Serbest Kürsü

Merhabalar. Ben şu yaşıma kadar apolitik bir insandım. Daha doğrusu mevcut partilerin görev ve sorumluluklarını yerine getirmemesi, beni apolitik biri yaptı. Elbette devlet meselelerini takip ediyordum. Ama o kadar umutsuz ve sesimizin duyulmayacağı, düşüncelerimizin dikkate alınmayacağından o kadar emindim ki artık görüş bildirmenin, ses çıkarmanın koca bir zaman kaybından ibaret olduğunu düşünmeye başladım. Deva Partisi ile birlikte nötr olan siyasi dünyam birden renklendi. Zira okuduğum parti programında yazan maddeler yıllardır bizim beklediğimiz bir Türkiye nin temellerini oluşturuyordu. Deva Partisi ile birlikte herkesin hayalini kurduğu bir Türkiye'ye dair Parti logosundaki gibi yüreğime inanç tohumları ekildi ve sulandı. Benim gibi mevcut siyasal ortamın kirliliği ve yetersizliği yüzünden apolitik olmaya zorlanmış insanlara örnek olacağım ve Deva Partisinin bu inanç tohumlarını her kesimin yüreğine serpmesi adına çalışacağım için büyük bir heyecan duyuyorum. Hiç bir siyasi parti sadece içerisinde bulunan üyelerden ve gönüllülerden ibaret değildir. Bunun en büyük örneği Deva Partisi olacaktır. Her kesimi, her inancı, her kültürü içerisinde barındırıp mevcut sorunlara hep birlikte DEVA olacaktır. Saygılar.

20.05.2021 13:58

1

Geçmişte liberal demokrat bir parti olan Yeni Demokrasi Hareketinin Türkiye için bir şans olduğu kavranamamiştı.Deva Partisi liberal demokrat bir parti olarak Türkiye'nin şansı olabilir. Daha etkin politikalara ihtiyaç var. Türkiye halklarının sinir uçlarının farkındalığı ile Deva Partisi iktidara geldiğinde nelerin değişeceğini çok iyi anlatabilmelidir. Mafyalaşmış bir iktidarın nasıl bu noktaya geldiği herkesce iyi anlaşılmalıdır. Teşekkür ederim.

20.05.2021 15:27

1

Daron Acemoğlu'nun kitaplarını okuyanlar bilirler. Başlangıçta Yolsuzluk, Yoksulluk, ve Yasaklarla mücadele taahhüdü ile gelen konjonktürel siyasi partiler bir müddet sonra yozlaşırlar; bu tür partiler mafyadan medet umarlar ya da mafyadan beslenirler. Yozlaşan rejimlerde adalet, hak ve hukuk yok olur gider. Vatandaşlar, korkudan, en temel demokratik haklarını bile dile getiremezler. Orta sınıf ezilir. Toplumdaki fay hatları gerilir. Kişi başına düşen gelir azalır, orta gelir grubu tuzağından çıkılamaz. Mevcut rejim, ülkenin gördüğü en Yozlaşmış, en Yalancı, en Yolsuz rejimidir. (Ak Partinin 2001 deki 3Y söylemi anlam değiştirmiştir.)  Mevcut sistemin -uzun vadeli- hedefi diktatörlük rejiminin ülkeye hakim olması. Ve bunun felaket olacağı, günlük/haftalık polemikler içinde vakitlerini öldüren, dedikodu meraklısı kesimlerce henüz idrak edilemiyor.... Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. TBMM dışında başka bir güç yoktur. Kalıcı olan Devlettir. Devlet hiç bir zümrenin, hiç bir kişinin, hiç bir ailenin, hiç bir klanın, hiç bir aşiretin, hiç bir şirketin özel malı-mülkü değildir. Çözüm: Demokratik yollarla, ilk seçimlerde, mevcut rejimi destekliyen siyasi partileri ve anti-demokratik zihniyeti sandığa gömmek. Yeni bir Anayasa ile Yasama, Yürütme ve Yargının bağımsızlığının sağlanması.

21.05.2021 21:59

1

Güçlendirilmiş parlamenter sistemi açıkladığınızda lütfen teknolojiden yararlanın. Ekranlar kullanın, hoş tasarımlara sahip olsun. İyi partiden ders çıkarıldığını düşünüyorum. Burada kilit söz "halkın anlayacağı şekilde" ifadesindedir.

27.05.2021 14:44

1

İyi çalışmalar. Dünyada Türkiye Cumhuriyeti'nin "gerici" imajını "demokratik ve özgürlükçü" olarak değiştirmek için Hacettepe Üniversitesi Bilişim ve Enformasyon Teknolojileri Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mutlu Binark ile çalışmanızı öneririm. Ülke kültürünün uluslararası alanda nasıl bir endüstriye dönüşebileceğini "Kültürel Diplomasi Ve Kore Dalgası Hallyu" kitabında inceleyen değerli bir akademisyen.

27.05.2021 16:17

1

Merhabalar, Belirttiğim üzere Bursa Nilüfer'de yaşıyorum. Bugün İzmir Yolu Caddesi üzerinde seçim-tanıtım otobüsünüzle karşılaştım. Geçtiğimiz süreçte bu uygulamanın yasaklandığını sanıyordum lakin tanıtım amacıyla tekrardan kullanıma almışsınız. Bu uygulamanın (şarkılı türkülü etrafı dolaşan otobüsler) hem ses itibariyle rahatsız edici hem de çağ dışı olduğuna inanıyorum. Ayrıca maliyetli olduğu konusunda da eminim. Deva partisi vaatlerinin bu uygulama ile örtüştüğünü düşünmüyorum. Sizlerden ricam bu tür tarihi geçmiş uygulamalardan vazgeçip yenilikçi ve çevre dostu tanıtımlara yönelmeniz.

28.05.2021 13:59

1

Genç bir İnşaat Yüksek Mühendisi olarak sizi,tüzüğünüzü ve söylemlerinizi elimden geldiğince takip ediyorum.Elimden geldiğince diyorum çünkü işinizin çok zor olduğunu ana akım medyanın ve bir çok yayın kuruluşunda sesinizi duyuramamanızı anlayabiliyorum.İnşallah bu günler bizlerin de katkılarıyla bitecek.Yapılaşmadaki bazı sorunlardan bahsetmek istiyorum;birincisi bilinçsiz çalışanlar,çalışan olarak tanımlıyorum usta demek yanlış olacağı için;inşaatlarda ustalık belgesi olmayanların çalışması yasaktır.Fakat bu belgenin zaten çoğunlukta kimsede olmadığı gibi belgesi olanlarında sadece odalara ve devlete para kanzandırmak amaçlı sınavlar ile bu belgelere sahip olmalarından dolayı bir hükmü yok.Şuanda inşaatlarda denetimsizlik hat safhada hem fiziki olarak hemde vergi bazında buna kesinlikle bir denetim getirilmeli ve bu denetimlere uyanlar ödüllendirilmeli(Böyleceİyi firmaları vatandaşlar bilsin kötü olanlar ise iyi olmak için uğraşsın) uymayanlar ise caydırıcı cezalar uygulanmalı.Belediyelerimizde olsun diye olan estetik kurullardan bir an önce kurtarılmalı ve şehirlerimize bir düzen getirilmeli.Oy kaygısı gütmeyen bağımsız teşkilatlar kurulmalı ve kaçak yapılar para cezalarıyla affedilmemeli ve yıkımları yapılmalı.Basit mantık ile ben istediğimi yaparım sonrasında yıkmazlar,belediye meclisinden çıkan cezamı öderim bakarım yoluma mantığı bir an önce ortada kaldırılmalıdır.Beton kalitesi,Demir kalitesi bağımsız kuruluşlara yaptırılırken devlet tarafından ciddiyetle denetlenmelidir.Unutulmamalı ki DEPREM BİZİM GERÇEĞİMİZ...

03.06.2021 23:05

1

Yaklaşık 8 aydır deva gönüllüsü olarak sahada bireysel çalışıyorum. İstanbul İl yönetimi malesef gerekli heyecanı oluşturamadı. Yeni seçilecek yönetime şimdiden başarılar diliyorum. Umarım emeğimizin karşılığını alırız. Şuana kadar ulaşan olmadı ben Yine deva ya ve Ali Babacan a hizmet etmekten geri kalmayacağım. Herkese selamlar

04.06.2021 23:58

1

Merhabalar, Artık partinize inancım pek yok lakin turkiye siyasetinin bir paydaşı olduğunuz için doğa koruma hakkında sizlere bir önerim olacak. Gelecek nesillerimiz belki iyi günler görmesi için; Öneri; Doğayı ve ormanları korumak için türkiye cumhuriyetinde doğan her çoçuk için ailelerden belirli bir miktarda 5-10 fidan bağışı yapmalarını sağlamak her doğan çoçuğun gelecekte yeşil alanlara sahip olmasını sağlamak tüm siyasilerin sorumluluğu içindedir. Bu bilinçle tüm vatandaşları bilinçlendirmek gelecek türkiyesi için önem arz etmektedir. Saygılarımla,

06.06.2021 14:54

1

Vatandaş olarak genel de merak ettiğimiz bu konu var. Akp den kopup ayrı gibi duruyorsunuz seçim yaklaşınca Sizde parti olarak tekrar akp yaklasacakmisınız? Birleşir iseniz bu düzene rıza göstermişsiniz demektir Saygılar iyi çalışmalar

22.06.2021 22:26

1

Çok İstekli Olarak Üye Olmak İçin, 4. Defadır Sitenizi Ziyaret Ediyorum. Meslek Seçimi Olarak Kendime Ait Bir Meslek Grubu Bulamadım 20 Yıldır Bilişim Sektöründe Çalışıyorum. Hala Meslek Grubunda Bilişim Bilgisayar Teknolojileri İle İlgili Bir Seçenek Yok Teknik Eleman Olarak Seçim Var Olmaz. Şu Bilişim Teknolojilerine Bir Yer Verin Artık Benim Gibi Meslek Grubu Olan Bütün Arkadaşlarıma da Söylüyorum Vermeyin Oy Boş Atın Sandığa Gitmeyin. Arabuluculuk Var Bilişim Ve Bilgisayar Teknolojisi Diye Bir Seçenek Yok. Bize Meslek Seçeneği Yoksa Oyda Yok Hizmette...

23.06.2021 16:52

1

21 Yaşındayım, önümde ümitli hiçbir şey yok, öğrenciyim ama okul adına da ümitli değilim, partiyi tanımak ve parti adına, ülke adına ümitli olmak istiyorum. partinin bana ve ülkeme ümit olmasını istiyorum. işsizliği, aşsızlığı, adaletsizliği kaldırma ümidi taşımasını istiyorum, bir öğrenci olarak çıkmazdan kurtulmak istiyorum . bütün bunları bir vatandaş olarak istiyorum, parti bunları vadediyor mu?

04.07.2021 10:21

1

Sayın Babacan ve yetkililer, öncelikle çıkmış olduğunuz yolda başarılar dilerim. Yaklaşık 2 saattir sitenizi inceliyorum ve olumlu gördüğüm politikalarınız yanında olumsuz gördüklerim de var. Birincisi Diyanet denen bir kurum var ve günde 2 saat çalışan insanların, lafta 8 saat ama gerçekte 12 saat çalışan işçilerden en az 2 misli maaş almasına nasıl bakıyorsunuz ve 120.000 den fazla caminin ne işe yaradığı ve sizin bu konudaki görüşlerinizi bilmek isterim. yani israf boyutunda. ikincisi tarım ve hayvancılık konusuna da değinmenizi rica ediyorum. Kendisine yeten tarım ve hayvancılığı olan bir ülke iken, sırf çocukları ithalat yapsın diye, perişan edilen yerli üreticilerle ilgili neler planlıyorsunuz, hedefleriniz nelerdir. Üçüncüsü EYT konusuna hiç değinmemişsiniz. Bu konu çok önemli ve insanlar mağdur. Prim gün sayısı ve çalışma yılını tamamlamış insanlar Akp tarafından ötekileştirilmiş ve çift dikiş söylemiyle neredeyse suçlu ilan edilmiş durumda, dünyanın hiçbir ülkesinde bir kanun geriye doğru ilerletilmemiştir. Eğer kitle partisi olma gibi bir hedefiniz var ise lütfen bu konulara da değininiz. Saygılarımla,

24.07.2021 18:33

1

BEN MÜLTECİ KONUSUNDA FİKRİMİ PAYLAŞMAK İSTİYORUM. BİZLER BU ÜLKEDE İDEOLOJİK KAVRAMLAR PEŞİNE TAKILMADAN ,IRKÇILIK AYRIMCILIK YAPMADAN PAYLAŞIMCI OLARAK ÇOK ŞEYLER BAŞARA BİLECEK MİLLETLER TOPLULUĞUYUZ BİZİ BİRBİRİMİZE KENETLEYEN İSLAM ZİNCİRİ İLE ÇALIŞARAK AZİMLİ VE ASLINDA SADECE AHLAKLI NESİLLER YETİŞTİREREK. ÇOK DAHA GÜNLERE KAVUŞMAMIZ MÜMKÜNDÜR OCU BUCU TERİMLERİNİ LİTERATÜRDEN KALDIRIRSAK ZATEN ÇOĞU SORUN KENDİLİĞİNDEN ÇÖZÜLECEKTİR. SORUNLARI YENİ SORUNLARLA ÇÖZEMEYİZ ARKADAŞLAR DOĞRUDUR BİR ÜLKE İÇİN MÜLTECİ KAVRAMI BİR SORUNDUR AMA BUNU IRKÇILIK HATTA FAŞİSTLİK GİBİ DAHA KÖTÜ SORUNLARLA ÇÖZEMEYİZ. BU SORUNU AŞMAMIZ İÇİN ÖNCELİKLE DİL SORUNUNU ÇÖZMEMİZ LAZIM SONUÇTA GENÇ BİR NÜFUS BİZE SIĞINAN EĞER BUNLARI EĞİTİP ÜLKEMİZ EKONOMİSİNDE ADAPTASYON SORUNLARINI ÇÖZERSEK AKADEMİK VE KURUM DESTEKLERİ İLE BUNA İMKAN VARDIR. ÇOCUKLARINI TEKNİK OKULLARA YÖNLENDİRME MECBURİYETİ GETİREREK BU SORUNU KOLAYCA AŞABİLİRİZ FARKINDAMISINIZ BİLMİYORUM AMA SANAYİ SİTELERİNDE ESKİSİ GİBİ ÇIRAK SESİ YOK ON YIL SONRA HİÇ OLMAYACAK BİZ BU ÜLKEYE KALİFİYE ELEMAN YETİŞTİRİP DÜNYAYA İHRACATIMIZI ONLARCA KAT ARTIRABİLİRİZ. YAKLAŞIK 7/8 YILDIR BİZLERLE YAŞAYAN BU İNSANLAR MÜNFERİT OLAYLAR HARİÇ HİÇBİR OLAY YAŞANMAMIŞTIR. BİZLER EKONOMİK OLARAK GÜÇLENİRSEK ZATEN ÇOĞU SORUN ÇÖZÜME KAVUŞMUŞ OLACAK . BANA YETKİ VERİLİRSE ÖNCELİKLE BU İNSANLARA 2 YILI GEÇİCİ OTURUM VE ÇALIŞMA İZNİ VERİRİM ÇOCUKLARI İSTİSNALAR HARİÇ( SINAVLARDA İLK 5000 GİRENLER) DİĞER KIZ VE ERKEK ÇOCUKLAR TEKNİK OKULLARA KAYIT ŞARTI İLE, 2 YILDAN SONRA SORUNSUZ AİLELERE 5 YILLIK İZİN BEŞ YILDAN SONRA ŞARTSIZ VATANDAŞLIK VERİRİM İNSANLARDA RIZIK KAYGISI VAR OLDUĞUNDAN İŞ BULAMAYIZ DİYE KORKUYORLAR HALBUKİ GÜÇLÜ EKONOMİLERDE İŞ KAYGISI OLAMAZ. DÜNYADA HİÇ KİMSE AÇLIKTAN ÖLMEMİŞTİR. RIZKI BİTENİN YAŞAMI DA BİTMİŞTİR. İNSANLAR KAYGILARI BIRAKIP BU SORUNU SORUN ÇIKARARAK HALLEDEMEYECEKLERİNİN FARKINA VARSINLAR. ATEŞİN İÇİNE EVLATLARINIZI NASIL ATMAYACAKSAN ŞUANDA ÜLKELERİNDEKİ ATEŞE ONLARI ATAMAYIZ. BUNU FIRSATA ÇEVİRMEK

27.07.2021 11:58

1

Sevgili Deva ailesi ve Genel başkanımız ALİ Babacan ,saygıdeğer gönül verenler ,gönüllülerimiz,çok az kaldı artık son hazırlıklarınızı yapın en kısa zamanda üikemizin yönetimindeyiz ,ülkemizin çok sıkıntılı dönemlerini hep beraber el birliğiyle gönül birliğiyle aşacağız hep beraber aşacağız Allah (c.c) izniyle,bu kötü günleri geride bırakıp artık geleceğe çok büyük adımlar atacağız.Az kaldı ...

