Serbest Kürsü

ÇÜRÜMÜŞ YARGI SİSTEMİNİN BİR PARÇASI OLAMADIM! “Çürümüş bu yargı sisteminin Bir parçası olarak kalmak, Bozulan yargı sistemini düzeltmek Artık imkansız hale gelmiştir!” Maalesef ki Türkiye’de Hukuk, Tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar Hukuk krizine girmiştir. “MAHKEME KARARLARI BİZZAT MAHKEMELER TARAFINDAN UYGULANMADIĞI BİR SÜRECİ YAŞAMAKTAYIZ. YARGI İSE VİCDANINI KAYBETMİŞ TÜM İRADESİNİ BİR GÜCE TESLİM ETMİŞ DURUMDADIR. TÜRKİYE'DE YENİDEN BİR HUKUK DEVLETİ KURMAK, Yargı bağımsızlığını tesis ederek Yeni bir hukuk sistemi inşa etmek gerekir. ÇÜRÜMÜŞ BU YARGI SİSTEMİNİN BİR PARÇASI OLARAK KALMAK, BOZULAN YARGI SİSTEMİNİ DÜZELTMEK ARTIK İMKANSIZ HALE GELMİŞTİR.” Zaten uzun zamandır Hak Arama hürriyeti DERİN DONDURUCUYA BIRAKILMIŞTIR. "AK-P İKTİDARININ YARGIDA YARATMIŞ OLDUĞU EROZYON İNANILMAZ BOYUTLARDADIR! TÜRKİYE'DE YARGIÇLAR O KADAR ÇOK SİLİKLEŞMIS O KADAR İKTİDARA BAĞIMLI HALE GELMİŞTİR Kİ BU DURUMU KABULLENMEM MÜMKÜN DEGİLDİR! Yargiclar ve Savcilar Kendi kişiliklerini ortaya koymaktan Öyle uzak bir noktaya geldiler ki Bir Hukukçu olarak Bundan üzüntü ve elem duymaktayim! İradesini kullanamayan bir yapı ortaya çıkmıştır Bu Cok ama çok tehlikeli bir Durumdur Hitler, Alman yargıçlarına, ‘KARAR VERİRKEN BENİM YERİME FÜHRER OLSAYDI HANGİ KARARI VERİRDİ DİYE DÜŞÜNECEKSİNİZ ve ONA GÖRE KARAR VERECEKSİNİZ!" diyordu Türkiye’de Cok az sayidaki Yargıçlari tenzih ederek Yargic larin biraz bu mantıkla hareket ettiklerini müşahede etmekteyim! BİZİM YERİMİZDE MEVCUT SİYASİ İKTİDAR ya da ADALET BAKANLIĞI OLSAYDI HANGİ KARARI VERECEKSE, BİZ DE O KARARI VERELİM DİYORLAR!..” Bu Durum yargı için Çok acıklı bir durumdur! Bir an önce Anayasa mizda da Yer Aldığı şekliyle Hakimlik Teminatı sağlanmalı Yargıya güven tazelenmelidir! Yoksa Hukukun Adaletin Olmadığı Bir Memlekete yabancı Sermaye niye Gelsin?

11.05.2020 21:22

0

Sayın serbest kürsü okurları ve fikirdaşlarına hayırlı ramazanlar diliyorum. Sağlıklı günler temenni ediyorum. Bir kaç fikrimi paylaşmak istiyorum. Okulların açılması noktasında MEB henüz net bir açıklama yapmış değil. Tabiki bilim kurulunun dışında hareket etmek doğru olmayacaktır. Kurulun vereceği kararlara hiç düşünmeden harfiyen uymak çok önemli. Ancak okullar konusundaki karışıklık halen devam ediyor başlangıç için 1 Haziran tarihi zikredilse de bu tarihte henüz netleşmiş değil. Bir kaç önerimi buradan sunmak isterim. Uzun yıllardır eğitimle uğraşmış bir eğitimci olarak. 1. Bilim kurulunun elindeki veriler okulların açılması açısından çok önemli. 2. Çocuklarımızın sağlığı her türlü başlangıçtan önemli. 3. Ancak Avrupa da artık birçok ülkede ana okulları dahil olmak üzere okullar açılmaya başladı bunların dikkatle izlenmesi bu verilen analiz edilmesi gerekir. 4. Özel okulların başlangıç konusunda ve velilerle yaşanacak sorunlar konusunda yaptıkları hizmetlerin iyi anlatılması çok önemli. 5.Özel okul yönetimleri basında çıkan yorumlara bağlı olarak sorunlar yaşıyor bu sorunlara çözümler bulmak gerekiyor. Şu anda halı hazırda yurt genelinde yaklaşık 15.000 civarında özel okul var burada çalışanlar okul dışı alınan hizmetler düşünüldüğünde ülke için ne kadar önemli bir kama değer oluşturdukları ortada bunların iyi irdelenmesi gerekmektedir. 6. Okulların açılması ile ilgili olarak eğer 1 Haziran tarihi olacaksa bu konuda okullara gerekli önlemlerin alınması konusunda gerekli yönlendirme yazılarının gönderilmesi çok önemlidir. 7. Çok büyük sorunlar olmayacaksa aslında bütün gruplar başlayabilir. Ancak şu şekilde bir yol haritası izlenebilir. Örnek olarak eğer bir okulda ilk-orta ve lise öğrencileri varsa ilk ve orta gurup sabahtan öğlene kadar lise gurubu öğleden akşama kadar ikiye ayrılarak okula getirilebilir. Yemek saatleri kantin saatleri ve kullanımı konusunda gerekli tedbirler alınabilir.

13.05.2020 23:51

0

Herkes iyi günler dilerim sizlere 21 yaşındaki birinin gözünden günümüz Türkiye'sinin portresini kendimce çizmeye çalışıp neden yeni bir nefese ve DEVA'ya ihtiyacımız olduğunu kendimce açıklamaya çalışacağım ve naçizane bir kaç tavsiyede bulunmaya çabalayacağım. Hepimizin bildiği üzere dünya büyük bir afet yaşıyor bu kriz günlerinde bulunduğumuz sistemin organizasyon ve koordinasyon özelliklerini daha net görme şansı elde ettik.Gördüğüm üzere basit bir maske dağıtımını bile etkin bir şekilde yönetemeyip kararsızlıklar içinde verilen kararlardan hızlı dönüşlerle bütün piyasanın dinamiklerini hem sarsıp hemde halkın bu kadar temel bir ihtiyacını karşılamasında elini zorlaştırmıştır.Bu apaçık bir yönetimsel sorunun ve önceden çok şekilde övünülen halkın ve piyasanın nabzını tuttuğunu savunan hükümetin artık bu uzvunun ve istişare ortamının kaybettiğinin bir göstergesidir.Artık insanlar şahsi çıkarları ve rant uğruna devletin kaynaklarını harcayıp kamuya bir kuruş katkıda bulunmamaya başladılar.Onun dayısının oğlunu bunun amcasının kızını devlet kadrolarına umarsızca ve liyakat gözetmeksizin sadece sadakat(ki bence buda göstermelik)temelli bir yaklaşımla yerleştirirseniz zaten gelinen noktayı tahmin etmek zor değil.İnsanların hep daha iyi bir seçenek olsa zaten onu seçeriz mecburiyetten seçiyoruz kötünün iyisi ne yapalım dediklerine hep şahit oldum.Ancak artık bu seçeneklerin dışında bir 'iyi' olduğuna inandığım DEVA'nın olduğuna artık biliyorum.Tabi bu bilgiyi insanlarla paylaşırken daha sesi yüksek bir politika izlenilmesi gerektiğini düşünüyorum burada sesi yüksekten kastım 'heyt,eyy' gibi içi boş kavramlar değil sadece parti programını halk özelinde minimize edip köydeki Ayşe teyzemin kahvehanedeki Mehmet amcamın daha iyi algılayabileceği şekle getirip daha etkili yol almak.Aynı zamanda sosyal medyada etkinliği yüksek olan kişilere ulaşıp gençliğe de bir nebze dokunmak. İmlada ve anlatımda bir eksiklik var ise amatörlüğüme veriniz ilk kez bu tip bir yazı yazıyorum

14.05.2020 16:28

0

Allah'ın izniyle, Allah rızasını kazanma arzusundayız. Tutamayacağımız sözler vermeyeceğiz. Sözün günü geldiğinde, yeni sözlerle takasa girmeyeceğiz. Adil-dürüst-şeffaf olacağız. Temiz siyaset güdeceğiz.

14.05.2020 16:38

0

1915 İngiltere de İşsizlik vurgun soygun Kumar Derin devlet ilişkisini anlatan Peaky Blinders dizisini izledim Çetenin lideri Thomas Shelby aile toplantısı yapıyor alınan karar bir soygun, vurgun öldurme vs her türlü kanunsuzluk ailenin diğer üyeleri oylama yapıyor eğer kabul etmezse nedenini söylüyor. Bir kanunsuzluk olayıda olabilir ama her kararın oylaması dikkatimi çekti Türkiye de en hayati bir konuda olsa duymuyosun bile insanın içinden Aynı Türkiyedeki gibi diyesi geliyor

14.05.2020 21:32

0

Sevgili deva gönüllüleri Şehri ramazan ayının son günlerine girmiş bulunmaktayız. Allah sübhane u teala ibadetlerinizi kabul etsin. Fakir fukaranın gözü kulağı vereceğimiz sadakalarda . Allah için yardımlasin ve allah için infak edin. Allah sübhane u teala ibadetlerinizi kabul etsin. Sizleri allah ın selami ile selamlıyorum. Es selamun aleykum ve rahmetullahi ve berakatuhu

15.05.2020 03:12

0

Mevcut devlet ve üniversite hastaneleri, okullar, üniversiteler ve devlet dairelerinin bulunduğu bölgeler hem merkezi konumları hem de insanların uğrak yeri olmaları hasebiyle cazibe merkezidir. Şehrin en uzak köşesine yapılan şehir hastanelerinin etrafında oluşan bu rantın yanı sıra, şehir hastanelerine taşınan devlet hastanelerinin yerleri de rant açısından kıymetlidir. Rantın kaynağı millet olduğu halde, pek çok konuda olduğu gibi, şehir hastaneleri konusunda da maliyet milletin sırtına yüklenirken ranttan belirli kesimler istifade etmektedir! Hastanelerin ve hatta diğer devlet kurumu binalarının yapım ve yenilenmesi planlanırken etraflarında oluşması muhtemel rant, yapılacak kompleks bünyesinde planlanarak hastanelerin yapım ve işletme giderleri karşılanabilir. Böylece şehir hastaneleri gibi mali anlamda dipsiz kuyuya dönüşen kurumlar yerine devletin mali yükünü azaltan kurumlar çıkar ortaya. Mesela bir üniversite hastanesi kentsel dönüşüm kapsamında yenilenirken, şehrin dışına taşınıp arazisi mütahitlere rant olacağına, arazi içerisinde AVM, bankalar ve diğer yüksek kira ödeyen kurumlar için de binalar planlanarak, hastane bulunduğu bölgede minimum maliyetle yenilenebilir, yüksek kira getirisiyle işletme giderlerine katkı sağlanabilir. Benzer durum taksi plakaları için de geçerli! Vaktiyle çok düşük meblağlarla edinilen plakalar etrafında oluşan rant, daha sonra yüksek kira bedeliyle millete maliyet olarak dönmekte, ticari taksi konforundan kısılan maliyet dışında taksiciliği üçkağıt olmazsa kıt kanaat geçinilen bir meslek haline getirmekte, bu işten sadece oturduğu yerden yüksek gelir elde eden plaka sahipleri kazançlı çıkmakta! Devletin, kaynağı millet olan rant gelirlerinin millete geri dönmesini sağlayacak üretim ve ticaret sistemlerini kurması halinde oturduğu yerden para kazanan rantiyecilerin yükü milletin sırtından kalkacak ve milletin refah seviyesi artacaktır.

15.05.2020 18:39

0

Ülkemizde yargıya güvenin artırılması için radikal reformlar uygulamaya geçirilmelidir. "Kuvvetler ayrılığı" prensiplerine uygun olarak yargı teşkilatı Hakim Savcı sınıfından en alt düzey personeline kadar bir bütün olarak ele alınmalıdır. Yargıya güvenin oluşabilmesi; yargının bağımsız ve tarafsız olması ile doğrudan ilgilidir. Bunun çözümü de öncelikle yargıya bağlı tüm teşkilatların dışarıdan gelebilecek tüm etki, yönlendirme ve telkinlere karşı tam olarak korunabilmesiyle mümkündür. Türkiye’de yargı teşkilatına bakıldığında sistem içerisinde karar verici konumda olan Hakim ile iddia sunan, delil toplayan, kamu adına talepte bulunan Cumhuriyet savcıları aynı fiziki ortamlarda bulunmakta, hatta aynı katta yan yana odalarda çalışabilmekte, aynı lojmanda, aynı serviste bir araya gelebilmektedir. Hakim-Savcı ayrımı net bir şekilde yapılmalıdır. Gelişmiş hukuk devletlerine baktığımızda bu tür uygulamalar görmek mümkün değildir. Yapılacak en önemli çalışmalardan biri Savcılık teşkilatlarının reformudur. Savcılıklar adliyelerden çıkartılarak, adli kolluk teşkilatları bünyesinde ayrı fiziki ortamda bulundurulmalı, Cumhuriyet savcılarının ve teşkilatının fiziki olarak ayrı konumlandırılması sağlanmalıdır. Cumhuriyet savcılarımız (public prosecutor) halkın yani kamunun savcısı konumundadır. Mevzuatımızda adli kolluk tanımı olmasına rağmen, yönetmeliği olmasına rağmen uygulamada ciddi aksaklıklar vardır. Adli kolluklar tamamen Cumhuriyet savcılıklarının emri ve gözetiminde olmalıdır. Ancak adli kolluk görevlileri uygulamada kolluk (emniyet, jandarma vb.) binalarında çalışmakta, adli kolluk personeli aynı zamanda emniyet mensubu olduğundan karmaşık bir yapıda hizmet sunmaktadır. Adli kolluk tam bir teşkilat yapısına kavuşturulmalı, ayrı fiziki yapıya sahip olmalı, adli kolluk yönetmeliği kanunlaştırılmalı ve Cumhuriyet Savcılarına tabii tutulmalıdır. Cumhuriyet savcılarını ve Hakimleri ayrı kurullar atamalıdır. Tüm adli kolluk teşkilatları Adalet Bakanlığına bağlanmalıdır.

