Serbest Kürsü

Görüşlerinize Değer Veriyoruz

Demokrasi ve Atılım Partisi olarak ülkemizi daha güzel günlere kavuşturmak için yola çıktık. Dilerseniz siz de “Serbest Kürsü”ye görüşlerinizi yazabilirsiniz..

Sayın yetkililer iyi çalışmalar diliyorum. Bazı fikirleri platformda paylaşmak isterim. 1. Bu salgın sonucunda şu bir gerçek sosyal devlet anlayışı oldukça değer kazandı. Bunu nereden anladık ABD VE AVRUPA kapitalizmin en uç olduğu coğrafyalar Avrupa bir nebze belki ama ABD bu sosyal devlet sınavında görüldüğü üzere oldukça zor zamanlar yaşıyor. Demek ki yeni siyasi fikirler muhakak sosyal kavramları içinde barındırmak zorunda. Şu kesin olan bir şey siyaset dünyanın neredeyse her yerinde tüm hayata olumlu yada olumsuz müdahale ediyor. Dünyayı şekillendiriyor. Bu nedenle Deva Olunacaksa şu anda içinde bulunulan duruma, gerçekten sokak ve dışında kararlar alınmamalı. 2. Görevler ve yetkiler insanlara Allah'ın lütfudur. Buralara gelen insanların makam ve mevki sahiplerinin Allaha karşı sorumlulukları vardır. Buna bağlı olarak bu mevkilere gelen insanların tek leke bırakmadan hizmet etmeleri gerekir. Eğer bir lokanta açacaksanız çalıştırdığınız ahçı işi bıraktığında önlüğü giyebilmelisiniz. Hizmet kesilemez. Bu nedenle muhakak parti ile ilgili seçimler yapılırken işin ehli olan insanların sisteme dahil edilmesi lazım. 3.Türkiye büyük potansiyeli olan bir ülke. Bu ülke büyük zorluklar yaşadı darbedeleri yaşadı sağdan soldan insanlar asıldı bu ülke başbakanının asıldığını gördü. Yani biz aslında tecrübesiz ön görüsü olmayan bir devlet geleneğinden gelmiyoruz. Görmemiz gereken bir çok ekonomik bunalımlar yaşadık. Tarih tecrübelerden ders almayı gerektirir. Partinin kuruluş felsefesine baktığımda, yöneticilere kadar denetime açık olunması çok önemli bir kazanımdır. Ama bu tıpkı sadece üç dönem denilip sonradan değişmemeli. 4. Artık siyasetin üslubu değişmeli. Televizyonlara çıkıp milyonlarca insanın karşısında siyasetçiler kavga ediyorlar. Ya bendensin ya toprağınsın felsefesi ile bu iş götürülemez. Toplum mevcut yapılardan rahatsız ama nabız iyi alınmalı gerçekten alın teriyle çalışmak ve geriye bakmadan tecrübe hariç demokratik bir siyasi iklim oluşturulmalı.