02.08.2021 14:30

1

Onaylı telefon numaramdan,Serbest kürsü önerimi hayata geçiren Deva Partisi yöneticilerine teşekkür ediyorum. Döviz kurları ve ülkemizde yaşanan siyasi olayların son 10 yıllık panoraması çıkartıldığı takdirde ekonomik olarak nasıl bir tahakküm altında bırakıldığımızı açık bir şekilde göreceğiz. Küresel realiteyi bilmeden,atılan her adımın faturasını ağır bir şekilde ödemeye devam ediyoruz.Bize,Henry Kissenger gibi pragmatik diplomatlar,küresel sermayenin ne istediğini bilen hukukçuların lazım olduğu açıktır. İnsanların,dinine yaşantısına düşüncesine karışmayan,minimal devletin olduğu serbest teşebbüs'ü iktisadi kalkınmayı 1.öncelik haline getirmiş,ayrıştırıcı bir dil kullanmayan,ötekileştirmeyen her şeye karışmayan bir otorite ülkenin faydası ve çıkarına olacaktır. Milliyetçisinin yanında Milliyetçi,Atatürkçüsünün yanında Atatürkçü,Muhafazakarın,yanında muhafazakar olacak kadar demokrat siyasetin diyaelektiğini çözmüş insan ve vicdanlı odaklı kadrolar bu ülkenin kaderini değiştirecektir.Artık,dünya'nın küreselleştiğini ve devletlerin şirket mantığıyla idare edildiğini görüyoruz. Cebindeki paraya bakan,zamanında Yahudi üstün cesaret ödülü alan ve Thedoor Herzl'ı mezarında ziyaret edeni ekonomi iyi gidiyor üst üste seçen *Türk* halkı gerekeni sandıkta yapacaktır.Bu halk,içi boş milliyetçiliğin içi boş muhafazakarlığın karın doyurmadığını biliyor,ve ekonomisine daha fazla önem veriyor. Askeri zaferleri,ekonomik başarılarla taçlandıramadığımızı görmek üzüntü verici. Artan işsizlik,enflasyon rakamları bunları gösterir nitelikte. Geleceğinden,kaygılanan gençlerin olduğu ülkemizde milyonlarca insanın sorumluluğu üzerinizde. İşte bu sorumluluk bilinci ve disiplini en büyük motivasyon kaynağınız olacak. Ailenizden ve işinden feragat ederek ülke meseleleriyle ilgilendiğiniz için ayrıca teşekkür ediyorum.

03.08.2021 13:39

1

SN GENEL BAŞKANIM Andersen Hikayelerinde olan Fareli köyün kavalcısına tabii olmaktan bıkmayanlar IBB başkanının yerine kayyum tayinini konuşurken lütfen biz dile getirelim FETO terör örgütü degilmi onun binlerce üyesini şimdiki savunma bakanı orduda iken alındıgında niye taltif edilerek bakan yapıldı ,sonradan binlercesi alınırken neden onların başında olan bakan B.Başkanı v.b görevlerinden alınmadı balık akıllılar fareli köyün kavalcısın katılsınlar biz yapmayalım başkanım Saygılarımla

09.01.2022 16:03

1

Daha önce de yazmıştım. Tekrar yazıyorum. Herkes sadece ekonomi üzerine konuşuyor, ki haklılar. Fakat insan hakları olmadan ekonomi düzelmez, düzelse de fayda vermez. Televizyonlarda suçu sabit olduğu halde suçluların mağdurlardan önce adliyeden çıkmasından bıktık. Ben bunun toplumun ruh sağlığını iyice bozmak için bilerek yapıldığını düşünüyorum artık, başka bir açıklaması yok. Bu konuda acilen çalışma yapılmalı ve çözüm planı ortaya konmalıdır. Elini kolunu sallayarak gezen şehir magandası, kadın katili vs istemiyoruz. Öyle cezalar verilmeli ki suçu işleyen dersini almalı, bir daha yapamayacak duruma gelmeli, başka potansiyel suçluları da caydırıcı olmalıdır.

09.01.2022 19:24

1

Sokaktaki sefaleti görmeyenlerin bu ülkede söyleyecekleri bir sözü olamaz.

09.01.2022 22:04

1

Sayın Genel başkanım göreve geldiğinizde 1 Döviz kuru 2 Faiz oranı 3 enflasyon 4 merkezbank revervi ne idi Ayrılırken ne olmuştu .Bu gün Nedir Tüm il ve ilçelerde Görünür afişlerde millete bilgi amaçlı sunmak gerek Ayrıca ayni Bilgileri TV reklam yaparak ta milleti bilgilendirmek gerekiyor .Ülkenin 2. Gündemi ekonomi Tüm kesimlerin Basarili bulduğu zatalinizdir .Üstün amacımız sizi Cumhur başkanı gorebilmektir .

09.01.2022 23:31

1

Selamlar Arkadaşlar. Şu Görüş ve Fikirlerimi anlatmak için yazıyor ve sizin geri dönüşünüsün kalitesini ölçmek ona göre bir yol haritası belirlemek istiyorum ileriki hayatımız için inşallah. Arkadaşlar mantıklı eleştiriye herzaman ihtiyaç var lakin üreten bir siyasi parti politika geliştiren halkın dertlerine derman olacak devalarınız nedir. Hangi ekonomik politikalarını. Eğitim için ne geliştiriyorsunuz, tarım hayvancılık, engelli politikanız nedir. Yani konunun özü politika üretseniz şöyle bir ortamda ortada kalmış bizim gibi milyonlar reyleri toplayan bilirsiniz yoksa su akar siz bakmak zorunda kalırsınız. Size bir önerim olacak Gelire göre vergi olsun alt tabakadaki insanlar ile üst tabakadaki insanlar aynı vergi dilimine tabi olması kadar hukuksuz haksız bir vergi politikası olamaz. Lütfen geri dönüş bekliyorum varsa broşür gönderebilirsiniz. Veya benimle görüşüp üretmek istediğim politikaları size aktarma bilirim. Fikir politikası olarak.

10.01.2022 10:36

1

Daha önce bir çok konuda fikirlerimi sizinle paylaşmıştım. Şimdi de hem akademinin hem de kamunun içinde olan birisi olarak sizinle akademinin sorunları üzerine konuşmak isterim. Öncelikle üniversitelerin mevcut durumu ve bununla ilgili neler yapılabileceğine dair bir blog yazım var bunu sizinle paylaşmak isterim ( https://iktisatyazari.blogspot.com/2021/02/bogazici-meselesi-uzerinden-akademik.html ). Bu adreste üniversitelerin kalite sorunundan ve çözümlerinden bahsedilmişti. Şimdi ise öğrencilere yönelik çözümlerden bahsedeceğim. 1- Öğrencilerin maddi durumları çok kötü. Bu nedenle KYK bünyesindeki bütün kredileri bursa çevirin. Başvuran herkese burs çıksın. yıllık ortalaması %65'in üzerinde olannların da bursu kesilmesin. 2- Kamuda genel müdür altı seviyedeki pozisyonlara lojman hakkını kaldırın ve bütün lojmanları yurda çevirin. 3-Blog yazısında belirtildiği üzere üniversite sayısını ve kontenjanını azaltın. 4-Bütün okullara bilardo,masa tenisi, bowling alanı olan ve içerisinde askeri kantin mantığı ucuz kantin olan bir tesis kurun (sosyal hizmetler bünyesinde). 5-Bütün üniversite öğrencilerine yıllık 1.500 TL kitap kırtasiye, aylık 150 TL tiyatro,sinema ve konser içeren kültür bursu verin. 6- Üniversitelere her ay en az 1 konser, 1 panel, 1 tiyatro ve bir söyleşi yapma zorunluluğu getirin. 7-Bahar şenliklerini serbest bırakacağınızı açıklayın. 8-Not ortalaması 100 üzerinden 90'ı geçen çocukları yurt dışı gezilerine götürün. 9- Başarılı öğrencilerin yurt dışında büyük firmalarda staja gönderilmesini organize edin. 10- Öğrencilere otobüs,tren ve uçaklarda %50 indirim sağlayın. 11- Üniversitelerde tenis kursları, müzikal alet kursları, tiyatro çalışmalarının artmasını (hemen hiç bir yerde yok) sağlayın. 12- Kariyer ofisleri kurun, gençlere okul derslerinin dışında dil, program öğretin ve mesleki rehberlik yapın. 13- Üniversitelere her ay en az 1 yurtiçi gezi yapmasını şart koşun. Kısacası onlarca planı gençler için hemen açıklayın ve umut olun.

12.01.2022 13:45

1

MERHAMET ve VİCDAN üzerine kurulu bir liderlik ve yönetimi benimseyin..sloganlar da bunun üzerine gidilsin--merhametli yönetim üniversite gençliğini iyi yemekten,barınma yerinden mahrum bırakmaz-her kademede yurt yapılması ve yurda emanet edilen gençlere iyi bakılması sözünü verin..zaten bunu yapan bir yönetim başka konularda da vicdanlı ve merhametli işler yapar..bu konuyu sıkça işlemek lazım.

12.01.2022 17:26

1

Merhabalar sayın genel başkanımızın konuşmalarını ziyaretlerini takip ediyorum fakat çevremdeki insanlara DEVA yı anlatırken bu mesele tek başına olmaz tek başına bir yerlere gelemez gibi eleştirilere maruz kalıyoruz lütfen millet ittifakı içerisinde ekonomiyi tamamen idare edeceğinizin ekonomi meselesinin tamamı ile bizde olduğu. Geri kalan meseleler de istişari ortak olduğumuzu deklare edersek meseleyi kotarabileceğimizi düşünüyorum başarılı olmanızı cenabı Allah'tan niyaz ediyorum ve bu konuda çalışıyorum hayırlı geceler

12.01.2022 23:40

1

Ülkenin bu kadar kötü gidişinin en önemli olan durust olmak ve doğru olmaktır doğru olmayan doğru olmanın parçası da olamaz bizim düşüncemiz ve gayemiz bir lider yanında olmak beraber bir dava için yürümek için ve gönül vermektir liderlik gönül işidir belli bir görüşü tamamıyla anlamdan ona yapılan itiraz karanlığa taş atmak gibidir. Biz bu kadar özü sözü açık liyakata insan haklarına ve yeni dünya düzenini bilen Türkiye'nin önünü açan bir lider öncülüğünde toplumu aydınlatmak adına hizmet etmek en büyük mutluluğumuzdur deva partisi parti kurarak ülkeye yeniden yeyecan ve umut olmuştur

25.01.2022 01:25

1

Başkanım; Öncelikle selamlarımı ve saygılarımı iletmek isterim. Siyaset hayatınızın başladığı günden bu yana sizi ilgiyle ve sevgiyle takip ediyorum. Siyaset ile uğraşıp kendini bozmadan, halktan kopmadan, haram yemeden, yedirmeden, makam hırsına kapılmadan ülkesine ve milletine hizmet eden çok az insan kaldı ülkemizde :(( Sizin ve ekibinizin o az kalan insanlardan olduğunuzu bilmek umut ve mutluluk veriyor bana. Parti ve teşkilatlanma çalışmalarınızı ilgi ile takip ettim, fakat ülkemizdeki demokratik ortama olan güvensizliğim nedeni ile bugüne kadar hiçbir siyasi partiye üyeliğim olmamasına rağmen partinize üye olamadım. Ama şunu tüm kalbimle ve samimiyetimle söylemek isterim ki kendinizi bozmadan siyaset yapmaya devam ettiğiniz sürece oyumda gönlümde hep sizinle birlikte olacaktır. Mersin ilinde sizi seven ve ilgi ile takip eden bir kardeşiniz bulunmakta yani 😊Eğer Mersin iline tekrar gelmeniz halinde sizi ve değerli eşinizi evimde ağırlamak ve misafir etmek isterim. Selam,saygı ve dua ile.. Allah tüm hayırlı işlerinizde yar ve yardımcınız olsun..

27.01.2022 20:25

1

Merhaba. 2015 yılında çok yükselişte olan inşaat sektörünün rüzgarına kapılıp inşaat müh. bölümünü kazandım. Fakat o dönem o kadar çok bilinçsizce inşaat yapıldı ki şimdi sektör çökmüş durumda. Bu çöküşün sorumluları ile mücadele vermek için DEVA kadrosundayım. #birsebebivar #gençdeva

29.01.2022 23:26

1

19 yıllık sürümcemeyle bizden umudumuzu hayatımızın her alanından çalmayı başardılar. 3 kasım 2002 de ana rahmine düsen cocuklar suan da 19 yasini doldurdu,ancak hepimiz gibi onlar da umutsuz. İşi,aşı,evliliği geçtim,sizlerden tek ricam erken seçim çalışmalarında muhalefet partileri olarak bir olun,siz bir olun ki biz umudumuza kavuşabilelim. Parlamenter sistemi,cesur,adil ve halka dönük siyasetçiler olarak geri getirin. Bizim umuda,hayallerimize ihtiyacımız var. Bize hak ettiğimiz hayallerin gercege donustugu gunu verin.. Sağlıcakla kalın...

02.02.2022 01:39

1

sözleşmeli öğretmen hastalarım var--asgari ücretle çalışan temizlik görevlisi kadar değeri yok..hiç bu konularda kamuoyunda sesinizi protestonuzu duymadım..bu kişilere çocuklar emanet ediliyor-onlardan ne fayda bulunabilir..o öğretmenin bütün beklentisi umutları mahvolmakta buna hiç sesinizi çıkardınız mı..aynı vasıfta aynı tecrübede aynı saat süresince çalışan KPSS den atanan öğretmen mesela 5 alıyorsa daha düne kadar sözleşmeli öğretmene 2200-2500 arası para veriliyordu..buna nasıl tahammül edersiniz

02.02.2022 22:34

1

Algı ağının hüküm sürdüğü bir ortamda, Ticaret yapmak mümkün mü? Müşteri Ticaretin reel tarafıdır. Müşteri varsa, Ticaret yapılır. 2019 yılında, Yolcu Uçakları göklerde haberi, algı yalanlarına, diğer bir örnektir. Yüzde yüz yerli dedikleri araçların, motorları başka bir Ülkeden geldiğini öğrendik. Yönetimde yalan uygulamalar, Bilimselliği tercih dışı bırakır. Bilimsel bir yarışma da HOŞAF”ın birinci olması bunun en iyi göstergesidir. Ham MADDESİ Ülkemiz de olan kaynakların, işlendikten sonra ürün haline gelmesi ve Piyasaya sürülmesi NEDEN yüksek fiyat dan yapılmaktadır? Mesela BOR Madeninden üretilen Deterjanlar diğer marka deterjan fiyatları ile aynıdır. Bazılarından da katbekat yüksektir. Oysa çok daha uygun olması gerekmez mi? Tıpkı Doğal Gazda olduğu gibi. Mesela yine yüzde yüz yerli Otomobil in fiyatları diğer araçlardan daha yüksek. Ortada dahi olmayan bir aracın, fiyatının ortada ve yüksek olması ters orantılı bir durumdur. ALGI Haberlerin tipik bir örneğidir. TROL KELİMESİ, İlk defa Bu İktidar döneminde konuşuldu. 200 bin trolü olan bir İktidar Ülke Sathına nifak tohumları ekiyor. Üstelik bunlara maaş da veriyor. Yazık ki ne yazık. V For Vendetta Filmini izlemenizi öneriyorum. Lütfen izleyin. İçinde bulunduğumuz durumu çok güzel işlemiş.