18.05.2020 02:07

0

97 doğumlu gayet genç sayılacak sıradan herhangi bir vatandaşım. Kendimi biraz okudukça ve gördükçe "apolitik" atfettim. Kısa hayatımdaki deneyimlerim ve akranlarıma oranla siyasi tarihe olan daha yoğun ilgimin getirdiği birikim ile doğru gördüğüme doğru, yanlış gördüğüme yanlış demeyi bildim şimdiye kadar sadece. Kendime "muhalefet" demedim hiç ama bir laf ettiğimde sanırsam muhalefetin genç bir ferdi olarak görüldüm. Bu durum ömrü hayatımda hükümette A,B veya C partisi olsa da değişmezdi. Yaşadığımdan bildiğim için değil lakin gördüğüm ve insanları dinlediğim, izlediğim, okuduğum için şunu farkedebiliyorum ki: Sanki 2019, 2020'ye bağlanmadı da 1999 2000'e bağlanıyor. Şartlar kimi bakımdan 99'a göre zor kimi duruma göre de kolay yeni bir parti için. İllaha yeni neslin bir temsilcisi gibi konuşmak gerekirse... "yeni bir umut" gerekiyordu. Deneyimine güvenilen, yeni milenyumun ilk on yılında (ülkenin belki de 30'lardan sonra en hızlı geliştiği dönem) bulunmuş bir kişi ve sadece o kişi değil, "yanındaki" onca insanlar... Hep bir gerginlik yerine bizlerin sırtını rahatça geriye attıracak, akşam haberini sabah gazetesini "bugün ne olmuş?" diye açtırtmayacak, yüzümüzü bir inatla batıya değil de modernizme çevirecek insanlar... Yolunuz umarım açık olur. Bu ülkenin tadını aldığı ama doyasıya yaşayamadığı günler var. İşte, onların geri gelmesini istiyoruz.

18.05.2020 08:06

0

Merhaba, öncelikle sayın Ali Babacan'a Şu karanlık ortamda vatandaşlarımıza ışık olduğu için teşekkür ederim. Şu ana dek olan şahsi izlenimin Sayın Babacan'ın başarılı olacağı yönünde. Fakat muhafazakar bir aileye mensup birisi olarak söylemeliyim ki, Sayın Babacan partisinde akparti veya fetö kalıntılarına Aman vermemeli ve siyasal İslamcılardan uzak durmalıdır. Yüce dinimiz Son 20 yılda çok istismara uğradı ve türlü türlü din tüccarları türedi.. Acilen iyileştirilmiş bir parlamenter sisteme ihtiyaç vardır. Gazı Mustafa Kemal ATATÜRK'ün izinde ilkelerinde ve fikirleri ışığında hareket ettiği sürece başarı sağlayarak Ülkemizi en iyi dereceye taşıyacağı konusunda güvenim Tamdır. Sayın Ali Babacan'a çıktığı Bu zorlu yolda başarılar dilerim. Yüce Allah'ım Ülkemizi en iyi yerlere getirmeyi nasip etsin..

18.05.2020 10:48

0

Umutların tükendiği, gelecek kaygılarının zirveye oynadığı bir dönemde Deva Partisi güneş gibi doğacaktır. İnancım ve güvenim tamdır. Yeter ki milletimiz 82 milyonuyla kucaklansın ve genel durum bütün gerçekliğiyle milletimize sunulsun. Bir öğrenci olarak bunları görüyor, DEVA partisinin potansiyeline gönülden şahit oluyorum. Gelecekte karşılaşılacak olan zorluklar karşısında başarı ve mukavemetler dilerim. Allah yardımcımız olsun.

18.05.2020 11:48

0

Ek gösterge artışı ile memurun maaşı düşüyor mu? Ek gösterge artışı ile çalışırken net maaşta 358 TL düşüş oluyor. Bir tür Bireysel emeklilik gibidir. Ek gösterge artışı ile daha çok çalışırken aldigin maaşta kesinti yapılacak. Daha sonra ömrün yeterse 65 yaşından sonra emekli maaşin artacak. 2008 öncesi memur olanlar için 5434 sayılı emekli sandığı kanununa tabi olanlar için 3000 ek göstergeden 3600 e çıkması durumunda 1) Daha çok para kesileceği için çalışırken aldigin net maaşta 358 TL düşüş olacaktır 2) Emekli ikramiyesi yükselecektir (ortalama 25 bin TL artacaktır ) 3) Emekli maaşı yükselecektir. (Ortalama aylık 600 TL artar ) 2008 sonrası ise giren için 5510 sayılı yasaya tabi olanlar için 3000 ek göstergeden 3600 ek gostergeye yükselmesi durumunda 1) Çalışırken aldığı maaş aylık 95 TL artar 2) Emekli ikramiyesi yükselir (ortalama 25 bin artacaktır ) 3) Emekli maaşı aylık 50 TL artar 65 yaşına kadar ömrünün yetip yetmeyeceğini bilemedigin bir durum için ek gostergenin ne avantajı var. Zaten çalışırken maasin düşüyor. Maksat üzüm yemekse 2008 öncesi ve 2008 sonrası memurların emekli ikramiyesi ve emekli maaşına seyyanen zam yapılması uygun olur. Gerisi memurun lehine olmaz

30.08.2021 13:48

0

Şehirler de yitip giden mahvolan hayatlar. Şehirler artık kalabalığı kaldıramayacak kadar buyuyerek ve uretmeden tuketen ınsanların yığıldığı hasta olduğu hayatlarından tabiri caiz ise nefes lamayıp boğulduğu yerler haline geldi. Kırsal hayatı kırsalda yaşamayı en azından tuketen bir BORÇLU DERTLİ BİR AİLEDEN kendine yeten yetebilen boçsuz doğal yaşayan nedfes alabilen insanları teşvik ederek detseklemek gerekir. Bugünkü teknojide ve taarımlarda bir günde ev yapabilecek durumdayız. Bu proje ile kırsalda evlenerek yaşamak isteyen ailelere 1 dönüm e kadar alanlarda oturabilecekleri ancak satamayacakları proje dahilinde buyutulebilir evler tahsis edersek bu alnalrad üretimi destekleyerek insanların borçsuz temiz bir alanda yaşamalarını teşvik edebilriz. Şehirde sürekli tüketen borçlu ve değerleri yitip giden aileler yerine kırsalda ailesiyle daha keyfili mutlu ve uertken aileler çoğaltmak mümkün. her köy için 5 er aile ile başlayabilsek ve en azından her köye 10 aile olabilecek olsa şehirlerden ciddi bir yük çekebilmek mümkün. Bunu ilk önce eskişehir gibi anadolu kırsalından başlayabilirz belediye ve firmalara vergi muafiyetli desteklerle proje kendikendini detekleyebilir. Basit bir örnekleme ile devlet bir aileye 10 koyun 8 dişi 2 erkek doğru uygun bir ırk borç verse ve bu köydeki on ailenin 100 koyununa bir alanda sıra ile bakma imkanı verilse.100 koyundan yol içinde Romanow ukrayna turu koyunlar -20 ile +40 derece de ıgdırda bir vatandaş yetiştirmiş ve nerdeyse 8 kat yavru elde etmiş. yani 100 koyun bir sene sonra 800 koyun olabiilir devlet 100 koyununu 2.sene sonra başklarına 10 ar tane vererek yinehiçkoyunu olmayan bir köyde 1yolda fazladan 700 koyun üretimi başarabilir. Bu özellikle otlağı bol yem sorunu su sorunu olmayan iklimlerde yetiştirilirde hem alanı tarlalrı gübreler hem sapı samanı otu yer et olur değer olur sahıbıne yuk olmadan değer katar bir 100 koyunluk sürüye bir at ile eşlik eden 1-2 kangal köpek kolaylıkla bakar.

31.08.2021 14:03

0

Eğitimdeki büyük tehlike, Dershanelerin kapatılmasıyla, yeni bir sektör doğdu. Lisede üniversiteye hazırlana, devlet okulunda okuyan öğrencilerimiz öğretmenleri gerektiği kadar kendileriyle ilgilenmediği gibi şikayetler duymuştım.Bu konuyu araştırdığımda bunun doğru olduğunu gördüm.Sebebininde öğrencilerin ücretli ders almaya zorlamaya yönlendirme amacı olduğunu gördüm. Öğretmenlerin aynı okulda bir yada birkaç öğrenciye aynı anda saat başı 150-200 lira civarında ders veriyorlar. Bu olayların azınamayacak kadar yükseldi.bu tür işi yapan öğretmenler okulda ise bilerek kendi performanslarını düşürdükleri. Ders almayan öğrencilerin sorularına bilerek cevaplamadıklarını üzülerek öğrendim.Bu olayların ilerde dahada büyük problemlere yol açtığını göreceğiz.

01.09.2021 03:18

0

Ben burada para sıkıntısı çekiyorum akp nin hoşunuza gidiyor Benim bu fakirliğim insanlar süründükçe mutlu olanlar cebine para koyanlar degil.. biden çin size diyor ki gerekirse vatandaşlarını öldür benle ortaklık yapmak bunu gerektiriyor O yüzden sizde vatandaşlarınıza dikkat etmiyorsunuz Onları yalnız bırakıyorsunuz benim İsrail'i desteklemem sorun değil orada Siz İsrail meselesinden sorun çıkartıyorsunuz bana..

01.09.2021 17:39

0

Hükümetin sosyal medya düzenlemesine yani yasaklama planına karşı Deva partisi bir reklam çalışması yapabilir. Şöyle:Kamera karşısına geçen oyuncular birkaç gün boyunca kulaktan kulağa fısıldaşacaklar.Reklamın sonunda "Bu insanlar acaba ne konuşuyor?" anonsu gelecek.Hatta parti yöneticileri de fırsat buldukça haber kanalları önünde kulaktan kulağa fısıldayan görüntüleri verecek.Birkaç gün sonra ise bu reklamın ardından izleyenlere "İnsanların düşüncelerini sosyal medyaya yasak getirerek engelleyemezsiniz.Kulaktan kulağa yayılan düşünceler içerisinde yanlış olan varsa bu yine sosyal medya içinde doğru düşünceyle düzeltilebilir.Bu işin DEVA sı yasaklardan kaçmaktır."

02.09.2021 10:09

0

Biyolojik programlar kapaniyor mu? 2021 YKS tercihleri ile biyolojik programlara ilgi yok denecek kadar azalmıştır. 40 'a yakın program hiç tercih edilmemiştir. Tercih edilen programlarda ki öğrenci sayısı ise 10 kişi sayısına yakindir. Yüksek Öğretim Kurumunun temel bilim olan biyolojik bilimleri tercih edeceklere verecek burs miktarini artırması hiç ise yaramamistir. Türkiye’de mevcut biyolojik bilimler ( Biyoloji ,Moleküler Biyoloji ,Biyoteknoloji ,Biyomuhendis ,Biyokimya ) bölüm kontenjanlarının %65 ’si boş kaldı. Biyolog akademisyenleri daha önce uyarmıştik. Biyolojik Bilimler bölümleri öğrencisizlikten tek tek kapandığında kafasını kuma gömen, kendini yetiştirmediği gibi öğrenciyi de yetiştiremeyen, o körpe zihinlere mesleki ,teknik meslek aşkını aşilamayan öğretim elemanlarının da işsiz kalacağı güne şimdiden hazırlansınlar demiştim. Çalıştığı üniversite dışında sektörün hiç bir sorunu ile ilgilenmeyen, biyologlarin mesleki teknik kanununa duyarsız kalan ,biyologlarin görev ,yetki ve sorumluluklarını dahi bilmeyen , mesleki derneklere destek olmayan ,biyologlari bir araya dahi getirmeyen ,mezun ettiği biyologlari değilde kendi istikbalini düşünen hocaların baş sebebidir bu tablo. İş bulamayan bulsada aldığı maaş ile geçinemeyen, diploması ve aldığı tonlarca sertifikası beş para etmeyen, görev tanımı dahi net olmayan , itibarsız hale getirdiğiniz bu mesleği kim niye seçmek istesinn ki !!!! Biyolojik programlara ilgisiz kalinmasinin en başında ise biyologlarin görev ,yetki ve çalışma alanlarını ilgilendiren müstakil bir kanununun olmayışı gelmektedir . Şu an görev tanımı dahi olmayan biyolog ünvanı vardır. Kamu kurumlarında dahi çalışma alanları düzenlenmemistir. Kamuda dahi görev tanımı olmayan mesleğin özel sektörde çalışması nasıl düşünülebilir. Mesleki odalasmasi dahi yoktur. Biyolojik çağin ülkemizde yaşanmasi için ,biyoteknolojik ürünlerde cari acigi kapatmak için biyolojik bilimler kapanmamalidir.

03.09.2021 10:56

0

selamun aleykum, bir konuda acilen milli eğitim bakanlığının uyarılması gerekiyor, memleket meselesi mevzu yeni öğretim yılıyla alakalı, korona sebebiyle malum büyük çoğunluk hiç eğitim görmedi, uzaktan eğitime katılanlarda da illa ki yüz yüze gibi verimli olmamıştır, ben mebim'i aradım öğrenilmemiş üstüne bilgi bina olunacak konuları her sınıfın ders kitaplarını tek tek inceleyerek çıkarıp telafi eğitimi öncelikle vermeniz gerekir, çocuklara da sınıf geçtikleri söylendi, o zaman ders kitaplarında müfredatta değişiklik yapıp konuları gelecek iki yılda eklenerek boşluk bırakılmamalı, öğrenilmeden geçilen konu kalırsa kolonları kesik derme çatma bir ara kat üstüne yeni katlar çıkan kötü müteahhitler gibi olursunuz uzaktan eğitimde öğrenmiş olanlara da tekrar olur zararı olmaz vs dedim Cevaben ilgi ve hassasiyetime teşekkür edildi, ancak sözlü olarak görevli şahıs müfredat değişikliğiyle ilgili çalışma olmadığını söyledi, Bir parti başkanından ibaret olup, başkan ekonomistse diğer konular ikincil duruma düşmemeli Eğitimdeki bu eksiklik belki elli sene ekonomiyi de aşağı çeker, madem eğitim politikaları başkanlığı biriminiz var, meseleyi önce genel başkanınızın, sonra Türkiye'nin gündemine her keste farkındalık olacak şekilde taşımalısınız

04.09.2021 16:28

0

Deva partisi Muş il başkanı Elif Çelik görevini çok iyi yapıyor

05.09.2021 15:44

0

Şuan ki sistemi değiştirmek istediğinizi en başından beri söylüyorsunuz ancak bu sistemde önce seçimi kazanmamız gerekiyor. Bu seçimde en büyük farklılığın seçimden önce, kazanılması halinde belli bakanlıklara kimlerin getirileceğinin açıklanması olduğuna inanıyorum. Seçim atmosferi oluştuğunda örneğin Ekonomi, Adalet ve Eğitim gibi bakanlıkların başında Avrupa da saygınlığı olan Türkiyede de herkesin bu isimlere mutabık kalınacağı insanlar açıklanmış olsa en büyük kırılım bu şekilde yaşanabilir sanki. Konu ile ilgili daha çok detay veya örnek paylaşılabilir ama bu seferde okunamayacak uzunlukta olur. Saygılarımla ..

