü inancı fikri yaşam tarzı ne olursa olsun hepimiz bunu bilerek birbirimize saygı ile hoşgörüyle yaklaşırsak o zaman aramızda meydana gelebilecek ayrışmayıda büyük ölçüde ortadan kaldırmış olacağız işte o zaman birliğimiz beraberliğimiz dahada güçlenecek ülkemizde her kimki insanlarımızı ayrışmaya yönelik hareketler sergiliyorsa o kişi veya kişiler ülkemizin dostu olamazlar sayın ali babacan tüm konuşmalarında birliğimizden ve demokrasiden bahsetmesi ve cumhuriyetimizin kuruluş ilkelerine sık sık vurgu yapması çok çok önemli olmakla birlikte ekonomimiz refahımız cumhuriyetimizin kuruluş ilkelerinin tam olarak uygulanmasıyla aşılacağı mümkün olacaktır bu duygularla herkese saygılarımla

24.11.2020 / 12:03

5

Merhaba, Özellikle, 2005 yılından sonra Fethullah Gülen Cemaatının: kamuda, TSK da, Dış işleri bakanlığında, Iç işleri bakanlığında ve yargıda ağırlık kazanması; Vesayet rejiminden kurtulma güdüsüyle, TSK mensuplarına, Ergenekon, Balyoz gibi kumpasların kurulması, çok sayıda subay ve astsubayın yıllarca, FETO ya mensup yargı mensuplarınca cezaevlerinde tutulmaları; 26. Genel Kurmay Başkanının 26 ay tutuklu olması; 17-25 Aralık rüşvet olayına karışanlar hakkında tarafsız soruşturmaların TBMM de yapılamamış olması; Ülkenin " ihvancı" rejime edilmesi Nedenleriyle, maalesef, Sayın Ali Babacan ve ekibinin geçmişte sessiz ya da etkisiz kaldığı algısı çok yaygındır. Ali Babacan ve ekibi, aslinda AKP den geldikleri için, tekrar güven kazanıp, milletten oy istiyorlarsa, yukarıda belirtilen hususlarda ikna edici açıklama yapmak ve helallik istemek zorundalar. Aksi takdirde DEVA partisi bir saman alevi gibi söner.

01.12.2020 / 21:35

5

Merhaba, Daha önce Cimer'e yazdığım ve sonuç alamadığım bir konuyu öneri olarak size yazıyorum. Daha iyi bir ülke için her alanda reformlara ihtiyacımız var. ------------------ Laboratuvar sonucuyla taklit veya tağşiş yapıldığı kesinleşen gıdaları satan cafe, lokanta, restoranlar vb. yerler işletmelerini kapatıp yakınları üzerinden yeni bir şirket açarak çalışmalarına devam edebiliyorlar. Bu durumun önüne geçmek için bir önerim olacak. X caddesi üzerinden 123 numaralı dükkanda bu tip bir gıdanın tespiti halinde o işletme derhal kapatılmalı, yüklü miktarda ceza uygulanmalı (hapis de dahil) devam eden 3 yıl boyunca o adresteki dükkana gıda işletmesi açılması önlenmelidir. Bu sayede farklı bir şirket üzerinden sadece tabela değişikliği ile işe devam edilemeyecektir. İşletme sahibi, dükkan sahibinin 3 yıllık kira kaybını da tazmin etmelidir(ceza olarak). ------------------

03.12.2020 / 08:33

5

Vergi afları ve genel af çıkarma yetkisi sadece vatandaşta olmalıdır. Referandumda %60 evet şartı konulmalıdır. Şiddet yasası çıkarılmalıdır. Bir kişiye fiziksel veya psikolojik şiddet göstermek fiili ertelenmeden, para cezasına çevrilmeden, ilk suçuymuş vs. bakılmadan caydırıcı bir şekilde cezalandırılmalıdır. Nasrettin Hocanın dediği gibi; testi kırıldıktan sonra çocuğu dövmenin anlamı yok. Adam bıçakla yaralıyor, hasmının kafasını levyeyle karpuz gibi yarıyor, sonra serbest kalıyor. Sistem suçu işleyeni cesaretlendiriyor. Tutuksuz yargılama ilkesi toplumu ahmak yerine koymamalı. Üniversitelere gelecek olursak, üniversitelere ayrılan akademisyen kadrolarını işgal edenler zatlar - küçük bir kısmı hariç- dünyanın hiçbir yerinde iş bulamazlar. Hep akraba, cemaat torpiliyle işe girdiler. Aslında bu iş bile değil, akademisyenlik bir yaşam biçimidir. Beğenmediğimiz Pakistan ve İran’ın bile üniversiteleri bizden iyi durumda. Üniversitelere ayrılan akademisyen kadrolarına bilimsel kriterlere göre atamalar yapılmalı. Yeni atamaların yapılması için eskilerin emekli olması beklenmemeli. Yoksa ülke yüzyıl kaybeder. Demokrasinin medya ayağında, ulusal yayın yapan her şirket anonim olmalı, bir kişi medya şirket hissesinin %5’inden fazlasına sahip olması yasaklanmalıdır. Bir medya şirketinin %5’ine sahip olan kişi, başka hiçbir medya şirketinde ortaklığı bulunmamalıdır. Böylece her fikir ve düşünce toplumda tartışma ortamı bulabilir. Her ses duyulabilir, her renk görülebilir. Belediye meclisleri inşaat şirketleri tarafından işgal edilmiş durumdadır. Yerleşimlerin problemlerine çözüm üretmek yerine, kimin hangi ihaleyi alacağı tartışılmaktadır. Yine ülkenin tamamında olduğu gibi temsilde adalet bulunmamaktadır. Muhtarlar belediye meclislerinin asli üyeleri olmaldır. Her mahalle ve köyden belediye meclisinde temsilci bulunmalıdır. Sanayii ve tüm üretimin temel iki tane olgusu vardır ki, bu ikisi düzgün olmazsa üretim olmaz. Ne sanayii ne tarım gelişir.

04.12.2020 / 00:28

5

Sn babacan sizleri saygıyla selamlıyorum... Öncelikle parti kurmuş olmanız beni son derece memnun etmiş vaziyette umarım bu zafer yolunda hep birlikte aşılmaz denen yolları bir bir aşar geleceğe yeşil ışık yakarız.Saygı ve sevgilerimle...

04.12.2020 / 22:52

5

1_Hasta sayısı vaka sayısı diye rakamlarla oynayarak halkımızın sürece hassasiyetini yok edenler. 2_Filyasyonda avrupada dünyada birinciyiz diye nutuklar atılırken. Temaslıya test yapılmadığı süreci yaşatanlar. 3_İnat uğruna Hazinenin 130 milyar dolarını yok edip pandemi döneminde halkın esnafın yanında olamayanlar.Tedbirleri boş kasa yüzünden alamayanlar. 4_Bilbordlara maske takmama nın cezası olduğunu astırıp. Halktan tepki almamak kendi koltukları için işlem ve uygulama yapamayan seçilmişler. 5_Siyasetin emrinden çıkamayan bürokratlar. 6_Süreci alğılarla, sayılarla oynayarak başarılı göstermeye çalışanlar. Buna sesiz kalıp konuşmayanlar seçilmişler den korkanlar. MEVCUT TABLONUN SORUMLULARIDIR.

06.12.2020 / 00:55

5