Serbest Kürsü

Parti adına yakışır şekilde ülkemde tam anlamıyla demokrasinin benimsenebileceğine, tek çıkar yolun bu olduğuna inanıyorum. Her yerde atılım... ekonomi, sanayi, tarım ve hayvancılık, bilim, kültür, spor vd. Herkes için atılım herkes için demokrasi getirin. Fikirleri yüzünden ötekileştirilmeyen, karşısındaki kişiyle aynı fikirde olmadığında vatan haini ilan edilen mağdurlar, kurbanlar yaratmamak için şuan içerisinde bulunmuş olduğumuz siyasilerin -iktidarından ana muhalefetine, yavru muhalefetine kadar- düştükleri yüz kızartıcı pozisyonlara düşmemek için dış politika ve iç politika da her zaman rasyonel kararlar alın. Yolunuz açık olsun!

11.03.2020 / 12:06

21

SİYASETE YENİ BİR SOLUK YENİ BİR İNOVASYON HATTA FORMAT ATMAYA GELİYORUZ.

11.03.2020 / 15:45

21

Bugüne kadarki yolsuzlukların tekrarlanmamasını,bu kadar torpil ve haysiyetsizliğin yapılmamasını,ülkeyi yönetenlerin dinle ve vicdanla dalga geçerek bunu gerçekleştirmemesini,partimizin ileriki safhalarda haksızlık ve adaletsizlik yapmamasını istiyorum ve temenni ediyorum

14.03.2020 / 01:25

21

Doğruya doğru diyebilen, eleştiriden ziyade öneri ve çözümü benimseyen, birilerinin tökezlemesini bekleyerek değil daha iyisini yapmaya çalışarak başarıya ulaşmaya çalışan bir anlayış ortaya koyarsanız kazanırsınız. Aksi halde siyasi parti pazarında sıradan bir ürün olarak kalır, konjonktürün sizi bir yerlere getirmesi için dua edersiniz. Hakkaniyetli, adil, önyargısız, gerçekçi ve bilgili olan bir kadro bekliyorum. Yapılan hatalara bakın aynı şeyleri tekrar etmeyin. Adınızın makamlara yazılmasını değil tarihe yazılmasını hedefleyin, başarı zaten gelir... Bir de şucu bucu mevzu bitsin artık. Ülkemiz için öncelikle kaliteli bir muhalefet ile hizmete başlamalı farkı farkettirmelisiniz. Başarılar dilerim...

14.03.2020 / 10:23

21

Korona virüsün ülkemize yayıldığı ve olağanüstü dönemler yaşadığımız şu süreçten çok kısa bir zaman önce parti resmi olarak kurulmuştur. Özellikle devlet yönetimi tarafından milletin yanlız bırakıldığı, herkesin kendi olağanüstü halini ilan etmesi gerektiğini belirtmekle yetinip ekonomik, sosyal ve çalışma hayatına ilişkin geleceğe yönelik yeterli tedbirler alınmadığı bu süreçte millet kendi kaderine terk edilmiştir. Bu nedenle, Sayın genel başkanın tavsiye niteliğindeki ekonomik önlem tedbirleri sadece internet sitesi, sosyal medya hesaplarında paylaşılmakla kalmayıp daha geniş kitlelere ulaştırılmalıdır. Ve hatta, bu da yeterli olmayıp gündemi değerlendirme, tavsiye ve halkın yanında olduğunu, siyaset sahnesine çıktığını tüm millete yapacağı basın açıklamalarıyla duyurmalıdır. Nitekim Ahmet Davutoğlu, bunu yapmaya başlayıp haber bültenlerine çıkmaktadır. Bu noktada geri kalındığı inancındayım. Eminim ki görsel ve yazılı basında Sn. Genel başkana yer verecek azda olsa mecra mutlaka vardır. Unutulmamalıdır ki, bir partiyi iktidar yapacak tek şey milletin kendisidir. Bu süreçte partimizin ne kadar doğru ve gerçekçi akılla halkıyla birlikte olursa iktidar günleri o kadar kısalacaktır.

30.03.2020 / 21:46

21

Deva partisinin liberalliğe uymayan politikaları beni derinden üzüyor. Hukuk devletini ve özgürlüğün önemini böyle benimsemiş bir partinin popülist yargılarla liberal politikalara ters görüşlerini duymak üzüntü vericidir. Tiyatroları çok seven biri olarak tiyatroların zararı hakkındaki sayın Ali Babacanın söylemleri, ilaç fiyatlama sistemlerine halkın erişebilmesi için müdahale edilmesini gibi söylemlerine oyunu devaya verecek biri olarak şiddetle karşı çıkmaktayım. Deva partisi daha sert çizgiler belirlemeli ve böylece halka daha samimi gelmelidir. Böyle çelişkili ve ılımlı bir hava vermek partinin diğer insanlara samimi , sıcak gelmesini engeller. Bir diğer konu deva partisinin bazı terimler ve konular hakkında bilgilendirici kısa video editleri ile halkımıza sunmasının çok yararlı olacağını düşünmekteyim. Hızlı akıcı bir anlatımla mülteci sorununu, ekonomik krizinin nedenini, hukukun önemini, insanların izlemeye zahmet duymayacağı akıcı videolar ile pr ını arttırmasını tavsiye etmekteyim.