05.09.2021 17:03

0

Merhaba Bulut inşaat konut mağduruyum sizlere sesimi duyurmak isterim Konut mağdurlara lütfen yardımcı olun Bu güzelim yaşadığımız Türkiye mağdur gözyaşı ile dolmasın

05.09.2021 22:43

0

İyi Günler diliyorum. Yakın bir zamanda Amerika seyahatinde bulundum ve uçak ile yolculuk yaparken sayın Doktor Ahmet Maranki ile şans eseriyle beraber yolculuk yaptık. Sayın Maranki ile GDO hakkında konuşurken bana şöyle bir şeyden bahsetti " Ben ülkemiz için yerli tohum ve bitkisel ürün yetiştirip üretmek istedim lakin bana yaklaşık 700.000 TL kadar bir ceza kesildi. şuanda Maca kökü adlı bitkisel besin takviyesini üretmek için Almanya dan teklif geldi ve şuanda Ülkemizin Üroloji bölümlerinde benim ilacım satılıyor. Üretim maliyeti 1 Kutu başı 9 Euro. ülkemizde 1 kutu satış fiyatı 200 Tl dir dedi." ve devam etti " Ülkemize gelen bütün tohumlar ve gübreler tamamen Hormonel etkene sahip zararlı maddeler barındırıyor " dedi. Ülkemizin bir çok problemi var bunların başında Ekonomi , Özgürlük , Liyakat , Sağlık gelmektedir. sizlerden ricam şudur. Konuşmalarınızda GDO ve kişi sağlıklarına lütfen değinin. şuanda bende dahil olmak üzere bütün Milletimiz her gün zehirleniyor. Dr Maranki " Ülkemize Türkü ülkelerden uçaklar ile sebze, meyve gelmektedir. bunlar ise Belirli kişilere gönderilen besinlerdir. Halkımız ile aynı besini yemeyen bir grubun olduğuna dikkat çekmeni isterim" dedi. Daha anlatacak çok şeyler var fakat ancak bu kadarına yetiyor şuan ki durum. Ülkemizin sorunları büyük. Sayın Maranki başta olmak üzere bir çok vatandaşımızın gönlünü kazandınız ve bu durum gayet iyi. Daha çok Sosyal medya için üçerik üretiniz. İnstagram , Tiktok , Facebook ve Youtube konularında daha ağırlık vermeniz dileğiyle. Sağlıcakla kalınız.

06.09.2021 19:50

0

Merhaba, Ben 26 yaşında tam zamanlı çalışan ve aynı zamanda ek iş olarak asıl mesleğimi yapmak zorunda kalan bir üniversite son sınıf öğrencisiyim. Okuduğum bölüm Çizgi Film Animasyon haftanın 5 günü hamburger yapıp akşamları eve geldiğimde mimari çizimler ve 3D/2D reklam filmleri yaparak hayatımı kazanıyorum amacım ve hedefim oyun tasarımı konusunda piyasaya çıkabilmek, fakat devletin para biriminin mevcut dolar karşısındaki değer kaybı ve elektronik cihazlarda bulunan yüksek vergiyi ödemek için çok çalışmaktan böyle bir duruma zaman ayıramıyorum. Yurt dışında benimle aynı mesleği, hizmet sektöründe çalışan arkadaşlar benim aldığım sistemi bir aylık maaşıyla alırken ben sabah ayrı gece ayrı çalışmama rağmen 2 yıllık kredi çekmek zorunda kalıyorum. Üniversite öğrencisi için iki işte çalışmak zor ama hedeflerim kolay değil okulumda bir kaç dersi uzatmak zorunda kaldım. Sıkıntım kişisel olarak görünse de temelde beni rahatsız eden asıl durum bu sektörde yapılan yatırımların dolar bazından kazancı sağlayıp yazılımcıların ve sanatçıların istihdam edilmesini sağlayabilir ama ilk çözmemiz gereken şey cehalet çünkü insanlar ülkenin durumunu gençlerin cebindeki telefondan değerlendiriyorlar ama o telefonun değerinin yurt dışında 10 günlük emeğe bedelken ülkemizde aylara tekabül etmesini düşünmeden ekonomik tüme varım yapıyorlar biri yurt dışındaki ekonomi hakkında bilgisi olmayan insanlara teknolojinin ulaşılamaz bir pahalılık yada lüks olmadığını sadece ekonominin kötü olduğunu anlatmalı umarım siz yazılım gibi yatırım maliyeti zararsız olacak kadar düşük ve geliri binlerce insanı (Üniversite mezunlarını) istihdam edecek duruma el atarsınız her ne kadar şu zaman dilimi için çok gerçekçi olmasa da zaman içerisinde iktidar olabilecek gücü toplayabileceğinizi tahmin ediyorum. Gelecek gençlerin geleceği yaşlılara saygım sonsuz ama gelecek için genç fikir genç kadro tutmanız sizi zirveye taşıyacaktır mevcut iktidar genç destekçileri çoktan kaybetti.

07.09.2021 02:36

0

İktidar değişiminden sonra kurumlardaki yanlışlıkları düzeltmek adına benim de biraz da olsa içinde bulunduğum Diyanet İşleri Başkanlığının mevcut politikalarının maliyetinin ve sürdürülebilir bütçe planlamasının değişmesi gerektiğini düşünüyorum. Ülkemizde ibadet etme için camiilerinin ve kuran kurslarının herhangi bir gelir kaynağı olmaksızın hesapsız yapılması bütçeye kaldıramayacağı ağırlık yüklemektedir. Benim önerim camii yapılmak istediğinde bu camiinin giderlerini karşılayabilecek bir gelirinin bulunması şartı getirilmelidir. Bunun belki bir kira getirisi, belki mahallelinin onayı sonucu veya o bölgeden belediyenin alacağı hizmet tutarlarının içine katılacak camii gideri ile karşılanması sağlanmalıdır. Diyanet İşleri Başkanlığı kurulan hükümetler içinde giderek büyüyen ve aynı oranda bütçeden payı da hızla artan bir kurum

08.09.2021 22:11

0

Açıkçası inanmak istiyorum samimiyetinize . Demokrasinin tek bir tanımı vardır ve bu da ülkeden ülkeye kültürden kültüre değişmez . Ya demokratsınızdır ya da değil. Demokrasi bir ideoloji değildir. modern devlet aygıtının tercih edebileceği bir anlayış ya da politikada değildir. Bir yaşam biçimidir. Buradan hareketle; kamuoyundaki artık içinin boş olduğu , temelsiz ve tamamen rövanşist bir bakış açısı ile yaklaşmıyorum oluşumunuza . Yani neden o zaman itiraz etmediniz, özeleştiri yaptınız mı? Neden bir dönem bu faşizme ortak oldunuz gibi söylemlere girmek istemiyorum. Dijital platformu ve kanalları kullanarak metedolojik olarak farklı bir paradigma ortaya koydunuz ama ben yine de inanmak istiyorum . Çünkü Anadolu’da halen bir kasaba , taşra politikası anlayışı ile örgütlerde kronik hastalıklı bir kollektif yaklaşımlar gözlemliyorum. Sadece genç olmak yetmiyor, finansal okul yazarlık gibi siyasi okur yazarlığın asgari müşterekini sağlamış il ilçe örgütlerinde çalışan insanlara. İhtiyaç var. Ve halen bu konuda , koptuğunuz ya da ayrıldığınız cebberrut yapıdan pek de farklı olabileceğinizi tam da bu nedenle düşünemiyorum. Bugün bir milletvekiline sosyal medya kanalı ile ulaşılabiliniyorsa - Meclis’e ve lokantasına ve halkla ilişkiler ofislerine , tayin yaptırmak için de olsa - adına güçlendirilmiş , gücü artırılmış ,torku yükseltilmiş parlementer sistem denilen yapı fiilen ve meşru olarak zaten işlevini Türkiye’ye özgü kodlanmış tanımlanmış korkuluk başkanlık sistemi ile de lağvedildiği için daha farklı bir demokratik rejime ihtiyaç var ve tam katılımcı olarak. Ayrıca ekonomik programınızın liberal bşr çerçeveye sahip olması akabinde siyasi olarakta bu çerçeveye sahip olunmasını gerektirir. Bu nedenle size bir soru. Diyanet gerekli mi değil mi? “Hayır ama” dediğiniz anda demokrat olmuyorsunuz demektir. Ben gibileri ikna etmeniz gerekir yoksa umutlanmanıza gerek yok. Teşekkürler iyi geceler

09.09.2021 01:53

0

Merhabalar sayın Deva partisinin değerli mensupları... Ülkemiz maalesef son bir kaç yıldır ekonomik sorunlarla mücadele etmektedir...burda hukumetimizin maalesef yanlış politika izlemesinden ve halk ile kopuklugundan başlayarak bugünlere kadar geldi. Ülkemizde yaşanan son yıllarda mülteci kriziyle uğraşmaktadır...burada biz Türkiye vatandaşı olarak saygı duyduk ve duyuyoruz..şayet içimize kadar girmeleri ve ne olduğunu bilmediğimiz bir insan kitlesiyle karşı karşıya kaldık.bu konu da maalesef Türk halkının tepkisini aldi ve almaya devam ediyor. Hükumetin mülteci sorununu daha da kötü vahim diye bileceğimiz durumlara dusmememiz için acil çözüm bulmaları gerek... Şahıslar gelip geçicir Türkiye Cumhuriyeti kalıcıdır... inşallah beklentim ileride Hükumet ten bayrağı alacak kişinin ileri görüşlü genç dinamik halk ile iç içe olan olgun donanımlı bir liderin gelmesi... Suanda mevcut muhalif parti başkanları içerisinde Deva Partisi Ali BABACAN Bey in bir adım önde olduğunu göstermektedir... Geçmiş yıllarda yaptığı hizmetler görevler sag veya sol parti seçmeni olarak beğeniyle taktir edildi... Ve suanda ülkemizi aydın refaha kavuşturmak için seçim startını verdi ve ilerleyen yıllarda başarılı olacağını düşünüyorum... Deva partisi sadece belli bir kalıplaşmış gorusu savunmayan liyakat li aydın insanlarla genç atılım li donanımlı kişilerle yola gidilirse eğer daha da başarılı olacağını düşünüyorum... Maalesef muhalefet partiler icerisinde suanda halk ile iç içe olan halkın nabzını yoklayan gençlerin derdine derman Deva olmak için öneri çözüm yol gösteren bir Deva partisi Ali BABACAN Bey var... Rabbim ülkemizin kalkınması açısından daha aydınlık bir gelecek için Ali Babacan gibi çalışkan aktif olgun donanımlı insanlarımızın gelmesi gerekir... Şimdiden çıktığı bu yolda umarım ilerleyen yıllarda güçlü dinamik liyakat li insanlarla yola çıkar ve başarılı olmasını diliyorum... Saygı ve sevgilerimle...

10.09.2021 09:23

0

Salgın döneminde sağlık yönetiminin önemi bariz bir şekilde ortada.Mevcut hükümette diğer konularda olduğu gibi bunuda beceremedi.Sağlık yönetimi uzmanı olarak belirtmem gereken; ehil, liyakatli ve işinin uzmanı olan kişilere yetki verirseniz en önemli konu halledilmiş olunur.Çünkü sağlık-hastalık konusu halledilirse ekonomi aynı oranda düzelir.Lütfen mevcut hükümetin izlediği politikalara benzer vizyon olmasın.Artık bu millet kaldıramıyor.Nasıl genel başkan donanımlı ve kaliteli ise yönetim kademeside öyle olmalı naçizane düşüncem.Sorunlar önemli değil önemli olan ekip ve ekip kalitesi.Saygılarımla

10.09.2021 11:31

0

13 Eylül pazartesi tgrt haber programı saat başı haberleri olarak yayınlanmakta olan programda deva partisinin sn.ahmet Davutoglunun partisi olarak verilmiştir. Gerekli araştırmanın yapılıp kanaldan partiniz hakkında tekzip yayınlanmasını istemenizi ve böyle bir hatanın Türkiye'nin en büyük haber kanallarından birinde olduğu kabul edilemez bir vaka olduğunu ve partinizin gerekli işlemleri yapmasını arz ederim. Saygılarımla iyi geceler

13.09.2021 03:36

0

Selamlar tüm Türkiye'ye Bu ülke 85 milyonun ülkesi ülke 5 holdingin değildir.bunlara verilen davetiye usulü kâr garantili döviz garantili hazine garantili tüm soygun ihaleleri iptal edilmelidir Tüm devlet kademelerinde şeffaf yönetim istiyoruz Gerçek demokrasi istiyoruz Tercihli dar bölge sistemi Gerçek adalet ve liyakat istiyoruz Büyük Türkiye için bunlar şarttır

17.09.2021 00:56

0

Değerli DEVA PARTİSİ yöneticisi, partimizle ilgili gördüğüm bir sorunu/eksikliği(!) belirtmek isterim. Sayın genel başkanımızın konuşmasını duymayan (duyma yetisini yitirmiş) vatandaşlarımıza ulaşması için işaret dili tercümesinin olmadığını fark ettim. Bu konu üzerinde durulması gereken bir konu olduğu kanaatindeyim. Hüseyin Çakmak Erzurum DEVA PARTİSİ Yakutiye Yakutiye ilçe kurucu üyesi ve başkan yardımcısı.

17.09.2021 17:14

0

iyi geceler sizden bir ricaları var arkadasların. bu ay sonu olan bankalar birliginin gecikme suresi 180 gunden geri 90 gune dusecek ama herkez kan agliyor isler duzelmedi inanin herkeze haciz gidecek bu sure yine 180 gun olursa rahatlarla yosa sonu kotü sonuclanir bankalar hazir bekliyor haciz icin sindiden cok tskr ederim Allaha emanet olun

23.09.2021 22:38

0

Vergi ve Döviz Kur yüzünden türkiyede hayat çok ciddi pahalı olmaya başladı. Verginin acilen düşürülmesini istiyorum. Asgari ücretin 1500 Euro karşılığında türk lirası olmasını istiyorum. ekonomimiz çok rahatlayacağını düşünüyorum.

