Serbest Kürsü

SAYIN DEVA PARTİLİ MİLLETVEKİLLERİMIZ EKİM AYINDA TBMM AÇILDIĞINDA EMEKLİLİK SİSTEMİ İLE İLGİLİ DÜZENLEMELER YAPILACAĞINA İLİŞKİN YAYINLAR YAPILIYOR. ÜLKEMİZDE ÇEŞİTLİ NEDENLERLE EMEKLİ OLAMAYAN VATANDAŞLARIMIZ BULUNMAKTA. DAHA ÖNCE KABUL EDİLEN EYT YASASI İLE BİRÇOK İNSAN EMEKLİ OLDU.FAKAT BU SEFER DE KADEMELİ EMEKLİLİK MAĞDURLARI OLUŞTU. ŞU ANA KADAR BİR KADEMELİ EMEKLİLİK DÜZENLEMESİ YAPILMADI. BİR KEREYE MAHSUS OLMAK ÜZERE SGK'YA TOPLU PRİM ÖDEMESİ İLE EMEKLİLİK HAKKI SAĞLANABİLİR. EN FAZLA 2.000 PRİM GÜNÜNE KADAR ÖRNEĞİN. BU SAYEDE HEM EMEKLİ OLAMAYANLAR EMEKLİ OLUR HEM BU EMEKLİ OLANLARIN YERİNE YENİ PERSONEL ALIMLARI YAPILARAK İŞSİZLİK ORANI DA AZALIR. ÖDEME İMKANI OLMAYANLAR KAMU BANKALARINDAN KREDİ KULLANABİLİR. BÖYLECE HEM SGK'YA YAPILAN TOPLU ÖDEMELER HEM DE KAMU BANKALARI ARACILIĞIYLA KULLANILAN KREDİLER SAYESİNDE , DEVLETİMİZIN BÜTÇESİNE TEK SEFERDE ÇOK YÜKSEK MİKTARDA NAKİT GİRİŞİ SAĞLANIR. SAYIN MİLLETVEKİLLERİM SİZLERDEN, EKİM AYINDA TBMM AÇILDIĞINDA BIR KEREYE MAHSUS OLMAK ÜZERE SGK'YA TOPLU PRİM ÖDEMESİ İLE EMEKLİLİK HAKKI SAGLANMASI İÇİN BİR YASA TEKLİFİ SUNMANIZI RİCA EDİYORUM. SAYGILAR SUNAR , HAYIRLI ÇALIŞMALAR DİLERİM.

21.09.2024 / 03:58

37

Geçmiş siyasi ve ekonomik dönemlerimize çok uzaklaşmaya gerek kalmaksızın dönüp bir bakmamız yeterli olacaktır, neden burada olduğumuz sorusuna karşılık bulmak adına. Bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ve genci olarak geleceğimize yarınlara ilk defa bu kadar Ümitvari bakıyor olmanın mutluluğunu yaşamanın tadı ve anlamı paha biçilemez. Artık bizlerde varız! demenin öteki ,cahil, toy, henüz vakti değil denilmesinin üzerinde bir toprak atıp daha sonra bizleri o topraktan yeşeren fidanlar gibi çıkaran Herşeyden umudumuz ümidimiz kesildiği anda geleceğimize can suyu katan geleceğimizin teminatı başta değerli genel başkanımıza onunla yol yürüyen inanan tüm kurucu üyesi ağabey ve ablalarımıza ve tüm genç kardeşlerime minnet saygı ve şükranlarımı sunuyorum. Artık hepimizin bir Deva’sı bir umudu var. Bizlere geleceği inşaa edecek dürüst güvenilir saygın bir siyasi örnek olan, liderimizin izinden gideceğimize olan inancımız ve güvenimiz tam olarak bismillah diyoruz. Saygı sevgi ve şükranlarımla

29.12.2020 / 21:36

37

Arkadaşlar burası Liberal bir parti. Fikir ve vicdan özgürlüğü ile sıkıntısı olanlar ağlayarak Akp’de siyaset yapmaya gidebilir.