06.05.2020 / 15:32

4
Turgay Aytaş İstanbul , Üst Düzey Yönetici

Sayın parti yetkilileri iyi çalışmalar. Bir kaç düşüncemi platformda paylaşmak isterim. 1. Siyasetin birinci ilkesi çokluğu ve varlığı görmek olmalıdır.Siyaset bu çoğunluğu en adil şekilde yönetmelidir. Toplumu yaşam içinde yönlendirecek ilkeleri oluşturup buna herkesi katmayı başarabilen bir yapıya sahip olması çok önemlidir. Dolaysıyla şucu bucu demeden en aykırı düşünceleri absorbe etmeli yani bizim bildiğimiz evrensel demokrat tavır içinde olmalıdır. 2. Siyaset asla gücü el aldığında şu ilkelere göre hareket etmemeli. Yani benim gibi olsun, benim olsun, benim dediğim olsun dememeli. Zaten kalıcı siyasetin devamı zıt fikirlere ayrıcalık tanıması bunların ortak yaşamın bir değeri olduğunu anlaması ve yönetmesiyle olur. 3. Siyaset insani egoya kurban edilmemeli. Şunu unutmamak gerekir. Siyasette en önemli unsurlardan birisi güç ilişkisidir. Doğada eşitlik yoktur. Eşitlik sosyal bir kavramdır. Bu nedenle siyasetin eşitsiz olan doğal ortamda, ortak eşitler de herkesi buluşturmalı. 4.Bazen olanlar hoşumuza gitmese de hoşgörüyü göstermeliyiz. Şunu hatırlıyorum Sayın Cumhurbaşkanımız ilk belediye başkanı olduğunda televizyonlardaki yorumları hatırlıyorum asla kazanacak gözüyle bakılmadı ama Türkiye 1946 dan bu yana devam eden bir çok partili siyasi hayata sahip.Meclisin açılışının 100.yılı kutlandı. Köklü bir siyaset geleneğimiz var . Ama bu kadar zorlu yıllardan ve çekilen çilelerden sonra yerelde halen güçsüz durumdayız. Kesinlikle yerelin güçlendirilmesi belediyelerin hangi parti tarafından kazanılmış olsa da siyasi taraftarlık düşünülmeden desteklenmesi çok önemlidir. Yerelin halka ulaşması daha çabuk, çözüm bulması,merkezi idareye göre daha çabuk aksiyon alabilmesi gerçekten önemsenmelidir. Yani ilk belediyeler kazanıldığında Refahlı belediyecilikle buluşulduğunda müthiş olumlu gelişmeler yaşandı. Ancak bu gün geldiğimiz noktada belediyelere bakış açımıza bakıldığında hele bu zor günlerde anlayışın sadece birazcık yer değiştirdiğini görüyoruz.seçim halkın.

06.05.2020 / 15:07

8
Turgay Aytaş İstanbul , Üst Düzey Yönetici

Sayın parti yetkilileri iyi çalışmalar. Bir kaç düşüncemi platformda paylaşmak isterim. 1. Siyasetin birinci ilkesi çokluğu ve varlığı görmek olmalıdır.Siyaset bu çoğunluğu en adil şekilde yönetmelidir. Toplumu yaşam içinde yönlendirecek ilkeleri oluşturup buna herkesi katmayı başarabilen bir yapıya sahip olması çok önemlidir. Dolaysıyla şucu bucu demeden en aykırı düşünceleri absorbe etmeli yani bizim bildiğimiz evrensel demokrat tavır içinde olmalıdır. 2. Siyaset asla gücü el aldığında şu ilkelere göre hareket etmemeli. Yani benim gibi olsun, benim olsun, benim dediğim olsun dememeli. Zaten kalıcı siyasetin devamı zıt fikirlere ayrıcalık tanıması bunların ortak yaşamın bir değeri olduğunu anlaması ve yönetmesiyle olur. 3. Siyaset insani egoya kurban edilmemeli. Şunu unutmamak gerekir. Siyasette en önemli unsurlardan birisi güç ilişkisidir. Doğada eşitlik yoktur. Eşitlik sosyal bir kavramdır. Bu nedenle siyasetin eşitsiz olan doğal ortamda, ortak eşitler de herkesi buluşturmalı. 4.Bazen olanlar hoşumuza gitmese de hoşgörüyü göstermeliyiz. Şunu hatırlıyorum Sayın Cumhurbaşkanımız ilk belediye başkanı olduğunda televizyonlardaki yorumları hatırlıyorum asla kazanacak gözüyle bakılmadı ama Türkiye 1946 dan bu yana devam eden bir çok partili siyasi hayata sahip.Meclisin açılışının 100.yılı kutlandı. Köklü bir siyaset geleneğimiz var . Ama bu kadar zorlu yıllardan ve çekilen çilelerden sonra yerelde halen güçsüz durumdayız. Kesinlikle yerelin güçlendirilmesi belediyelerin hangi parti tarafından kazanılmış olsa da siyasi taraftarlık düşünülmeden desteklenmesi çok önemlidir. Yerelin halka ulaşması daha çabuk, çözüm bulması,merkezi idareye göre daha çabuk aksiyon alabilmesi gerçekten önemsenmelidir. Yani ilk belediyeler kazanıldığında Refahlı belediyecilikle buluşulduğunda müthiş olumlu gelişmeler yaşandı. Ancak bu gün geldiğimiz noktada belediyelere bakış açımıza bakıldığında hele bu zor günlerde anlayışın sadece birazcık yer değiştirdiğini görüyoruz.seçim halkın.

