Serbest Kürsü

Bu ülkede siyaset bitmiştir Yetiştirilecek olan yeni akademisyenler Şiddet yanlısı değil siyaset yanlısı olmasını temenni ederiz. Yenilikçi olmak bir çağ atlamaktır.

25.03.2020 / 14:32

1

Merhabalar. Öncelikle çalışmalarınızı tebrik ediyor, yolunuzun doğruluk peşinde her daim açık olması için dua ediyoruz. Sizlerden bir vatandaş olarak ilk istediğim 'kişi veya kişilere bağımlı' olmayan bağımsız yönetim sistemlerinin kurulmasıdır. Bu doğrultuda ilk olarak adalet kurumları bağımız hale getirilmelidir. Ayrıca tüm devlet teşkilatlarının kişilere bağımlı olmadan yönetilebildiği bağımsız bir yönetim sistemi istiyoruz. Yöneticiler ulaşılabilir, sorgulanabilir ve şeffaf olmalılar. Ayrıca iletmek istediğim diğer bir konu ise ekonomi ve üniversiteler üzerine. Sizlere edindiğim bir tecrübeyi aktararak bu konuyu açıklamak istiyorum. Mezun olduktan sonra dil eğitimi için İrlanda'ya gittim. Orada ülkemizden birçok gençle tanıştım. Bazılarının Kanada, İngiltere, Almanya gibi ülkelerde bulunduğunuda öğrendim. Bu gençlerimiz arasında ülkemizin en iyi üniversitelerinden en iyi bölümlerinden mezun olmuş pek çok gençle tanıştım. Ve bu gençlerin bir çoğunun ülkeye dönmek istemediklerini gördüm. Bir çoğu asıl mesleklerinin dışında genel işleri yapmak gerekse dahi bu ülkelerde kalmak istediklerini belirtiyor. Genel sebepler ise adalet, ekonomi ve üniversitelerde eğitim katilesine olmayan güven. Gençlerin bir çoğu adaletin olmadığı, siyasi baskı ve korku içerisinde, ekonomik olarak geleceğin belirsiz olduğu bir ülkede yaşamak istemediklerini belirtiyorlar. Bu durumun ortadan kalkması, gençlerin ülkeye güvenmesi için adaletli sistemler kurulmalı ve geleceğe güven veren ekonomik atılımlar yapılmalıdır. Üniversitelerde liyakata çok dikkat edilmeli ve iş ehline verilerek eğitim kalitemiz arttırılmaya çalışılmalıdır. Üniversiteler özgür bırakılmalıdır. Şimdilik bu kadar. :)) Servet Kürsü için teşekkür ederim. Toplumun tüm kesimlerinde gelen seslere adaletli cevap vermeniz dileğiyle. İşlerinizde başarılar ve kolaylıklar diliyorum.

25.03.2020 / 11:58

24

Siyaset , ülkemizde , geçim kaynağı ve hızlı makam elde etme aracı olmaktan çıkarılmalıdır.Siyaset ile uğraşan insanlar bunu insanların saygınlığını kazanma ve toplumun mutluluğuna biraz daha katkı sunma amacı ile yapmalıdır.Siyaset ötekileştirme amacı olmamalıdır,siyasetçi her durumda topluma karşı sorumlu olmalı ve toplum içinde aracılar olmadan rahatça dolaşabilmelidir.Hesap verilebilir olma onun gururu olmalıdır.Siyasetçi her aldığı oyun ağırlığını hissetmeli ve görev aldığı işlerde onun hakkını vermelidir.Devlet kadroları kademeli bir şekilde küçültülmeli , bu kadrolara kesinlikle siyasetçi referanslılar doldurulmamalıdır.Siyasetçi kişilerin ve partililerin değil toplumun refahı için uğraşmalıdır.Siyasetçi kendine ulaşanların değil ,hiç bir şekilde ona ulaşamayacakların refahı için çalışmalıdır.Siyasetçi doğru bildiği şeyi yapabilmeli ,eğer bir makama gelirse orada kendini vazgeçilmez sanmamalıdır.Siyaset artık menfaatler için yapılmamalıdır.