02.04.2021 / 14:52

37

Merhabalar.. Herşey güllük gülistanlık gösterilmeye çalışılsa da ülkemizin içinde bulunduğu kaotik durumdan hemen hemen her kesim bunalmış durumda..Bir el boğazımızda, bir el cebimizde gibi hissediyoruz..Ve bu el yabancı bir el değil..Geleceğimizi, canımızı ,malımızı teslim ettiğimiz mevcut hükümetin başındaki yönetici-ler..Maalesef ki, yönetim şeklimiz cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi adı altında bir devletin idaresinin, kayıtsız şartsız bir kişinin elinde bulunduğu yönetim şeklidir.. Şuan içinde bulunduğumuz durum bu tanımlamayı tamamıyla desteklemektedir..İsim her ne kadar cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi olsa da yaşadıklarımızdan tecrübe ettiğimiz tanımlaması bu değildir. Ve bizler artık bu sistemle, belirsizliklerle , anti-demokratik uygulamalarla yönetilmek istemiyoruz..Umutsuzluğa düşmüşken Deva partisi umut oldu bizlere.. Covid-19 dan dolayı parti çalışmalarının yavaş ilerlediğinin farkındayız ama bir o kadar da sabırsızız..Boğamızdaki ve cebimizdeki elin gidip, çocuklarımızın başını okşayan, gençlerimizin elini sıkan, yaşlılarımıza tutup ayağı kaldıracak bir el istiyoruz.. Bunun için sabırsızız..Deva partisinin bunu yapacağına inanıyorum.. DERMANSIZ KALMIŞ BİR MİLLETE DEVA OLMANIZ TEMENNİSİYLE.. İyi çalışmalar..

26.04.2020 / 02:22

36

ERDOĞAN 2. Turda Çok Daha GÜÇSÜZ : . . . . Neden ? diye sorulursa; ÇÜNKÜ ; 1.Turda AKP'li Milletvekilleri de seçilerek Meclis'e girdi. Artık Vekil olmak veya devam ettirmek için Erdoğan'a ihtiyaçları yok. . . . Erdoğan'ın; Memurundan Amirine, Vekilinden Bakanına, bizzat emrettiği suçu, onların üzerine atmak için yaptığı SATIŞLARI çok meşhur ve herkesin malumu. . . . Neticede insanlar kendilerinin Satışa getirilmesini sineye çekmezler. Meclise giren AKP'li VEKİLLER de bu durumu bizzat biliyorlar ve kurduğu yolsuz ve hukuksuz düzeni devam ettirmek için kendilerini tekrardan Hukuksuz işlere zorlayacağının ve herhangi bir yasal süreç olması durumunda da hemen SATIŞA geleceklerinin farkındalar. Birçoğu bu durumdan adeta tiksinti duyoyorlar. Hatta diyebiliriz ki; Erdoğan'ın kaybetmesi halinde ilk " OOOHH ! " diyecek bu insanlar olacaklardır. . . . İŞTE TAM bu aşama da : . . . Erdoğan kazanabilmek için; son 3 - 4 seçimde yaptığı hileler, açık kanun maddelerini çiğnemesi göz önünde, bilmeyen kalmadı. . . . Hile yapamadığında, -Ankara ve İstanbul Belediye seçimlerini kazanamadığı gibi-, bunca yolsuzluk ve hukuksuzluğu ile seçim kazanması çok zor. . . . Neticede, Erdoğan 2. Turda da hile yapmaya çalışacak ve geniş insan kitlelerini etkileyebilecek yeni AKP'li Vekilleri de bu işlere zorlayacak. Fakat Onlar bu iş için istekli olmayacakdır. . . . . Hazır Meclise girmişken ve hazır önlerinde parlak ve temiz bir gelecek varken; kazaması zor olan, gırtlağına kadar suça batmış, yaptığı yolsuzluklarla KARUN kadar ZENGİN olmuş, KRİMİNAL bir ŞAHIS için, kendilerini " suç batağının " içine atsınlar. . . . . Bakmayın mitinglerdeki Erdoğan'ın kendinden emin tavırlarına, sizi yanıltmasın. Bütün OTOKRATİK Yöneticilerinin ortak özelliğidir : "Son dakikaya kadar KUYRUĞU DİK TUTMAYA çalışırlar." . . . . . "Hadi bi gayret ! Yoldaşlar, Kardeşler ! Çoğu gitti azı kaldı ! . . . . Yolsuzların, Haksızlık yapanların beraberlikleri; Mezara Kadar değil, PAZARA KADAR