04.02.2022 17:48

1

TÜRKİYE’NİN ÇIKIŞ YOLU ÜZERİNE DÜŞÜNCELER 10.02.2021 Dr. Bülent ILGAZ Ülkemizde aslında gelişmek için yeterli kaynak, beyin ve işgücü vardır. Ancak fırsat kollayanların daha çok dini kullanarak halkı kandırabilmeleri, çaresiz halk çoğunluğunun daha hızlı zenginleşebilme isteği ile fırsatçıları desteklemeleri, kalkınmayı ve uzun vadede ülkenin çıkış yolunu kapatmaktadır. O nedenle buradaki düşünceler bu kadar olumsuz koşullarda bazı konularda yapılabilecek küçük değişiklikleri ve bakış açılarını değiştirmeyi hedeflemektedir. Ülkemizde kalkınmanın en önemli öğesinin eğitim olduğunu ama eğitimin bilimsel bakış açısıyla ve uzun sürede sonuç vereceğini unutmadan değerlendirmek, başarılı olmada en büyük etmendir. Herkese eğitim hakkının parasız olması, ana dili farklı olanların iki dille eğitimlerinin sağlanması, çok sayıda kalitesiz üniversiteler yerine az sayıda dünyada saygınlığı olan üniversitelerin olması, meslek yüksek okullarının sanayiye dönük eleman yetiştirme amacına uygun biçimde örgütlenmesi çok önemlidir. Ülkeye doğru bakış açısını düzenlemek hükümetlerin ve TBMM nin görevidir. Bu durumda milletvekillerinin mutlaka geniş açılı bir vizyona sahip olmaları istenir ama bunun kontrol edilebilir bir durum olmadığı açıktır. Ancak hiç olmazsa yapılabilirse milletvekili olma koşulları içine dört yıllık üniversite mezunu olma şartı getirilmesi vizyon sahibi olma özelliğini daha iyi sağlayabilecektir. Milletvekili olma şartının yanı sıra milletvekili ve siyasi parti grup başkanlığı danışmanlarının eğitimleri de çok önemlidir. Şu anda birinci danışman olmak için 2 yıllık bir üniversite, ikinci danışman olmak için lise mezunu olmak yeterlidir. Bu şartlar; birinci danışman için sosyal bilimler dalında lisanüstü eğitim ve ikinci danışmanlar için 4 yıllık üniversite bitirme şeklinde değiştirilmesi milletvekillerinin çalışmalarında kaliteyi önemli oranda artıracaktır.

11.02.2022 13:05

1

(Biraz önce gönderdiğim metnin devamıdır) Danışmanların yaz tatillerinde yeni toplumsal gelişmeleri takip amacıyla en az 15 günlük eğitimleri zorunlu olmalıdır. Eğitim harcamaları TBMM bütçesinden karşılanmalıdır. Burada harcanacak para meclis yemekhanesine yapılacak %50 lik zamla ve TBMM nin azaltılacak 50 milletvekili sayısı ile kolaylıkla karşılanabilir. Milletvekilleri özellikle yasaların hazırlanmasında sivil toplum kuruluşlar ve meslek odalarının görüşlerini almak ve hazırlayacakları yasa tekliflerine bu örgütlerden alacakları raporları eklemek zorunda olmalıdırlar.

11.02.2022 13:07

1

Değerli Genel Başkanım ve Yardımcıları. Ben bir Deva Partisi gönüllüsüyüm.Dilimin döndüğünce Deva Partisini insanlara anlatmaya çalışıyorum.Ancak bulunduğum ilde ve ilçede partimize olan heyecanın çok az olması beni üzmektedir.Partimizin iktidar medyası ve TV leri tarafından görmemezlikten gelinmesi de ,partimizin tanınırlığının bulunduğum bölgede çok düşük olmasına neden olmaktadır. 2023 seçimleri ülkemiz için ,geleceğimiz ve çocuklarımız için çok hayati bir önemdedir.Tüm umudumuz bu seçimlerdedir ve sizlerdedir .Partimizin tanınırlığının daha artması ve 2023 seçimlerinde çok rahat bir şekilde barajı aşabilnesi için naçizane birkaç tavsiyem olacaktır,dikkate alırsanız sevinirim. 1-Partimize katkı sağlayacak,geçmişte farklı siyasi partilerde görev almış,milletvekili veya bakanlık görevlerinde bulunmuş,bölgesinde sevilen,oy getirisi çok yüksek olan kişilerin partimize kazandırılması gerekmektedir.Yozgat ilinde Lütfullah Kayalar herkes tarafından sevilen ve takdir edilen bir siyasetçidir.Lütfullah Kayalar ın partimize katılması hem ilimizde hemde ülke genelinde partimize çok katkı sağlayacaktır.Yine herkes tarafından sevilen ,sayılan Ertuğrul Günay,Haşim Kılıç,Mehmet Şimşek,Deniz Ülke Arıbogan ,Ali Bardakçı oğlu vb.isimlerin partimize kazandırılmasının partimize çok büyük güç katacağına inanıyorum .Yine il teşkilatları ile görüşülerek ilinde,bölgesinde sevilen sayılan ,oy getirisi çok yüksek olan kişilerin partimize kazandırılmasının önemli olduğunu düşünüyorum.

19.02.2022 21:04

1

Merhabalar, Daha önce farklı konularda birçok öneride bulunmuştum. Bugün ki önerim siyasi partiler kanunu ile ilgilidir. Siyasi oluşumları iki gruba ayırmalı kanun. 1- Siyasi parti, 2- siyasi platform. Siyasi parti en az 100.000 aktif üyesi olan ( yani üyelik aidatını ödemiş) mevcut şehirlerin tamamında ve mevcut ilçe sayısının en az yarısında örgütlenmiş (il ve ilçe teşkilatı olarak) gerekli kurullarını yapmış kuruluşlar olsun. Her partinin 1 genel başkanı ve yönetim kurulu, 1 parti meclisi olsun. Genel başkan ve yönetim kurulu partinin aktif üyelerinin oylarıyla, %50+1 ve 2 turlu seçim esasına göre seçilsin. Parti meclisi 100 üyeden oluşsun. Bu 100 parti meclisi üyesi, illerdeki parti üyesi sayısı esasına göre seçilsin. Genel başkan ve yönetim kurulu partinin yürütme organı iken, parti meclis partinin genel politikası ile ilgilensin, genel başkan ve yönetim kurulunu idari ve mali yönden parti içi denetime tabi tutsun. Genel başkan ve yönetim kurulu tek liste halinde ve 4 yıllığına seçilsin. Parti meclisi üyeleri dar bölge usulüyle yine %50+1 esasına göre seçilsin. Ve 1 kişi en fazla 2 kez parti meclisi üyesi, en fazla 2 kez yönetim kurulu üyesi ve en fazla 2 kez genel başkan seçilsin. Üye sayısı 250’yi geçen ilçede ilçe başkanlığı ve yönetimi, üye sayısı 2000’i geçen illerde il başkanı ve yönetimi yine %50+1 usulüne göre iki turlu seçim esasına göre seçilsin. Gerekli çoğunluk yoksa yönetim kurulu ve genel başkan ilgili atamayı yapsın. Sadece siyasi partiler tüm il ve ilçelerde vekil, belediye başkanı ve meclis üyesi adayı gösterebilsin. Bu koşulları sağlamayan kurumlar siyasi platform olsun. İsteyen herkes siyasi platform kurabilsin. Siyasi platformdan ya da bağımsız aday olabilmek için belirli bir imza ile aday gösterilmek şart olsun. Örneğin ilçe belediyesi için 300 büyükşehir için 5.000 gibi. Ve seçime katılma yeterliğine sahip herkese eşit bir miktar hazine yardımı yapılsın. Böylelikle rekabeti ve yenilenmeyi sağlar rekabetin önünü açarsınız.

21.02.2022 12:30

1

Cumhurbaşkanı adayı Kemal bey kesinlikle olmaması gerekir diye düşünüyorum sağ muhafazakar ve siyasetin içiden gelen biri olması lüzumu a inananlardanım

21.02.2022 15:32

1

Sayın Ali bey ve deva partili siyasi üst düzey yöneticileri Kemal Kılıçdaroğlunun Cumhurbaşkanı adayı olması büyük bi felakettir seçim kazanılması imkansızdır Türkiyenin kaybedicek bi 5 senesi daha yoktur sizden ve genel başkandan ricam Kemal Kılıçdaroğlunun aday olmaması için tüm gücünüzle mücadele edip karşı çıkın

21.02.2022 22:29

1

81 il 922 ilce 32154 mahallesi olan koca bir ülkenin iradesini yeniden zinde enerjik ve güçlü tutabilmek,uygar medeniyetler seviyesine çıkarabilmek,ilerlemiş Avrupa ülkeleri ile başabaş rekabet edebilen,teknolojide,bilişimde yazılımda uzay madenciliğinde, nano teknolojide,yapay zekada uzay bilimi ve sanayinin her dalında kendinden söz ettiren köklü bir çınarın asırlık tarihe şerefle şanla kazınmış bir geçmiş bırakmış büyük bir ecdadın ve her karışına bedel ödemiş asil ve aziz yurtdaşların oluşturduğu mukaddes topluluğun laiki ile yönetilebildiği bir siyasi oluşumun ta kendisiyim;bu vesile ile yeni,taze kan denilen Atılımcı, demokrat,laik,sosyal hukuk,adalet güçler ayrılığı ilkesini benimsemiş, güçlendirilmiş parlamenter sistemi savunan bir oluşumun bir ferdi lmve kayıtlı üyesi olarak 18 Mart Çanakkale Zaferi kutlamaları ve anma etkinlikleri münasebetiyle 10 bin genci Anıtkabirde Atatürk'ün huzurunda toplayacağım. Bu ne demek 81 il gençlik kolları başkanı 922 ilce gençlik kolları 32154 bin mahalle temsilcileri yani toplam sayı 33 bin genç.Bize 1/3 yeter 10bin zehir gibi zeki çevik enerjik coşkulu hani birilerinin hakir gördükleri asagiladikları Z kuşağını tüm kamuoyuna gösterecegizi.Genel Başkanımdan onayını ve talimatını bekliyorum. Önemli, ses getiren gündem yaratacak kararları cesur ve irade sahibi liderler verirler. Tüm İl, ilçelere, mahalle temsilcilerine çağrım ve davetiyem Bodrum İlçe Başkanlığından olacaktır.

04.03.2022 01:31

1

Merhabalar, şimdiki iktidar o kadar iş verenlere destek olduki ve oluyorda işsiz insanlar iş görüşmesine gittiğinde artık insan kaynakları kaba dayı şeklinde karşılama yapıyor çünkü neden aday çok hem istediği fiyatta çalıştıyor hemde al birini vur ötekisini yapıyor, şimdi bakıyorum aday siyasi partilere onlarda iş verene destek olacağını açıklıyor kimse işsiz çaresiz gençler bas etmiyor, bizim bunu değiştirmemiz lazım bu durumu terse çevirmemiz lazım birazda iş verenler çaresiz kalsınki anlasınlar ama nerde öyle bir yönetim. Bir Aş olmayı zorlaştıralım 2 lmdt zorlaştıralım, bu ne aş almış yönetim yok şirket yok bunun önüne geçip aş olmayı zorlaştıralım. Adalet Sarayı değil, adalet binası diye isim değişikliği yapalım, ssğk kaymakamlığı bir binada toplayalım ilde öyle ayrı bina yapmıyalım, Türkiye de bakarsanız dolandırıcılık ta firma kurup falan bunların önüne geçelim, adam bir masa atıyor dlndr insanları, bir devlettin iletişim numarası oluşturalım yani çağrı merkezi kurup 7 24 vatandaş hattı diye bunlar sorunları iletir, bir önemli konu var otamatik bes kaldıralım iktidar olduğumuz zaman, 2nci ise çalışanlar iş verenin bankasıyla çalışmak zorunda kalıyor buna bir açıklık getirelim, aday b şirket te işe girdi dyelm iş veren bu bankada hesap açtır demeyecek aday benim hesap numaram bu buna yatır maaşı diyecek, aday iş değiştirken iş verenin bankasıyla çalışsınki sürekli faklı bankada hesap açtırsın, bu bankarlar arası rekabeti bozuyor, kusura bakmayın karışık oldu biliyorumda yazarak anlatamam pek sevgilerimle, öneri çokta yazarak olmuyor, gerçi zaten hiç bir parti ülkeyi düzelteceğine inamıyorum böyle gelmiş böyle gider olan yine işsiz çaresiz gençler umutlarına olur firmalar yine devleti yönetinler bana bunu ver, vergi mi alma işsizlik maaşı bana ver asgari ücret ben beliliyem iş güvenliği sorgulama, adalet iş veren den yana olsun ne güzel memleket, şu ülkeyi ben yönetiyor olsaydım hiç kimse mutsuz gariban fakilik diye bir şey kalmazdı ne yazık ben yönetmyorm.

05.03.2022 10:34

1

Merhabalar, Sayın Babacan ve Parti Çalışanları, sizlere içten selamlarımı sunuyorum. Ben inşaat yüksek mühendisiyim ve 8 yıldır çalışıyorum. Normalinde siyasetle hiç ilgilenmem lakin 2009 üniversite birdeyken hatırlıyorum ki; bir arkadaşım biriktirmiş oldukları harçlıklarıyla yazın Suriye ve Fransa'ya birer hafta olmak üzere tatile gitmişti. Alım gücümüz kesinlikle şimdiye oranla çok daha iyiydi. Özgürdük, mutluyduk... Ben mezun olduktan sonra kaliteli bir üniversitede yüksek lisans yaptım, yetmedi birçok üniversitede alanımla alakalı farklı hocalardan dersler dinledim. Kendime yatırım yaptım, yabancı dil öğrendim, birçok edebi eserler okudum. Meslek hayatımda insanlara ekmek kapısı olabilecek çeşitli sanayi projelerinde çalıştım, mesleğimin gerekliliklerini yerine getirdim ve bu ülkenin aydınlık mühendislerindenim diyebilirim ve iyi sayılabilecek maddi kazançlar elde ettim. Şunu samimiyetle söyleyebilirim ki; ben ülkemi çok seven bir insandım. Eskiden işimi ve eğitimimi burada icra edip Avrupa'ya yalnızca gezmek için gitmeyi düşünürdüm. Lakin bugün 32 yaşımdan sonra bu ülkeden gitmek için çok çabalıyorum. Bunu gerçekleştirebilir miyim bilmiyorum. Ben kazanç ve konum sahibi bir birey olarak bu şekilde hissediyorum, ya gençler veya hayatını düzene sokmaya çalışan insanlar ne yapsın ?! Sadece içimi dökmek için yazıyorum. Çoğu kez akşamları uyuyamıyorum; beynimin içindeki küçük bir kıymık parçası gibi beni deli ediyor. Varlığını bazen tam açıklayamıyorum ama o sıkıntı orada, hissedebiliyorum. Acaba ölmek bu sıkıntı ve acılardan kurtarır mı diye düşünmeden edemiyorum, lakin inancımız ve sevdiklerimizin varlığı bundan vazgeçiriyor. Bize sunulan bu mutsuzluğu yaşamak, bir insanın keyfi ihtirasıyla sebep olduğu kaderi yaşamak beni deli ediyor. İnanın bu şekilde yıllarımızı harcamak yerine ölümü daha çok arzuluyorum. Ben dönmemek üzere er ya da geç gideceğime inanıyorum. Sizden ricam vatanını milletini düşünen adımlar atmanız, devamını yazacağım. Teşekkür ederim.

