Serbest Kürsü

Görüşlerinize Değer Veriyoruz

Demokrasi ve Atılım Partisi olarak ülkemizi daha güzel günlere kavuşturmak için yola çıktık. Dilerseniz siz de “Serbest Kürsü”ye görüşlerinizi yazabilirsiniz..

Öncelikle saygılar ve selamlar. Deva partisinin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Ben ülkemizde vergi adaletsizliği üzerine yazmak istedim. Bugüne kadar ülkemizde ödeme kaydedici cihaz zorunluluğu artmasına rağmen küçük esnafın muhasebeleştirmediği vergiler beyaz yaka çalışanın sırtına gelir vergisi olarak binmektedir. Adil ve adaletli bir ortam sağlamak istiyorsak adil bir vergi dağılımı şart. Kontrol mekanizmasının iyi bir şekilde çalışacağı nakitsiz bir toplum oluşturmak ve tüm harcamaların kayıt altına alındığı ve muhasebeleştirildiği bir düzen kurmak elzemdir. Ülkemizin içerisinde bulunduğu ekonomik durum ve rekabet ortamı bellidir. Bu nedenle bilinçli olarak zincir market mağaza vs. olmayan kurumsallaşmamış firmalar yıllık kazancının ortalama %15-20 sini kayıt altına almaktadır. Ben maaşlı çalışan bir vatandaş olarak maaşım daha elime geçmeden kazandığım ücretin yıllık ortalama %25 ini gelir vergisi adı altında devlete veriyorsam adil bir ekonomi için bunu herkesin yapabildiği bir düzen kurulmalıdır.

06.05.2020 / 18:55

18
İbrahim Adıyaman İstanbul , Bankacı

İhracata dayalı bilişim seferberliği başlatılmasını öneriyorum. Özet olarak anlatayım: 1. Devlet yüzbinlerce kişiye uzaktan eğitim yoluyla kaliteli bir yazılım eğitimi versin. Böylece sektörün üretim kapasitesi ciddi seviyede artırılsın. 2. Yazılım girişimcilerinin yurtdışında satış yapabilmeleri için, yurtdışı pazarlarında sektör uzmanlığı ve networkü olan o ülkelerin yerli satışçıları, devlet tarafından baz ücret+prim karşılığı tutulsun. 3. Yazılım girişimcileri bu satışçılarla görüşüp ürünlerini uzaktan görüşmelerle anlatsın. 4. Satışçılar umut gördükleri ürün ve hizmetleri, networklerindeki firmalara satmaya çalışsın. 5. Satış başarısı yüksek olan satışçı ve yazılım girişimcilerinin, platformdan yararlanma imkanı genişletilsin.

06.05.2020 / 18:27

3
Mert Nuhoglu İstanbul , Mühendis

Sayın parti yetkilileri hepinizi saygı ve sevgi ile selamlarım. Zor zamanda görev alan insanları kutluyorum. Yeni süreçte halka güven veren aklındaki kötü ve olumsuz düşünceleri yok edecek bir bildiri yayımlamanız beklenir. Eğitim, Üretim, Tarım, Adalet ve şeffaflık konusunda halkımızı aydınlatmanız gerekir. Kişisel hak ve özgürlükler konusunu geliştirmek ve geleceğimiz olan çocuklarımız için özgün bir eğitim ve geleceği olan dünyayı iyi yorumlayan bir çizgiye getirmek gerekir. Dine dayalı değil ahlaka dayalı bir sistem kurmak lazım. Partilere bağlı değil önceliği ülke, devlet, millet olan bir liyakat sahibi insanlar bulmak lazım. Bizi alkışlayacak değil görüşlerini söyleyecek eleştirecek yorumlayacak insanlar lazım. Saygılarımla

06.05.2020 / 18:13

8
İsa Adaş Kocaeli , Grafiker

Partiniz öncelikle ülkemize ve milletimize hayırlı olsun. Çıktığınız bu yolda Allah sizi ADALETten ayırmasın. Adil olursanız Allah sizi milletin baş tacı yapsın. Partiniz kurulduğundan bu zamana kadar Sayın Ali Babacan ve parti kurucuları kamu oyu önüne çok az çıkıyorlar. Partinin insanların zihninde yer bulabilmesi için daima göz önünde olması gerekir diye düşünüyorum. Çalışmalarınız var fakat bir vatandaş olarak bana yetersiz gibi geliyor. Sizleri sürekli ekranlarda görmek istiyoruz.