24.09.2021 10:30

0

Her seçim dönemi sonucunda belediyelerde çalışan memurlar mobbinge maruz kalıyor. Memurun mobbinge maruz kalması rutin bir hal almistir. Memurun vakar, kariyeri ,şahsiyeti zedeleniyor. Memur çalışan devleti temsil ediyor. Ne yazikki siyasilerin seçtiği sözde saha sorumlusu temizlik işçileri memura mobbing yapmaktadır Belediye kamu binaları siyasi partilerin gençlik komisyonu ,kadın komisyonu gibi şahısların arka bahçesi olmustur. Kamu binaları siyasi partilerin binaları gibi olmuştur. Belediyelerdeki memurları koruyan bir sistem olması gerekiyor. Hangi siyasi parti gelirse gelsin memur devleti temsil etmelidir. Memur ,mobbinge maruz kalmamalıdır Memurlar , siyasi partilerin gençlik ve kadın kolları tarafından ikinci kanaldan gorevlendirilmektedir. Belediyelerde ,memuru koruyan yontemler bulunmalıdır

26.09.2021 15:19

0

Merhaba..Partinizin üyesiyim. Güçlendirilmiş parlementer sistem konusunda önerim; - Meclis 300 milletvekilinden oluşmalı. Millete yük olan ilave 300 fonksiyonsuz milletvekilinden kurtulmuş olunacak. - Yönetimde istikrar ilkesini sağlamak için bu 300 milletvekilinin 100 tanesi 1. parti ile 2. parti arasında aldıkları oy oranına göre paylaştırılmalı. Böylece güçlü iktidar ve güçlü ana muhalefet oluşumuna katkı yapılmış olacak. Böylece % 40 alan parti tek başına iktidar olabilecek. -Siyasi partiler kanunu değişerek milletvekilleri ve parti liderleri partinin üye mensupları tarafından seçilerek parti içi demokrasi sağlanmış olacak.biz batıdan bi çok şeyi almışız ama eksik almışız ve mantığınıda anlamamışız. - BÜTÜN HERŞEYİN ÇÖZÜMÜ....STANDART.. Siyaset yapacakların bir standardı olmalı.il ve ilçe başkanları,milletvekilleri bu kişilerin bir standardı olmalı.Devlet aygıtını yönetmeye talip olanların ve devlet aygıtındaki devlet memurları yönetmeye talip olan kişilerin en azından bu memurlar kadar bir standardı olmalı. saydığım kişlere KPSS de en az 75 puanlık bir standart getirilmeli. teşekkür ederim.

05.10.2021 11:04

0

Çalışmalarınızı heyecanla takip ediyorum. Ülkemin geleceği adına umutlarımı yeşerttiniz. Takipsizlik kararı almış KHK lı bir öğretmen olarak adalet ve hukuk vurgunuzdan dolayı müteşekkirim. Çalışmalarınızı can-ı gönülden destekliyorum.

09.10.2021 21:41

0

Bir çok siyasi partinin siyaset akademisi bulunmaktadır. Deva partisin de bir siyaset akademisinin bulunması partimiz için çok yararlı olacaktır. Çünkü Deva partisinin kendine öz bir siyaset akademisi açması z kuşağına ve gençlerin deva partisine ilgi duymaları daha çok yoğunlaşacaktır ve tek gençlerin ilginin artması ile beraber halkın bir çok kesimde ilgileri artacak tır bu yüzden deva partisinin kendine öz bir siyaset akademisi açması bizleri çok mutlu eder :)

10.10.2021 20:44

0

Merhaba başarılar ben ilk kez bi partiye yazıyorum 36 yaşında yım diyarbakır ergani ilçesin denim eğer gerçekten erganide oyunuzu çoğaltmak istiyorsanız ilçe başkanı yapın beni potansiyelimi güreceksiniz bunu niye yazdım ali babacanın bu gün konuşmasını dinledim ve deva partisi doğru hamle yparaa başarılı olur gerçwkten başarılı olmak iatiyorsanız bence deneyin ilk kez bi partiye bunları yazıyorum erganide gözle gürülür oylaeınızu fazla olacağımı güreceksiniz

14.10.2021 18:51

0

ülkedeki tüm kötülüklerin sebebini bağımlı yargı olarak görmekteyim. aşağıda sunacağım çözüm neden olmaz bana cevabını yazabilirmisiniz. yuksek yargı heyeti 3 yılda bir seçimle gelsin ve seçmenler sadece hukuk bitirmiş avukatlar olsun. yüksek yargıya sayıştay - danıştay - hsk bağlı olsun. yürütmenin hiç bir görevlisi bu kurumların hiçbirinde görev yapmasın. yürütmenin etkisi yargı üzerinde olmayacağı için kamu görevlileri kanunlara aykırı işlem yapamayacaklarından zaten hızlı bir düzelme olur. genel olarak adaletin eksik işlediği hissedilirse avukat seçmenler yüksek yargıyı 3 yılda bir değiştirirler. slml/ okan kaya

14.10.2021 22:20

0

Üniversite mezunu işsizlerin iş bulamayanların hakkında sürekli yapmış olduğunuz konuşmalar biz gençlere umut kaynağı oluyor ülkemiz ekonomik açıdan eğitim sağlık sanayi hemen hemen her alanda maalesef ciddi problemler ve sıkıntılar içinde sayın Genel Başkan Bilgili ve donanımlı bir isim kendisine güvenimiz tam ekonomi alanında bilgisi ve konuşmaları önemli biz kendisinden biraz daha siyasi olarak yapılan yolsuzluklar iktidar içindeki haramzadelerin yapmış olduğu haksızlıkları hırsızlıkları yolsuzlukları ve bu haksızlıklara karşı iktidar olunca yapacağı adımları duymak istiyoruz ülkenin cumhurbaşkanı ülkeyi açık bir şekilde göz göre göre şarampole yuvarlarken halk zor durumdayken akraba bakanla yapmış oldukları rant sistemleri garibandan çaldıkları paralar bunların hesaplarını da artık nasıl sorulacağını duymak istiyoruz.Mafya liderinin yapmış olduğu itirafların üstüne gidilmesi konusunun sürekli gündemde kalması gerektiğini düşünüyorum ayrıca Ülkemize gelen Afgan mülteci konusunun Suriyeliler konusunun da gündeme tekrar gelmesi konuşulması gerektiğini düşünüyorum dış işleri bakanının Taliban yönetimi ile yaptığı görüşmeler medyada neler konuşulduğunu ve neden bu terör yönetimi ile görüşüldüğünün hesabı sorulmadılar Suriye konusu ile Putin ile görüşmeler neler amaçlar neler Genel başkanın buna dairde açıklamalar yapması bizleri aydınlatması gerektiği kanaatindeyim Umarım Deva İktidarı ile birlikte güçlü bir Türkiye hayalimiz gerçek olur başarılar diliyorum .

15.10.2021 00:05

0

Demografik yapı üzerine bolca anketler yapılarak ülke içinde her azınlığın toplumdaki oranlarını ortaya çıkarmanızı istiyorum. Sanki herkes aynı kültüre sahip olmak zorundaymış gibi bir algı yaratılmasından bıktım. Halkı en iyi şekilde temsil etmek istediğinizden hiç şüphem yok. Katılımcı demokrasiyi çalıştırdığınız ölçüde daha da güçleneceksiniz. Teşekkürler, kolay gelsin

15.10.2021 07:10

0

Herkese Merhaba,Toplumun farklı kurumları ziyareti hakkında son dönemin en çok konuşulan kurumlarından biri Merkez bankası ziyaret edilemezmiydi?bugünkü kılıcdaroğlu merkez bankası ziyareti hanesine hem artı puan yazdırdi;hemde oranın sahipsiz olmadığını gösterdi ilerleyen zamanlarda Devletin önemli kurumları özellikle kamu bankaları keza Merkez bankası Ziyaretleri olabilir mi ?hoşcakalın

15.10.2021 23:37

0

Ülke yönetiminde en önemli unsurun ekonomi olduğuna inanlardanım. Ekonomi iyi ise her şey iyi olur bu yüzden sizin ekonomi konusunda ki değerlendirmelerinizi önemsiyorum. Fakat yeni parti olmanız her kesimi kapsayacağınız ve oy alacağınız anlamına gelmez. Türkiye büyük ve çeşitli insanları barındıran bir ülke bu yüzden tüm seçmeni bir araya getirmeye çalışmak yanlış olur diye düşünüyorum. Atatürkçü kimliğinizle milliyetçi ruhunuzla ekonomi bilginizle kendinizi ön plana çıkarmalısınız. Bu ülkede bir çok sorun var bunlardan bazıları ; 1-Mülteci sorunu var (5 milyon kişiyi gönderirseniz yerli halka ihtiyaç artar patronlar kazancı paylaşmak zorunda kalır halk harcama yapar tüm esnaf kazanır çark dönmeye başlar.) 2-Dövizin yüksek olması üretim için iyi fakat istikrarı gerekiyor ucuz iş gücü olduğu için Avrupa'nın yeni pazarı olabiliriz 3-Tarım arazilerine panel yapmaktansa barajların üzeri yüzen güneş panelleri ile kapatılıp buharlaşma engellenir toprağı işgal etmeden elektrik üretilir 4-Çiftçi ile nihai tüketici arasındaki komisyoncuların bitirilmesi gerekiyor 5-Toplu taşımayı tüm il ve ilçelerde özelden alınıp belediye eliyle yapılmalı 6-İşe alımda torpilin kalkması ve hakkaniyetli insanların getirilmesi gerekiyor 7-Yabancı yatırımcılara güven gerekiyor 8-Ucuz olan tahılları ithal edip katma değeri yüksek ürünleri burada yetiştirmeliyiz. Saman ithal edip kinoa ya da mısır ihraç ediyorsak başarıyoruzdur. 9-İnsan gücüne ihtiyacın azaldığı daha teknolojik üretimlere yönelmeliyiz. 10-Yat sahibine yakıtı ucuza vermektense üretene ucuza vermemiz gerekiyor. 11-Toprakların daha bilinçli ve verimli kullanılması, ormanların ve hayvanların korunması gerekiyor İyi çalışmalar dilerim

16.10.2021 11:48

0

ücretli öğretmen veya sözleşmeli öğretmen nedir ...bunların maaşı ne kadardır--kaç saat çalışırlar--devletin kadrolu öğretmenlerine göre aynı branşta çalışanları kıyasladığımızda kalite farkı veya çalışma süresi kıyaslandığında aldıkları ücret adaletli mi..temizlik kadrosundaki bir kişi aylık çalışması karşılığı 2800 tl asgari ücret alırken bu öğretmen arkadaşlara aylık ücret ve sosyal hak sağlık hakkı ne veriliyor bileniniz var mı araştıran var mı..benim bilgime göre yanlış veya eksik de olabilir..temizlik çinin aldığı asgari ücreti alamayan bir öğretmen geleceğin dr hakim mühendisini öğretmenini nasıl yetiştirecek bunu hiç sorguladınız mı..

18.10.2021 19:13

0

Erişilebilen tüm cep telefonlarına ülke ekonomisinin gerçeklerini özetleyen bildirimler gelsin. Ve bu durumlara nasıl bir çözüm bulunacağı da aynı mesajın alt satır başlıklarında bulunsun. Böylece sıkça bahsedilen "GÜVEN" in tüm halkımızın bilinçaltına işlenmiş olur. Böylece insanlar bunun böyle bir çözümü var da neden devlet bunu yapmıyor diye bilinçaltından bilinçli zihinlerine seslendirmiş oluruz. Tüm Zamanların Yazarı : İlker Akgün Saygılarımla ...

19.10.2021 13:50

0

Sayın Genel Başkanım; Öncelikle selamlar. Seçimin yaklaştığı bu dönemde halkta karşılığı olan şu konuları gündeme getirmenizi bir vatandaş olarak istirham ediyorum. Hatta tüm bilbordları, sosyal medyayı bu konular ile donatınız. Sizde çok iyi biliyorsunuz ki bu konularda BÜYÜK MAĞDURİYETLER ve BEKLENTİ VAR. Çok teşekkürler. Saygılarımla. 20.10.2021 Sivas 1. GENEL AF 2. KHK İADE VE YENİDEN YARGILAMA 3. EYT 4. 3600 EK GÖSTERGE

20.10.2021 12:22

0

Konya ili Yunak ilcesi Altınöz mahallesinde tarimsal faaliyetlerde bulunuyorum. Malesef ülkedeki genel durum gibi tamamen kilitlenmiş bir şekilde elimiz kolumuz bağlanmış bir vaziyetteyiz. Tarımsal girdi maaliyeleri sadece bir ay içerisinde %20 arttı. Piyasalarda gubre ve mazot fiyat artişlarıni yakınen biliyor ve dile getiriyorsunuz. Ne acidirki buğday ekim dönemi basladı ve piyasalarda Dap gübresi veya allernetif gübreler yok. Bu durumun sürdürebilirliği mümkün değil. Tüm dünyada yaşanan tarımsal ürunlerdeki sıkıntı önumuzdeki yıl bu durum devem ederse daha büyük olumsuzluklara neden olacak ve tarim ülkesi olan ulkemizde, tarımsal ürünlerde dışa bağımlılıgımızi artıracaktır. Gereğını sağduyunuza sunariım. SAYGILARIMLA, Hamit UĞUR

21.10.2021 14:00

0

Allahı'n selamı mafireti ve bereketi üzerinize olsun öncelikle çıktığınız bu yolda Allah utandırmasın vatanımıza ve milletimize karşı hayırlı işler yapmanızı hepinize nasip eylesin bizimde elimizden nacize gücümüz yettigi kadar destege her zaman hazırız vatan ve milletimiz icin bir faydamız olursa ne mutlu bu vesileyle sayın genel başkanımız sayın ALİ BABACAN beye ve siz degerli dava arkadaşlarına selamlarımı saygılarımı iletiyor dualarımızın sizlerle oldugunu bilmenizi istiyorum. Kadir İDE

21.10.2021 19:35

0

Sayın genel başkan, 37 yaşında, iki çocuk babası bir işsizim. Kamu görevim gereği hiçbir partiye üye olmadım. Hiçbirine de açıktan sempati beslemedim. Ülkemizdeki adalet kavramına dair değerlendirmelerinize istinaden naçizane genel durumsal farkındalığım ve mağdur bir yurttaş olarak tavsiye niteliğinde size seslenmek istiyorum. DEVLET ELİYLE SOYKIRIMA TEPKİNİZ NEDİR? Kamuoyunda “KHK ile Kamu Görevinden Çıkarılma” olarak adlandırılan mağdur ve suçsuz insanlar hakkındaki görüşlerinizi takip etmekle birlikte, her olumlu vaadinizin sosyalist-hümanist-adalet adına umut verici olduğunu düşünüyorum. “DEVLETİN DİNİ ADALETTİR” vecizesini hatırlatılması konjonktürsel olarak önemlidir. Adaletli davranmak ve yapılan hukuksuzluklara “dilsiz-kör” olmamanın vicdani bir ödev olduğunu düşünüyorum. Evet, “siyasal İslam” modeliyle ülkemizin geldiği nokta ortadadır. Alınması gereken dersler kapsamında Laiklik ilkesini benimsemiş bir yönetim anlayışına ihtiyaç elzemdir. HAKSIZ YERE ACI ÇEKEN KİTLELER Dillere pelesenk olmuş "sosyal hukuk devleti" ilkesi çerçevesinde ülkede adaleti tesis etmek için işe "yaşayan haksızlıklar"la başlamak gerekir. Haksızlığa uğramış kişi için mahkeme davası bile açılmamış olabilir. Fakat bunun yanında delilsiz, tanıksız mahkeme dosyalarında etkin pişmanlık (!) kapsamında ceza alarak terörist ilan edildikler mahkeme kararlarına ne işlem yapılması gerektiği noktasında çalışmalar yapılmalıdır. Vicdani kazanım işte böyle elde edilir. YETMEZ AMA EVET Sonuç olarak ülkemizde adaletin tadil edilmesine matuf vaatlerinizi detaylandırmalısınız. Şöyle ki, ehvenişer seçim kapsamında "yetmez ama çaresizce şimdilik evet" değil; karşılıklı samimiyet çerçevesinde “azami adalet”in şeffaf bir biçimde tesisi için kaynaklarınızı hasredeceğinizi beyan etmenizi rica eder, saygılar sunarım.