13.03.2022 21:47

1

Son seçim kanunda ki değişiklik, her geçen gün oy kaybeden MHP ve özellikle AKP'nın işine yarayacağını sanmıyorum. İki nedenle gündeme gelmiş olabilir; 1-Bizim gibi yeni kurulan partilerin ve oy oranı düşük partilerin çok daha az milletvekili çıkarabilsinler diye. 2-Sağ gösterip sol vurmak. Kanunun uygulanması açısından seçimlere bir yıl var ayakları ile baskın seçime gitmek! Öneri: Hiç motivasyon kaybetmeden seçimlere hazırlanmak. Kanunun olası uygulamasına karşın sadece merkez sağ partilerin tek çatı altında toplanması.

18.03.2022 12:43

1

FAİZ NEDİR : Bilgi ve inanç kaynağı olarak Kuran metni yeterlidir. Kuran metni dışında bağlayıcı kaynak yoktur. Hadisler, tarihsel veriler vb. tüm kaynaklardan yararlanılabilir ancak, ölçü olarak Kuran metni esastır. Kuran’a aykırı başka kaynaklardan gelen (hadis olarak da gelse) hiçbir yasaklama veya emir geçerli değildir, ekleme, çıkarmadır, bağlayıcılığı yoktur. Kuran’a aykırı hadis olmaz. Aslolan Kuran metnidir. Tüm çelişkiler ve hurafeler, yanlış Kuran çeviri ve yorumlarından ve hadis, sünnet adı altında Kuran metnine aykırı rivayet kültüründen kaynaklanmaktadır. Enflasyonu düşürmek esas hedef olmalı ekonomide. Politika faiz oranını artırmakta azaltmakta çözüm değildir. Serbest piyasada oluşan faiz oranları, politika faizine bağlı olarak değil, enflasyon oranına bağlı olarak artar ya da azalır. Enflasyon düşünce faiz oranları da düşecektir zaten. Faiz sebep ya da sonuç değildir. Serbest piyasa koşullarında oluşur. Ekonomide enflasyon kontrol altına alınırsa gerçek (reel-net faiz-tefeci faizi) kolayca farkedilebilir ve ekonomiyi bozan bu sömürüye karşı açıkça mücadele edilebilir. Faiz ödünç alışverişlerde ödünç verilen değerin aslında oluşan haksız artıştır.‬ Enflasyondan arındırma (gerçek/reel/net faizin hesaplanması) işlemi sonrası net faiz bulunur. Örnek : Aylık enflasyon oranı %5, banka aylık mevduat faiz oranı %2 ise bu ödünç alışverişte gerçek/reel/net faiz oluşmamıştır. Kuran’da faizin adının ve tanımının enflasyon farkı sonrası kalan net faiz (tefeci faizi) olduğunun, enflasyon farkının ise faiz değil, sadece enflasyon olduğu faizle ilgili ayetlerde apaçık görülmektedir. Her artış faiz değildir. Adına faiz demekle her ödünç alışverişteki artış faiz olmaz. Adına kar payı vb. demekle de her ödünç alışverişteki artış faiz olmaktan çıkmaz. Aslolan gerçek/reel/net bir artışın olup olmadığını enflasyondan arındırarak hesaplamaktır. "Onların yanılgısı, “alışveriş de faiz gibidir.” demelerindendir. Oysa alışveriş helaldir, faiz ise yasaklanmıştır." (2-275)

19.03.2022 18:49

1

Medya Danışmanlık sertifika sahibiyim takip ediyorum medya ve basını tarafsız elbetteki profesyonel kişiler ile doğru ilerlemek önemli aynı zamanda özel güvenlik sertifika ya sahibim suan kimliğim çalışabilir olarak aktif değil İngilizce öğrenimi ilerletme çabasındayım çalışma hayatım içerisinde boşluklar var çalışabilir emekli olabilir güvenilir bir ortam kendim ile başlayarak sağlayabildiğim zaman süreci kadar geçmiş iş yerlerinde çalışabildim saygılarımla

23.03.2022 22:17

1

İyi günler. Deva partisi İskenderun İlçe Sekreteri olarak görevliyim. Millet ittifakında bulunan partilerin il ve ilçelerde birer komisyon oluşturup millet ittifakı komisyonu olarak ziyaretler, etkinlikler yapmalarını , parlamenter sistemin önemini ve belirlenecek adayın tanıtımını yapmlarının etkili olacağını düşünüyorum. Bu ittifak tutmaz diyen, sabote etmek isteyenlerede birlik beraberlik mesajı verilmiş olur

25.03.2022 08:51

1

Sayın Başkanım Merhabalar Tanıtım» Amacımız Anadolunun gelişmesine her yerine Türkiye Projeler Platformu Taşıtlarıyla Teknolojik yenilikleri zenginleştirmektir. Anadoluya başta kasabalara, kırsal kesimlere, mahallelere, köylere destekli Eğitimlerle şekillenecek, Teknolojik yenilikleri zenginleştirmektir. Kentlerden kırsal kesimlere köylere, geri göçü özendirecek üretimi teşvik edici plânlamaları, programlarda projeleri uygulamak zorundayız. Anadolunun genelinde terkedilen Kasabaları köyleri üretimle yükseltmeliyiz. Artık Taşıt Teknolojilerinin de yükselmesiyle kasabalara, köylere Şehirlerden ulaşım kısa mesafeli süreyle yakınlaşmıştır. Gayemiz kasabalara köylere Balıkçılık, Hayvancılık, Madencilik, Ormancılık, Sanayii, Tarım, Turizm i yükselterek Şehirlerdeki aşırı boşluktaki lüzumsuz nüfusun da azalmasına rahatlamasına, İşsizliğe de bir nebzede olsa Su serpilmesine vesileyi zenginleştirmektir. Başkanım Bu projeyi uygulamak zorundayız. Gerekli ilgi ve anlayışı göstereceğiniz için teşekkür ediyor, Sağlıcakla Yaşamaya Saygılar Selâmlar Sunuyoruz. #GüçlüTürkiye Osman Erdem Araştırmacı Coğrafyacı Türkiye Projeler Platformu Telefon» 0543 329 81 54 [email protected]

30.03.2022 20:35

1

Saray yaşarken sefa millet çekerken cefa başa gel artık DEVA

03.04.2022 09:39

1

Yeni seçim kanunu sonrası devaya oy vereceğim diyen kişilerde bir kararsızlık görmekteyim. Aralık ayına göre baktığımızda da karşı adaya göre değişkenlik göstermekle birlikte iktidar oyunu arttırmış gözüküyor. Bu artışı telefonla arıyorlar fişlenmemek için iktidara diyorlar diyerek açıklayamayız. İnsanlar artık ekonomik krize ve artışlara da alıştı olarak görüyorum. Ne yapayım diyorlar tepki bile veremiyorlar. İktidara oy vermem diyip kararsız olanlar bile en azından koli veriyorlar diyip iktidara yanaşmaya başladılar. Belki burayı birileri okuyordur diye yazıyorum. Çünkü önceden yazdıklarım için okuduk yazdıklarınızı şurada haklısın burada yanlış düşünüyorsunuz diye hiç telefon almadım. Ben bu partiye gönülden bağlı ve hiç bir beklentim olmadan girdim ama üstümüzdeki öşü toprağını atmamız gerekiyor. Potansiyeli %25 olan bir partinin daha aşağısını almasına üzülüyorum.

03.04.2022 23:47

1

İpin ucu kaçtı. Peki ne zaman ve nasıl kaçtı? Çok değil 9 yıl önce, İktidarın gerçek yüzü 17 Aralık 2013 de görünmeye başladı. Sözde mücadele ettikleri Yolsuzluğun, bizzat içinde oldukları ortaya çıktı. İlk başlarda inanmamıştım. Benim gibi bir çok insan da inanmadı. Çünkü, bu durumu AK PARTİ yi çekemeyenler, yaptı demiştik. Bu kötü olayı, Ak Partiye yakıştıramadık. Daha doğrusu yakıştırmak istemedik. Ama Kaz”ın ayağı öyle demiyormuş. Acı gerçekleri sonradan öğrendik. Aylardan, 9 Aralık 2016 Rahip Brunson Gülen ve PKK bağlantılı olduğu gerekçesi ile tutuklandı. Amerika Başkanı, Rahip Brunson u serbest bırakılması için, baskı kurdu. Hakaret içerikli, küçük düşürücü bir Mektup yazdı. Diplomasi ilişkileri, askıya aldı. Fakat en önemlisi Alüminyum İhracat ve İthalatında Gümrük vergisini, yükseltmesi oldu. İşte ne olduysa bundan sonra oldu. Ülkemizdeki Ekonominin çöküş fitili, bu Vergi arttırımı ile ateşlenmiş oldu. Bundan sonrası, Türkiye gerçeklerle yüzleşmeye başladı. Tüm Yolsuzluklar bir bir gün yüzüne çıktı. Ak Parti, Cadı Kazanı gibi kaynamaya başladı. Gelen İtiraflar ve İstifalar yapılan yolsuzlukların boyutlarını ortaya koydu. Yolsuzluklara, her gün bir yenisi eklendi. Parti içinde, yasal olmayan İllegal Örgütler oluştu. Bu Örgütlerle iş birliği yapanların, servet kazandıklarını öğrendik. Devletin işlerinin, Gayri Resmi işlerle yürütüldüğünü öğrendik. Terör Örgütleri ile bağlantılarını öğrendik. Öğrendiğimiz bu kötü işler, Devlete olan inancımızı kaybettirdi. Güven diye bir şey kalmadı. Bu durumun piyasalara olumsuz etkisi büyük oldu. Kontrol ve denetim, kaybolan itibar yüzünden sağlanamadı. İstikrasızlık, Ekonominin kötü gidişatının, hızlanmasına neden oldu. Gizledikleri kötü işlerin, Hepsi ortaya çıktı. Elbette bu gerçekler, Türkiye”nin ekonomik çıkmazının bir göstergesi olarak karşımıza çıktı.

06.04.2022 15:38

1

Merhaba 1) Hergun Erdoğan in bir yalanını propagandanizda kullanın. Günde bir yalanı. 2) kadın hakları yoktur insan hakları vardır. Yanlışa düşmeyin ltf. 3) Beyaz Türkler demesini eleştirin. Toplumu bolmesini ağır elestirin. 4) Gündemi siz de belirlemeye çalışın. Kolay gelsin

09.04.2022 20:11

1

Gönlümü ferahlattiginiz içim teşekkür ederim çalışmalarınızda başarılar dilerim iyi ki varsınız.

11.04.2022 03:14

1

Partinizin bugün yağan yağmura aldırmadan kapı kapı dolaşıp herkesin hal ve hatırını sorması ayrıca ramazan dolayısıyla yapmış olduğu hayr dan dolayı öncelikle başkanımız Ali Babacan ve Pamukkale ilçe teşkilatina çok teşekür ederiz onur duyduk ayrıca bu teşkilatlanma da bugün görev alan bayan arkadaşlarıma da ayrıca teşekkür ederim ayağınıza taş değmesin inşallah yolumuzda bahtimizda açık olsun

11.04.2022 20:09

1

1. İlk yapılması gereken 100 gün içinde meclisten geçecek kanunları açıklamak olmalıdır. bu milletin dürüst ve güvenilir yöneticilere ihtiyacı var. 2. Fazla entelektüel ve genç bir organizasyon var. Bu millet feleğin çemberinden geçmemiş kişilere tam güvenmez. 3. Rusya Ukrayna savaşında görüldüğü üzere savaş çıktığında vatandaş ülkeden kaçmaya çalışmaktadır. Savaştan kaçarsa hain sayılacak olan bu vatansever kişilere barışta Sefer görev emri tazminatı ve OTV muafiyeti gibi ödüllendirecek kanunlar çıkarılmalıdır. Kendisinin bu milletin kahramanı olduğu gösterilmelidir. Birçok kisi askerden kaçmak ve muaf olmak için her turlu açığı kullanmaya çalışmaktadır. ABD de bile askerlere ve sözleşmeli askerlik yapanlara özel firmalar indirim yapmakta ve is bulmada destek vermektedir. 4. Engelli aracı kanunu eskisi gibi sinirsiz ve daha ayrıntılı olarak hazırlanmalı. Tüm engellilerin ihtiyacı ayniymiş gibi bir kanun var. 5. her ilin adayı mutlaka o ilde yaşamalı merkezden emrivaki olmamalı. 6. Vergi kanunları dijitalleşmeli. kira sözleşmeleri e devletten yapılmalı ve nüfus dairesi ile tapu kaydı eşleşmeyenlerin denetimi yapılmalı. 7. devlete büyük gelir getirecek olan evi topraktan alıp müteahhit gibi satan yatırımcı bir kitle var hiç vergi ödemiyor. Ayrıca ev alim satımında banka harici para ödemesi yapıldığı için hiç vergi toplanamıyor. 8. Ailesinden aldığı yetim maaşı kesilmesin diye imam nikâhıyla yasayan yüzbinler var bunlar tespit edilmeli sivil timler kurulmalı. 9. Hazine arazilerinden kaya ve verimsiz bölgelere görsellerle kanal İstanbul gibi alt yapısı ve ulaşımı tamamlanmış uydu kentler yapılmalı" şuan NEF inşaat bu tip projeler üretiyor. Bunları çoğaltabiliriz. Söyle gençler. böyle eğitimliler gibi elit kitle görüntüsü ile bu isler olmaz ayağı yere basan. tarihli. hesaplı ve çalışılmış projeler lazım. Saygılarımla.