06.05.2020 / 18:12

6
İbrahim Çelik Kırşehir , Öğretmen

Heyecanlı bir şekilde beklediğimiz oluşum sonunda şekillendi. Siyasete yeni bir inovasyon getirecek olan bu oluşum bir kişiye veya gruba değil 83 milyona hizmet edecektir. Hizmet sözcüğünün artık sözde kalmayacağı bir oluşuma şahitlik edebiliriz. Eğitimden ekonomiye ticaretten sağlığa her sektörün beklediği DEVADIR. Tüm TÜRKİYE’Yİ KAPSAYACAK BU OLUŞUMUN SİYASETE YENİ SOLUK GETİRECEKLERİ BİR AŞİKARDIR.

06.05.2020 / 18:11

23
Muhammed İlmin Şanlıurfa , Mühendis

Zaman Ümitsizlik zamanı değil, Zaman Türkiye için sorumluluk alma zamanı diyen Genel Başkanımız Ali Beyin çağrısı ile çiķtıgımız yolda başarılar dilerim. Türkiye’deki siyasi arenada ve seçmen karşısında tartışıp, kavga edenlerin özellikle bu coğrafyada başarı şansları yoktur. Her konuşmada; enerjik görünüm, iyimserlik, kararlılık ve cesaret olsun. Bu bir politikacıyı güçlü yapan ‘kare as’ kuralıdır. Propaganda sanatı, öncelikli olarak verilmek istenen mesajı doğru ve eksiksiz şekilde kodlamayı içerir. Bunu sağlamanın yolu da halkın  mantığından ziyade duygularına seslenebilmektir. (Duygusal dil) Verilen duygusal mesaj tek kanaldan çıkmalıdır. Konuya vakıf olan sözcü gerekli açıklamayı yapmalıdır. (Mesaj birliği ilkesi) Tek mesajda tek ana fikir hedeflenmelidir. Bu sürekli tekrar edilerek zihinlere kavratılmalıdır. (Tematik propaganda) Toplumla iletişim esnasında bazı ortak yönleri vurgulamak, oy potansiyelini arttırır. Bunun yolu da yerel benzerlikler; atasözleri, yöresel ifadeler, ağız, şive, yöresel gelenekler vs. olacaktır. Her seçmen kendisine benzeyene daha çok oy verir. Kılık kıyafet, konuşma vb. (Aynalama prensibi) Konuşurken candan ve samimi olanlar kazanır. Ayrıca, doğal olmak önemli bir avantajdır. Kabul etmek gerekir ki, iktidar partisinin geçmişteki ve günümüzdeki yüksek oy potansiyeli bu üç unsurda gizlidir. DEVA Antalya Ïl yönetim kurucu üye adayı olarak Genel Başkan Yardımcım Nihat ERGÜN beyin kitabı manifostamız olacak Selam ve Saygılarımla