25.10.2021 20:26

0

Merhaba İzmir'den selamlar saygılar Ali Babacanı kalben çok seviyor ve destek liyorum ancak benim tavsiye niteliğinde bir önerim olacak malum ülkemizin büyük bir çoğunluğu sağ görüşlü ve net konuşan net tavır alan insanları seviyor ve destekliyor bende öyleyim her şeyden önce CHP veya HDP ile hatta İYİ partiyle bile anılmak bunlarla ilerde birlikte bir oluşumun içinde yer alına bilir algısı dahi partimize zarar verir ve veriyorda kesin net bir dille çok açık bir söylemle bundan kurtulmak lazım Ali bey vizyonunu sorunlara çözüm lerini ortaya koysun kendine hayrı olmayan siyasi partilerin bize ne faydası olacak bizim isteğimiz halk olarak adil ve yaşanabilir bir ülke Suriyeliler meselesi netlik İstihdam meselesi netlik PKK meselesi netlik Ekonomide alınacak net tedbirler Bunca talanın vurgunun haksızlık ların hesabı ne olacak netlik Yüksek sesle net bir ifadeyle bagra çagra canı yanan insan bağırır dertli olan insan bağırır haksızlığa uğrayan insan bağırır sayın Ali Babacan bagar sesini yükselt net tavır koy bu millet bundan anlar saygılar

27.10.2021 17:19

0

Herkese merhabalar. Ali Babacan beyi uzun zamandır takip ediyor, dinliyor ve seyrediyorum. Tarzını, tavrını ve özellikle de "konuşma şeklini" çok insani, kaliteli ve seviyeli buluyorum. Anlattıklarını ise çok dikkatlice ve en ince ayrıntısına kadar dinliyorum. Bu anlamda üzerimde oluşturduğu pozitif hava ve umut nedeniyle de en kısa zaman teşkilata gidip, oradakilerle tanışıp, üye olup katkı sağlamayı çok istiyorum. Bu yolda hepinize en içten sevgi ve saygılarımı iletiyorum. Yolunuz açık ve başarılarla dolu olsun. Saygılarımla.

28.10.2021 15:39

0

Sayın Babacan önümüzdeki Genel Seçim için seçim ve sandık güvenliğinin önemini vurguluyor. Muhalefet partilerinin, özellikle CHP'nin 2017 yılında şaibeli halkoylamasındaki hileleri önleyememesi ve gerektiği şekilde hesap sormaması bu konuda ders çıkarılması gereken çok somut bir başarısızlık örneğidir. Bunu irdelediğim ve ANKA Enstitüsü sitesinde yayınlanan çalışmamı Sayın Babacan'ın ve Sayın İdris Şahin'in ilginç bulacağını düşünüyorum (http://ankaenstitusu.com/secim-guvenligi-konusunda-muhalefet-partilerine-uyari-olmasi-icin-16-nisan-2017-halkoylamasinda-muhursuz-oylar-sorununun-irdelenmesi/ ) Sağlıklı günler ve iyi çalışmalar dilerim. Mete Durdağ

08.11.2021 20:36

0

Tüm muhalefet partileri olarak Anayasa çalışmalarınızı kutluyorum. bu konuda görüşlerimi sunmak isterim. Maalesef iktidar partilerinin Anayasaya uymama geleneği var. Bu nedenle yeni anayasa iktidarın Anayasaya uymasını ödüllendirmeli, uymamasını da cezalandırmalı. Mesela iktidar partisinin KHK yapma sayısı sınırlı olmalı. Belli bir sürede mevcut KHK lardan bazısı yasalanmadan KHK sayısı aşılmamalı. İktidarın yasası Anayasa Mahkemesinden dönerse KHK sayısı azalmalı. Mesela 2 yıl içinde hiç bir yasası Anayasa Mahkemesinden dönmezse KHK sayısı artmalı. Buna benzer Anayasaya uyum teşvik edilmeli.

13.11.2021 23:04

0

merhaba değerli yetkililer mevcut kredilerimiz ve kredi kartı ödeme yapılandırma sürelerinin arttırılması biz müşterilerinize ödeme kolaylığı sağlayacağından mevcut kullanmış olduğumuz kredi ve kredi kartı borç yapılandırma sürelerinin en uzun vadede olacak şekilde örnek 60 ay vadede eskisi gibi sunulması ödeme kolaylığı sağlayacak olup;biz müşterilerde böylece yasal takibe düşmeden düzenli borçlarımızı ödeyebilme imkanımız için gerekli yetkililere sesimizi duyurmanızı ve faaliyete geçirilmesi adına yardım vede desteklerinizi rica ediyorum.saygılarımla.

15.11.2021 00:36

0

merhaba değerli yetkililer mevcut kredilerimiz ve kredi kartı ödeme yapılandırma sürelerinin arttırılması biz müşterilerinize ödeme kolaylığı sağlayacağından mevcut kullanmış olduğumuz kredi ve kredi kartı borç yapılandırma sürelerinin en uzun vadede olacak şekilde örnek 60 ay vadede eskisi gibi sunulması ödeme kolaylığı sağlayacak olup;biz müşterilerde böylece yasal takibe düşmeden düzenli borçlarımızı ödeyebilme imkanımız için gerekli yetkililere sesimizi duyurmanızı ve faaliyete geçirilmesi adına yardım vede desteklerinizi rica ediyorum.saygılarımla.

16.11.2021 00:21

0

Merhabalar ; öncelikle tüm muhalefet partileri ile birlikte yürütmüş olduğunuz parlamenter sisteme geçiş çalışmalarını canı gönülden kutluyorum. Geçmişte kullanmış olduğumuz parlamenter sistemin eksik, aksak yönleri bulunduğu konusunda pek çok kişi hem fikir. Şahsi düşüncem geçmişte kullanılan parlamenter sistemin en önemli sorunlarından biri "Yazılı Soru Önergeleri" idi. Yazılı soru önergelerine önerge muhatabı canı isterse cevap veriyor, canı istemese vermiyor; parlamenter denetim yolu keyfi olarak kapatıla biliniyordu. Üzerinde çalışılmakta olan anayasa metninde bu denetim yolu kapatılamayacak şekilde düzenlenmelidir. Bu düzenlemenin şu şekilde olması daha doğru olacaktır; 1)Tüm milletvekilleri hiçbir şarta bağlı olmadan istedikleri sayıda yazılı soru önergesi verebilir. 2)Yazılı soru önergeleri önerge sahibi tarafından meclis başkanlığına teslim edilir, bu tarihten itibaren önerge muhatabına tebliğ edilmiş sayılır. 3) Soru önergelerinin takibinden tamamen önerge muhatabı sorumludur. 4)Soru önergelerinin cevaplanma süresi 15gündür. 5)Soru önergesi süresi içerisinde cevaplanmadığında önerge muhatabı 16gün itibari ile görevden kendiliğinden düşmüş olur. 6)Soru önergesi ile görevi sonlanan önerge muhatabı yerine , önerge sahibi geçer ve yasama yılını tamamlar. *İçişleri Bakanlığı , Dışişleri Bakanlığı , Milli Savunma Bakanlıkları hariç *

16.11.2021 01:01

0

Muhterem efendim , Bakınız size yazabiliyorum İ.P nin web sitesi çalışmıyor Seçimlere bilinçli bir şekilde hazırlandığınızı biliyorum. Muhalefet partilerinden biri gibi ne yaptığını bilmeyen ve ne yapacağını bilemeyen sadece balıkçı kavgası yapan yüreği olmadığı için 11 seçim kaybettiği halde hala koltukta oturan birisi gibi değilsini . Haddim olmayarak sizi gönülden kutluyorum. Mesleğimi mühendis olarak yazdım çünkü benim mesleğim yoktu Uzak Yol gemi kaptanıyım 40 yıldır gitmediğim yer kalmadı. Belki umduğunuz oyu alamayacaksınız ama vaz geçmeyin .Başarılarınızın devamını diler selam ve saygılarımı arz ederim

16.11.2021 19:16

0

Öncelikle ince bir sitem ile başlayım. Türkiye'yi yönetmek için yola çıkan bir partinin özellikle demokrasinin başat rolü olan şehirlerin veya yerel yönetimlerin akademik bir disiplini ve Türkiye mesleklerinde yaklaşık 50 yıldır süre gelen bir mesleğin yani Şehir Planlamanın Meslekler kategorisinde yer almaması açık bir şekilde standartlaşan bir gelenektir. Lütfen bunun düzeltin. Yönetim kadrosunda olan veya yerel yönetime aday olan kişilerin açık bir şekilde kendisinin ve akrabaların (birinci derece olanlar) mal varlıklarını açıklayarak aday olmasını sizden talep ederim.

23.11.2021 11:38

0

merhabalar, KAYITSIZ EKONOMİ = GELİR DENGESİZLİĞİ bu denklemin üzerinde çalışmalarınızı benim için çok değerlidir. bu denklemin hangi programa yerleştirirseniz o denklemde adaletli ve karşılıklı çıkarlar söz konusu olacaktır. tarımda kayıtsız ve dengesizliğin çözümü için; il tarımlarda online merkezi bir sistem oluşturulmalı. çiftçi tarlasını ekmeden önce gelip ekrandan ne ekmesi gerektiği ile ilgili kayıt yaptırmalı. ülke ihtiyacına göre üretim miktarları belirlenmeli. bölgelerin su ve verimlilik kıstasları önceden belirlenerek doğru bölgeye doğru mahsulün ekilmesi gerekiyor. spekülasyonlar bu sayede engellenmiş olur ve fiyat nihai tüketiciye daha istikrarlı ulaşır. doğru bölgeye doğru çeşitlerin ekilmesini teşvik etmek daha verimli olacaktır. doğru bölgeye doğru çeşitlerin ekilmesi ile de buna oranla destek verilmeli. saygılarımla.

23.11.2021 14:51

0

Sn. Genel Başkan, Şanda belki bir kesim para kazanıyor olabilir ama büyük çoğunluk piyasa ve insanlar çok tedirgin ve sinirli perişan durumda. Ancak maalesef muhalefette insanların içini ferahlatacak bir tavır sergileyemiyor. Farklı bir şeyler yapmak lazım. 1- En kısa zamanda Cumhurbaşkanından kamuoyu önünde ve resmi olarak randevu talep etmelisiniz. Kendisine manifesto şeklinde bir sunum yaparak ülke için fedakarlık yapmak adına tüm ekonomi yönetimini size ve kadronuza (deva partisi olarak değil) bırakmasını teklif etmelisiniz. Partiyi de geçici olarak bir vekile bırakabilirsiniz. Kabul ederse ülkemize büyük bir katkı sağlamış olursunuz ve kahraman olursunuz. Kabul etmezse çok makbul bir tavır koymuş olursunuz yine kahraman olursunuz. Ayrıca direk Sn Erdoğanı muhatap alıp cesurca yüzleşmiş biri olarak rüştünüzü kamuoyuna göstermiş olursunuz. 2- Yine kendi ekonomik kadronuzla birlikte kamuoyu önünde geniş bir sunum ile ekonomik değerlendirmelerinizi paylaşmanız gerektiği kanaatindeyim. 3- Aynı politikalarda devam edilirse toplumu boykota ve demokratik tepkilerini koymaya davet edebilirsiniz. Her kes sağduyu çağrısı yapıyor ne sağduyusu bu toplum demokratik tepkisini ne zaman gösterecek. Her yapılan yanlışa aman sakin olalım aman tepki göstermeyelim aman provakasyona gelmeyelim diye diye ülke elden gidiyor. 4- Bu dolar krizinin en büyük etkisi aslında milli güvenlik problemidir. Bugün ülkemizin yıllarca emek verilerek belli noktaya getirilen şirketleri bedava hale geldi. Yabancıların bu şirketleri almasının önüne geçmek lazım. Bu ülkenin emeğini, ürettiği malını, şirketlerini bu kadar ayağa düşürmeyelim. Bu ülke sahipsiz değil, bu ülkeyi bu kadar kendi kaderine terk edemeyiz. Lütfen. Lütfen. Lütfen.

24.11.2021 13:22

0

Özellikle AKP olmadan yada RTE olmadan bu ülkenin batacağını düşünenlere karşı yeni bir anlatım politikası uygulamanız ve bu ülkede çok zeki ve vatansever insanlar olduğunu daha çok ve etkin şekilde anlatmanız gerekmektedir. AKP sürekli dış güçler ve 70 lerdeki Türkiye ile halkı etkilemiş ve elinde bulunduğu yandaş medya ve trol ordusu ile halkı özellikle din ve vatan severlik duyguları ile algı oluşturarak etkilemektedir. Nasıl AKP kendisini ve RTE yi eleştirenlere dava açıyor ise sizlerin ve diğer muhalefet partilerinin de eleştirenlerin yanında destek olmanız dava açılanlara güven vermeniz gerekmektedir. Ve özellikle AKP trollerinin Cumhur ittifakına oy vermeyenleri hain olarak lafsamaları karşısında sizlerinde bu insanlara kin ve nefrete teşvik anlamında davalar açmanız gerekmektedir. Muhalefetin gücü yeterince gösterilememektedir. Sivil toplum kuruluşları ile birlikte yalanlara algılara dur diyecek ses getirecek etkin bir siyaset yapılması gerekmektedir. Özellikle emekli yaşı ve maaşı, Eczanelere ödenen farklar, Kpss tercih klavuzlarına çok az tercih sayıları bırakılması yandaşların tercihlerden önce alınıp sayının azaltılması konularında, üniversite öğrencilerine burs barınma ve diğer yardımları daha çok bahsetmeniz gerekmektedir. Nasıl aile hekimleri varsa her mahallede ailelerin ekonomik durumlarından haberdar olan devleti temsil eden insanların olması ve ailelerin değil bu kişilerin başvurudan önce kendilerinin ihtiyaç sahibi olduklarını belirlemeleri ve kimsenin yalvarmadan her türlü desteğe ulaşması gerekmektedir. Ülke gelirinin eşit dağılması için bu mahalle sorumluları ile çözüm politikaları üretmesi gerekmektedir. Kimsenin din görüşüne oynanmaması alt kadroların olası iktidarda sürekli denetlenmesi bu bağlamda şeffaf bir şikayet mekanizması getirilmesi gerekmektedir. Güçlü ya da yandaş hiç bir şekilde ayrıcalık görmemeli ve bu halk tarafından benimsenecek şekilde bilinmelidir. Halk vaad beklemektedir. Somut gerçekleştirilebilir vaadler ve bunun kaynağ

29.11.2021 12:39

0

Gerçekten muhalefet olduğunuzu ve hükümetle aynı düşünmediğinizi belirtmek için icraat yapmanız gerekir. Bu bağlamda son aylarda TCMB para politakasında yapılan değişiklikler ile zayıflayan Türk lirası ve buna karşı para politikası raporlarında bahsedilen fiyat istikrarından vazgeçilmesi sonucunda TCMB başkanı ve yardımcıları hakkında görevini yapmama ve görevini kötüye kullanma hakkında birden fazla kamu davası açmanız gerekir diye düşünüyorum. Yeni bir parti oluşunuzun, farklı düşündüğünüz ve icraatlar devam ettiğinizin göstergesi olabilir.