06.05.2020 / 15:03

1
Turgay Aytaş İstanbul , Üst Düzey Yönetici

Değerli Arkadaşlar; Yerellerimizde, Belediye Başkanlarımızı ve Meclis üyelerimizi 5 yıl sonunda, -Ya mevcutla göreceli yeniden devam, -Ya da mevcut yerine başka bir başka ya da aynı siyasi partili isimlerle devam etmek için Adaylarla çoklu rekabete girilen Seçim sürecine 5 yılın başından sonuna kadar gün gün, “sessiz sedasız” NEDEN ilerleriz!? Sessiz sedasız ilerlenilip girilen Seçim sürecinde mevcuda veya yerine aday olanlara NEDEN itibar ederiz, ya da etmeyiz!? Bence, her 5 yılı sessiz sedasız geçirdiğimiz için büyük yanlış içindeymişiz.

06.05.2020 / 13:39

0
Sinan Türk Tokat , Mimar

Meslek Odalarının #temel sorunu olan “Hukuk çiğnenerek Adil, Demokratik #Delegasyon oluşturulmayarak Genel Merkez seçimlerinin kazanılması” oluşu, Bu konularda da görevli ve sorumlu olan #Milletvekillerinin sorunu olmuş olsaydı bu günlere gelmezdik bana göre. -Ne haddin aşıldığı konu olurdu, -Ne haddini aşan Oda Yönetimi olurdu, -Ne had bildirmek zorunda kalan olurdu, -Ne de had bildirmek zorunda kaldığıyla ilgili dikkat çektiği konuyla, belkide haksız ithama maruz kalan olurdu. Bugünlerde, geçmişte yaşanan tartışmaların bir benzeri tartışmaları yaşıyor olmaktan derin üzüntü duyuyorum Memleketim adına.

06.05.2020 / 13:34

1
Sinan Türk Tokat , Mimar

Kıymetli parti yetkilileri iyi çalışmalar diliyorum. Maddeler halinde bir kaç düşüncemi paylaşmak isterim. 1. Parti içinden YKS VE LGS sınavının öne alınması ile ilgili yorumu okuma fırsatım oldu. Ne kadarda düşüncelere katılsamda şunu noktayı atlamayalım belki ilk anda YKS tarihinin temmuz ayına alınması doğru değildi zamana bırakılıp ona göre karar verilebilirdi. Ancak bu durumda yaklaşık 3 Milyon öğrenci konlar ne olacak sorusunu soracaktı. Bu daha büyük sorunlara neden olacaktı. Bu durumda zaman içinde konuların sadece 1.dönemden geleceğinin söylenmesi durumu rahatlattı yani öğrenciler mart ayının 16 sından sonraki konulardan sorumlu olmayacaklar. Dolaysıyla sınavın ayrıca diğer ekonomik kaygılarında etkisiyle öne alınması evet olumsuz gibi görünse de aslında bütün okullarda konular zaten yarı dönemden dolayı bitirildiği için bu çok büyük sorun olmayacaktır düşüncesindeyim. Hatta belki de öne alınması zaten sınava bir ay daha var deyip biraz gevşek davranan öğrencileri artı yönde motive edecektir. Birde Temmuz ayı sıcaklık değerleri zaten evde olan öğrencinin sınava katılım konusunda çalışma konusundaki durumu düşünüldüğünde çok zor olabilecek durumlar ortaya çıkarabilirdi. Birde başka bir sorun şu velev ki okulllar söylendiği gigi 1 Haziran tarihinde açıldı Haziran sonu tekrar kapandı bu bence daha büyük bir kırılmaya neden olabilirdi. Burda öğrencilerin yapması gereken kalan 55 günlük zaman dilimini en iyi çalışma süresiyle verimli geçirmeleridir. Bu konuda özellikle okulların rehberlik birimlerinin devreye girmesi online programlarla öğrencilere destek olmaları çok önemlidir. Bu konuda Deva Partisi olarak zoom üzerinden işin ehli eğitimcilerle sosyal medyadan duyuru yapılarak rehberlik programları yapılabilir mi diye sormak istedim. Öğrencilerin bu dönemde her türlü olumlu desteğe ihtiyaçları olduğunu düşünüyorum. Ayrıca önemli bir konu daha ÖSYM bu yıla özel 180 puan barajını 170 e ve TYT sınav süresini 30 dak uzatarak çok olumlu bir karara imza atmış oldu.