19.04.2022 03:20

1

2015 YILINDA EMEKLİ OLDUM,İŞCİ EMEKLİSİYİM.5510 SAYILI SOSYAL SİGORTALAR KANUNUN 80.Cİ MAD PRİMLERİ DÜZENLER.SİYSETÇİLERİ DİNLEDİĞİMİZDE 2500TL AYLIK ALAN İŞCİ EMEKLİSİNİ SÖYLÜYORLAR.BU ÜCRET GERÇEKTEN ÇOK DÜŞÜK,UNUTULMAMALIKİ SADECE ONLAR DEĞİL,YÜKSEK PRİM YATIRDIĞIM HALDE BİZLERİNDE MAAŞLARI DÜŞMEKTE.EMEKLİ OLDUĞUMDA 3 ASGARİ ÜCRET MAAŞ ALIYORDUM,ŞİMDİ İSE 2 ASGARİ ÜCRET MAAŞ ALAMIYORUM.ASGARİ ÜCRETİN ALIM GÜCÜDE BİR O KADAR DÜŞTÜĞÜ HALDE.LÜTFEN BİZLERİNDE HAK KAYIPLARINI SÖYLEYİN.EMEKLİ OLDUĞUMDA TÜRK İŞ İN AÇIKLADIĞI YOKSULLUK SINIRI 4434TL İDİ BUNA YAKIN MAAŞ ALIRKEN.ŞİMDİ AÇLIK SINIRINA YAKLAŞTIM.SEBEBİ TÜİK İN GERÇEK OLMAYAN ENFLASYON AÇIKLAMASI VE BÜYÜMEDEN PAY ALMAMAMIZ.SADECE 2500TL MAAŞ ALANLARI DEĞİL ADELETLİ OLUNMASINI İSTİYORUZ.ÇÜNKÜ,BU DÜŞÜK MAAŞ ALANLAR ÇALIŞIRKEN YÜKSEK MAAŞ ALANLAR DAHİ ASGARİ ÜCRETTEN PRİM YATIRDILAR ŞİMDİ MAAŞ DÜŞÜK KALDI DİYE HAYKIRIYORLAR. İHTİYAÇ SAHİPLERİNE DEVLET SOSYAL YARDIM YAPABİLİR.EMEKLİ SANDIĞI HİÇ KİMSENİN HAK ETMEDİĞİ HALDE YÜKSEK MAAŞ ALACAĞI YER DEĞİLDİR. SAYGILARIMLA

22.04.2022 19:01

1

Sayın başkanım KHK lı bir polis memuru olarak 26 yılımı bu devletin menfaatleri ve varlığı için harcadım ve bundanda gurur duyuyorum devletimin varlığı ve bütünlüğü için canımı bile vermeye hazırım ne yazıkki devletimi bu kadar severken terörist diye anılmak ağrıma gidiyor. Son anıma kadar canım bu vatana feda olsun. YOLUNUZ VE BAHTINIZ AÇIK OLSUN SİZLERİ SEVİYOR SONUNA KADAR ARKANIZDA OLDUMUZU BİLMENİZİ ISTIYORUZ.ALLAH NASİP ETSİN SİZİ İKTİDARDA GÖRMEYI.ALLAHA EMANET OLUN.

30.04.2022 23:01

1

Özellikle son yıllarda ülkemizde başıboş köpek terörü yaşanıyor. İnsanlar zarar görüyor, kısıtlanıyor, yaralanıyor veya ölüyor. Sokaklar güvensiz, parklar köpek yuvası olmuş kullanılamıyor, bisiklete binen kovalanıyor. Bilim yuvası olması gereken üniversiteler köpek yuvası olmuş köpekler dersliklerde dolaşıyor. Bilimin ve teknolojinin hızla geliştiği 21. Yüzyılda, başıboş köpek terörüne maruz kalmak bir ülkenin utancı ve acizliği olmalı. Yasada can olarak ifade edilen köpekler, sokaklarda can almaya devam ediyor. Peki siz bu durumun vahametinden ne kadar haberdarsınız? Başıboş köpek sorunu ile ilgili çalışma yapmayı düşünüyor musunuz? Milletin her ferdini başıboş köpeklerden korumayı amaç edinecek misiniz? Sokaklarda özgürce ve endişelenmeden yürüyebilmemizi sağlayabilecek misiniz? Ne kadar farkındasınız bilmiyorum ama bu başıboş köpek sorunu toplumun büyük bir kısmının mağdur olduğu ve bıktığı bir konu. 5199 nolu kanundaki boşluklar nedeniyle vatandaş zarar görmekte ve yorulmaktadır. Başka bir devletin işgali altında değiliz ama güvenliğimizi alt üst eden başıboş köpekler tarafından işgal altındayız. Lütfen çözüm üretelim. Bu çok ciddi bir konudur. İlginize teşekkürler.

03.05.2022 01:50

1

İktidarın kur korumalı mevduat hesap açılımına benzer, yine yanlış bir paket uygulaması daha vardı. 4 mayıs 2019 tarihinde ki yazımda belirtmiştim. Kamu Bankalarının başını çektiği, diğer Bankaların da işleme aldığı, yanlış bir uygulama yine yüksek kazanç elde etmeye yönelik bir hesap açma modeliydi. Bankada Mevduat hesabı olanlara, Enflasyona Endeksli hesap açma imkanı getirildi. Aslında Bu Yöntem; Enflasyonun uzunca bir süre yüksek olacağının açık ilanıydı. Vatandaşa uygulanan ağır yük ilk bu yöntemle başlatıldı. Pahalılık sürekli hale gelecekti. Nitekim öylede oldu. Enflasyona endeksli mevduat hesabı olanlar yine ezilen kesimin sırtından, ciddi kazançlar sağladı. Sağlamaya da devam ediyor. Peygamber Efendimiz Şöyle Buyurmuş “ ÜMMETİMDEN İKİ SINIF DÜZELİRSE, BÜTÜN İNSANLAR DÜZELMİŞ OLUR. BOZULDUKLARI VAKİT, BÜTÜN İNSANLAR DA BOZULUR. BUNLAR AMİRLER VE ÂLİMLERDİR. Aşık VEYSEL” in dediği gibi; BOZUK DÜZEN BOZUK TERAZİ TARTI, EN YAKIN DOSTLARIM DÖNÜYOR SIRTI, NE KADAR ZORLAŞTI YAŞAMIN ŞARTI, DÜŞMAN BELLİ DEĞİL DOST BELLİ DEĞİL. Saygılarımla,

05.05.2022 11:13

1

Tarihe damga vuran “ÇANAKKALE GEÇİLMEZ “ sözü son 20 YIL da AKP Lİ Cenah tarafından silindi. AKP lilerin, kötü gidişat için, sürekli DIŞ GÜÇLERİ İŞARET etmeleri bunun en büyük ispatıdır. Milletten aldıkları yetkiyle, Dış Güçlere karşı koymaları gerekirken, her şeyi neredeyse, Dış Güçlerin müdahalesine, açık hale getirmişlerdir. Maalesef Dış Güçlerin etkisi altında kalacak kadar, kötü bir duruma getirildik. Aslına bakarsanız ! bu Anayasal bir suçtur. Anayasa”nın 7 . Maddesi, Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Bu yetki devredilemez. Diyor. Fakat İktidar Dış Güçlerin etkisinde bu yetkiyi, kullanamaz hale getirmiş, adeta Yetkiyi Dış Güçlere devretmiştir. Tabloya baktığımızda Vatandaş Perişan, Piyasalar belirsiz, Bürokrasi başıboş durumda. Anayasa”nın 5. Maddesi diyor ki, Devletin temel amaç ve görevleri, Türk Milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, Ülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyeti ve Demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal Hukuk Devleti ve Adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan Siyasal, Ekonomik ve Sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır. İktidar Anayasanın Bu maddesini de keyfi uygulamalar ile, ihlal etmiş, Enflasyona Ülkeyi teslim etmiştir. Ülkemizde Ekonomik sıkıntıların nedeni, Dış güçlerdir, diyen bir İktidara, madem öyle, Devleti yöneten sizler Dış Güçlerin bu kadar rahat yaptırımlarına, niçin izin veriyorsunuz, diye sormamız gerekmiyor mu? Tabiri caizse, Dış güçler nasıl oluyor da bu kadar rahat Ülkeyi Milli Sınırları içinde at binip cirit oynayabiliyor. Egemenliğimiz ciddi şekilde, tehlike altında olmuyor mu?

18.05.2022 18:53

1

LÜTFEN AMA LÜTFEN Finlandiya okul ve egitim sistemini parti programina dahil edin! Türkiye icin cok önemli bir konudur!!! Bu evrensel egitim sistemi olmassa olmaz!!! Saygilar

19.05.2022 17:33

1

Merhabalar Ülkemizin demokratik rejimi içerisinde kurulan Deva Partisi 'ni birçok açıdan faydalı ve önemli buluyorum . Genel Başkan Ali Babacan'ı Parti'nin kuruluş aşamalarından itibaren takip ediyorum . 20 yaşında bir üniversite öğrencisi olarak izlediği yol oluşturduğu politika ve izlenimi benim açımdan oldukça mantıklı bir ilerleyiş içinde sürüyor . Kendisinin Ankara 'da gençlerle buluştuğu bir program düzenlenmişti acaba İstanbul'da da böyle bir program düzenlenecek mi bunu merak ediyorum . Son olarak ülkemizin sıkıntılı girdiği bu süreçte böyle bir parti kurarak ihtiyaçlara cevap vermesi dileğiyle partiyi ve partinin işleyişini takibi sürdüreceğim . Teşekkürler

09.04.2020 15:50

1

Sayın Genel Başkanımızın Tv'deki güven verici görüşü/duruşu içinde bulunduğumuz açmazliga "deva"olacağı beklentisini teyit etmiştir. Artarak devam eden bu yöndeki ihtiyacın/ beklentinin giderilmesine yönelik girişimlerin devamı gerekmektedir.. Yüreğimiz cesur kalbimiz heyecanlı bütün benliğimizle partimizin hak ettiği yere gelmesini istiyoruz. Zira;millet ve memleket için bu bir zorunluluktur..

09.04.2020 23:23

1

Sayın Başkanımız Ali Babacan'ın görüşlerini dinledim. Kendisinin duruşunu, özgüvenini, düşüncelerini tuttuğum kadar karakterinide tutuyorum. Hep birlikte daha iyi Türkiye için çabalayacağımıza inanıyorum. Özgürlük, hak ve hukuk devleti olan Türkiye şuan bunların hepsini yitirmiştir. Biz bunlarla geliyoruz. Daha güvenilir ve adaletli bir Türkiye için. Teşekkürler Başkanım.

10.04.2020 11:03

1

POLİTİKA BELİRLEME KURULU (PBK) Günümüzde siyasi partilerde parti üyelerinin tek fonksiyonu mahalle başkanını seçmekle sınırlıdır. Geri kalan tüm seçimler bir üst kademenin belirlediği delegelerle yürütülmektedir. Bunun da demokratik bir örgütlenme şekli olmadığı açıktır. Özellikle de parti politikalarının belirlenmesinde partiye gönül veren hiç kimsenin en ufak bir dahli bile olamamaktadır. Siyasi partiler demokratikleşmeden ülkenin demokratikleşmesinin imkânı olmadığı da hepimizin malumudur. Siyasi partilerin demokratikleşmesinin yolu ise parti için çalışan bireylerin partideki fonksiyonlarının arttırılmasından geçmektedir. PBK, üyelerin partinin politikalarının belirlenmesinde etkin bir fonksiyona sahip kılacağından Katılımcı Demokrasinin bir göstergesi olacaktır. Ayrıca bu kurul, üyelerin yönetimde etkilerini arttıracağından partiye olan aidiyet duygularını da geliştireceklerdir. PBK, Genel Merkez, İl Teşkilatları ve Nüfusu belli bir sayının üzerinde ki ilçelerde zorunlu, diğer teşkilat birimlerinde ihtiyari olmalıdır. Her kurul kendi bölgesinde istişare toplantıları yaparak sonuç bildirgelerini üst birimi olan Genel Merkez PBK'ya rapor etmelidir. Genel Merkez PBK ise tabandan gelen bu talep ve önerilere göre söylemlerini ve yazılı politikalarını belirlemeli ve açıklamalıdır. PBK’nın Başkanı Genel Merkezde Genel Başkan, İllerde ise İl Başkanı olmalıdır. Kurul üyeleri ise tamamen partili veya katkı vereceği düşünülen partisiz (akademisyen, kanaat önderleri gibi) kişilerden oluşmalıdır. Kurul toplantılarını kendi içerisinde yapabileceği gibi tüm üyelere ve halka açık toplantılarda tertip ederek hem Partinin katılımcı demokrasi anlayışına ve teşkilatlanmasına katkı sunacaktır. Yeni kurulan partimizin örgütlenme şemasında yukarıda kısaca özetlediğim kurulun yer almasını gönülden arzu ediyorum. Zira yeni oluşumun mevcut siyasi partilere karşı bir fark yaratabilmesi ve bilgi sahibi ve halk arasında önder kişileri yanına çekebilmesi için bu kurulu önemsiyorum.

10.04.2020 14:07

1

Bir Çin Atasözü der ki; "Değişim rüzgarı gelince aptallar duvar örer, akıllılar yel değirmeni yapar. bizlerde bu atasözünde olduğu gibi liderimiz ALİ BABACAN 'da sürekili değişimden söz etmekte ve bu değişim zamanında gerçekleşmediği için bir vizyon yüklendi bu vizyon değişim vizyonu. özgürlük vizyonu, din,ırk , fikir ve düşüncesi için ötekileştirmeme vizyonu , halkın ekonomisini geliştirme vizyonu , genclerimizin daha iyi bir eğitim almasını saglama vizyonu ve daha çok şekilde sıralayabiliriz liderimiz bizler için vatandaş için çıktığı bu yolda bizlerde bireyler olarak bu vizyonu desteklemek ve bu misyonu üstlenmek olacaktır iyi bir lider hatalarını goren liderdir iyi bir lider değişim zamanında bu zorlu sureci başarılı şekilde atlatmakla olunur bizler genel başkanımızı güveniyor ve her platformda desteklemeye söz veriyoruz

10.04.2020 15:10

1

Şu korona virüs gerçekleri Bu virüs aralıkta tespit edildi. O gunden sonra bu virusun hizla yayildigi cinden gelen haberler gosterdi. Sonra irana bulasti. Iranda hergun haberlerde bu virüsün yayıldığı görüldü. Sonra avrupaya yayıldı. Sınırlar çok geç kapatıldı. Amerika ve avrupan gelenler çok geç karantinaya alındı. Zaten turkiyeden avrupaya giden bazı kişilerde bu virüs tespit edilince ilk vaka ondan sinra kayda geçti. Ben endiseliyim. Bu virus tum turkiyeye ysyilmadan durdurulusa iyi olur. Ali babacan fox tv ye cikti. Ben izledim gayet mantikli ve.makul şeyler söyledi. Ama bazı yazarlar bu durumdan rahatsız oldu. Bu gün gördüm. Gerçi yazılarını hiç okumam. Ne dersin ekmek kavgasi

10.04.2020 16:07

1

Ali Babacanın saygın kişiliği ve kuruluş ilkeleriyle dikkatleri çeken bir parti olmuştur deva partisi. Tıpkı geçmiş dönemleri andıran, tüm ülkeyi kucaklaması ile ötekileştirilmekten sıkılmış Türkiye toplumumuzun tercih edeceği bir parti olacağına inanıyorum başarılar diliyorum.

10.04.2020 16:20

1

Partinizin ülkemiz ve demokrasimiz için hayırlı olmasını temenni ediyor ve naçizane bir önerimi paylaşmak istiyorum: Parti tüzüğünüzü okudum,mevcut partilerin tüzüklerine oranla çok daha demokratik oluğunu söyleyebilirim.Ancak demokrasilerin vazgeçilmez unsuru olan partilerin yönetsel kadrolarının (Mahalle Sorumlusu,Belde Başkanı,İlçe Başkanı,İl Başkanı,Belediye Başkanı,Milletvekili,Genel Başkan ve tüm yetkili kurulların üyeleri)oluşturulmasında en önemli ayraç olduğunu düşündüğüm partinin en alt kademesinden başlayarak hizmet vermiş ve kendini yetiştirmiş bireylerden oluşturulması önceliğinin partinizde de belirgin bir biçimde olmadığını söyleyebilirim.Bu konu ile ilgili bir düzenleme yaparsanız bilhassa genç kesimin siyasete bakışı ve katılımına büyük oranda katkı sağlamış olursunuz diye düşünüyorum. Saygılarımla

10.04.2020 18:18

1

Merhabalar lütfen parti kadrolarını kurarken maddi beklenti içinde olan insanlarımıZı ayırarak tamamen gönüllü hizmet edecek ve gerekirse hizmettte önde ücrette en arkada durma felsefesini kabullenmiş ,vatan sevdalısı,geçmişi lekesiz arkadaşların seçilmesine yönelik ciddi araştırma metodları uygulayan bir yapının denetlediği ve onayladığı bir kadro oluşturunuz

11.04.2020 00:25

1

Ülkemiz küresel anlamda yaşanan gelişmeler ile birlikte yepyeni bir döneme giriyor.Bu gelişmelerİn Türkiye siyasetinde etkili olacağı herkesin malumu.Türkiyenin artık yabancı sermayeye güven veren, yerli üretime önem veren küreselleşmenin önemini bilen bir yönetim bilincine sahip olması gerekiyor.Ülkemizin bu ve bunlar gibi bir çok derdine Devanın Sayın Ali Babacan’dan geleceğini düşünüyorum.Önümüzdeki 30 yılın siyasetine Ali Babacan’ın damga vurmasını bekliyor çıktığı bu yolda başarılar diliyorum.Kendisine ve ekibine çok büyük işler düşüyor çok çalışmaları gerek .Türkiyenin dertlerine Deva Olacaklar...