29.11.2021 14:35

0

Merhaba, Şu anda sayın Ali Babacan'ı Teke Tek programında dinliyorum ve partinin bağışlarla faaliyet yürüttüğünü öğrendim. Ben amatör olarak kripto para yatırımıyla ilgileniyorum ve düşündüm ki belki DAO veya başka blok zincir çözümleri ile partinize bütçe oluşturmanız acaba mümkün olabilir mi? Maalesef benim de bu konuda çok detaylı bilgim yok ancak özetle "DAO"lar yardımı ile belirlenmiş amaçlar için merkeziyetsiz şekilde fon oluşturulabiliyor. Bunun teknik ve hukuki yönlerini araştırmanızı öneririm. Bu alanda adım atan ilk siyasi hareket olmanın da size büyük faydası olacağını düşünüyorum. Fikir vermesi açısından bu yazıyı bırakıyorum https://www.coindesk.com/tech/2021/11/15/i-think-were-doing-this-inside-one-daos-20m-plot-to-purchase-the-us-constitution/

29.11.2021 21:18

0

Sayın Babacan selamların en güzeli ile sizi selamlıyorum. Allah ın rahmet ve bereketi sizin ve yanınızdakilerin üzerine olsun. Şunu belirteyim ki sizi insan olarak ve kişiliğinizi karekterinizi siyasi ve ekonomik AKLINIZI takdir ettim ediyorum. ben eski bir imamhatipli meslek liseli sol hükümetlerin ayrımcılığına maruz kalan ve huzuru hakkı adaleti arayan milyonlar gibi ilk dönemde 2002 de AKP YE ilk oyunu vermiş biriyim. Ve yine o milyonlar gibi 5. yılından sonra hayal kırıklıgı yasayanlardan da biriyim. gençlik yıllarımdan itibaren memleketine milletine faydalı olmak isteyen lider ruha sahip biriydim. yıllar geçtikçe bu inancımı umudumu hayallerimi kaybetmek üzereyken siz ve DEVA partisi çıktı karşıma umutlarım yeşerdi hayaller kurmaya yenidden başladım. sizin ekibinizde yer almayı memleketime faydalı olmayı inanın çok istiyorum. ALLAH yolunuzu açık etsin ayağınıza taş değdirmesin bu kutlu yolunuzda. Adaletten liyaketten ayırmasın iktidar ve güç yolunuzunu da çizginizi de değiştirmesin saygılarımla....

06.12.2021 08:45

0

Merhabalar öncelikle meslekler kısmında psikolojik danışman veya psikolog yok bunun düzeltilmesi iyi olur. Benim bir fikrim var şimdi türkiyede ki parti olşumları kendi görüşlerine isim veriyor örneğin sağcı, solcu, muhafazakar, milli görüş vb. Deva Partisinin görüşüde "DEMOKRAT" olma ihtimali varmı çünkü Deva Partisi yenilikçi bir parti ve önceki olan görüşlerden ayrı bir misyona sahip biz buna isim bulmazsak halk farklı farklı isimler verecektir örneğin merkez sağ, muhafazakar sağ gibi. Mailimin görüldüğüne dair olumlu veya olumsuz yanıtlarınızı bekliyorum. Kolay gelsin

08.12.2021 11:30

0

Khk ile ihraç olmuş kişilerin sesine ses olunmasını ve bu yapılırken topluma Fetö ile mücadeleye karşı olmadığınızı Fetö ile mücadele adı altında dersane yurt sendika sohbet gibi hukuki geçerliliği olmayan kriterlerle insanların hayatlarının çalınarak yerlerine Tügva Ensar gibi vakıflardan kamuya liyakatsiz insanların doldurulmasına karşı olduğunuzun daha güçlü bir şekilde vurgulanmasını istiyoruz

08.12.2021 13:25

0

Sayın BABACAN... Demokrasi tramvayından münasip bir yerde inmeyeceğinizde emin olunması için baş örtüsü muhabbeti, bence tarikatlarla olan ilişkiyi temsil ediyor, ile vicdanı ve fikri hür nesiller yetiştirme konusundaki fikirlerinizi kendinizi bağlayacak şekilde açıklarsanız AKP'nin yirmi yıl öncesinden farklı olduğunuz anlaşılır, diye düşünüyorum...

08.12.2021 13:26

0

öncelikle yolunuz açık olsun türkiyede çok sesli siyasetin olması kadar güzel bir durum yok. ikincisi benim ilgimi çeken parti yapılanmanızda cinsiyete dayalı bir yapılanma olmaması ilgimi çekti.Türk örf ve adetlerine göre kadın erkek eşit haklara sahip olmasının sonradan yitirilmesi beni her zaman üzmüştür. ülkemizin geldiği durum üzücü ekonomik olduğu kadar sosyal değerlerimizin yitirildiği , köklü bağnaz düşünce sahiplerinin varlığı üzücü toplum norm ve ahlaklarının yitirilmemesi zinanın suç olması türk aile yapısının yıkılmaması için çaydırıcı hukuki yaptırımların yapılması toplumu korumak adına önemli şeffaf siyaset dürüst siyaset inançın ve değerlerin kullanılmadığı siyaseti bu ülke insanı hak ediyor.

08.12.2021 18:39

0

Sayın Ali Bey öncelikle belirtmek isterim ki hakkı ve doğruyu savunma arzunuzu taktir ediyorum. Sizinle daha önce bir düğünde karşılaştık akademik ve mesleki hayatınızı da bir iktisat mezunu olarak yakından takip ettim aslen Ankara Kızılcahamamlıyım memlekete girerken sürekli iş yerinizin önünden geçerdik zamanında ekonomide bilgi ve uzmanlığınız bizi kendinize hayran bıraktı devir değişti pandemi süreci başladı bazı kesimler küresel ekonomiyi eskisi gibi gördüğünüzden eski başarılarla övündüğünüzden şikayet ediyor ben inanıyorum ki küresel bir arz kıtlığında illakı bir çözüm olabilir talebin yüksek ama arzın düşük olduğu bir krizde arzı artıracak politikalar daha önemli kimse talebinin azalmasını istemez konu üretim ve istihdam seviyesinde kalırsa arz yönlü politikalar geliştirilmeli zamanında nasıl Keynes klasik iktisadın düşüşünden doğduysa şuan Türkiye ekonomisi de Keynesyen İktisadın çöküşünden doğacak Teşekkür eder iyi çalışmalar dilerim.

08.12.2021 21:40

0

Geniş katılımlı ve kapsamlı bir şekilde sorunları görüşecek ve kamuoyunu ve " kendini ekonomist diye tanıtan cahilleri " objektif aydınlatacak sosyal ve ekonomik konsey toplantısı yapılmasını sağlayın, ekonomiyi gerçekten bilenler korkmadan konuşabilsin,Türk milleti tek kişiden büyüktür, bilgisize bilmediği söylenmezse bilgisini en iyi sanırmış, lütfen milleti inanacağı biçimde aydınlatın...

09.12.2021 00:36

0

DEVA Partisinin seçim müziği,Eda Doğanay ın Gülmemiz gerek türküsü olsun,Tam Türkiye'yi özetlemiş,Bir dinlemenizi tavsiye ederim.İyi çalışmalar dilerim.

09.12.2021 10:40

0

Youtube taki bütün paylaşımlarınızı dikkatle ve ilgi ile izliyorum ilk olarak youtube yüklemelerinizdeki ses yüksekliğini biraz arttırın lütfen. Arabada dinleyenler için Sayın Ali Babacan YURTDIŞINDA YAŞAYAN BİZLER İÇİN EMEKLİLİK MAVİ KART VE DİĞER HAKLAR İÇİN DE LÜTFEN YAPACAKLARINIZI ANLATINIZ Yolunuz açık olsun

09.12.2021 22:06

0

Bukadar saçma siyaset mensupları içerisinde çıkıpta gerçek anlamda samimi ve mantıklı konuşan Ali BABACAN’ ı tebrik ediyorum, yaptığı konuşmaları ve açıklamalar karşısında sempatimi kazanmış biri kendisi, Türkiye Cumhuriyetini güzel bir biçimde yöneticeğini ve ülkemizi refaha erdireceğine inanmaktayım, yaşım 31 ve bu yaşıma kadar sadece gözlemciydim ne bir yere birşey yazdım ne bir siyasi parti hizmetim oldu nede bir ortamda siyaset konuşmadım, fakat taaki aklı selim bir siyasetçi olan Ali BABACAN’ ın açıklamalarını yaptığı konuşmaları izlediğimde bu ülkeyi bu bataktan çıkarabilcek potansiyele sahip tek insan olduğunu gördüm. Çok teşekkür ediyorum inşallah hakkımızda hayırlısı olsun.

10.12.2021 17:01

0

Esenler ilçe başkanlığı için göreve başlayan doktorumuz Ahmet bey adına çok mutlu olduk, hep birlikte büyüyeceğiz

10.12.2021 23:08

0

Sayın Ali Babacan bana göre şu an politika sahnesindeki liderler arasında en tutarlı, ülke yönetmeye en yatkın liderlerden birisi gibi görünüyor. Lakin, siyasete atılırken, başlangıçta AKP zihniyetini tercih etmiş olması bende kuşku uyandırıyor. "Sayın Babacan'ın dünyaya, hayata bakış açısı yüzünden kendisi de kandırılmaya müsait bir insandır" düşüncesi beni rahatsız ediyor. Güvenimi azaltıyor. Bilimi kendisine rehber edinmeyen fertler ve toplumlar yok olup gitmeye mahkumdurlar. Sayın Babacan nasıl oldu da AKP zihniyetiyle yola çıktı, anlayamıyorum, şüpheye düşüyorum. Bu da güvenimi azaltıyor.

12.12.2021 20:59

0

KONU: BİLKENT DENETİM VE DANIŞMANLIK KULÜBÜ SÖYLEŞİ ETKİNLİĞİ Merhabalar Sayın Deva Partisi Ben Bilkent Üniversitesi Denetim ve Danışmanlık Kulübü’nden Barış Esmeroğlu. ACC olarak Bilkent Üniversitesi bünyesinde aktif olarak rol alan bir kariyer kulübüyüz. Değerli katılımcılarımız ve üyelerimiz ile birlikte çeşitli etkinlikler düzenliyor ve bu etkinliklerle sizlerin tecrübelerinden yararlanmayı amaçlıyoruz. Bu sebeple genel başkanınız sayın Ali Babacan'ı gerçekleştireceğimiz söyleşi etkinliğine davet ediyoruz. Etkinliğimizi Online bir platform üzerinden veya size uygun olacak bir şekilde yüz yüze düzenlemeyi planlıyoruz. Bu etkinliği nasıl yürüteceğimizi sizlere anlatmamız için müsait olduğunuz bir zamanda görüşmek isteriz. İlgi ve alakanız için şimdiden teşekkür ederiz. Saygılarımla, Barış Esmeroğlu Kurumsal İlişkiler Departmanı Telefon:0552 786 57 89 [email protected] https://prezi.com/view/KPtjXkTndmcyZd1VpSjK/ Yukarıdaki link kulübümüzü tanıtan bir sunumun linkidir.

13.12.2021 08:26

0

Youtube kanalınız etkinleştirilmelidir. Youtube kanalı üzerinde açmış olduğununuz kanal üzerinde hazırlamış olduğunuz parti programlarını tanıtıcı reklamların yayınlanması gerekmektedir. Örnek olarak ERP tanıtımı yapan bir reklam videosunu yayınlıyorum. https://www.youtube.com/watch?v=2Z8WUgGKlOM Bu tip reklamlar yayınlanabilir. Ekonomi, tarım, şehircilik, hukuk ve daha bir çok alanda parti programlarının yayınlandığı tanıtıcı videolar yayınlanabilir. İsterseniz hitabeti düzgün olan birinin konuşması şeklinde de çekimler yapılabilir. Bazı kanallar sizleri davet etmemekte. Bu sebeple internet üzerinde reklam yapılarak ilerleme kaydedilebilir. Özellikle son dönemde Facebook'u yaşlı insanlar daha çok ziyaret etmekte. İnstagram ve twitter gibi mecralarda ise gençler yer almakta. Bu mecralarda bu vieolar yer alabilir. Youtube'da ise video öncesi reklamlar çıkar. Buralarda yayınlamamanızı tavsiye ediyorum çünkü insanlar irrite oluyorlar. Fakat sosyal mecralar haberlerin kaydırılması esasına dayanır ve bu mecralarda reklam seyredimi zorunlu değil opsiyoneldir.

13.12.2021 12:41

0

Devlet garantili projeler problemi. Bu projelerde artan dolar kuru sebebi ile yüklenici firmalar ile uzlaşma yapılacağı beyan edilmelidir. İnsanlar geçiş garantili yol ve köprülerin artan dolar kuru ile millete ek yük getirdiğinin bilincinde. Zaman içerisinde uzlaşma sağlanacağı ve alternatif çözümler ile rahatlama sağlanacağı anlatılmalıdır. Herkesin fedakarlık yaptığı bu dönemde yüklenici firmalar da zarar etmeyecek şekilde fedakarlık yapıp devlete nefes aldırmalıdır.

13.12.2021 13:44

0

Ne kadar çalışırsak çalışalım dürüst ve ahlaklı bireyler yetiştirmediğimiz sürece sürekli başa döneceğiz. Kısa vadede zengin olmayı amaçlayan, dolar, kripto para, altın, hisse senedi döngüsü ile zengin olmaya çalışma mantalitesi ile hareket eden bireyler oldukça ne kadar ekonomik rahatlama olursa olsun döngünün içerisine girecek ve tekrar başa dönerek eski olumsuzlukları tekrar yaşayacak bir ülkenin fertleri olacağız. Bu problemin birinci çözümü ise tabi ki eğitimdir. Anaokulu ve ilkokuldan itibaren ahlaklı bireyler yetiştirmek birincil önceliğimizdir. Yalan söylememek, çalmamak, üretmek ve çalışmak öğretimden önce eğitimde çocuklarımıza vereceğimiz en önemli öğütlerdir. Eğitim planları bu esaslara göre oluşturulmalı ve temel değerler yada ahlaki değerler derslerinin temel prensipleri bu ilkeler doğrultusunda dizayn edilmelidir. Üretmenin, çalışmanın, araştırmanın eğlenceli yanı gençlere aşılanmalıdır.