06.05.2020 / 18:04

10
Tayfun Ayan Antalya , İş İnsanı

Merhaba, öncelikle Deva Partisinin ülkemize hayırlı olmasını temenni ederim. Potansiyeliniz yüksek, liberal demokrasinin yeniden nefes alabildiği bir Türkiye’nin daha ileride olabileceğine inancım tamdır. Değineceğim konu daha çok Türkiye’nin siyasi yapısına dair; siyasi sistemimizde köklü bir reform olmadan uzun valide otokratik rejimler önlemez olur. Ne yazık ki Anayasamız ve siyasi yapımız her zaman otokratik düzenlere açık kılınmıştır. Bu bağlamda yeniden güçlendirilmiş parlamenter sistemine geçiş yapmakla beraber yerel yönetimlerin güçlendirilmesi önemlice arz edilmekte. Özellikle kayyum politikaları ve belediyelerin yetkilerini kısıtlayan merkezci anlayışını kalıcı şekilde önlemek maksadıyla Türkiye’nin yedi bölgeleri kültürel ve coğrafik kriterlerle uyarak yeniden düzenleyerek yerel siyaseti bölgesel siyasetle birleşmesi aynı zamanda iktidar-muhalefet rekabetini daha adil şartlarda yürütülmüş olur. Bu noktada bazılarınızda Türkiye’nin bölünmez bütünlüğüne dair endişeler dile getirilebiliyor, zaten federal bir yapının Türkiye’de mümkünatı yoktur. Yukarıda belirtilen öneri daha çok yerel yönetimin reformla ilgilidir ve üniter yapıyı özünde hâla korumakta. Bunun örnekleri Yunanistan, İtalya ve Fransa’da görülebilir. Özellikle Fransa modelini Türkiye’de uygun olacağını düşünüyorum. Bu bağlamda 1970’li yıllarda olduğu gibi yeniden ikinci bir Meclis yapısı tesis edilmelidir. Halihazırda bulunan TBMM genel siyasetini temsil ederken, adını şimdilik koyduğum Ankara’daki “Yerel Temsilciler Meclisi” aynı şekilde belirli kanun teklifleri sunup yasamada yerel yönetimin temsiliyetini sağlar. Öte yanda TBMM’e sunulan kanun tekliflerinin YTM’de oylanması, olası bir yasa teklifinin reddedildiği anda yeniden TBMM’e geri göndermek suretiyle revize edilmesi, ikinci bir oylamada ret oyunun çıkmasında yasa teklifinin kabul edilmediği bir yasama organı demokrasimizi uzun vadeli kalıcı tutulacaktır. Benden şimdilik bu kadar, fikirlerimin bu platformda ilgi görme dileğiyle.

06.05.2020 / 18:03

5
Cengiz Abanoz Rize , Öğrenci

Öncelikle Deva Partisinin Memleket meselelerine deva olmasını, Cenab- Hakkın izniyle Milletimize göstermesini temenni ederim. Ülkemiz; Ekonomi Hukuk,Adalet,Demokrasi,İnsan Hakları,Dış politika,eğitim,tarım,sanatı,gelir adaletsizliği gibi konularda Uluslararası kuruluş standartlarının çok gerisine düşmüş durumdadır. İnşaallah! Türk Milleti Deva partisine onay verirse,Türkiye bu sayede düzlüğe çıkabilir. Selam ve Hürmetle.

