Serbest Kürsü

Türk Medeni Kanun madde 124, evlilik yaşını 17 yaşı doldurmak olarak belirtir. Parti olarak bu maddeyi lütfen değiştirelim. Ve bunu bildirelim. Küçük yaşta evlilik olmasın diyoruz ama kanun ayni zamanda aile izniyle 16 yaşında evliliği yasal kılıyor. Yani yapilan şey yasal oluyor. Allah rızası için bu maddeyi değiştirelim ve bunu Tüm ülkeye duyuralım. İlk işimiz bu olsun. İlk ıcraat bu olsun. Halkımız bu konuda hassas biz de hassas bir noktadayız bu apaçık bunu belirtelim ve söylemekle kalmayıp bunu hızlıca degistirecegimizi belirtelim. TMK 124 değişmezse çocuk gelinler olacaktır. Bu konuya DEVA olalım

28.05.2020 / 00:07

2

Sevgili başkanim babacan abimiz ve kiymetli yol arkadaşlariniza teşekkürü bir borç biliyorum bu zorlu yolculuğa ciktiginiz bütün riskleri gözönüne alarak yola ciktiğınız için Allah razi olsun.Sevgili başkanim sizi akp ti döneminden beridir takip ediyorum beyedendi ağir başli kişiliğiniz herkesi size bağliyor sakin medyanin ve recep tayyip erdoğana düsman olan gazetecilerin havasina gelmeyin meydanlarda,televizyonlarda,sosyal medyada uslubunuzu degıstirmeyin Türkiyenin gercekten bu uslube ihtiyaci var sizin azminiz çalişkanliğiniz ve türkiyedeki genç nufus ile birlikte geŕcekten akilci bilimci ve özgürlükcü olarak hareket edilirse Türkiye cumhuriyetinin çikamayacagi hic bir ekonomik kriz olmaz size güveniyoruz gerekirse partinizde yer almak isterim ben 2 yil isviçrede yaşadim başimdan bir takim olumsuzluklar geçti ama ülkeme güvendim geldim malum kurlari görüyorsunuz avrupanin bircok yerini gezdim Almanya fransa italya ve diger bir cok avrupa ülkesini gezme firsatim oldu biz neden avrupadan iyi olmayalim olabiliriz sizi rahmetli erbakan hocamin karakterine benzetiyorum siyasete bambaşka bir boyut kazandirmisti Allahin izniyle sizde o cizgedesiniz nazikliginiz ve kibarliginizdan ödün vermeyin lütfen ama lütfen Turkiye artik daha fazla gerilmesin gencler kacmasin emekli asgari ucretli vs artik onlarda refah seviyelerine ulassin Rabbim bu kutlu yolda sizi muaffak etsin Allah yardimciniz olsun.Sizi gormek tanismak ve sohbet etmek isterdim ama biliyorumki okadar yoğunsunuzki boyle bir firsatim olmadigini bile bile yazmak istedim siz konustugunuz zaman icime huzur geliyor ve Türkiye için umutlaniyorum ALLAHA EMANET OLUN ALLAH SIZI COLUK COGUNUZA VE ESINIZE BAGISLASIN İŞİNİZ COK ZOR HEM COGRAFYA HEM INSANLAR ACISINDAN 💌

28.05.2020 / 02:34

2

Her kese selamlar saygılar . hepimizin geçmişte hataları oldu, hatasız kul olmaz. Bu hatalarımız neticesinde ülkemiz bu halde. mesela benim hatam üye olmamakla birlikte ailem ile birlikte koşulsuz bu gün MHP lileşen Akpartiyi desteklemek oldu. bu gün karalamak görev telaki eden MHP ve kurmayları DEVA yı Susturmaya çalışacaklar iftira atacaklar kötü söz söyleyecekler partide bunları cevaplayacak bir sözcü acilen çıkarılmalıdır. Bu konuda bir kurul oluşturulabilir kurulun cevap vereceği konuyu değerlendirerek sözcü tarafından bu polemik ve karalamalara muhakkak cevap vermelidir. Bu karalama kampanyalara genel başkan olarak Sayın Ali Babacan cevap vermemeli, katiyen polemiklere katılmamalı katılacağı programlara elbette sorulan sorulara asgari düzeyde cevap vermelidir lakin polemiklere girmemelidir. Kısası susmamalıyız, mahalle, taban oy hesaplarına girmemeliyiz, parti programlarımızda vurguladığı değerlere uygun bir siyaset anlayışı, bir tutum, bir tavır net bir şekilde belirlemek zorundayız. Biliyorum yolun başındayız. Partinin kuruluşunda ne sebep ile olursa olsun geç kalındığı kanaatindeyim tabi pandemi bu kısa sürede çok etkiledi bari örgütlenmeye mümkün derecede hız verilmelidir. Doğru olanı zamanında, cesaretle söylemez, alınması gereken riski almazsak hem biz hem de ülkemiz kaybediyor ve kaybetmeye devam edecek. “Kolay değil” dediğinizi duyar gibiyim. Hiçbir şeyin kolay olmadığının ben de farkındayım. sayfa:1