11.04.2020 01:46

1

Deva partisi hayırlı olsun. Parti programında vaat edilen mali kural’ın muhakkak hayata geçirilmesi gerekir. Aklıselimin emrettiği iktisat etme hususunda son yıllarda izan, basiret ve ferasetini kaybeden siyasilerin popülist iktisat politikaları ile kamu harcamaları mütemadiyen arttı ve milli gelir içinde % 35 - 40 civarına geldi. Avusturyalı iktisatçı Ludwig von Mises şöyle demiştir; “Şu basit hakikatı tekrar tekrar ısrarla tebarüz ettirmem gerekir; bir devlet sadece vatandaşlarının elinden aldığını harcar veya yatırıma dönüştürür. Devletin bu harcamaları ve yatırımları aynı nispette vatandaşın harcama ve yatırımlarını daraltır” Nitekim Gwartney, Holcombe ve Lawson, 23 OECD ülkesini, uzun bir dönem için tetkik etmişler ve milli geliri içinde kamu harcamalarındaki %10’luk bir artışın yıllık büyüme oranını %1 azalttığı neticesine ulaşmışlardır, yani bu, % 35 - 40 civarında bir kamu harcamanız mevcut ise, uzun vadede, sürdürülebilir olarak yüzde 3,5 - 4 den fazla büyüyemezsiniz demektir. Türkiye gibi yıllık asgari % 5-6 büyümesi gereken ülkeler için kamu harcamalarının milli gelire oranının kritik tavanı % 20 dir. Çin bile bu kritik % 20 tavanını 2008 - 2010 döneminde aştıktan sonra artık 2010 yılından evvelki büyüme performansını gösterememektedir. Büyük ülke olarak bir tek Endonezya’nın kamu harcamaları % 20 nin altındadır ve Endonezya istikrarlı ve sürdürülebilir şekilde büyümektedir. Mali kural (fiscal rule) sağlam para düzeni için de elzemdir, zira hükümetler her yıl daha çok ve hep gelirinden fazlasını harcadıkça sıhhatli bir para düzeninin tesisi için elzem olan vasat’ta oluşamamaktadır. AB - Maastricht kriterleri olarak bilinen % 60 ve % 3 tavanları var. Bizim mali kural olarak yıllık kamu harcamalarına % 20 tavanı getirilmemiz doğru olur, şimdiki % 35 lerden % 20 ye bir yılda aniden değil de aynen merhum Özal’ın kendi iradesiyle 1983 – 1990 yıllarında 5-6 yıla yayarak kamu harcamalarını % 18 den % 12’ ye düşürdüğü gibi tedricen inilmelidir.

11.04.2020 06:19

1

Umutların tükendiği, siyasetin ve partilerin beklentileri karşılamadığı, ötekileştirmenin ve ayrıştırmanın daha belirgin olarak arttığı bu dönemde, bir düşüncesi olup bunu söylesem ne olacak ki bu devran böyle gelmiş böyle gidecek diyerek düşüncelerimizi açıklamaktan vazgeçtiğimiz sessiz ve sesimizin çıkmadığı bu günlerde. Anadolu'nun bulutlu gökyüzünde bir güneş açtı ve topraklarında bir filiz yeşerdi. Milletin gözlerinde yeniden umut belirdi. Artık beklenen gün gelmişti. Milletin sıkıntılarına ilaç, çaresizlere çare olacak bir parti DEVA partisi kurulmuştu. Artık insanlar sessiz kalmak yerine düşüncelerini ifade etmek istiyor. Bunun adresi olarak da DEVA partisini görüyordu. Çıkmış olduğunuz yolda RABBİM yar ve yardımcınız olsun başkanım. İnşallah bir an önce il teşkilat ve ilçe teşkilatları kurulup, bu çıkmış olduğunuz yolda yanınızda yer almak için sabırsızlıkla bekliyor olacağız. HER DERDİN DEVASI VARDIR.

11.04.2020 14:48

1

Bütün Görüntülerdeki İnsanlarımızı “kınayan insanları KINIYORUM”❗️ Dün geceye ait, İzlediğim bir videonun sadece fotoğrafını paylaşıyorum. Diğerleri gibi içerik ayNı. Evet maalesef, görüntülerdeki insanlarımız sosyal izolasyon mesafesini sıfırlamış neredeyse. Önce kendileri, sonra yakın çevreleri için Sağlık açısından sonuçları dilerim endişe bile verici bir boyuta ulaşmaz. ——- Görüntülerdeki insanlarımızın bir kaygı taşıdığı çok açık. Bu kaygı 3 türlü olabilir bence. 1️⃣Devletinden hizmet alamama kaygısı taşıyanlar, 2️⃣Belediyesinden hizmet alamama kaygısı taşıyanlar, 3️⃣Belkide hatta Muhtarından hizmet alamama kaygısı taşıyanlar. Kaygılardan, ayRı bile olsa herhangi birini taşıyan insanlarımızın “kime güvenmediğinin” böyle bir anda bir anlamı kalmadığı için sadece temel olarak ihtiyaç duydukları her ne olursa olsun onu elde etmek için hareket ettiğinden böyle zamanlarda arzulanmayan/doğru olmayan, ama bence manidar bu görüntüler oluşuyor. 🗝Yani, görüntülerde hepimizden olan insanlar var. 📌📌📌Görüntülere bakarak, bütün görüntülerdeki insanlarımıza, karşı “insana yakışmayacak şekilde alaycı tavır sergileyenleri” KINIYORUM. 🗝Gerek dün oluşan görüntülerdeki, Gerekse her an heryerde ayRı kaygılarla bile olsa aynı nedenle bir araya gelecek potansiyeli taşıyan İnsanlarımızdan da bir şey rica ediyorum; ✔️İçinde bulunduğumuz durumun farkına varalım. Haklılığımızı yeniden gözden geçirelim. Haksızlığa neden olmayalım. ✔️Endişelenmeyelim, Korkmayalım, “””Kurallara daima uyalım; uymayanları uyaralım.”””

11.04.2020 18:52

1

Il ilçe başkanlarının pasif olduğu daha çok mahalle temsilcileri ve yönetimin aktif olduğu bir yönetim şekli istiyorum başkanlar sadece alınan kararları iletmekle yükümlü olmalıdır. Bu sayede hem partilinin hemde yönetimin daha can-ı gönülden partiye emek vermesi sağlanabilir Halkın istekleri merkeze net bir şekilde ulaşır. Halkından uzak tüm partileri halkımız tarihin tozlu raflarına yollamıştır... Demokratik bir düzen için tabanda alınan tüm kararlar harfiyen uygulanmalıdır ki çıktığımız bu yolda her daim var olalım...

11.04.2020 19:54

1

Siz değerli başkanım , sayın kurucu üyeler sizleri saygıyla selamlıyorum . Ülkemize milletimize iyi bir önder olacağınız dan hiç şüphem yok sonuna kadar destekliyor sizlere güveniyoruz , bu yolda sizleri yalnız birakmayacağız , doğru olanın yükü ağır olur derler biz bu yükü birlikte kaldıracağız saygılarımla

11.04.2020 20:18

1

DEVA PARTİSİNİN TÜRKİYE'NİN EKONOMİK REFAH DÜZEYİNİ İLERİYE TAŞIYACAĞINA, TÜRKİYE'NİN BATI DEVLETLERİ İLE YARIŞABİLECEK SEVİYEYE GETİRECEĞİNE, LİYAKATE VE ADALETE DAYALI BİR DEVLET DÜZENİ OLUŞTURACAĞINA BÜYÜK İNANCIM VAR. SAYIN BABACANI AK PARTİ DÖNEMİNDEN BERİ TAKİP EDİYOR VE BEĞENİYORUM, TÜRK SİYASETİNE BÜYÜK KATKIDA BULUNACAĞINA VE DİNAMİZM GETİRECEĞİNE İNANIYORUM… BU MÜCADELEYE BENDE DEVA PARTİSİNİN VE SAYIN BABACANIN YANINDA YER ALARAK KATKIDA BULUNMAK İSTİYORUM.

11.04.2020 22:53

1

HERKES HERKESİ SEVMEK ZORUNDA DEĞİLDİR FAKAT YAPILAN İŞLERE SAYGI DUYMAK ZORUNDADIR. BİZ DEVA PARTİSİ OLARAK HERKESİ SEVMEYE SEVİLMEYE SAYGI DUYMAYA DUYULMAYA GELİYORUZ.

12.04.2020 15:36

1

Ülkemize özellikle 2017 yılından itibaren yabancı sermayenin güveni oldukça azaldı.Doğrudan yatırımlar gelmiyor sıcak para ise belirli Orta Doğu ülkelerinden belirli koşullar dahilinde geliyor.Dünyadaki pandemiden dolayı Fed Ecb gibi merkez bankaları likidite bolluğuyla sermayenin önünün açtı.Bu sermayeden ülkemizin yararlanması için kesinlikle Sayın Ali Babacanın yönetime gelmesi şart.Ali Babacan yabancı sermaye için bir güvence.İnanıyorumki Deva Partisinin başa gelmesiyle beraber ülkemiZe doğrudan yatırımlar ve sıcak para girişi çok yoğun olacaktır.Borsa İstanbul 200 binli rakamlara ulaşacak döviz kurları ise olması gereken yerlere düşecektir.Bunlar çok zor şeyler değil sadece doğru hamlelerle orta vadede çok kolay birşekilde gerçekleşebilir.Sayın Ali Babacan bunu daha önce başardı tekrar başaracaktır.

12.04.2020 17:05

1

Sayın Ali Babacan; size inandım, gönül verdim ve sonuna kadar sizi destekliyorum. Sizden şunları bekliyorum. Partimizin İktidar'inda: Tek adam yönetimi olmasın. Ben olmasın, Yandaş kelimesine her anlamıyla yer vermeyelim. İnsanlarımızı kutuplaştırmayalım. Çocuklarımız, Damatlarımız Vakıf yöneticisi, Bakan olmasın. Ülkemizi yönettiğimiz sürede Allah korkusunu hep hissedelim, Kul hakkı yemeyelim. Her yaptığımız icraatı tüm Ülke Çocuklarımızın geleceğine ve onların yararına yapacağımızı kendimize felsefe edelim, aklımızdan çıkarmayalım. Ülkeye hizmet etme sürecince tek düşüncemiz insanlarımızdan hayır duası almak ve en sonunda da kulluk haklarını bizlere HELAL etmelerini sağlamak olsun. Dış politikada da özellikle sınır komşularımız ile aramızın daima iyi olması için var gücümüzle çalışalım. Bi gün Kardeşim sonra düşmanımız olmasın. Ülkemizin refahı sınır komşularımız ile dost olduğumuz sürece ticaretimizi olabildiğince iyi konuma getirdiğimizde olacağını bilmemiz gerekiyor. Üreten Türkiye olmak için insanlarımız arasında dayanışma ve vatandaşlık kültürünü olmaz ise olmaz yapalım. Şunu yaparsak benim düşünceme göre Ülkemize en güzel mirası bırakmış oluruz. Ülkemizde 5 yıl da bir seçim olsun. Partimizde ve gelecekte hiçbir Genel Başkan, Milletvekili, Parti yöneticisi, İl, ilçe başkanı ve yönetim kurullarında bulunanlar dahil hiç kimse 10 yıldan birgün fazla partimizde görev ALMASIN. Böyle bir kanun gibi madde olsun ki kötü düşüncede olanlar yönetimlerde uzun yıllar görev ALMASIN elleri başka yerlere UZANMASIN... Allah yardımcımız olsun. Saygılarımla.

12.04.2020 22:42

1

GB yatırım ile tasarruf arasındaki fark cari açık demişti. Yap işlet tarz yatırımlar (köprüler gibi) denetime engel teşkil edebilir. İşletmeci araç sayısını az gösterip devlete para ödemiyor. Öyle de olsa proje işler ise sorun yok. Cari açık, gelir kaybı da olsa bence ekonomiye katkı sağlıyor. Diğer taraftan Zafer hvlm gibi bazı projeler atıl kalıyor. Bence tartışma konusu teşkil eden değil, bu tür bariz yatırım hataları dile getirilmelidir. Diğer türlü her ekol kendince haklı vs denilebilir. Bir de faiz düşerse dolar düşer, borsa çıkar. Her ikisi de birden yükselir. Bunlar anlaşılır, fakat her ikisi eş zamanlı düşerse faiz sorgulanır. Ekonomide rahmetli Unakıtan zaaf noktalarını kapatırdı. O sistemde faaliyet gösterecek prototip ihtiyacı var

13.04.2020 12:54

1

Bütün dünyayı etkisi altına alan pandemi covid-19 salgını nedeniyle sağlıınıza dikkat etmeniz ve esenlikler dilerim. Kültür tv deki yayınınızı canlı olarak izleme imkanım olmayacak ve fakat tekrarını bulabilirsem izlerim. siyasal olarak pekte hemfikir olamasakta (ak partiden dolayı ben o partiye muhalif biriyim) sizin en azından gelecek seçimlerde başarı sağlamanızı ve hiç olmazsa meclise girip politika yapmanızı dilerim. eğer mümkünse daha fazlası, görüşlerinize değer verdiğim için takip etme ve yazma gereği duydum. fikirleri keskin ve yıkılmaz duvarları olan biri değilim her daim farklı görüşleri fikirleri öğrenmek dinlemek anlamak isterim. Sizi eleştirebilmem için bile fikir sahibi olmam gerekir onun için sizin politikanızı ve görüşlerinizi öğrenmeye ihtiyacım var. Belki ondan sonra partinize üye bile olabilirim ama bunun için bile dediğim gibi öğrenmek istiyorum.