06.05.2020 / 17:54

1
Mehmet Ağzıkara Çorum , Teknik Eleman

Deva partisi olarak zaten yapacağınız en güzel şeyi ilk baştan yaptınız,ne güzel bir olay serbest kürsü insanlar fikirlerini düşüncelerini,paylaşabiliyor, önemseniyoruz, benim önerilerim arasında ,deva olarak özellikle parti başkanımız ve ekibi Ali abi diyorum ben ,devamlı insanlarla görüşsün, insanları arasın, bir sekilde ulaşın hâl hatır sorun ülkemizde neler olup bitiyor birde vatandaşın dilinden dinleyin her insanın böyle bizim gibi sosyal alanlara erişebilme imkanı yok,neler istiyorlar ne düşünüyorlar,nasıl olursa iyi olur , fikirlerini almak gerekiyor,siyaset, bir çıkar, pirestij,menfaat, pirim kazanma platformu yeri olmadığını tüm insanlarımıza anlatmak gerekiyor devlet ülke,kimsenin özel şahsi alanı değil bu devlet hepimizin tüm nefes alan her bir canlının,hayvanatın, nebatatın,insanlar o kadar sıkıldıki artık gülmeyi unuttu,huzuru unuttu,her işin bir tüccarı olur,din tüccarları gibi v.b , bu siyasetinde tüccarları var ,korku satıyorlar, kaos satıyorlar,panik satıyorlar,Bu güzel cennet vatanın artık yatmaya ihtiyacı yok,oyalanmaya ihtiyacı yok, çok acil bir şekilde hareket lazım hemde çok acil,bu insanları kimse yatıramaz çok konu var fakat önemli konuları aktarıyoruz, şu yasak bu yasak yasaklar ülkesi olduk insanların sigarasına ,çayına kafesine ,ne içeceğine,ne yiyeceğine,dinine , düşüncesine,her şeyine karışılıyor bu siyasetin işimi.? Güzel bir örnek vereceğim Peygamberimiz (s.a.v)ve peygamberler Allah (c.c )dinini anlatıyor ,zorlamadan tatlı dille alçakgönüllükle, mütevazilikle,isteyen hidayete eriyor, istemeyen kendi yolunu çiziyor, peygamberler ,yaşayarak tebliğ vazifesini yapıyor,insanlara, !!! insanlar da fikirlerini düşüncelerini doğru bildiklerini, yanlışları anlatacak eleştirecek saygı çerçevesinde,benim gibi yaşasın benim gibi düşünsün,benim gibi yesin,içsin böyle bir zorlama, baskı olamaz hiç bir konuda insanları zorlayamazsın,kurallar dahilinde insanlar yaşar,bu dünyada zaten çok yanlışlar var yanlışları saymaya kalksak ne zaman yeter ne süre .

06.05.2020 / 17:22

1
Fuat Koçak Ankara , Serbest Meslek

Merhaba öncelikle herkese selamlar, değinmek istediğim konu gençliğin ülkemiz adına nasıl maksimize edilebileceği atmosfer konusu. Dünyanın şimdi ki zamanın da yol almanın ve mesafe kapatmanın daha hızlı olabileceğini düşünüyorum. İster startup deyin, ister fikir ekonomisi, 3-5 bilgisayarlı kafadar, kısa sürede ortaya ekonomik ve katma değerli dev şirketler kurarak çok eski firmaların önüne kolayca geçebiliyor. Amerika da silikon vadisi , İsrail, Kanada, Güney Kore, İskandinav ülkeleri, Almanya vb. ülkeler bu konularda oldukça başarılı, çalışan sayısı 50-100ü geçmeyen milyon dolarlık taze şirketler. Değinmek istediğim asıl nokta ise teknik yönünden ziyade oluşabildiği atmosfer. Yani, iş sanırım mekan, imkan, vadi meselesi değil, atmosfer meselesi. Vadi, ova, tarla bizde de çok ama niye o ölçü de silikonlaşmıyor, buğday, arpa ekonomisine devam ediyor. Öncelikle başarılı örnekler deki gençler, takımlar, startup lar farklı işler, farklı yöntemler ortaya koydukları projeleri girişime dönüştürdükleri için başarılı oluyorlar, yani iş pozitif aykırılık istiyor. Bu kültür bizde nekadar kabul edilebilir. Biatçı, tapınak şövalyesi, sürede kalanı kutsayan, makul bile olsa farklı fikirleri çıban, bölücü, hain, terörist olmakla suçlayan bir atmosfer iyi örnekler deki fikir ekonomisi gençliğini bastırır, boğar, kaçırır. Birkaç biatçı yandaş ortaya birşeyler koysada gerçek bir rekabet ortamı oluşmaz ve dünyanın gerisine düşersiniz. Farklı fikirleri paylaşan, aykırı insanlar ile çalışmak gerçekten ilk etapta zorluklar barındırıyor. Ama demokrasi, özgürlük, hoşgörü, başarı bu şekilde gelir. Bazen çalışma grupların da kriz olmadan çözüm olmaz, önemli olan bunu olgun, profesyonel şekilde yönetmektir, yani edebimizle pozitif kavgada edeceğiz ve iki tarafta vatansever kalabilecek, hain olmayacak. Sonuç olarak bunun siyasi anlamda doğru teşhislerini görmek mutluluk verici, deva bulacağımıza da inanıyororum .

06.05.2020 / 16:59

28
Aydın Koçdaş İzmir , İşletmeci