28.05.2020 / 15:56

2

Merhabalar; Yaklaşık on yıldır Türkiye siyasetini ilgiyle takip etmekteyim. Fakat bu yaşıma kadar hiçbir partiye üye dahi olmadım ama Sayın Babacanın ismini duyduktan sonra benim için her şey değişti. Sayın Babacan çok taktir ettiğim, saygı duyduğum bir beyefendidir. Aktif siyasete tekrar dönmesine Çok sevindim. Gelecek Türkiye için çıktığı bu yolda her daim yanında olduğumu belirtmek için yazıyorum. Parti teşkilatının çalışma yapısını açıkçası bilmiyorum. Manisa içinde elimden gelen tüm desteği vermeye hazırım. Sayın Babacanı ekranlarda her gün görmek dileğiyle... İyi Çalışmalar.

28.05.2020 / 22:09

2

Öncelikle kendimizi ifade etmemize olanak sağladığınız için teşekkür ederim. Türkiye'de kültür ve sanat günden güne ölüyor. Bir roman ve öykü yazarı olarak halkın gözünde bilimin, kitabın ve sanatın günden güne itibarsızlaşması beni derinden üzüyor. Hayatımıza önem ve değer katan sanat faaliyetlerini ülkemizde icra etmek neredeyse asgari ücretle yaşamak kadar zor. Sanatın halktan uzaklaşmasının yükünü vatandaşın sırtına yükleyemem elbette. Yıllardır istikrarla düşen ve düşmeye devam eden alım gücü ve Türk lirasının değeri insanlara minimum yaşam seçeneğinden başka bir şey sunmuyor. Dolayısıyla boğazından kıstığını da başka yerlere yatıramıyor. Orası sizin düşüneceğiniz ve kafa yoracağınız iş. Benim meselem halkın daha bilinçli ve kültürlü olması. Ülkemizde bir kitabın ortalama fiyatı on beş lira civarı. Hele daha yeni çıkan bir kitapsa yirmi beş, hatta otuz liradan aşağı olmuyor. Bu durumda da kitap okumak isteyen bir kişi de ister istemez bunalıyor. Umarım yeni oluşumunuz bu pahalılığa bir son verir ve ülkemizde devlet eliyle kitap okumak yaygınlaştırılır. Bunun sözünü isteyemem ama her semte Eminönü Kitapçısı, Karaköy Kitapçısı, Kadıköy kitapçısı gibi yerel ve hesaplı kitap kafeler açılır. Ben mesela Eminönü Kitapçısına gitmek için bir saat yol gitmek zorunda kalıyorum. Ben yine şanslıyım, ilçesinde kütüphanesi olmayan binlerce insan var. Ben öyküler ve bir roman projemi bu karantina sürecinde hızla devam ettiriyorum. Türkiye'de yayınevleri öyle kurnazlaşmış ki alanlarının resmi dolandırıcıları haline gelmişler. Kitap yazmaktan çok "nasıl bastırabilirim acaba?" diye düşünüyorsam ciddi bir sıkıntı var demektir. Daha basılı bir eserim yok diye bir kuzu gibi kurtların arasına düşmekten korkuyorsam bir sıkıntı var demektir. Kısacası; Türkiye'de kitapların, sanatın, bilimin ve özellikle eğitimin yeniden inşa edilmesi gerekiyor. Bilinçli bir nesil ile her şeyi başarabilir, bilgili bir toplum ile görünen ya da görünmeyen her düşmanı alt edebiliriz.

21.04.2020 / 02:00

2

Saygı değer Türk Milleti, Bizim benimsemiş olduğumuz ilkelerden birisi dostluktur. Dostluğun anlamını unuttuğumuz şu dönemde, size dost ve kapanmayan yaranıza DEVA olma amacı ile adım atıyoruz. Biz tüm şeffaflığımız ve son gücümüzle mücadele edeceğiz. Bu gün yaşanılan sıkıntılar ortada. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi' nde dediği gibi "Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakruzaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir. Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır." Bu sözlerini esas alarak hem ülkemizin yönetilme şeklini hemde barışcıl davrandığı ve diğer ülkelerle dostluğu tekrardan kazanmış bir ülke seviyesine getireceğiz. Düşünce özgürlüğünün tekrar kazanıldığı, ifade özgürlüğünün ve adaletin herkese eşit sağlandığı bir düzende ilerleyeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Sayın başkan Ali Babacan önderliğin de atılan bu adımları tüm şeffaflığı ile sizlerin huzurunda atacağımıza müsterih olunuz. Biz sizlerin gülümseyen yüzlerinizden destek bulacağız. Sonuç şudur ki; biz size DEVA oldukça sizin de yüzleriniz hep gülsün. Güvenle, adaletle ve özgürce yaşadığınız günler diliyorum. Biz Hazırız!