06.05.2020 / 13:32

5
Turgay Aytaş İstanbul , Üst Düzey Yönetici

Merhabalar gönüldaşlar, 2018 yılının sonu 2019 yılı tamamında insanlar ile sohbetlerimde mevcut iktidarın ekonomi paketleri , yargı ve eğitim reformları pekte halka istediğini vermemiş hatta bazı iktidar seçmenini bile parti arayışına soktuğunu görmüştüm. zaten bunun doğal sonucunu da yerel seçimler de hep birlikte gördük. Deva partisi 9 martta kurulması ile ben dahil bir çok seçmenin dikkatini çeken bir hareket oldu, sayın başkanlarımızın da belirtiği gibi 60.000 üye başvurusu yapıldı. Birçok sanal ortam da anketler paylaşılıyor ve beklenildiği gibi olmayacağı vurgusu yapılıyor ama neden sanırım işin aslı tamda beklenildiği gibi olması lakin oranlar çarpıtılıyor bir nevi algı operasyonu da diyebiliriz. İnsanlar ile sohbetlerime geri dönecek olursak evet güzel ama ne yapacaklar diğerlerinden farkları ne olacak diye geri dönüşler alıyorum. yani insanlar bizden ciddi anlamda bir beklenti içinde ama temkinliler. Hazır halktan böyle güzel enerji alıyorken siyaset günün bir parçası diyerek iletişim kurduğumuz tüm insanlar ile parti tüzüğümüzden bahsetmeliyiz göreceksiniz beklediğinizden çok fazla olumlu sonuçlar alacaksınız. Saygılarımla,

06.05.2020 / 11:41

1
Ufuk Koç Ankara , Muhasebeci

Türkiye toplumu artık bağırıp çağırıp siyaset yapılmasını istemiyor , bu toplum artık yoruldu. Tehditle , gerginlikle siyaseti kaldıramıyor. Sadece toplumda değil , ekonomide hassaslaştı , birileri çıkıp konuşuyor tüm Türkiye bundan zarar görüyor. Biz artık uzmanı olmadığı konu hakkında konuşmayan , liyakate dayalı olmasını istiyoruz. Herkes bildiği konuda konuşursa halkta örnek alacak bilmediği konu hakkında konuşmayacak. Malesef bilgisizliği başka şekilde yenemeyiz. Uzman olmayan yöneticiler yanlışlarında ısrarcı olduğu sürece toplumumuzda aynı fikirde olacak , yanlışlarında ısrarcı olmaya devam edecektir. Sn. Babacan ve yol arkadaşları bu konuda rüştünü ıspat etmiş kişilerden oluşuyor. Bizlerde uzman olduğumuz konularda elimizden geleni sonuna kadar yapmaktan imtina etmeyeceğiz.. Güzel günler yakın , Deva...