25.03.2020 / 00:47

1

Sevgili Babacan bu gecenin aydınlık sabahında 2008 de yere düşen kalkınma bayrağını her alanda göndere çekmeniz dileği ile sevgiler💐

24.03.2020 / 23:43

1

Çok söze gerek yok Allah yardımcın olsun Genel Başkanım ALİ BABACAN

24.03.2020 / 17:09

1

Merhabalar.Öncelikle partinizin hayırlı olmasını diliyorum. Benim öncelikli tavsiyem kuruluş aşamasında olduğunuz il ilçe teşkilatları hususunda olacak.Sıradan bir vatandaş olarak şahsi görüşüm şöyle ki; her il ve ilçeye muhtemel kriterlerinizden bağımsız olarak aynı önemi vermenizi beklerim.Göstereceğiniz bu özen partinin uzun vadede merkez ile taşra teşkilatları arasındaki uyumu ve merkezde üretilen politikaların alt kadrolarda anlaşılabilir,özümsenebilir olması açısından önemlidir.Sırf bu sureci hızlandırmak adına ve sonradan tahkim edilmesi ümidi ile yapılan hatalı seçimlerin sonuçlarını düzeltmek çok zor olacaktır. Vitrine koyacağınız insanlar donanımlı, anlaşılır ve net olmalı. Ölçülü ama vurucu muhalefet yapabilmeli. Yönetici kadronun seçiminde halktan olsun endişesi abartılmadan ama elitizm de yapmadan aynı ideali paylaştığınızdan emin olunan elit insanlarla çalışılmalı.Bence bu noktaları göz önünde bulundurmadan yapılan teşkilatlanma partiden beklenilen duruşa tezat görünecektir. Çünkü alt kadroların beklentilerinin ve kaygılarının zamanla üst kadroyu etkilemesi kaçınılmaz olacaktır. Bu da partinin genel stratejisi içindeki taktik alanını daraltacaktır.Bunların dışında benim partiden beklentim yönetim usulünün örnek olması açısından kurumsal altyapısının sağlam olması. Aynı zamanda zafiyet kaygısına düşmeden parti içi rekabetin ve denetimin etkin olmasını da isterim.Rekabet ve bu rekabeti kontrol edecek mekanizmaların olmadığı ortamda gelişmeden söz edemeyiz. Malesef halihazıdaki siyasi ortam partinin arkasına bir rüzgar almasına mani. Ama dikkatli adımlarla oluşturulacak bir teşkilat partiyi başarıya götürecektir. Bu açılardan bakıldığında önünüzde dar ve uzun bir yol var.Benim şahsi beklentilerimin özeti bu şekilde. Umarım naçiz tavsiyelerim partiniz için yaralı, parti ise ülkemiz için hayırlı olur.Çalışmalarınızda başarılar dilerim.

22.03.2020 / 00:29

1

Girdiğimiz bu yola ortak akıl ve istişarede her zaman bulunmak,başta ülkemiz olmak üzere tüm dünyada sevgiyi merhameti özellikle adaleti insan haklarına saygıyı yitirmediğimiz sürece yine ülkemiz olmak üzere tüm dünyada zamanla daha iyi anlaşılır ve daha hızlı insanların beğenisini kazanmış oluruz. Allah'ın selamı esenliği ile...