04.05.2020 / 05:40

2

Toplulukların düşünce ve icraatları, bireylerin zamana ve şartlara göre değişen düşünce ve icraatları gibidir. Maalesef güçsüz bireylerin iç dünyasında yaşamış olduğu bastırılmış duygular, bireyin güçlenmesi ile daha rahat ortaya çıkmaktadır. Gücünün gercek sahibini tanıyamayan ve kontrolünü sağlayamayanlar, zamana ve şartlara göre farklı karekterler sergilerler. Bu nedenle topluluk hareketlerinde esas düstur, zamana ve şartlara göre değişmeyecek ilkelerin belirlenerek özümsenmesidir. Bununla beraber zamana ve şartlara göre değişebilecek ilkelerin de deklare edilmesi bireyler ve topluluklar arasında güven teşkil edecektir. Aksi halde yaşanan acı tecrübelerden kaynaklanan güvensizlik diyalog ve ilişki zincirinin zayıf halkası olacaktır. Değişmemesi gereken ilkelerin başlıcaları inanç/dil/ırk/cinsiyet farketmeksizin yaşam hakkı, ifade özgürlüğü, eğitim/sağlık/ekonomik alanlardaki özgürlükler olmalıdır. Maalesef, ülkemizdeki mevcut yönetimin bu ilkelerden taviz veriyor olması, toplumumuzun idarecilerine bakışını çürütmeye başlamıştır. Peki neden mevcut yönetimin kabul görme oranı hâlâ yüksek derseniz, başta belirttiğim gibi baskılanmış duyguların şartlara göre değişmesinin tezahürüdür. Belirtmek istediğim bir diğer husus ise siyaset ile asıl gaye, insani değerlere sahip çıkma olmalıdır.

06.05.2020 / 02:39

2

Memleketimiz adına yeni bir başlangıç için attığınız adımı takdir ediyorum.Biz genç yaşta ki seçmenler ve iş insanları olarak bir zamanlar memleketimizin ekonomisi adına başarılı bir vizyon izlediğinizi yaşayarak görmüş bulunmaktayız.Ayrıştırılmış bir millet ve toplumun düzelmesi için değişmesi gereken siyasi havanın doğru yolda olan siyasi hareket ile başarılı olacağını düşünen bir vatandaşım.AKP var olmaya başladığı siyasi hareketin artık yerini liyakatın yok oldugu, koltuk uğruna memleketin yanlış yollara sevk edilmesine bırakmıştır.Bizler muhalif düşünce içerisinde olmakla birlikte memleketimizin iyiye çıkması için düşüncelerimizi savunacak, en başta ekonomimiz adına başarıyla yol alacağımızdan eminim.Ekonomisi güçlü olan bir millet her alanda var olacaktır.3 aylık yaşadığımız salgın hastalık durumundan sonra bile Avrupa ülkelerine bile fark atarak büyüme olduğunu söylemek sadece gerçekleri söylememek olur.Bizler bir dönem yalnızlığa itilerek bu milletin kanayan yarasına merhem olanların bugün doğru yolda devam etmek isteyen tabanlarıyız.DERDİMİZ MEMLEKET, ÇÖZÜM DEMOKRASİ VE ATILIMDIR..

30.05.2020 / 19:19

2

Bu günkü yazıya ektir "olandan, olacağı çıkaramazsın " bu bi akılcı ve deneyimsel tesbittir Doğa ve toplumların gelişimi determinist değildir yani ki B nin nedeni mutlak A olamaz. İhtimal olabilir ama kesin değildir vs yani kesinlik yoktur B,A yı kesin belirleyemez işte bu gerçekten dolayı DEVA partiside önceki partiler gibi olamaz.O partiler ve Akp nin yaptıkları DEVA partisinin yapacaklarını belirleyemez. Yani onlar yanlış yaptı diye DEVA partisi de yanlış yapacak demek akla ve mantığa ve tarihe aykırıdır Hatta ve hatta. DEVA partisi onların yanlışlarından ders alarak o yanlışları yapmayacaktır Neymiş Akp den ayrılmış aynılarımış iyi de kim kimden çıkmadı ki marul yaprağı gibi her parti bi önceki partiden çıktı Ama biz marulun göbek yaprağıyız. Tohumuyuz yeni bi hayatı temsil ediyoruz BİZ BAŞKAYIZ BİZ DERTLERE. D. E. V A. yız Herkese selam eder saygılar sunar .Bsşarılar dilerim

30.05.2020 / 20:56

2

Sayın Yetkili, Kurucu Üyelerinizin ciddi bir kısmında lise eğimleri hakkında bilgi verilmemektedir. Robert Koleji yahut Anadolu Lisesi mezunları için bilgi paylaşımı yapılırken, bir kesim kurucu üye için ilk ve orta öğretimleri hakkında sadece şehir bilgileri verilmiştir. Tüm üyelerin lise eğitimleri hakkında detaylı bilgileri güncellemenizi rica ediyorum. Partiye üye olmak düşüncesini değerlendirdiğim şu günlerde, bu bilginin şahsım adına önem arz ettiğini bilmenizi ister, saygılarımı sunarım. İyi Çalışmalar.

31.05.2020 / 12:25

2