15.06.2022 / 01:11

21

Deva partisi için büyük bir risk teşkil eden bir konuya değinmek istiyorum.Deva Partisi şu anda bütün televizyon tartışma programlarinda 6'lı masanın KÜÇÜK ORTAĞI olarak anılıyor;Ülkeyi yönetmeye talip bir partiyiz ama o programları izleyen insanlar için akılda KÜÇÜK PARTİ olarak kalıyoruz.CHP ve IYI partinin gölgesinde kalıyoruz. Belirli konular dışında 6 lı masanin gölgesinden çıkıp kendi yolumuza bakmalıyız.Seçim DEVA Ailesi için zor bir seçim gibi görünüyor maalesef

03.10.2022 / 19:09

21

NAPOLYON un Tarihe Mal olmuş meşhur bir sözü var. PARA PARA PARA ! Aslında her iyi ve kötü şeylerin amacı PARA Çünkü PARA demek güç demektir. Kusursuz suç olmaz. Ülkemizde işlenen bir çok suçun, ana nedeni Ekonomiye bağlıdır. Yani PARAYA! ... Neredeyse bütün suçlar, para elde etmek için işlenir. Bunun en büyük kanıtı , Hırs ve İhtiras KURBANI OLAN Ülkemizin, içinde bulunduğu kötü durumdur. TELEVİZYON Ekranlarında yayınlanan Realite Programların neredeyse tamamı, para ağırlıklıdır. Toplum olarak, inanç yapımızda eksen kayması var. Öyle ki paranın, Büyük güç olduğu, artık herkesçe biliniyor. Mücadele dahi para ile oluyor. Parasız, yaprak dahi kımıldamıyor. Bir suçu ortaya çıkarmak istiyorsanız, paranın izini sürmeniz gerekir. Bu benim kanaatim. Tecrübelerim ve Gördüklerim bu kanaatimin dayanağıdır. Ülke Yöneticilerinin Suçunu ispat etmek istiyorsanız, Para akış trafiğini izlemelisiniz. Para akış Trafiği tüm suçluları ortaya çıkarır.