22.05.2023 / 14:33

36

Adalet Ustaları -Yorum 1 2000 yıl öncesinde de adalet aranıyordu; 2000 yıl sonrasında da adalet aranıyor. Günümüzün adalet anlayışı ile geçmişin adalet anlayışı arasında fark var mıdır? Değişmeyen ve baki kalan, adaleti sağlamak uğruna verilen mücadelelerdir. Dört ilahi kitabın manası her şart altında mutlaka adaletin tecelli etmesidir. Devlet; nizamdır, intizamdır; adalet ise onun nişanesidir. Adalet tavırdır; davranıştır; hükümlerde doğru olmaktır. Adalet, herkese ait olanı ve payına düşeni vermektir. Adalet, hakkı olana hakkını vermektir. Adalet ölçütlerimiz partizancılık terazisine tabi durumdadır. İslamiyetin adalet anlayışına verdiği önem unutulmaktadır. Yargılama esnasında hakikatin araştırılması unutulmaktadır. Kul hakkına riayetsizlik ayyuka çıkmaktadır. Partizancılığı beslenme aracı olarak gören insan müsveddeleri son 10 yıldır olmadığı kadar teyakkuz halindedir. Daha da kötüsü kendilerine sözüm ona fayda sağladığını düşünen siyasetçiler bu sülüklenmeye gözü açık baka kalmaktadır. Siyasetçilerin müsamahasıdır bu tehditvari aşikar sülüklenmenin sürüklenmesi… Siyaset, belli bir amaca hizmet etmektir. O amaç ise imtiyaz göstermeksizin eşitlik mertebesinde bütün yurttaşların hakkını ve hukukunu korumaktır. Kadınlarımızın yüksek ferasetinin eseridir, Cumhuriyetimiz. Kızlarımız ve kadınlarımız gözümüzden sakındığımız vazgeçilmez değerdir. Asla kabul edilebilir değildir kadınlarımıza tecavüz ve ölüm tehditlerinin oluşması ve görmemezlikten gelinmesi… Aklım ve havsalam almıyor. Şah damarım öfke kusuyor. Hiçbir insanı sevmek zorunda değilsiniz; ancak saygı duymak zorundasınız. Hiçbir millet partilerin, siyasetin ve siyasetçilerin oyuncağı olarak görülemez. Vicdanı hür, fikri hür, irfanı hür nesillerin yetiştirilmesi elzemdir. Vicdanı kör ve sağır olanların ne adaleti olur ne de yönetme becerisi olur.

17.05.2020 / 16:24

36

Merhabalar, Öncelikle son zamanlarda en çok takip ettiğim partilerin içerisinde yer almaktasınız. Açıkçası buraya bile yazarken tereddüt ettim . Ben tereddüt etmeden korkmadan bir partiye bile ulaşıp birşeyleri ifade etmek de sıkıntı yaşıyorsam bir yerler de bir sıkıntı var diye düşünüyorum. Bu sıkıntıyı gidermek gerekiyor, insanların partilere kolay ulaşmasını sağlamanız lazım. En büyük beklentim ekonomi ,eğitim ve hukuk bunun dışında inşaat mühendisliği öğrencisi olarak kentlerde yapısal bir bozukluk mevcut, dikey kentleşme yerine yatay kentleşmenin daha ön plana çıkması gerekiyor. Mezun olduktan sonra inşaat mühendisleri aylarca iş bulma telaşesinde koşuyor . İnşaat mühendisine yeteri kadar önem verilmiyor. Tamamiyle özelleşmenin önüne geçilmesi gerek. Kısmen özelleşme olabilir. Devletin kendi mühendisine sahip çıkıp bir takım yapıları kendi yapıp mühendisine de yaptırması gerek. Bunların dışında yapı denetim firmalarına parayı veriyorsunuz sizi denetlemeye geliyorlar hangi firma eksiğinizi görmezden gelirse onu tercih edebiliyorsunuz. Böyle bir sistemi kabul etmek mümkün değil. Bu ve bunun gibi bir çok uygulama mevcut . İnşallah sizler de bu israfın önüne geçeceksiniz. Yolunuz açık olsun.