06.05.2020 / 11:36

12
Mehmet Öncü Adiyan İzmir , Yönetici

öneriler PArti programınızı okudum ve bana göre faydalı işlerin yapılasmının istendiği ve problemlerin çözümü yönünde etkin politikaların oluşturulmak istendiği bir yapı kurulmasının hedflendiğini gördüm. Ekonomi ve kurumları ile ilgili Ali Babacan Byefendinin bugüne kadar yaptıkalrını her zaman takdir etmiş ve bu konuda Türkiye'nin kurtuluşunun mimarı olacağına dair en ufakbir şüphem yoktur. Ve bu konuda benim söyleyecek veya öneride bulunmahadsizliği yapmam olası bile değildir, Ancak , özellikle toplumsal konularda programınızın genel ifadelerle ve farkınızı ortaya koyabilecek spesifik konularda radikal ve problemler ortaya çıktıktan sonra nasıl çözümleriz değil, bu problemlerin ortaya çıkmasını tamamen ortadan kaldıracak ve daha hükümete bile gelmeden dar bölgede çözülmesi konusunda naçizane düşüncelerimi sizlerle paylaşmak isterim. 1- Adalet için ; çağdışı bir uygulama olan karakolların boşaltılması ve kaldırılması , bunun içinde ; a) hakimlerin tek seferde karar vermesini sağlayabilecek bir yapının kurulması , b) suç unsurlarının bitirilmesi, , c) bunun için insnaların suç işlemesine sebep olacak ortamın oluşturulması, ç) suç işleyen biri bu suçu işlemek istediği için işler , suç işleme isteğini , yalan söyleme isteğini aklına bile getirmemesi için aklının ve bedeninin boş kalmaması yeterlidir. d) Bunun içinde en küçük yerel yönetimlerin kontrolünde bulunan bir yapısal reforma ihtiyaç vardır. e) Bu konuda mahalle bazında herkesin üretime katkı sağlayacak ve başka bir boş vakti olmayacağı bir yapının kurulması, f) bu konuda adalet sisteminin en küçük yerel yötetimlerin kontolünde sağlanması ve bu konuda yetkinliğin oluşturulması, g) bunun içinde gerekli aşamaların ayrıntılı olduğu bir planlamanın yapılması için karar verilmesi

06.05.2020 / 10:41

1
Teoman İnal Antalya , Yönetici

Yeni oluşumun, Ekonomi, hukuk, özgürlük ve liyakat gibi konularda etkin ve kalıcı çözümler getireceğine inancım tamdır. Partinin bir takım konular da çok çetin sınav vereceğini düşünmekteyim. Genel başkan ve kuruculardan bazılarının daha önce iktidar partisinde siyaset yapmasından dolayı, partinin kendisini ifade etmesi hususunda önyargıyı kırmasının zor olacağı kannatindeyim. Bu önyargıyı kırmak için, iktidar partisi ile organik bir bağının olmadığını, ülkenin her bir bireyine bıkmadan , usanmadan parti politikasını anlatılması gerektiğini düşünüyorum. Kurucuların farklı bölgelerden , farklı etnik kimlikler den ve farklı dünya görüşüne sahip olmaları, sinerji oluşturma adına problem yaratacak mıdır?Her ne kadar ortak payda ülke sorunları olsa da, iktidar olduktan sonra oluşacak farklı istekler çatışmaya dönüşebilir mi? Bu çatışma ortamında kayıplar verilebileceği, parti hedefinden sapmalar olabilir mi? Bu konu ile ilgili önümüzde çok iyi bir örneğin, iktidar partisinin olduğunu düşünüyorum. Aynı hatalara düşmeden değişen şartlara göre konumlanmayıp , her bölgenin , her etnik grubun isteklerine çatışma ortamı yaratmadan hassas olup buna göre hareket ederek saygı göstererek aşılacağı inancındayım . Teşkilatma kısmında ağırlıklı olarak iktidar partisinin küskünlerinden oluşmaması gerektiğini , farklı kesimlerden , yeni isimlerle ve en önemlisi genç , dinamik kişilerden oluşması gerektiği kanaatindeyim. Çıkılan bu önemli yolda elimizden geldiğince Ülke menfaatlerini en önde tutarak partimize faydalı olmaya çalışacağız.

06.05.2020 / 05:35

13
İbrahim Kara İstanbul , Mühendis