13.04.2020 14:05

1

Yürekten bir DEVA partili olmaktan onur duyduğumu ifade etmeme olanak sagladiginizdan dolayı teşekkürler. Bu pandemi günlerinde yapabileceğim sosyal yükümlülüğüm olursa her zaman yanınızda olduğumu belirtmek isterim. Yürekten başarılar dilerim

13.04.2020 14:25

1

Bıçak kemiğe dayandı, al ananı git,yaptım oldu yani kısacası Ali kıran baş kesen biri istemiyorum. inanıyorum güveniyorum sonuna kadar da elimden geldiği kadar arkanızda yanınızda mantıklı olan bütün fikirlerde düşüncelerde bende varım.şimdi ben demek istiyorum bıçak gerçekten de kemiğe dayandı,hele ki şu dünkü soylu beyefendi nin istifası öbür tarafta kabul etmeyen abisi bunlar komik şeyler bunları görmekten de duymaktan da sıkıldık. ben kendi şahsi adıma söylüyorum. saygılarım sevgilerim ile seviyorum sizi🙏

13.04.2020 14:41

1

Bugün ülkemizin en büyük zenginliklerinden biri azınlıklar ve inançları, her ne kadar sayıları azalmış olsa da. İktidarınızda şunları görmeyi umuyorum: 1) Yunanistan ile yeniden dostluğumuzu tazeleyip ülkemizdeki Rum kardeşlerimizi ve Batı Trakya'daki Türk kardeşlerimizi rahat ettirmeniz. 2) Heybeliada Ruhban Okulu'nu yeniden açmanız. Bununla birlikte Patrikhane ve Ruhaban Okulu ülkemizin imajını dış ülkelere tanıtıp, artıracaktır. 3) Batı ülkelerinde Türkiye bulunduğu konum itibariyle "İncil Ülkesi" olarak geçer. İncil'in son kısmı olan Vahiy Kitabı'nda bahsedilen 7 kilisenin hepsi burada. Bunlara bağlı olarak, asırlık olan kiliseleri restore etmeniz ve turizme sunmanız. 4) Aynı şekilde Süryani, Ezidi, Pomak ve diğer azınlıklarımızı ve dillerini korumanız. Örneğin, Süryanice, Karadeniz Rumcası, Karadeniz Ermenicesi gibi diller yok olmak üzere ve bunları kurtarmak sizlerin elinde. Kurtuluş Savaşı'nda işgalci devletlere gerekli cevabı veren Süryani Patrik İlyas Şakir'in emaneti olan Süryani Kadimler'i dışladık. 5)Eğitim sistemini burada çok önemli. Çünkü, halkımızın bazı kesimlerinde azınlıklara ve kiliselere/sinagoglara nefret var ve ayriyeten Türk olup ama inancı farklı olan insanlar kaygılı. Bunu değiştirmek sizlerin elinde. Başaracağınıza inanıyorum. Sevgiler.

13.04.2020 17:52

1

Deva partisi iktidara geldiğinde terör tanımını değiştirip şu an terörden tutuklu veya hüküm almış ama eline asla ne silah ne cebir nede şiddet kullanmayan şu andaki iktidarın terörist ilan ettiği insanlar için nasıl kalıcı bir çözüm bulacak. Ben ülkemin demokrasiye ve hukuka döneceğinden umudumu kesmisim.Beni ikna edin.

16.04.2020 12:19

1

Öncelikle Allah'ın selamı üzerinize olsun. DEVA partisi tahmin ediyorum ki şuanda kılcal damarlarını oluşturuyor. Herkes Ali Babacan genel başkanın gündem de çok agrasif ve etkili olmadığını düşünüyor fakat ben öyle düşünmüyorum çünkü tüm medya sansürüne rağmen sürekli programlarda görüşleri ile kendini ifade ediyor ve gereksiz polemiklere girmiyor çünkü şuanda buna zaten hiç gerek yok çünkü ortada bir er meydanı yok şuanda seçim arenası yok bu yüzden söyledikleri çarpıtılarak ona ve ekibine karşı bir cephe ve linç kampanyası ile seçime kadar periyodik bir yıpratma ve sindirme eylemine girilebilir. Sayın Babacan bunun 100 metre koşusu olmadığının farkında ve bu maratonun kazanının gücünü en başta tuketen değil de son kulvarda hızlanan olduğunu biliyor. Zaten onu diğer siyasetçilerden farklı kılan da istişare ile hareket eden ve heyacana kapilmadan aceleye meyletmeden resmin butunune bakan bu özelliği.. ben hissediyorum güzel şeylere en büyük katkı sağlayacak bu oluşum meclise girdiğinde dahada büyüyerek gidecek. Allahu Teala yardımcımız olsun ve şaşırtmasın. Soylecek çok şey var ama inanıyorum genel başkan Ali Babacan bey bir çoğuna değinecek. Ben kendisini samimi buluyorum. Ve söyledikleri ortak akıl ile örtüşen şeyler. Rabbim ona güç ve kuvvet versin doğumlar sancılı olur onunlada çok ugrasicaklar belki ama akıl ve iyi niyet ve yanında olan sevdikleriyle tüm bunları aşacagini dusunuyorum.. bende bir genç girişimci olarak onun gönüllüsü nasip olursa taşın altına elini koyan Parti'nin bir üyesi olacağım. Sağlıcakla kalın mutlu haftalar diliyorum herkese ....

17.04.2020 00:16

1

Sosyal medyada çok fazla karalanıyoruz her sn. Babacan'ın videosunun twetinin yorumunun resminin yani kısaca adının geçtiği her alanda karalaniyor. Buda tabi bilmeyen hiç adını dahi duymamış özellikle genç kesim için oldukça kötü bir izlenim. En öncelik konulardan biri bence bu sosyal medya yapılanması... böylesine bir ekonomi dahisi bir adamın en alt düzeyde ki destekçisi bile zeki olur umarım. Sözlerimin ne kadarı dinlenir bilmem ama Medyanın %90 dan fazlasına hakim olan bir partiye karşı sosyal medyayı çok aktif kullanabiliriz. Saygılarımla

17.04.2020 04:25

1

Gerçekten peşinizden gelecek bir gençlik istiyorsanız vizyonunuza bunları da ekleyin: 1. Her ne iş yaparsa yapsın sosyal güvence ve adaletli bir gelir imkanı 2. Her lisans mezunu gencin koşulsuz yüksek lisansa kabul edilmesi.( Bu günkü gibi 500 öğrencinin başvuru yaptığı anabilim dalına ortaçağ seçkinci yönetmeliğiyle sadece 5 kişinin alınmasından bahsediyorum , komik değil mi?) 3. Gençlere bürokrat olmaları için kpss sınavı ve mülakat değil proje ve fikir garantisiyle kaymakam, vali olma garantisi verin. 4.Alacağı eğitimin o ülkede ihtiyaca karşılık gelen bir meslek ve bölüm olduğu garantisini verin.( Bugünkü gibi dışarıda gezmesin ya da işsiz gözükmesin diye yüzlerce öğrencinin sanat tarihi, işletme fakültelerine yığınlar halinde kontenjanlar açarak - öylesine!- eğitilmelerinden bahsediyorum.) 5. Toplumda %50ye yakın çocuğun bilgisayarının olmadığı, internet bağlantısına sahip olamadığını söyleyin. ( Bugünkü gibi internet firmalarının daha fazla kar etmesi adına acayip fiyatlarla artık gereksinim haline gelen internet teknolojini peydah çekmelerinden bahsediyorum) 6. Gençlere, bürokrasinin değil, başarılarının ve çabalarının ürünü olarak değerlendirilme garantisi verin. ( Bugünkü gibi belli makamların ya da imtiyazların liyakata göre değil gözünüze soka soka; parti, akraba, yancı, kayırmacı bürokratif imtiyazlala bir yere gelebilme ZORUNLULUĞUNDAN bahsediyorum.) 7.Ülkenin çocuklarına, makamların mevkilerin değil aklın ve vizyonun önemseneceği garantisini verin.( Bugün iş hayatına yeni başlayan bütün gençler 100 yıl geride kalmış müdür, müsteşar vb makam sahipleriyle uğraşmak zorunda kalıyor ve yanlışları ifade bile edemiyorlar.) 8. Gerçekten bu ülkenin sahibi olduklarını gösterin; adaletin, ekonomik eşitliğin sözünü verin.

23.04.2020 19:43

1

Sn. Babacan, 23 Nisan 2020 tarihinde sosyal medya üzerinden attığı mesajlar sonrasında bir kesim tarafından haksız ve dayanaksız eleştirilere maruz kalmıştır. Yaklaşık son 20 yıldır ülke siyaseti iki kutup üzerinde kurgulanmaya çalışılmıştır. Her iki kutbun seçmen grupları da zıtlık üzerinden siyaset yapmaya alışmış ve maalesef her gelişme karşısında pozisyon alırken tam karşıt noktalara yerleşmek bu kitlede refleks haline gelmiştir. Bu çabalar Babacan ve ekibini bir kalıp içine sıkıştırma stratejisidir. Önümüzdeki süreçte de bir kesim yeterince Atatürkçü, diğer kesim ise yeterince dindar/milli görüşçü olmamakla itham edeceklerdir. Alışılageldik bu kutup siyasetini kırmanın tek yolu toplumun gerçek sorunlarının üzerine eğilip, dertlere deva olacağının mesajını vermek ve halkla temas halinde olan teşkilat kurmaktan geçmektedir. Halkın gözünde Ali Babacan deyince ilk olarak canlanan ekonomi uzmanı olduğudur. Bu algının yanı sıra farklı düşüncelere saygı temelinden yola çıkan "demokrasi" ifadesi, ekonomi uzmanı olarak tanınan Babacan hareketinin potansiyel oy havuzunun çapını daha da genişletecek ve yönetim üslubundan dertli olan her vatandaşta cevap bulacaktır.

24.04.2020 11:12

1

Diyanet-Baro tartışması kapsamında görüş bildirenler olmuş, olacak, olmalı. Bu konu kapsamında biraz daha devam edip bitireyim. Hemen başta söyleyeyim. DEVA’nın bu konuda kurumsal olarak suskunluğunu olumlu olarak anlamlı bulmaktayım. Gerçek nedir? Gerçeği bilenin bildirdiğidir. Gerçeği kim bilir? Önyargısız olarak bilimin önderliğinde inceleme, araştırma yapan bilir. Önyargı nedir? Doğruluğunu kontrol etmeksizin, doğru olarak kabul edilenlerin tümüdür. Önyargısızı nasıl tanırız? Kendimizin önyargısız olduğumuza kesin kanaatimiz varsa önyargısızı tanırız. Kendimizin önyargısız olduğumuza nasıl karar vereceğiz? “Benim düşüncelerimde, görüşlerimde, kararlarımda hatalar, eksikler, yanılgılar olabilir” diyebilme dirayetini, basiretini, cesaretini gösterebilirsek önyargısızlığa adım atmış oluruz. Karşı tarafı dinleyebilirsek gerçeğin 180 derece farklı olduğu iddiasını öğrenmiş oluruz. Karşı tarafı dinleyebilir miyiz? Önyargısız olduğumuzu kabul edersek karşı tarafı dinlemeye hazırız demektir. Toplumu yönetme veya toplumun kendi kendisini yönetmesine yardımcı olma isteğinde, azminde, çabasında olanlar önyargısız olarak herkesi, her kesimi dinlemek zorunda değiller midir? Öte yanda, toplumdaki herkesi, her kesimi dinleme ihtiyacı hissetmeyenler o topluma önder olmaya layık mıdırlar? Ankara Barosu’nun çıkışı ve diğer kurumların hemen Ankara Barosu ve benzer barolar için soruşturma açma teşebbüsleri nasıl neticelenecek bilemem. Temennim; genelde dinin ve hukukun, özelde İslam dininin ve Türkiye’deki hukuku temsil eden bazı grupların karşı karşıya gelmesinin engellenmesidir. Aksi takdirde insanlar arası kutuplaşmalar ivme kazanacaktır. Klasik tabir olan birlik-beraberlik söyleminin eyleme dönüşmesi ve gerçek birlik-beraberlik düşüncesinin ve eyleminin artması dileklerimle.

29.04.2020 10:37

1

Merhaba değerli Deva Partisi gönüllüleri ve yazdıklarımızı okuyan tüm insanlar, öncelikle hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum, Ülkemizin gerçekten bir birine saygı ve sevgi besleyen yurttaşlara ihtiyacı var. Kendisi dışında her yapılan yorum ve eleştiriden, ortaya atılan fikirlerden, rahatsız olan bir toplum haline getirildik, öncelikle bu durumun kalkmasını canı gönülden istediğimi belirtmek isterim. Benim Demokrasi ve Atılım partisine katılmamın sebebi ülkemizin her gün kötüye giden ekonomik şartlarının ve daralan piyasalar içerisinde insanların daha da yoksul hale geldiğini gördüğüm ben ne yapabilirim fikriyle ilk defa bir partiye daha doğrusu Deva Partisine üye oldum. Tek merkezden tüm birimlere yapılan atamaların ve hiçbir istişare yapılmadan sadece bir kesimi ilgilendiren kararların alınması beni derinden yaralamıştır bu sebeple Sayın Genel başkanımız Ali Babacan'ın her konuda istişare vurgusu beni çok etkilemiştir ve ekonomide toplumun tüm kesimlerinin kabul ettiği bir başarıya sahip Sayın Ali Babacan'ın Ülkemizi ekonomik anlamda ve toplumun refahı yönünde çok iyi yerlere getireceğine canı gönülden inanıyorum, Partimizin bana vereceği görev ne olursa olsun toplumun refahı için çok çalışacağım. Serbest kürsü olması münasabeti ile bizlere yazma fırsatı veren tüm Deva Partisi kurucu üyelerine teşekkür eder hepinize saygı ve selamlarımı sunarım teşekkürler.

05.05.2020 23:07

1

Tüm gençlerin ümidi olan bir siyasi parti doğdu yıllar sonra Türkiye'de genç bir lider ve ilk gününden itibaren özellikle ülkenin gençlerine umut olan bir siyasi oluşum bu ülke için çok iyi bir atılım yaşandı. Şimdi sıranın bizlerde olduğunu düşünüyorum bu ülkenin gençlerinde gerçek demokrasi için mücadele vakti geldiğine inanıyorum.

06.05.2020 00:20

1

Merhaba öncelikle tüm vatan sevdalılarına selamlarımı iletmek isterim . Malum ülkemizde salgın bir hastalık baş gösterdi ve bu durum tüm dünyada olduğu gibi bizdede çok büyük etkiler yarattı. Sağlık bakanımızın durumunu biraz kendime benzetiyorum . Lise yıllarımda sınavdan bir gün önce sabahlara kadar ders çalışıp , kan çanağı gözlerle sınava girip geçer not alamamak .Bildiğim kadarı ile Covid-19 komşu ülkelerimizde görüldüğünde sadece Ankara’da tek merkezli test yapılıyordu . O zamanlar Türkiye geneli test yapabilmek için bir çalışmamız olsaydı belkide sınavı daha iyi bir not ile geçmemiz mümkün olabilirdi. Tabi sayın bakanımızdan yinede allah razı olsun . Şu anda açıklanan verilere bakıldığında hiçte fena gitmiyoruz. Özellikle sokağa cıkma yasağının ilerlemenin durmasında büyük bir rolü olduğuna inanmaktayım. Fakat o konudada geç kaldığımızı düşünüyorum. Sağlık bakanımızın her açıklamasında bu sefer ilan edilecek diye beklerken , iç işleri bakanımızın akşam saatlerinde yaptığı açıklamayla ülkece büyük bir şoka girdik ve herkesin dilinde aynı şey böyle sokağa çıkma yasağımı olur ? Neyseki iç işleri bakanımız istifa etti ama kabul görülmedi akabinde sosyal medyada suçlu marketlere giden halk oldu ve bu konu kapandı. Kısacası deneme yanılma yöntemi ile sistemi kurduk .Acaba biz neyi bekledik ? Madem bu sokağa çıkma yasakları uygulanacaktı neden en başında yapmadık ? Bunları sormadan edemiyorum. En başında 20 gün sokağa çıkma yasağı verip bayramlarda 10 gün yerine 4 er gün tatil yapsaydık ,hafta sonları mesai yapsaydık daha faydalı olmazmıydı ? Neyseki olan oldu açıklanan veriler doğru ise yakın zamanda sağlığımıza kavuşacağız inşallah. Şimdi asıl sınava geçiyoruz . Bundan sonra ne olacak ? Aylardır kapalı olan esnaf kendini toplayabilecek mi ? Bu esnaflar kiralarını ödeyebilecek mi ? Bu esnafların yanında çalışan insanlar bu süreçte çektiği kredileri ödeyebilecekler mi ? Yaşayıp göreceğiz. Her derdin bir DEVA sı vardır. Allah Türk milletini korusun .