22.05.2020 / 21:14

36

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi de ziraat fakültesinde okumaktayım Partimizi kurulduğu günden beri takip etmekteyim lakin partimizin kurucu üyelerinde arasında tarım geliştirilecek genç nesiller bulunmamaktadır. Ülkemiz yakın bir zamanda tarım ve hayvancılık anlamında çok güç kaybetti . Girdi masrafları çok yükseldi. Üreticimizin sırtına yüklenen bu masraflar tarım ve hayvancılık açısından devası zor yaralar açmıştır.Bu yüzden sadece şehir gezisi yapmak yerine sizi köylere davet ediyorum. Tarım Ve Hayvancılık Politikaları başkanlığın kurulması ve içine bu işin içinde olan kişilerin getirilmesini rica ediyorum. Uygun görmeniz halinde eğitimini aldığım ve yıllardır içinde bulunduğum bu sektörde partimiz için bir tarım ve hayvancılık politikası oluşturmak isterim.

15.03.2021 / 19:40

35

Ali Babacan'ın faaliyetlerini hemen hemen Ak Parti'den ayrıldığından beri izlemekteyim. Müktesebatının, bir idareci olarak kabiliyetinin ve partinizin ülkeyi en doğru şekilde yönetebileceğine dâir neredeyse hiç kuşkum yok. Lâkin bir siyasî parti olarak sizde gördüğüm en büyük eksiklik şu ki, insanların duygularına hitap edemiyorsunuz. Ve açık konuşmam gerekirse sayın Babacan -her ne kadar daha donanımlı bir kişi olsa da- Tayyip Erdoğan'ın karizmasına ve nutuk atma kabiliyetine sahip değil. Parti teşkilatınızın bunu yapmaya muktedir olup olmadığından emin değilim, lâkin eğer olur da yaparsanız getirisinin büyük olacağına inanmaktayım. Seçimi genel başkanınız Ali Babacan, Erdoğan'ın kısa bir süre içinde gerçekleştiremeyeceğini, aynı zamanda da 2023'e kadar bu sistemin dayanamayacağını ön görüyor. Dolayısiyle -Babacan'ın ön görüsüne göre- mantıken Erdoğan seçimi 2022 yılı içinde gerçekleştirecek. Türk sinemasının İslâm ülkeleri arasında Türk devletine getirdiği itibar ve sempati inkâr edilemez düzeyde. DEVA Partisi eğer seçime kadar meselâ, (atıyorum) Muş ve Bitlis'i I. Cihan Harbi'nde Türk kumandanlarıyla beraber müdafaa eden bir Kürt müfrezesi hakkında bir film yapsa ve bu Kürt müfrezesi kumandanlarıyla beraber 300 Spartalı-vâri bir biçimde şehit düşse ve ondan sonra Mustafa Kemâl iki vilayeti filmde geri alsa; o zaman I. Cihan Harbi'nde dört bir cephede savaşan Osmanlı motifiyle dinci-muhafazakâr kesimin duygularına, kendi vatanlarını yabancılara karşı müdafaa eden Kürt müfrezesi motifiyle Güneydoğulu vatandaşlarımızın duygularına, vatanı için çarpışan Atatürk motifiyle de lâik-milliyetçi kesimin duygularına hitap etmiş ve insanların kalplerini kazanmış olur diye umut ediyorum.

16.03.2021 / 13:04

35

Türklük ve Milliyetçilik konusunda DEVA partisi olarak ne düşünüyorsunuz?

30.11.2020 / 21:58

35