27.10.2022 / 11:19

21

DIŞ GÜÇLER İÇİMİZDE BU KADAR ETKİN VE YETKİN İSE; BİR GECE ANSIZIN NASIL GİDECEKSİN? DAHA İÇER DE KARŞI KOYAMADIĞIN DIŞ GÜÇLERE, DIŞARIDA NASIL MÜCADELE EDECEKSİN? DIŞ GÜÇLER DEDİĞİN ÜLKELER DE ÖYLE BOŞ BELEŞ ÜLKELER DEĞİL. DÜNYA EKONOMİSİNE YÖN VEREN, TEKNOLOJİ GELİŞMELERİN BEŞİĞİ, DÜNYA TİCARET AĞININ NEREDEYSE TEK SAHİBİ VE SAVUNMA SANAYİLERİ OTURMUŞ, ÜRETİM ODAKLI GELİŞMİŞ ÜLKELERDİR. YUNANİSTAN, ALMANYA, FRANSA, İTALYA, İNGİLTERE, BALKAN ÜLKELERİ, İSKANDİNAV ÜLKELERİ VE AMERİKA..! BU ÜLKELERE MEYDAN OKUMAK! HANGİ AKLA HİZMET ETMEKTİR. NEREDEYSE TÜM İHTİYAÇLARINI BU ÜLKELERDEN KARŞILAYAN, BİR ÜLKEDE YAŞIYORUZ. ÜLKEMİZİ, BU HALE GETİREN DE SİZSİNİZ. ŞİMDİ KALKMIŞ, BOŞ BOŞ MEYDAN OKUYORSUNUZ. DÜNYA AĞIR SİKLET BOKS ŞAMPİYONUNA, TÜY SİKLET OLARAK MEYDAN OKUMAK GİBİ. EN BASİT TIBBİ MALZEMELERE BİR BAKIN! TEDAVİ OLMAK İÇİN ALDIĞIMIZ İLAÇ İSİMLERİNE BAKIN! HEP İNGİLİZCE, FRANSIZCA, ALMANCA VE LATİNCE İSİMLER YAZILI. İTHAL EDİLEREK GELİYOR. YAHU BİR OTOMOBİL YAPTIK AZ BİRAZ TEVAZÜ GÖSTERİN. AMA YOK. SANKİ TÜM DÜNYA BU ARACI BEKLİYORMUŞ GİBİ BİR HAVA ESTİRİYORSUNUZ. NEREDEYSE HER PARÇASI, FARKLI BİR ÜLKEDEN GELEN BİR OTOMOBİLDEN BAHSEDİYORUZ. YÜZDE YÜZ YERLİ DİYEREK. KENDİNİZİ KANDIRABİLİRSİNİZ. YADA KANDIRABİLDİĞİNİZ KESİMLERİ. SADECE ALMANYANIN DÜNYA MARKASI OLMUŞ EN AZ 20 MARKA OTOMOBİLİ VAR. OTOMOBİL MAZİSİ 80 YIL OLAN BİR ÜLEYİ, TEK BİR OTOMOBİL MARKASI İLE GÖRMEZDEN GELMEK! AKLA ZİYAN BİR DURUM. DİĞER ÜLKELERİN MARKALARINI, BURA DA YAZMIYORUM. DAHA SERİ ÜRETİME GEÇMEDEN, İHRACAT İÇİN FİZİBİLİTE RAPORLARI HAZIR DEĞİLKEN, TÜM OTOMOBİL PAZAR PAYINI ALMIŞ GİBİ KONUŞMAK, HAYAL DÜNYASINDA DOLAŞMAK GİBİDİR. HANİ DERLER YA HAYALLER PARİS GERÇEKLER EMİNÖNÜ...İLGİNÇ OLANDA SÜREKLİ DÜŞMAN OLARAK GÖSTERDİĞİN, DIŞ GÜÇLER OLARAK TELAFFUZ ETTİĞİN AVRUPA VE AMERİKA DA, İŞ BU OTOMOBİLİ PAZARLAMAYI DÜŞÜNMENDİR. BU NE LAHANA BU NE PERHİZ. BU ÜLKELERİ DÜŞMAN BİLİYOR VE BİLDİRİYORSUN. DÜŞMAN BİLDİĞİN BU ÜLKELERDEN DE OTOMOBİL ALMASINI BEKLİYORSUN! BUNA ANCAK KARGALAR GÜLER.

07.11.2022 / 09:21

21

Seçim sonrasında potansiyel sorun alanları 1. Halk 2. Devlet – bürokrasi ve (paramiliter) eklemleri 3. Medya 4. Troller 5. Yasa dışı fon akımlarının izlenmesi ve önlenmesi 1. Halk 10 yıl öncesinden itibaren ne olduğu bilinmeyen bir “davaya” inanmış bir halk, RTE ile ciddi bir duygusal birliktelik oluşturmuştu. Duygusal bağlılık zaman içinde yurt dışına yönelik dinsel ve “milliyetçi” (Eyy Obama, Eyy Merkel gibi) söylemlerin oluşturduğu hamaset ikliminde kesintisiz besleniyordu. Ülkenin ekonomik imkânlarının üzerindeki yaşam düzeyi, geçici cennet şartları halkın duygusal bağlılığının maddi temelini oluşturuyordu. Bağlılığın bağımlılığa dönüşmesi için üçüncü bir boyut olarak korku/endişe topluma enjekte edildi. Endişe ve korku sadece muhaliflere dönük olarak yapılmadı, yandaşlarda da korku ve endişe oluşturuldu. AKP giderse bize ne olur, tamam bunlar kötü ama iktidar alternatifi yok ki gibi düşünce ve değerlendirmeleri halkın içselleştirilmesi için yaygın bir propaganda yapıldı. Yandaşlarda üretilen bu endişe ortamı, karşıtlar üzerinde Ergenekon, Balyoz, casusluk davalarıyla tam bir baskıya dönüştürüldü. Bize de darbeci derler mi, beni de içeri atarlar mı endişeleri yaygın bir oto-sansüre ulaştı. Ekonomik buhran, çekilen acı bağlılığı/bağımlılığı sonlandırdı. Muhayyel endişelerin yerini yaşanılan endişeler aldı, korkular gerçekleşti, korkulacak başka bir şey kalmadı. Korkunun yerini özlemler, talepler alırken, toplumda sabırsızlık yoğunlaşmasına tanık olunacaktır. İktidar değişikliğinin getireceği özgürlük ortamı halkın baskılanmış taleplerinin, kendisini besleyen çığ akmasına benzer şekilde, çoğalarak belirginleşmesine yol açacaktır. Seçim sonrası ortamında halkın mütevazi iyileştirmelerle tatmin olmasını beklemek gerçekçi olmayacaktır. Her geçen gün artacak istekler listesinin karşılanması bekleyen halk, tüm bunların derhal, bir an önce gerçekleşmesini de isteyecektir.

15.11.2022 / 17:37

21