06.05.2020 04:51

1

öneriler PArti programınızı okudum ve bana göre faydalı işlerin yapılasmının istendiği ve problemlerin çözümü yönünde etkin politikaların oluşturulmak istendiği bir yapı kurulmasının hedflendiğini gördüm. Ekonomi ve kurumları ile ilgili Ali Babacan Byefendinin bugüne kadar yaptıkalrını her zaman takdir etmiş ve bu konuda Türkiye'nin kurtuluşunun mimarı olacağına dair en ufakbir şüphem yoktur. Ve bu konuda benim söyleyecek veya öneride bulunmahadsizliği yapmam olası bile değildir, Ancak , özellikle toplumsal konularda programınızın genel ifadelerle ve farkınızı ortaya koyabilecek spesifik konularda radikal ve problemler ortaya çıktıktan sonra nasıl çözümleriz değil, bu problemlerin ortaya çıkmasını tamamen ortadan kaldıracak ve daha hükümete bile gelmeden dar bölgede çözülmesi konusunda naçizane düşüncelerimi sizlerle paylaşmak isterim. 1- Adalet için ; çağdışı bir uygulama olan karakolların boşaltılması ve kaldırılması , bunun içinde ; a) hakimlerin tek seferde karar vermesini sağlayabilecek bir yapının kurulması , b) suç unsurlarının bitirilmesi, , c) bunun için insnaların suç işlemesine sebep olacak ortamın oluşturulması, ç) suç işleyen biri bu suçu işlemek istediği için işler , suç işleme isteğini , yalan söyleme isteğini aklına bile getirmemesi için aklının ve bedeninin boş kalmaması yeterlidir. d) Bunun içinde en küçük yerel yönetimlerin kontrolünde bulunan bir yapısal reforma ihtiyaç vardır. e) Bu konuda mahalle bazında herkesin üretime katkı sağlayacak ve başka bir boş vakti olmayacağı bir yapının kurulması, f) bu konuda adalet sisteminin en küçük yerel yötetimlerin kontolünde sağlanması ve bu konuda yetkinliğin oluşturulması, g) bunun içinde gerekli aşamaların ayrıntılı olduğu bir planlamanın yapılması için karar verilmesi

06.05.2020 10:41

1

Merhabalar gönüldaşlar, 2018 yılının sonu 2019 yılı tamamında insanlar ile sohbetlerimde mevcut iktidarın ekonomi paketleri , yargı ve eğitim reformları pekte halka istediğini vermemiş hatta bazı iktidar seçmenini bile parti arayışına soktuğunu görmüştüm. zaten bunun doğal sonucunu da yerel seçimler de hep birlikte gördük. Deva partisi 9 martta kurulması ile ben dahil bir çok seçmenin dikkatini çeken bir hareket oldu, sayın başkanlarımızın da belirtiği gibi 60.000 üye başvurusu yapıldı. Birçok sanal ortam da anketler paylaşılıyor ve beklenildiği gibi olmayacağı vurgusu yapılıyor ama neden sanırım işin aslı tamda beklenildiği gibi olması lakin oranlar çarpıtılıyor bir nevi algı operasyonu da diyebiliriz. İnsanlar ile sohbetlerime geri dönecek olursak evet güzel ama ne yapacaklar diğerlerinden farkları ne olacak diye geri dönüşler alıyorum. yani insanlar bizden ciddi anlamda bir beklenti içinde ama temkinliler. Hazır halktan böyle güzel enerji alıyorken siyaset günün bir parçası diyerek iletişim kurduğumuz tüm insanlar ile parti tüzüğümüzden bahsetmeliyiz göreceksiniz beklediğinizden çok fazla olumlu sonuçlar alacaksınız. Saygılarımla,

06.05.2020 11:41

1

Meslek Odalarının #temel sorunu olan “Hukuk çiğnenerek Adil, Demokratik #Delegasyon oluşturulmayarak Genel Merkez seçimlerinin kazanılması” oluşu, Bu konularda da görevli ve sorumlu olan #Milletvekillerinin sorunu olmuş olsaydı bu günlere gelmezdik bana göre. -Ne haddin aşıldığı konu olurdu, -Ne haddini aşan Oda Yönetimi olurdu, -Ne had bildirmek zorunda kalan olurdu, -Ne de had bildirmek zorunda kaldığıyla ilgili dikkat çektiği konuyla, belkide haksız ithama maruz kalan olurdu. Bugünlerde, geçmişte yaşanan tartışmaların bir benzeri tartışmaları yaşıyor olmaktan derin üzüntü duyuyorum Memleketim adına.

06.05.2020 13:34

1

Sayın parti yetkilileri iyi çalışmalar. Bir kaç düşüncemi platformda paylaşmak isterim. 1. Siyasetin birinci ilkesi çokluğu ve varlığı görmek olmalıdır.Siyaset bu çoğunluğu en adil şekilde yönetmelidir. Toplumu yaşam içinde yönlendirecek ilkeleri oluşturup buna herkesi katmayı başarabilen bir yapıya sahip olması çok önemlidir. Dolaysıyla şucu bucu demeden en aykırı düşünceleri absorbe etmeli yani bizim bildiğimiz evrensel demokrat tavır içinde olmalıdır. 2. Siyaset asla gücü el aldığında şu ilkelere göre hareket etmemeli. Yani benim gibi olsun, benim olsun, benim dediğim olsun dememeli. Zaten kalıcı siyasetin devamı zıt fikirlere ayrıcalık tanıması bunların ortak yaşamın bir değeri olduğunu anlaması ve yönetmesiyle olur. 3. Siyaset insani egoya kurban edilmemeli. Şunu unutmamak gerekir. Siyasette en önemli unsurlardan birisi güç ilişkisidir. Doğada eşitlik yoktur. Eşitlik sosyal bir kavramdır. Bu nedenle siyasetin eşitsiz olan doğal ortamda, ortak eşitler de herkesi buluşturmalı. 4.Bazen olanlar hoşumuza gitmese de hoşgörüyü göstermeliyiz. Şunu hatırlıyorum Sayın Cumhurbaşkanımız ilk belediye başkanı olduğunda televizyonlardaki yorumları hatırlıyorum asla kazanacak gözüyle bakılmadı ama Türkiye 1946 dan bu yana devam eden bir çok partili siyasi hayata sahip.Meclisin açılışının 100.yılı kutlandı. Köklü bir siyaset geleneğimiz var . Ama bu kadar zorlu yıllardan ve çekilen çilelerden sonra yerelde halen güçsüz durumdayız. Kesinlikle yerelin güçlendirilmesi belediyelerin hangi parti tarafından kazanılmış olsa da siyasi taraftarlık düşünülmeden desteklenmesi çok önemlidir. Yerelin halka ulaşması daha çabuk, çözüm bulması,merkezi idareye göre daha çabuk aksiyon alabilmesi gerçekten önemsenmelidir. Yani ilk belediyeler kazanıldığında Refahlı belediyecilikle buluşulduğunda müthiş olumlu gelişmeler yaşandı. Ancak bu gün geldiğimiz noktada belediyelere bakış açımıza bakıldığında hele bu zor günlerde anlayışın sadece birazcık yer değiştirdiğini görüyoruz.seçim halkın.

06.05.2020 15:03

1

Deva partisi olarak zaten yapacağınız en güzel şeyi ilk baştan yaptınız,ne güzel bir olay serbest kürsü insanlar fikirlerini düşüncelerini,paylaşabiliyor, önemseniyoruz, benim önerilerim arasında ,deva olarak özellikle parti başkanımız ve ekibi Ali abi diyorum ben ,devamlı insanlarla görüşsün, insanları arasın, bir sekilde ulaşın hâl hatır sorun ülkemizde neler olup bitiyor birde vatandaşın dilinden dinleyin her insanın böyle bizim gibi sosyal alanlara erişebilme imkanı yok,neler istiyorlar ne düşünüyorlar,nasıl olursa iyi olur , fikirlerini almak gerekiyor,siyaset, bir çıkar, pirestij,menfaat, pirim kazanma platformu yeri olmadığını tüm insanlarımıza anlatmak gerekiyor devlet ülke,kimsenin özel şahsi alanı değil bu devlet hepimizin tüm nefes alan her bir canlının,hayvanatın, nebatatın,insanlar o kadar sıkıldıki artık gülmeyi unuttu,huzuru unuttu,her işin bir tüccarı olur,din tüccarları gibi v.b , bu siyasetinde tüccarları var ,korku satıyorlar, kaos satıyorlar,panik satıyorlar,Bu güzel cennet vatanın artık yatmaya ihtiyacı yok,oyalanmaya ihtiyacı yok, çok acil bir şekilde hareket lazım hemde çok acil,bu insanları kimse yatıramaz çok konu var fakat önemli konuları aktarıyoruz, şu yasak bu yasak yasaklar ülkesi olduk insanların sigarasına ,çayına kafesine ,ne içeceğine,ne yiyeceğine,dinine , düşüncesine,her şeyine karışılıyor bu siyasetin işimi.? Güzel bir örnek vereceğim Peygamberimiz (s.a.v)ve peygamberler Allah (c.c )dinini anlatıyor ,zorlamadan tatlı dille alçakgönüllükle, mütevazilikle,isteyen hidayete eriyor, istemeyen kendi yolunu çiziyor, peygamberler ,yaşayarak tebliğ vazifesini yapıyor,insanlara, !!! insanlar da fikirlerini düşüncelerini doğru bildiklerini, yanlışları anlatacak eleştirecek saygı çerçevesinde,benim gibi yaşasın benim gibi düşünsün,benim gibi yesin,içsin böyle bir zorlama, baskı olamaz hiç bir konuda insanları zorlayamazsın,kurallar dahilinde insanlar yaşar,bu dünyada zaten çok yanlışlar var yanlışları saymaya kalksak ne zaman yeter ne süre .

06.05.2020 17:22

1

Merhabalar, öncelikle şunu belirtmeliyimki Atatürkçü bir ailede yetişmiş, Atatürk ilkelerine bağlı bir öğretmenim. Açıkcası bu parti kurulurken hiçbir şekilde ilgimi çekmemişti, sonuçta geldiği zihniyet belli demiştim ki sayın Babacan ile ilgili de arkadaş ortamlarında iyi olduğu bahsedildiğinde , iyiyse neden orda göz yumuyor gibi tartışmalara girmişliğim vardır . Ancak bir akşam Armağan Çağlayan’ın kanalını izledim ve şuan bulduğum her fırsatta youtube da babacan videoları açıyorum izliyor ve hatta izlettiriyorum. Üye olmak istiyorum fakat biraz da gözlemlemek istiyorum. Açıkcası dedelerimizden beri aynı partiye mensubuz ve oy veriyoruz, ancak son zamanlarda beni cezbediyorsunuz:) Ankara Keçiören Etlik’te 144 dairelik bir binada ikamet etmekteyim. Belediye seçimlerinde hükümet adaylarını getirip reklam yaptılar. Açıkca sizin de gelmenizi isterim, sizi tanımaları, oy vermeleri için... Kısacası sizi misafir etmekten memnun olurum :) Umarım güzel şeyler yaparsınız, umarım insanlar size inanır. Kız kardeşim üniversite mezunu ve işsiz , kpss çalışıyor, babam işçi emeklisi ve işten çıktı; bizzat kendi ailemin içinde bunları yaşayarak görünce memleketin haline çok üzülüyorum. 2 yaşında bir oğlum ve inanın bazen bu ülkeden gitmek istiyorum onun geleceği için. Umarım bizleri bu karamsarlıktan kurtarırsınız... Gelmek isterseniz misafirim olursanız da ayrıca çok sevinirim, börekler açarım size 😆 Yolunuz açık, şansınız bol olsun Not; deselerdi ki bir Akp li vekile bakana bunu söyleceksin, hayatta inanmazdım ☺️

26.06.2020 10:42

1

Alkol ve tütün ürünlerinin satışına yönelik düzenleme istiyorum. Alkol ve tütün ürünlerinin Amerika'nın New Jersey eyaletindeki düzene benzer şekilde sadece bu ürünleri satmak amacıyla açılacak dükkanlarda satılmasını, bu ürünlerin satışlarında kimlik/pasaport numarasının girilmesinin zorunlu tutulmasını, kasa önünü gören kamera bulundurulmasını istiyorum. Diğer yandan bu ürünlerin ilgili dükkanlarda 24 saat satılabilmesini, vergi oranlarının sadece standart KDV seviyesine çekilmesini, internet aracılığıyla bu ürünlerinin reklamlarının yapılabilmesini, siparişlerin internet üzerinden verilebilmesini talep ediyorum. Dediğim yol ile tüketime ilişkin istatistikler şeffaf hale gelecek ve gerekirse halk sağlığına yönelik etkili tedbirler alınabilecek. Bağımlılıkla mücadele konusunda nokta atışı istatistiklere ulaşılabilecek. Bireylerin kaçak ürünleri tercih etme eğilimi azalacak ve devletin bu ürünlerden vergi geliri artacak. Ayrıca tıbbi amaçlı kenevir ürünleri kullanımı konusunda araştırmalar yapılmasını, eğer faydalı olacaksa bu ürünlerin eczanelerden reçete ile alınabilmesini istiyorum. Bu ürünlerin kullanımı dünyanın çoğu yerinde serbest bırakılmaya başlandı, bizim ülkemizde de tüketimin olduğu basın haberlerinden belli oluyor. Bunların kaçak kullanımını engellemek, kontrollü tüketimin vergi geliri getirecek şekilde düzenlenmesini sağlamak, bağımlılığı engelleyecek düzenlemeler getirmek faydalı olacaktır. Genel olarak bir şeyleri tamamen yasaklamak yerine kontrol altına almak daha akıllıca olur. Yasaklar arzuyu arttırır, özellikle de ergen bireylerde. Sonuna kadar okuduysanız teşekkür ederim, umarım bir bakış açısı sağlamıştır. Sizin de farklı bakış açıları sunmanız dileğiyle, İyi çalışmalar ve esenlikler...

26.06.2020 13:04

1

Gerçekten başarılı bir parti kişilere bağlı olmamalı. Yani Akp gibi Recep Tayip Erdoğan olmadan oy alamayacağı örneğindeki şeklinde bir parti kurmamalıyız. Partimizin ismi önünde kimsenin adı olmamalı. Bunu Ali Babacan'ın da istediğini biliyorum fakat Orta Doğulu gelenekleri olanların bir ismi partinin önüne taşımaya yönelik hareketleri olduğunu görüyorum. Bunların sayısı çokluk bile olsa, bunun şehvetine kapılmak partinin geleceğini karartmak olur.

26.06.2020 22:37

1

Öncelikle merhaba :) ben bu yıl fen lisesinden mezun bir YKS öğrencisiydim ve 27 28 haziran itibariyle sınavlarımı tamamladım. Şu an ise yeni üniversite heyecanıyla sınav sonuçlarının açıklanmasını bekliyorum.Bu süreçte hem tatilimi değerlendirip hem de okul harçlığımı şimdiden kazanmak için yaz tatilinde çalışabileceğim bir iş arıyorum. Bu süreçte de üyesi olduğum partimizin bir hizmet kolunda görev alabilirim diye düşündüm.Umarım ben ve benim gibi düşünen gençlerin başvurularını değerlendirirsiniz.Şimdiden teşekkür ediyorum kolay gelsin.

02.07.2020 21:24

1

Sayın Deva partili yetkililer; Ülkesine ve milletine aşık bir vatansever olarak şunu da belirtmek isterim ki; “Devlet bizim devletimiz, kim Cumhurun karşısında olursa, kim devletimizi ve milletimizi zaafa uğratmaya kalkarsa hep karşısında olacağımızın bilinmesini isterim”

04.07.2020 03:22

1