13.12.2021 13:51

0

Ülkemizde insanları olumsuz yönde etkileyen birincil faktör ekonomidir. Fakat günlük yaşamlarını sürdüren bireyler kesinlikle daha refah ve huzurlu şehirlerde yaşarlarsa stres faktörü daha az tetiklenir. Bu sebeple şehirlerin kalitesi arttırılmalıdır. 1- Otopark problemi bütün büyük şehirlerin en büyük sorunudur. Belediyeler tarafından satın alınan alanlarda katlı otoparklar yapılabilir. Yeni imar planlarında otoparksız ev, iş yeri yapımına izin verilmelidir. 2- Yeşillendirme arttırılmalıdır. Standart yeşillendirme yerine uzun vadede farklı yeşillendirme motif ve yöntemleri üzerinde çalışılmalıdır. 3- Şehirlerin çapları genişletilmeli ve uzun vadede daha geniş alana yayılmış nefes alan şehirler dizayn edilmelidir. 4- Belirli bir alanda faaliyet gösteren şirketler belirli site yada sanayii alanlarında toplanmalı. Şehir içi depolar kaldırılmalıdır. Özellikle dar sokaklarda kurulan imalathaneler ve bu işletmelere mal getiren tırlar yasaklanmalı yaya güvenliği arttırılmalıdır.

13.12.2021 13:57

0

Şeffaflık Şu andan itibaren parti gelirleri web sitenizde yayınlanabilir. İnsanlar Cumhuriyet'in kurulum anından itibaren en çok güvenilmez siyasetçilerden bıktı. Her ama her konuda şeffaf olmak lazım. Özellikle parti gelirleri konusunda. Hiç çekinmeden parti gelirleri ve kaynakları paylaşılmalı. Ve bu kaynakların nerelere harcandığı belirtilmelidir. İlerleyen dönemlerde yönetimi alınan büyükşehirlerin web sitelerinde gelir ve gider paylaşımları yapılarak şeffaf yönetim sergilenmelidir. Halk artık güvenilir yönetimler görmek istemektedir.

13.12.2021 14:01

0

Ali bey özellikle katıldığı programlarda bir bürokrat gibi karşılanmaktadır. Sebebi ise ekonomide olan engin bilgisidir. Tabi ki ülkemiz insanlarının birinci gündem maddesi ekonomidir. Fakat dış politika ile de halkımız azami derecede ilgilenmektedir. Sadece içinde bulunduğumuz ekonomik koşullar sebebi ile dış politika eskisi kadar ilgi görmemektedir. Bu konularda da net beyanların verilmesi hareket planlarının oluşturulması lazımdır. Ülke insanı tüm dış dünya ile kavgalı az sayıda dostu olan bir Türkiye görmekten son derece huzursuzdur. Ülkeler arasında duygusal ilişkilere yer yoktur. Çıkarları ön plandır. Bu sebeple; 1- Herkes ile iş yapabilir bütün ülkeler ile çıkarları doğrultusunda hareket edebilir bir dış politikaya ihtiyaç vardır. 2- Net hareket adımları her tv programında belirtilmelidir. 3- NATO'nun Türkiye'ye Türkiye'nin NATO'ya ihtiyacı vardır. Bu konunun önemi müttefiklerimize tekrar tekrar anlatılmalı ve ilişkiler revize edilmelidir. 4- Dış siyasette huzursuzluk yaratan konular ( Filistin meselesi, Uygur Türkleri meselesi) ancak güçlü ekonomi, orduyu arkasına alan bir hükümetin ince siyasi hamleleri ile çözüme yaklaşacaktır. Kavgacı tutum bu problemleri daha da derinleştirir. 5- Bütün problemlerde her türlü siyasi taktik uygulanmalı fakat ilkeler ve prensiplerden ödün verilmemelidir. 6- Bütün devlet mekanizmaları birbiri ile grift yapıdadır. Bu sebeple dış politikada elimizin güçlenmesi ancak diğer mekanizmaların ( ekonomi, hukuk, savunma ) güçlendirilmesi ile olur. 7- Hızlı bir biçimde hareket etmek yerine ihtiyatlı ve gereken anda gereken hızda davranışlar sergilemek en doğru karardır.

13.12.2021 14:12

0

Siyasetçi mizahı Bazı programlarda özellikle baskı ve zülmün olduğu ( filistin meselesi yada eskiye ait türban meselesi ) konularda tv programlarına katılan siyasetçiler ağlayarak duygularını dile getirmektedir. Toplumun içerisinde olan biri olarak söylemeliyim ki bu tip duygusal yaklaşımlar gerçekçi olsun siyasi amaçlı olsun insanları yormaktadır. Artık günümüz insanı güçlü dik duran siyasetçileri benimsemektedir. 1- Umut veren ama yalan vaadler vermeyen 2- Hissiyatlı olan ama her an duygularını belli etmeyen itidalli davranan 3- Bağırıp çağırmayı bırakan fakat çok yumuşak olmayan Siyasetçiler insanların birinci tercihi olmaktadır. Siyasetçi verilen her vaadi nasıl gerçekleştireceğini anlatmalıdır. Başörtüsü probleminden muhafazakarlarda dahil herkes bıktı. Bu problem toplum nezdinde çözüldü. Her ne kadar art niyetli insanlar olsa da toplumun geneli kabul etti. Şu an toplumum birincil problemi bir süre sonra önüne geçilemeyecek olan kutuplaşmadır. Eskiden ideolojik sebeplerden ayrışma yaşayan insanlar vatan gibi bir çok konuda ortak değerleri paylaşırken bu hissiyatlar zaman içinde azami ayrışmadan dolayı azalmıştır. Bu sebeple liberal bir siyasetin inceleneceği insanların hak ve özgürlükleri ölçüsünde kendi konfor alanlarında yaşayabileceği anlatılmalıdır. İnsanlar kesinlikle kutuplaştıran siyasetçilerden bıkmıştır. İnsanların büyük çoğunluğu günlük hayatlarını belirli bir kalite ölçüsünde devam ettirmek istemekte ve huzur aramaktadır.

13.12.2021 14:23

0

Siyasette her madde bir diğeri kadar önemlidir. Millete hizmet edilmeli fakat bütünsel edilmeli. Bir başbakan her yere baraj yapma, diğeri inşaat yapma hayalleri süsledi ve bu icraatleri gerçekleştirdi. Fakat bütünsel yaklaşılmalı. Halka bir bir faaliyet alanının önemli olduğu ve sonunda kadar çalışmalar yapılacağı anlatılmalı. - Kentlerin yaşanabilir hale getirileceği. - Tekknoloji alanında son sürat çalışmaların yapılacağı. - Ekonomi alanında kademeli iyileştirmelerin yapılacağı. - Aile yapısında insanlara yardım edileceği. - Eğitim konusunda ahlaklı bireyler yetiştirileceği. Ve bunun gibi binlerce konuda titiz çalışmalar yapılmalı. Hepsi bir bütünün bir parçası. Biri diğerinden önemli değil. Ekonomiyi iyileştirip toplumsal bozulmayı engelleyemez iseniz hiçbir değeri kalmaz. Her yere inşaat yapıp teknolojiyi ikinci plana atarsanız hiç bir değeri kalmaz.

13.12.2021 14:32

0

Göçmen Sorunu Göçmen sorunu artık halkın büyük bir bölümünü rahatsız etmektedir. Özellikle devletin harcadığı paraları sürekli halkın önüne getirmesi ekonomik zorluk yaşayan toplum tarafından tepki görmektedir. Devlet topluma karşı kendini güçlü göstermek amacı ile bu bilgilendirmeleri yapabilir fakat özellikle son dönemde ciddi ekonomik problemler ile boğuşan halkta tepki toplamaktadır. Artık göçmen sorunu hakkında Ali Bey'in net bir tavır takınması ve beyanlarda bulunması gerekmektedir. Ali bey bir programda Türkiye'nin göçmenler için harcadığı para bir şey değil derken normalde düzgün politikalar ile yönetilen güçlü bir ülke için bir şey değil çünkü güçlü bir Türkiye ne gelen 10 milyar dolar yatırımı konuşur nede harcanan 10 milyar doları şeklinde açıklama yapmak istemiş olabilir. Çünkü güçlü bir Türkiye bundan çok büyük rakamları telafuz etmelidir ve edebilirde. Fakat maddi zorluklar yaşayan halkta bu tip beyanlar tepki oluşturmaktadır. Bu sebeple göç sorununu çözmek için 1- Suriye ile diplomatik görüşmeler başlatılmalı. Buradaki halk zaman içerisinde güven ortamı sağlandıkça evlerine dönmelidir. Ne kadar üzülsek beğenmesek sinirlensek de şu an Suriye hükümetinin başında bir hükümet bulunmaktadır. Ve Türkiye bir şekilde iletişime geçmelidir. 2- Türkiye'nin bulunduğu güvenli alanlara göçmenler kaydırılabilir Böylelikle uzun vadede azda olsa göçmen sorunu çözüme kavuşabilir.

13.12.2021 14:42

0

Katma Değeri Yüksek Ürünler Enerji ihtiyacını karşılamaya yönelik kaynakları (petrol, doğalgaz) yetersiz ülkeler ancak ve ancak katma değerli ürünler üreterek dış ticaret açığını kapatabilirler. 1- Yazılım firmaları özellikle kurumsal iş yazılımı üreten firmalar teşvik edilerek dış pazarlarda daha fazla müşteri bulmaları sağlanmalıdır. 2- Devlet kontrollü bir mikro borsa kurulmalı ve özellikle IT sektöründe faaliyet gösteren gelecek vaad eden kobilerin hisseleri bu borsada halka sunularak kaynak bulmaları sağlanmalıdır. ( Bu konu çok mühimdir. Düzgün ve kontrollü bir yapı bir çok Kobinin ivlemenmesine olanak sağlayabilir. ) 3- En az 1 veya birden fazla IT ekipmanları (bilgisayar, tablet, cep telefonu ) üreten marka sıfırdan oluşturulmalı. Ve uygun maliyetli, şık ve görsel ürün yelpazesi ile globalleşmesi sağlanmalıdır. Geleceğin petrolü verilerdir. Artık bu cümleyi bir çok yerde duymaktayız. Dijital dönüşüm ülkenin içinde bulunduğu dış ticaret açığı problemini çözecek yegane sihirli değnektir. Toplumlar tarım toplumundan sanayi toplumuna oradan da IT toplumuna evrilirler. Bizler üretimsel olarak tarım toplumu ve sanayi toplumu arasında yer almaktayız. IT toplumuna geçiş süreci hızlandırılmalıdır. IT araçlarını hem üreten hem de deneyimleyen bir ülke olmalıyız. Amerika modeli yada Çin modeli değil. Yani sadece tasarlayan ya da sadece üreten değil. Hem tasarlayan, hem üreten, hem benimseyen hem de kullanan bir toplum haline gelmek önceliğimizdir.

13.12.2021 14:59

0

Sayın ilgililer, Bir alternatif olmanıza ramak kaldı. Benim gördüğüm tek eksiklik Fetö ile mücadele vurgusunun yapılmamasıdır. Bu memleket, tarihte şahit olmadığı bir darbe teşebbüsüne maruz kaldı. Bunu unutmayın ve buradan hareketle laiklik ilkesinin devlet kurumlarında ne kadar vazgeçilmez bir ilke olduğunu her konuşmanızda samimiyetle vurgulayın. Fetö ve benzeri yapılanmalarla mücadele edeceğinize söz verin. KHK ile görevden el çektirilenlerle ilgili adalet işletilirse herkesin mağduriyeti giderilecektir. Esas olan bu yapılanmanın devlet içerisinde hala kalmış olan artıklarının temizlenmesi olmalıdır. Bir alternatif oluşturabilmek için CHP nin bugünkü yönetiminden uzak durmalısınız. Her ne koşulda olursa olsun birlikte görünmeyin. Son bir tavsiye olarak, parlamenter sistemi geri getirmekle ilgili olacak. Bu oldukça uzun bir süreç gerektiriyor. Aynı zamanda büyük bir çoğunluğa sahip olmak lazım. Bu yüzden mevcut sistemin kuvvetler ayrılığı ilkesi merkezinde iyileştirilmesi yönünde çalışmak ve somut öneriler sunmak daha uygun olur diye düşünmekteyim. Çalışmalarınızda tavsiyelerime uymanız koşulu ile başarılar dilerim.

15.12.2021 13:37

0

UNUTTUNUZ MU ? BURASI TÜRKİYE!!!!! ADALETİN İŞLEMEDİĞİ, AHLAKIN BİTTİĞİ, YOLSUZLUKLARIN CİRİT ATTIĞI, DEVLET DENETLEME KURUMUNUN İŞLEMEDİĞİ , EKONOMİNİN ÇÖKTÜĞÜ BİR YERDE ASGARİ ÜCRET 4.250 TL OLMUŞ. VAY Kİ VAY! PEKİ BU NE DEMEK? BİR KERE , BU ÜCRETİN UYGULANABİLİRLİĞİ DELİNECEK. NASIL MI? ZATEN SİZ BİLİYORSUNUZ. AMA BİR KEREDE BEN ANLATAYIM. KÜÇÜK, ORTA, BÜYÜK ÇOĞU ŞİRKET ÇALIŞANLARIN ÜCRETİNİ ASGARİ ÜCRETTEN VERİR GİBİ YAPACAK AMA VERMEYECEKTİR. ÇALIŞANLARIN ÜCRETİ, BANKALARDA Kİ MAAŞ HESAPLARINA YATIRILACAK. ÇÜNKÜ, BU RESMİLEŞTİRMENİN ŞARTIDIR. ÇALIŞANLAR, YATAN BU PARAYI, BANKA HESABINDAN ÇEKİP, ŞİRKETİN VERDİĞİ, ASIL ÜCRETİ ALIR. ÜSTÜNÜ MUHASEBEYE YADA ŞİRKET SAHİBİNE GERİ VERİR. ÇALIŞANIN İTİRAZ ETME HAKKI OLABİLİR Mİ? YUKARIDA SAYDIĞIMIZ OLUMSUZLUKLARI DÜŞÜNÜRSENİZ ! İTİRAZ EDEMEYECEĞİNİ DE BİLİRSİNİZ. İTİRAZ EDEMEMENİN DİĞER SEBEPLERİNİ DE YAZMAK GEREKİR. BİR KERE İŞSİZLİĞİN OLDUĞU BİR ORTAMDA İŞSİZ KALMA KORKUSU VAR. İŞ VERENİN İŞTEN AYIPLI VE KUSURLU İŞTEN ÇIKARABİLİR KORKUSU VAR. DEVLETİN, DENETİMİNİN OLMAYACAĞININ BİLGİSİ VAR. KONUYU ADALETE İNTİKAL ETTİRECEK MADDİ İMKANLARIN OLMADIĞI BİLİNCİ VAR. ADALETİN UZUN SÜREÇLİ OLACAĞININ BİLGİSİ VAR. BU SÜREÇTE BAKMAKLA YÜKÜMLÜ OLDUĞU AİLESİNE, BAKAMAMA KORKUSU VAR. VE ELBET DE DAVAYI KAYBETME KORKUSU VAR. ŞİMDİ SORUYORUM? ENFLASYON, DÖVİZ VE ALTININ ASTRONOMİK ARTIŞLARI KARŞISINDA!! ASGARİ ÜCRETİN 4.250 TL OLMASINA YURDUM İNSANI SEVİNSİN Mİ? ÜZÜLSÜN MÜ?