21.03.2020 / 18:03

1

Yaşamımızı zenginleştirmeye ve derinleştirmeye çalışırken karşımıza siyaset çıkar bu ülkede. Ne arzu edilen budur, ne de olması gereken. Kendi altın değerinde kuralı olmayan organizasyonlar, yönetimleri her değiştikçe bambaşka bir biçime dönüşür. Toplumda bulunan fertler hep yeni bir adaptasyon süreci geçirmek zorunda kalır. Ancak ne var ki bu esnada hep kendi benliğinden bir şeyler kaybederek veya kendisinde olandan biraz daha vazgeçerek git gide kapasitesini yitirir. İşte bu yüzden siyasette rol oynamak, belki altın değerleri olan bir toplumu oluşturmak için bir adım olacaktır. Karşımıza yeni bir parti olarak "DEVA Partisi" çıktı. Gerçi son gelen mesajda parti üyelik başvuruma ilişkin "Başvurunuz, il ve ilçe teşkilatlanmaları tamamlandıkça ilgili ilçe yönetimimiz tarafından değerlendirilerek sonuçlandırılacaktır." şeklinde bir e-mail aldım. Bu e-mail oldukça olağan ancak Erzurum'da yaşayan birisiyim ve bu parti kurulurken de kurulduktan sonra da bu il ve ilçe teşkilatlarının neye göre oluşturulduğunu ve neyin ölçü olarak kabul edildiğini bilmemekteyim. Sayın Babacan'ın övgüyle bahsettiği geniş bir katılım ile DEVA Partisinin kurulduğu sözlerine ben yaşadığım şehir Erzurum'da şahitlik etmedim. Diğer şehirleri bilmiyorum, umarım orada bu katılım meselesi ciddi boyutlarda sağlanabilmiş olsun. Neden buradayım? Daha önce AKP'de yıllarca siyaset yapmış ardından bir şekilde atıl olmuş kişilerle, özellikle onların önderliğinde daha güzel bir ülke hayalimizi gerçekleştirmek için mi? Elbette hayır, eğer öyle bir arayışımız olsaydı hala iktidarda olan ve zannettiğimiz kadar kan kaybetmeyen güçlü bir AKP zaten bulunmakta. Köylere, ilçelere veya toplumun herhangi bir kesimine gidince, bu bizim il başkanımız geçmişte filanca dönem AKP vekili deyince vatandaş evet demek ki doğru yol bu, artık bu partiden vazgeçiliyor mu diyecektir? Demeyecektir. Peki neden buradayım? Daha özgür ve daha yaşanası bir ülke hayalim var, bunu Ali Babacan'la ve diğerleri ile konuşmak isterim.

21.03.2020 / 08:32

1

Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencisiyim. Toplumun tüm kesimleri gibi, geniş anlamda sanat camiası, dar anlamda sanat öğrencileri de siyasi iklimden nasibini fazlasıyla alıyor. Bize karşı, iktidar ve egemen siyasi üslubun tavrını bir kenara koyarak -ama nedenselliğini unutmadan- çok daha yalın, somut problemlerimiz olduğunu hatırlatmak istiyorum. Okulumuz 80 darbesinin antidemokratik ikliminde bugünkü yerine zorla iskan edildi. Şimdi de 80'lerin antidemokratik iklimine rahmet okuturcasına fakültemizin mevcut kampüsünden taşınacağı duyuruldu. Saymakla bitiremeyeceğimiz sorunlarımızın en tehlikelisi budur, zira fakültemiz için hayatidir. Bin bir ricalarla yıllar içerisinde kimi sponsorlara yaptırılan atölyelerimizin, bırakın daha kapasitelisini, denklerini bulamayacağımızdan eminiz. Bunu bu platformda dile getirmemin nedeni; fakültemiz, yarının sanat üreticilerini yetiştiren en nitelikli iki devlet GSF'lerinden birisidir. Şahsi görüşüm, DEVA, yarın bu toplumun siyasi hayatında etkin olacaksa, yarının sanatını, sanatçısını bugünden düşünmek zorundadır. Güncel sorun başlıklarına çözümler üretmek için yola çıkan hareketin, önemli sorun kümelerinden sanatı ve kesişimindeki öğrenci sorunlarını daha somut ele almasını ümit ediyorum. Mevcut düzen içi siyasi oluşumlara kıyasla DEVA'nın takındığı 'daha ileri', demokratik tutumdan aldığım cesaretle bunları paylaşıyorum. Teşekkür ederim.

20.03.2020 / 19:45

0

Fırsat eşitliğinin, liyakatın, kutuplaştırmamanın, düşünce özgürlüğünün, adaletin ve daha bir çok özlediğimiz değerlerin bu topraklarda yeniden canlanmasına katkı sağlayacağına inandığımız bu organizasyon, müreffeh Türkiye için bizleri yeniden umutlandırmıştır. Umuyorum ki kısa zamanda bir çok yol kat edilecek ve bu yolda taşın altına elini koyanların yanında ve destekçisi olduğumu bildirmek isterim. Müreffeh yarınların temel taşı olan üretimin her şartta ve zeminde artarak yükselmesini hedef alan prensiplere sahip olmak ve hedeflere ulaşmak için şeffaf, çoğulcu ve sürdürülebilir bir politika izlemek bu organizasyonun liderinden beklentimizdir. Saygılarımla.

20.03.2020 / 18:33

0