17.12.2021 10:46

0

Sayın Babacan hakkında geniş bir kesimde Ak partide olmasından dolayı ön yargı var. Ekonomik bozulmanın sebebini beton ekonomisi olarak gören çok büyük bir kesim mevcut. ( lüks konutlar, avm'ler v.b) Sizin zamanında oldu diyen çok. Nasıl Çumhurbaşkanımız ve Bahçeli hakkında eski konuşmalarını unutturmamak adına videoları yayınlıyorsa, hükümette görev yaparken yani işler iyiyken bu konulardaki uyarı yaptığı konuşmalarını sık sık yayınlasın. Yani meşhur orta gelir tuzağı uyarılarını herkes duymalı, belki bir kısım insanın daha fikri değişir diye umuyorum. Eğer o günlerde paramız varken, Sn Babacan'ın dediği gibi hukuk, eğitim, üretim konularına daha fazla önem verilseydi, yolsuzlukların üzerine gidilseydi, bugün çok farklı olacağımızdan şüphe yok. Bu konuların daha fazla hatırlatılması duyurulması çok iyi olur düşüncesindeyim.

19.12.2021 09:22

0

Aslında asgari ücret diye bir ödeme yöntemi, İslama uygun değildir. Efendimiz Resûlullah’ın: “işçinin ücretini alın teri kurumadan önce ödeyiniz.” Buyurduğunu biliyor muydunuz? Asgari akılların; asgari ücreti belirlemesi, asgari geçim sağlayan insanımıza, nefes aldırır mı? Allah C.C.; yarattığı her insana akıl fikir verir. Kimileri kullanır, kimileri ise kullanamaz. Akıl şuurla kullanılırsa, ortaya gerçeklik çıkar. Gerçekliğin ana sonucu ise, bilinçli üretkenliktir. İçinde yaşadığımız coğrafyada, akıl tutulmaları sıkça rastladığımız bir durumdur. Dolayısı ile gerçekler ve planlanan gerçekleşmeler hep eksen kayması ile sapar. Bunun sonucu da, yaşadığımız sıkıntı dolu hayattır. Asgari akılların, asgari ücreti belirlerken yapmadıkları şey akıl, kıyas ve matematik gibi, düşünce ve sonuç belirten, bilimsel dallardan uzak olmalarıdır. Paranın alım gücü, Anüite diye adlandırılan teknik bir formül kullanarak yapılır. Fakat bundan bahsetmek istemiyorum. Daha basit ve yalın bir dil kullanmak istiyorum. Bakınız! Resmi ve resmi olmayan kurum ve kuruluşlar mevcut gerçekleşmeleri bir takım hesaplama teknikleri ile oranlayarak gelecek, geçekleşmeleri tahmin ederler. Buna akıl yürütmesi de diyebiliriz. Gelecek deki gerçekleşmeler, bu açıklamalar dğrultusunda, yaklaşık değerlerle, ortaya konmuş olur. Perşembenin gelişi Çarşambadan bellidir. Atasözü işte bunun içindir. Asgari ücret belirlenirken mevcut koşulların, planlanan yarınlarda gerçekleşmeleri ile sapmaları, göz önüne alarak hesap edilmelidir. Yani ilk iki aşama aklı kullanmak ve hesap teknikleri kullanarak ölçüm yapmak, En son olarak da; Geçmiş, bugün ve geleceğe dönük kıyaslar yapmaktır. Buda gerçekleşmeler ile sapmalar arasındaki farkı verir. Niyetlerde iyileştirme varsa oluşan fark çalışan lehine düzeltilir. Yani size söylendiği gibi son 50 yılın en büyük zammı doğru olsa da İşin içinde son 50 yılın en büyük aldatmacası var.

19.12.2021 15:16

0

Öncelikle ben bu partinin üyesi değilim fakat vatanımı milletimi gelecek nesillere en iyi şekilde aktarmak için doğru tercih yapmak istiyorum şuan ne ülke ekonomisini nede olan eylem planlarının geleceğe dair bir ışık olarak görmüyorum insanları ayrıştıran kutuplastiran ve uzaklaştıran bu sistem kökünden değiştirilmeli huzur ve güvenin oluşturulabilmesi için insanların ilk önce geleceğe güvenle bakması gerekir adaletine güvenmesi gerekir bugünun kötü olması değil insanları umutsuzlastiran yarına ne olacağını bilmemesi belirsizlik olması eğer sadaret makamından birileri bu yazımi okur ise bu partiye mensup hickimse bir gün iktidar olmak muesser olur ise bu partinin adını kullanarak veya gücünü kullanarak veya bu partideki birilerinin isimlerini kullanarak haksızlık adaletsizlik yapmaya çalışmasın bunun bugün önüne geçin nasıl geçersiniz bilmiyorum ama geçin ben günlük 1000 müşteri alan bir marketin müdürü yum insanlar okuyoruz adamımız yok atanamiyoruz arsan var umarım var ama ev dikemiyoruz Tarlam var ama mazot parasını cikaramiyoruz diyor ama bunu dikkatli okuyun ilk şikayet okuyoruz ama Ankara'da dayımız yok diyorlar insanlar durumun ne kadar vahim olduğunu varın siz hesap edin herşeyi bir kenera bırakalım deva partisi eğer bir yerlere gelecekse bunun anahtarı güvendir bunun tesiside ancak siyasi geçmişi temiz işinin ehli ve en önemlisi de vatanını seven dürüst insanlardan oluşan her köye mahalleye ilçeye ekipler kurulsun bu kişiler insanlara bugünü değil geleceği anlatsın biz millet olarak umudumuzu yitiriyoruz milletin en büyük ihtiyacı bugün umut ve güven kime vereceğiz oy derdine de deva olursunuz o zaman vakit ayırıp okuduğunuz için teşekkür ederim.

20.12.2021 00:06

0

Parti üye sayımızdaki artış ivmesi çok yüksek, bu kamuoyu ile paylaşılmalı, 100.000. üye için tören düzenlenmeli (belki şuanda bu rakam da geçilmiştir bilmiyorum resmi rakamları internette göremedim), hatta başka partiden bir geçiş yapan kişi olması dikkate alınarak tören düzenlenmeli, kamuoyu tarafından tanınır bir kişi olması etkiyi arttıracaktır. Teşekkürler.

20.12.2021 01:16

0

Deva partisi çalışanları sizleri saygı ve selamlarımı sunarım.Eğer iktidara gelirseniz.Umarım gelirsiniz.Benim size inancım tam teknoloji ürünleride artık bizim ülkemizdede üretilsin.Anakart işlemci,ekran kartı.vb parçalar bizim ülkemizdede üretilmeli.Yerli ve milli üretim olsun.

20.12.2021 11:16

0

1. Denizli Bayram Yeri mevkiinde " HALKTAN" adlı firma Bayramyeri şubesinde baharat reyonunda etikete kekik yazarak zeytin yaprağı satıyor. 2. Yine aynı Byaramyeri meydanında "HAYRAT YARDIM" adında bir kuruluş Kur'an ibareli baskıyı ayak hizasında tutarak meydanda yardım topluyor. Bu devletin liyakatli zabıtası yok. Bu devletin halkına kalite standardı yok. Bu devlet parasını çöp ettiğini haklıyla kekik diyerek zeytinyapragı satılmasına izin vererek alay ediyor. Sayın başkanım, ben Türk oğlu Türk'üm benim kutsallarım ayak hizasında tutulamaz (!) Ben çiftçiyim bizden 16'dan liraya alınıp ihracata dolarlarla gönderilen kekik benim halkıma gelince zeytinyapragi ot çöp olarak satılamaz. Elektronik posta adresinize aldığım görselleri gönderebilirim. Arz ederim

23.12.2021 17:26

0

Akaryakıta gelen zammı ziraat ve nakliyatta gıda üretim girdilerinin düşürülmesi için şu öneri yapılarak siyasi artılar elde edilebileceğini düşünmekteyim.ciftciye mazot desteği yapılmalı demeli traktörler ine çip takılması önerimi yapılarak,takip sistemi ile sadece ziraat yaparken kullanılmak kaydı ile olağan mazot fiyatının yarısı kadar fiyatla verilmesi ceza müeyyide uygulanması da yapılması söz konusu olarak kaçak satışların engellemesi için şart koşulu ile verilmesi aktif ziraatin yapılması istemiyle üretimin ve fiyatların iyi bir seviyeye gelmesi sağlanabilir.Ayriyeten aynı uygulamanın nakliye de söz konusu olabilir.bu fikrin medya yoluyla paylaşımı parti adına ses getireceği inancındayım.Önerim bu yöndedir.Saygi selamlar la...

24.12.2021 23:15

0

Siyaset ekip işidir. Kurucu üyelerin medyada çok daha fazla gözükmesi gerekiyor.. vatandaş gözüyle bakıyorum ekibiniz çok iyi ekip olabilir ama medya kısmında çok pasif kalıyorlar.

25.12.2021 01:51

0

MERHABA ÖNCELİKLE BATAN EKONOMİ İÇİN TEK ÇARE OLARAK GÖRDÜĞÜM ALİ BABACAN A OYUMVE SEÇİM ZAMANI SOKAK SOKAK WV EV GEZİP BİZZAT SEÇİM ÇALIŞMALARINA KATILACAĞIMI BELİRTEREK ALİ BABACAN BEYİN MEDYA DA DİLLENDİRMESİ KAMUOYU BİLİNÇLENDİRMESİ İÇİN TURİZM İŞLETME MEZUNLARI NEDEN TURİZM BAKANLIĞININ HİÇBİR BİRİMİNDE GÖREVLENDİRİLMİYOR KADRO AÇILMIYOR,BEN TURİZM İŞLETME MEZUNUYUM KPSS YERLEŞTİRMELERİNDE BİLE ALIM YOK AMA İŞLETME MEZUNUNU ALIYORLAR BU HAKSIZLIĞA DUR DEMELİYİZ.

25.12.2021 11:51

0

HERKES GİDER MERSİNE BİZ GİDERİZ TERSİNE ! Ülkemizde, serbest piyasa bağlı, serbest rekabet, tüketiciye nasıl yansır? Değişime açık, yenilenmenin bilincinde, Eğitim ve Öğretime, birincil derecede önem veren Ülkelerde, serbest piyasaya bağlı, serbest rekabet, tüketicinin lehine işler. Bu Ülkeler, Gelişmiş ülkelerdir. Gelişmiş Ülkenin hareket noktası da üretimdir. Piyasalardaki rekabet, ucuz ve kaliteli ürünleri, tüketci ile buluşturmaktır. Firmalar, üretim ve satışlarda, ucuzluk ve kalite de yarışır. Bu rekabet ortamı, markaların doğmasına imkan verir. Çıta ucuz ve kalite yönündedir. Böyle piyasalarda, ekonomik göstergeler, refahı işaret eder. İstikrar ve güven, piyasalarda daim ve hakim olur. Spekülasyon ve Manipülasyon hareketler, karşılık bulmaz. Ama bizim Ülkemizde durum, maalesef böyle değil. Her ne şekilde ismi, serbest piyasa ve buna bağlı serbest rekabet olsa da, ekonomi göstermelik değerler üzerinden yürür. Bu yüzden ekonomi, kırılgan bir yapıya sahiptir. En basit anlatımla; Kabine toplantısında, fırlatılan bir kitap, piyasaların alt üst olması için yeterli bir neden olabilir. Yada en yetkili bir ağzın kürsüden yaptığı bir konuşma! Borsa, emtia ve döviz kurlarının, sert hareketlerine yol açabilir. Nitekim bunları yaşadık. Gelişmemiş yada gelişmekte olan ülkelerde, yatırım enstrümanlar, türlü spekülatif hareketlere çok daha fazla açık kapıdır. Rekabet, firmaların üretiminde değil, satışlarında olur. Ucuzluk ve kalite, yarışın hedefi olmaktan çıkar. Daha çok İthalata yönelim olur. Üretim, maliyet kabul edilir. Elbette, markalaşma gerçekleşmez. Çıta ucuza alıp pahalı satma yönündedir. Kalite aranmaz. Böyle piyasalarda, ekonomik göstergeler, kırılgan olur. Belirsizlik, her yerde olur. Fırsatçılık çok olur. Refahı belli kesimler yaşar. İstikrarsızlık ve güvensizlik piyasalarda daim ve hakim olur. Ürün fiyatları, artışta birbirleri ile yarışır. Çıta pahalılıktan yanadır. Sorunlar, sorumsuzlar yüzünden çok daha büyüyecektir.

25.12.2021 12:32

0

Merhaba ben Üsküdar cayir taksi durak baskani Kadir cevik oncelikle hemen hemen tum videolarınızi takip ediyor ve begenerek ve ara sirada da elestirerek takip ediyorum sosyal medyada videolar izlendikce bizim durakda da oyunu sizin tarafinizda kullanacak arkadaslar oldugunu izlemliyorum soyle elestirilerde aliyorum ali babacan iktidar ile calisirken veya ayrilirken neden soylemedi gercekleri madem veya ingiltere icin çalıştığını fotograflarinin oldugunu soyluyorlar bu algiyi nasil yikacagimi bilmiyorum birde genelde sadece ekonimi uzerine konuşuyorsunuz tabi en buyuk sorunumuz bu ama savunma saniyi uretim istihdamın nasil cogalacagi terörle mucadele ne bilim diger projolerden genelde bahsetmiyorsunuz genel bir eleştirim bir gun sizi bulgurlu uskudar cayir taksi duragina caya bekliyorum msj size ulasirsa geleceğizini biliyorum saygilar basarilar

27.12.2021 00:44

0

Ben Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde okuyan bir öğrenci olarak siyaset ve politikanın yalnızca Türkiye cumhuriyeti üzerinde kurgulanmamasında gerektiğini düşünüyorum. Okulum Uluslararası Kıbrıs üniversitesi gibi okullarda söyleşilere katılınmasını doğru buluyorum.

03.01.2022 07:23

0

Efendim, seçmenin bir kesimi istatistik nedir bilmiyor. Anket diyenler var. İstatistiği millete anlatın ve yanlış uygulamada Zararlı sahte sonuçlara ve aldatmaya vesile olmasına çok uygun bir araç olduğunu anlatın. Saygılar

03.01.2022 21:42

0